Bu Psikoloji Testi, İçine Attığın Tüm Duyguları Ortaya Çıkaracak!
Herkesin içine atıp bir türlü kurtulamadığı duyguları vardır. Peki senin kendi başına yaşamak zorunda olduğun o duygu ne? İşte bu psikoloji testi, hepsini açığa çıkaracak!
Eğer hazırsan;
Haydi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini öğrenelim.
2. Şimdi de yaşını söyler misin?
3. İlk olarak, hayatta kendine koyduğun hedeflere ulaşamadığın zaman nasıl olursun?
4. Pekii son zamanlarda sevdiğin birinden uzaklaşmak zorunda kaldın mı?
5. İnsanlara verdiğin değerin aynısını kendin için de bekleyenlerden misin?
6. Bir hata yaptığında bunu arkadaşlarınla paylaşır mısın?
7. Psikolojini tek bir kelime ile anlatsaydın bunlardan hangisi olurdu?
8. Sevdiklerine çok fazla bağlı mısındır?
9. Son olarak, ne kadar mükemmeliyetçi olduğunu puanlar mısın?
Hayatındaki insanlara kırgınsın!
Hayatımızdaki insanları ne kadar seversek sevelim bazen kendimizden uzak buluruz. Bazen düşüncesizlikleri kalbini kırar, söyleyemezsin. Çünkü onu kırmaktan korkarsın. Duygularını içine atarsın. İçine attığın bu duygu gün geçtikçe daha da büyür. Fakat bir kere alışmışsındır kırılan duygularından kimseye söz etmemeye. Onların yanına gittiğinde her şeyi unutur, mutlu olursun çünkü içinde kin beslemezsin. Sadece beklemediğin bir insanın beklemediğin bir davranışı olmuştur. Bu gerek annen gerek baban gerek kardeşin gerek arkadaşın gerekse sevgilin olabilir. Onları hayatında tutmak zorunda olduğunun farkındasındır çünkü çok seviyorsundur. Sevdiğimiz insanların bazen sevmediğimiz davranışları olabilir. Bu demek değildir ki, onları hayatımızdan kesinlikle çıkarmalıyız. Sadece değer verdiğin insanların aynı içtenlikle sana değer vermesini bekliyorsundur. Bunu beklemek ne kadar doğru bilemeyiz. Belki de beklenti olmadan sevmeliyiz, değer vermeliyiz. Beklentilerimiz bizi hayal kırıklığına uğratabiliyor. Tabii bunu ne kadar bilirsek bilelim asla böyle davranamıyoruz. İnsan ufak da olsa bir beklentiye giriyor işte. Kendini zaman zaman değersiz hissediyor. Kendi içinde düşünüp düşünüp üzülüyor. SEN YAPMA! İnsanlara kırgın olduğunda duygularını açmalısın. Eğer bu kırık duygularını onlara açarsan eminiz seni anlayacaklardır. Sadece bu hisleri kelimelere dökebilmelisin.Bunu yaparken ne söylediğin değil aslında nasıl söylediğin çok önemlidir. Bunu sakın unutma!
He bir de kimse senin değerini biçemez, sen kendin başlı başına zaten değerlisin…
Özlem çekiyorsun!
İçine attığın en büyük duygu birine, bir yere veya herhangi bir şeye özlem duyuyor olman diyebiliriz. Belki eski sevgiline, belki ailene, belki arkadaşlarına belki de bir şehre özlem duyuyorsundur. Bunu tam olarak bilemesek de içine atıp kimseye bahsedemediğin bu özlem seni yıpratıyor. Bu duygunun birilerine anlattıkça seni rahatlatacağını düşünmediğin için kendine saklıyorsun. İnsanların senin zayıf yanlarını görmesini istemiyorsun. Bu yüzden bu gibi duyguları içine atmayı tercih ediyorsun. Fakat insan insana her zaman muhtaçtır. Bazen iki cümle laf etmek, içindekileri dökebilmek insanı çok fazla rahatlatır. Birinin seni dinlediğini ve anladığını bilmek içten içe ruhunu hafifletir. Herkesin zayıf noktası vardır. Çok iyi tanıyorum dediğin insanla yakınlaştıkça aslında zannettiğinden çok farklı olduğunu görebilirsin. Kimse mükemmel değil, herkes özlem çekiyor. Bunu paylaşmak seni kötü biri yapmaz. Aksine seni hayata bağlayan değerlerinin olduğunu gösterir. Yaşadığını hissettirir… Sen gizliden gizliye özlem çekerken ve kimseye bahsetmezken, etrafındaki insanların seni anlamadığını düşünebilirsin. Hatta içten içe onlara öfkelenirsin. Fakat duygularını açmadığın için herkes seni mükemmel zanneder. Ne bir şeye üzülüyorsundur, ne özlem çekiyorsundur ne de dertlisindir. Sen onlara göre çok GÜÇLÜSÜN! O yüzden kendini yalnız hissedebilirsin. Bunlara hiçbir zaman izin vermemelisin. En yakınındakilere içini açmalı, paylaşmalısın. İşte o zaman hayatın paylaştıkça güzelleştiğini fark edeceksindir. Bunu yapmak o kadar kolay olmayabilir ama bir yerden başlamak gerekir…
Kendini yetersiz hissediyorsun!
Öncelikle şunu söylemeliyim ki, kendini yetersiz hisseden insanların çoğu mükemmeliyetçidir. Ne yaparsalar yapsınlar, gözleri hep daha iyisindedir. İşte o daha iyiye ulaşamadıklarında kendini yetersiz hissetmeye başlarlar. Halbuki yapabileceğinin en iyisini yapmıştır zaten. Fakat içinde dindiremediği bu mükemmellik arzusu onu sürekli ileriye ittirmek ister. Fakat bazen ilerlemek için geri gitmek gerekir. Hayatın en büyük oyununun bu olduğunu hepimiz biliyoruz. Başımıza gelen kötü olaylara üzülürken ardından güzel şeylerin geleceğini bilmiyoruz. O yüzden hayal kırıklığına uğradığın her anda düşmek yerine bir sonraki güzellikleri düşünebilirsin. Bazen imkansız dediğin şeyler senin imkansızın olmaktan çıkar. Hayat hepimizi çeşitli yollarla sınamaya devam eder. Biz bu oyunun bir parçasıyız ve var gücümüzle devam etmeliyiz. Zannettiğinden çok daha güçlü ve mükemmelsin. Unutma her yenilgi gelecekteki bir galibiyettir. Kendini yetersiz görmemeli ve kendinin farkına varmalısın. İniş çıkışlı bu hayatın tadını çıkarmaya, hep bir sonraki adımı düşünmeye devam etmelisin. Ve unutma, her hedefe başarıyla ulaşamayabilirsin. Önemli olan aslında hedefe ulaşmak değildir, ulaşmak için çaba verdiğin o yolculuktur. Bu yolculukta ne yaşadığın ve savaştığın en güzel hazdır. Sen bu hayatta şimdiye kadar verdiğin çabaları düşün ve kendinle gurur duy!