Görüş Bildir

Bu haber taslak halindedir!

Haberler
Çok Fazla Kitap Okuyan Herkesin Er ya da Geç Başına Gelen Müsibetler

etiket Çok Fazla Kitap Okuyan Herkesin Er ya da Geç Başına Gelen Müsibetler

İnsanlar vardır, kitapsız duramazlar. Ufacık bir yolculuklarında bile yanlarına bir kitap almazlarsa huzursuz olurlar. Onlar için şarj aleti kadar, kredi kartı kadar önemli bir şeydir yanlarında taşıdıkları kitaplar.

Kitabın insan hayatına kattıkları kişinin zihnine ve okuma tercihleriyle değişir. Bunları saymak ya da bir liste gibi belirlemek zordur. Ama kitap okumanın kötü tarafları? Neler kaybettirir kitap okumak insana?

Bakıyoruz...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Düşünüp durma rahatsızlığı

Düşünürsünüz, sürekli düşünürsünüz. Hayatı, insanları, insan ilişkilerini, psikolojiyi, felsefeyi, sanatı, politikayı... Her şeyi düşünürsünüz. Her şeyi detaylıca zihninizdeki masalara yatırmak istersiniz. Bütün noktaları, bütün detayları kafanızda netleştirmek istersiniz.

Çok fazla konuda fikir sahibi olma sorumluluğu.

Çok okuyanlar zincirleme okurlar, çarpraz okumalar yaparlar. Almanya'da geçen bir roman okuyup Almanya üzerine okumalar yapar, oradan kıta felsefesine ilgi duymaya başlayıp kendilerini Hegel okurken bulabilirler. Bu da çok fazla konuda bilgi sahibi olmak demektir tabii. Kişisel sorumluluğunuz bir yana, çevrenizdeki insanlar sizin bu huyunuzu bilir ve pek çok konuda size danışırlar. Siz de bilginin gücü adına usanmadan insanları aydınlatmak istersiniz. Bunu yapmaya çalışırken bazı konularda aslında ne kadar eksik olduğunuzu görürsünüz ve daha da fazla okumak istersiniz.

En basit şeyler üzerinde bile hayal gücünü devreye sokma aşırılığı.

Kitap okudukça zihnimizde bir projeksiyon ışıldar. Çok fazla kitap okumanın yan etkilerinden biri de bu projeksiyonun hiç durmamasıdır. Bu noktadan sonra yemek yediğiniz çataldan, masanızın üzerinde duran bibloya kadar her şey hakkında hayal kurabilirsiniz. Eşyaların ruhunu görür gibi olur, onlarla bağ kurmaya başlarsınız. Her şeyin fazlası zarar derler, ama hayal kurmaktan pek zarar gelmez!

Sırt, bel, omuz ağrısı. Yani bilumum ortopedik ağrılar...

Sabit bir pozisyonda 30-40 dakika kitap okunabilir ama, bir oturuşta 200 sayfalık kitapları bitirengillerdenseniz bunu tek bir pozisyonda yapmanız zordur. Oturarak, yüzüstü-sırtüstü yatarak, yan durarak, yürürken, yani her pozisyonda okursunuz. Bu da elbette, her yerinizin sürekli ağrımasına sebep olur.

Kontrolsüz büyüyen ve evde kapladığı alanı sürekli genişleten bir kitaplık.

Sık sık taşınanlar bilir, taşınmanın en çileli kısmı kitapları taşımaktır. En ağır ve yer kaplayan koliler kitap kolileridir çünkü. Taşınmasanız bile evinizin pek çok duvarını kitaplıklara ayırmanız gerekir. Kitaplıklar doldukça yeni kitaplarınızı koyacak yer bulamaz, yere, masa üstlerine, oraya buraya koymaya başlarsınız. Git gide büyüyen kitap yığını kontrolden çıkmış gibi olur. Eh, yapacak bir şey yoktur hani...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Kaçan, mahvolan uykular.

Sürükleyici bir kitap okuyorsunuz, uykunuz da yavaştan geldi ama bitime nereden baksanız 100 sayfa var. Ne yaparsınız? Elbette uykunuzdan feragat edip o sona ulaşırsınız. Bir de aksi gibi hep gecelere denk gelir bu kitap sonları. Yine de pişman olunmaz. Bütün gün gözlerden uyku aksa bile bir kitabı daha sindirmenin mutluluğu vardır üzerinizde.

"Buna vereceğim parayla kitap alırım" düsturundan dolayı hiçbir şey alamamak.

Kişisel ekonomisini yönetmekte zorluk yaşamayan insanlara gıptayla bakmanıza sebep olan şeylerden biri de, her şeyi kitap almaya indirgeme refleksidir. Kafanız 'Bu paltoya 250 tl vereceğime daha ucuz bir şeyler bakar, kalan parayla kitap alırım' usulü çalışmaya başlar. Meşhur 'O paraya öküz alırız!' feryadı sizin için 'O paraya kitap alırız!' olmuştur.

Tuhaf takıntılara sahip olmak.

E-kitap mı basılı kitap mı, acaba sipariş mi versem yoksa kitapçıdan mı alsam, bunu okumadan önce yazarın diğer kitaplarını okumalıyım, bunu okumadan önce şu konuda okumalar yapmalıyım gibi sonsuz bir listede uzanır bu takıntılar. En sevdiğiniz eylemi bile rahatça yapamaz olursunuz.

Hiç varolmamış insanları özlemek.

En acı olan da budur. Kitaplardaki karakterler bir arkadaşınız olur. Gerçek insanlar onların yerini asla tutamaz. Yıllar sonra, bir kitaptaki karakteri ansızın özleyebilirsiniz. Yolda yürürken her an köşeden dönüp karşınıza çıkacakmış gibi, sizin gibi sokaklarda boş boş dolanıyormuş gibi hissedersiniz. Yeri gelir İnce Memed olursunuz, yeri gelir Holden Caulfield'ı özlersiniz, yeri gelir Raskolnikov'a üzülürsünüz...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
695
332
79
19
14
13
9
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Lucinda Kane

Hiç varolmamış insanları özlemek! O hayali karakterlerin yarattığı gerçek acı varya... Dayanılır gibi değil, üstelik bir de aklına geldikçe tekrar tekrar yaş... Devamını Gör

Evelyn Mchale

Hepsi kesinlikle ben. Okudukça ne kadar eksik olduğumu farkediyorum. İnsanlar okudukça bilgilendiğimi sanıyorlar ancak ben okudukça ne kadar cahil olduğumu g... Devamını Gör

salih karakoc

İnsanlar sayesinde kitapların kuyusuna düştüm. Herkes tepeden bakmakla meşgul bense hangi kitabı okuyacağım nasıl yapacağım telaşındayım. Ne kadar kitap okud... Devamını Gör