Çok Fazla Kitap Okuyan Herkesin Er ya da Geç Başına Gelen Musibetler
İnsanlar vardır, kitapsız duramazlar. Ufacık bir yolculuklarında bile yanlarına bir kitap almazlarsa huzursuz olurlar. Onlar için şarj aleti kadar, kredi kartı kadar önemli bir şeydir yanlarında taşıdıkları kitaplar. İşte bunları tam olarak onlar anlar...
Düşünüp durma rahatsızlığı
Çok fazla konuda fikir sahibi olma sorumluluğu.
En basit şeyler üzerinde bile hayal gücünü devreye sokma aşırılığı.
Sırt, bel, omuz ağrısı. Yani bilumum ortopedik ağrılar...
Sabit bir pozisyonda 30-40 dakika kitap okunabilir ama, bir oturuşta 200 sayfalık kitapları bitirengillerdenseniz bunu tek bir pozisyonda yapmanız zordur. Oturarak, yüzüstü-sırtüstü yatarak, yan durarak, yürürken, yani her pozisyonda okursunuz. Bu da elbette, her yerinizin sürekli ağrımasına sebep olur.
Kontrolsüz büyüyen ve evde kapladığı alanı sürekli genişleten bir kitaplık.
Sık sık taşınanlar bilir, taşınmanın en çileli kısmı kitapları taşımaktır. En ağır ve yer kaplayan koliler kitap kolileridir çünkü. Taşınmasanız bile evinizin pek çok duvarını kitaplıklara ayırmanız gerekir. Kitaplıklar doldukça yeni kitaplarınızı koyacak yer bulamaz, yere, masa üstlerine, oraya buraya koymaya başlarsınız. Git gide büyüyen kitap yığını kontrolden çıkmış gibi olur. Eh, yapacak bir şey yoktur hani...
Kaçan, mahvolan uykular.
Sürükleyici bir kitap okuyorsunuz, uykunuz da yavaştan geldi ama bitime nereden baksanız 100 sayfa var. Ne yaparsınız? Elbette uykunuzdan feragat edip o sona ulaşırsınız. Bir de aksi gibi hep gecelere denk gelir bu kitap sonları. Yine de pişman olunmaz. Bütün gün gözlerden uyku aksa bile bir kitabı daha sindirmenin mutluluğu vardır üzerinizde.
"Buna vereceğim parayla kitap alırım" düsturundan dolayı hiçbir şey alamamak.
Kişisel ekonomisini yönetmekte zorluk yaşamayan insanlara gıptayla bakmanıza sebep olan şeylerden biri de, her şeyi kitap almaya indirgeme refleksidir. Kafanız 'Bu paltoya 250 TL vereceğime daha ucuz bir şeyler bakar, kalan parayla kitap alırım' usulü çalışmaya başlar. Meşhur 'O paraya öküz alırız!' feryadı sizin için 'O paraya kitap alırız!' olmuştur.
Tuhaf takıntılara sahip olmak.
E-kitap mı basılı kitap mı, acaba sipariş mi versem yoksa kitapçıdan mı alsam, bunu okumadan önce yazarın diğer kitaplarını okumalıyım, bunu okumadan önce şu konuda okumalar yapmalıyım gibi sonsuz bir listede uzanır bu takıntılar. En sevdiğiniz eylemi bile rahatça yapamaz olursunuz.
Hiç var olmamış insanları özlemek.
En acı olan da budur. Kitaplardaki karakterler bir arkadaşınız olur. Gerçek insanlar onların yerini asla tutamaz. Yıllar sonra, bir kitaptaki karakteri ansızın özleyebilirsiniz. Yolda yürürken her an köşeden dönüp karşınıza çıkacakmış gibi, sizin gibi sokaklarda boş boş dolanıyormuş gibi hissedersiniz. Yeri gelir İnce Memed olursunuz, yeri gelir Holden Caulfield'ı özlersiniz, yeri gelir Raskolnikov'a üzülürsünüz...
Yorum Yazın
oldu olacak kitap okuyan şerefsizdir yazın da kurtulalım. maşallah sanki ülkede herkes kitap okuyor da başına türlü türlü musibetler geliyor.
Yalan bunlar yalann bizim kitap okumamızı çekemiyolar şimdi günde okuduğumuz 500 sayfayı tamamlamaya gidelim askolarr