Çalındıktan Bir Gün Sonra İnternette Satışa Çıkarılan Bisikletin Geri Alınmasının Hikayesi
Bir eşyanız çalındığında, hırsızla yüz yüze gelmeye üstelik bunu kendi planlarınızla yapmaya cesaretiniz var mı? İşte adım adım, bir hırsıza dersinin verilişinin hikayesi...
Her şey bir cumartesi günü Btwin Rockrider 560 bisikletimi apartman içinde park ettiğim yerde bulamamam ile başladı.
7 senelik güvenlik kamerası sorunu ve saatlerce kayıt izleme çilesi...
Bisiklet ikinci el ürünlerın satıldığı platformda satışta!
İkinci el ürünlerin satıldığı platformdaki ilk ilan: Yanlış Alarm!
Bisikletim çalınır çalınmaz ilk yaptığım işlerden biri de telefonuma bisikletimin satılabileceği platformların uygulamalarını kurmak oldu. Baktığım bütün ikinci el sitelerine ek olarak buraya da bir bakayım dedim. Hırsızlığın ertesi günü benim bisikletim ile aynı marka ve model bir bisikletin, yakınlardaki bir semtten satışa çıkartıldığını gördüm. Lakin fotoğraflardaki bisiklet çok temizdi ve hiç aksesuarı yoktu. Ya yanlış alarmdı, ya da hırsız her şeyi söküp bisikleti de temizleyip öyle satışa sunmuştu.
Şahıs ile iletişime geçip faturasını sordum lakin fatura yoktu. Bu arada bisikletin sıfırı 2500 TL iken bu bisiklet 1200 TL’den satışa sunulmuştu. Bu da beni işkillendiren bir başka durumdu.
İkinci İlan: Bisikletim Satışta!
Geçen süre zarfında ikinci el sitelerini takip etmeye devam ediyordum. Derken Pazar günü bisikletim 2. el eşyaların satıldığı platformda satışa çıktı! İlanda bisikletim bütün aksesuarları ile duruyordu. “Hiçbir sıkıntısı yoktur” diye de not düşülmüş. Aksesuarlar da bir güzel listelenmiş. Hayat ne güzel değil mi? Havadan para!
Pazartesi günü kamera kayıtları ile polise gittiğimde durumu bildirdim. Kendilerinin bisikletimin satışa çıkarıldığı platforma mail atıp bilgi alabileceğini belirttim, fakat polis bununla uğraşmayacağını söyledi. Satıcı ile randevulaşıp 155’i aramamı tavsiye ettiler…
Gün içerisinde hemen ikinci el satış platformuna konuyla ilgili mail attım. Mailde polise verdiğim ifade, bisikletimin faturası, bisikletimin son fotoğrafı, çalınma anına ait video kaydı ve satış ilanı vardı. Mail attığım platform önce bir otomatik mesaj gönderdi.
İş başa düştü!
Bu noktada artık satıcı ile iletişime geçmem gerekiyordu. Hemen iki arkadaşımdan satıcıya mesaj atmalarını rica ettim. Böylece birine satmazsa diğeri ile işi garantileyecektim. İlk gün herhangi bir gelişme olmadı. İlan halen daha satışta idi. İkinci gün, yani salı günü ilk dönüş oldu. 1200 TL’ye anlaşma yapıldı ve teslimat için de Beyazıt Meydanı seçildi.
Hemen görüşmeye gitmek için dövüş sporları ile uğraşan avukat arkadaşımı aradım. İsviçre çakısı gibi adamdır. O da sağ olsun kick boks ile uğraşan bir başka arkadaşını çağırdı. Yetmez tabii ki! Hırsıza suçüstü yapacağız. Üstüne Amerikan futbolu ile ilgilenen diğer avukat arkadaşımı da aradım. Sonra iş arkadaşımı da yanıma alıp buluşmaya gittik.
Böyle bir durumda kalırsanız hem avukatınıza, hem polise danışın..
Tabii burada her şeyi yasalara uygun yapmak gerekiyordu. Mesela belirli koşullar oluşmadan hırsızı dövmemiz yasalara aykırı, doğal olarak! Yine hırsızın kaçmasını engellemek bile belirli şartlara uygun yapılmalı. Bu işi ancak polis yapabilir ya da ne yapacağınızı anlatabilir. Böyle bir durumda kalırsanız hem avukatınıza, hem polise danışın. Biz de denildiği gibi yapıp, buluşmaya gelmesi için 155’i aradık.
Buluşma yerine dikkat edin, polise derdinizi iyi anlatın, onların dediklerini iyi anlayın. İşleri kolay değil, ne kadar kolaylaştırırsanız o kadar iyi. Ama bunu yaparken yaşadığınız sorun, sizin polisle aynı hukuki haklara sahip olmamanız. Zor bir denge, burada dediğim gibi avukat ve polise danışarak hareket etmek sizi haklıyken haksız duruma düşmekten kurtaracaktır.
Ceza alacağını fark eden satıcı polise 15 Temmuz palavraları sıkmaya başladı...
Şüpheli. Malum, suçu henüz kanıtlanmamış. Ama bu adam benim bisikletime biniyor! Neyse, “satıcı” en sonunda gözüktü. Bisikletimle Beyazıt Meydanı’nda süzülüyor. Beni tanıma ihtimaline karşın buluşmaya ben gitmedim. Kick Boks yapan ve tanınmayan arkadaşı bu iş için seçtik.
Buluşma yeri de tam bir muamma. Polis otopark olsun dedi, biz meydanın ortası derken kafalar allak bullak. Ben bisikletin derdindeyim. Ayağımıza kadar gelmiş, aman kaçmasın. Yüzü tanınmayan herkes ayrı bir giriş çıkış çevresinde ilgisi yokmuş gibi duruyor, ama aslında etrafı kolaçan ediyor.
Buluşacak arkadaş satıcı ile sürekli iletişimde. Etrafta dolaşıyor, bir orada buluşalım, bir buradayım diyor. Tam bir Amerikan Reality Show. Bizim gözler sürekli bilinmeyen noktalara ani zoom yapıyor gibi. Bakıyorsun, bir şey yok. Derken polis aracı hareketlendi. Biz de araçla birlikte gittik. Kick Boks’çu arkadaş satıcıyı polise teslim etti ve işlemler başladı.
Suçluluk psikolojisi bambaşka bir şey. Çalıntı bir malı satarken yakalanan şüphelimiz, polise karşı gelmeye başladı. “Neden cüzdanımı alıyorsunuz?” ile başlayıp “İçindeki parayı çalmayın!” demeye başlayınca, polisler karşılarındaki kişinin muhtemelen sabıkalı olduğunu anladı ve önlem aldı. Şüpheliyi direndiği için kelepçeleyip ekip aracına koydular. Elbette bizden de şahsı ve bisikleti doğrulamamızı ve faturayı göstermemizi istediler. Faturayı tekrar ibraz ettik ve bisikletin bize ait olduğunu kanıtladık. Zaten durum ortadaydı. Bu esnada ceza alacağını fark eden satıcı polise 15 Temmuz palavraları sıkmaya başladı. 15 Temmuz’da meydanlarda imiş, “demokrasi” mücadelesi vermiş bilmem ne… Bütün bunlar polisin şüphelerinin tescillenmesine yardımcı oldu. Zira suçluluk psikolojisi içerisindeki satıcımız bu noktada artık sadece saçmalıyordu.
Yorum Yazın
Adamın arkadaş çevresi Avengers mübarek
Net söylüyorum, bu Letgo reklamı.
Net söylüyorum yaşanmış hikaye: Bisikletini çaldıran kişi Recep BALTAŞ imiş.
"Bisikletim çalınır çalınmaz ilk yaptığım işlerden biri de telefonuma Letgo kurmak oldu. Baktığım bütün ikinci el sitelerine ek olarak buraya da bir bakayım ... Devamını Gör