Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Bir Küçük Yiğit Meselesi... Sen Anlat Karadeniz'de Bu Hafta Neler Oldu?
Geçen hafta, Mustafa hepimizi hayal kırıklığına uğratarak Yiğit'le Eyşan'ı Vedat'a teslim etmiş ve yaptıkları ortaya çıkmasın diye kendini omzundan vurmuştu. Bir haftalık arada bile Mustafa'ya olan sinirimiz geçmedi, yakın zamanda da geçecek gibi gözükmüyor! Gelin, bu hafta neler yaşanmış hep birlikte göz atalım...
Mustafa'nın Vedat'tan itiraf almak uğruna nasıl bir işe kalkıştığını görerek başladık bu bölüme...
O sırada Yiğit, babasına belki de hayatının en büyük derslerinden birini vermekle meşguldü.
Vedat küçücük çocuğun beynini yıkamaya çalışsa da, Yiğit aslında her şeyin farkındaydı. Tahir, onun ve annesinin kurtarıcısıydı ve annesi Tahir'in yanındayken gülümsüyordu. Vedat, daha önce Nefes'i hiç gülümserken görmemişti ve gülümsediği zaman Nefes çok güzel oluyordu. Sırf bu sahne için bile Yiğit'i canlandıran Demir Birinci'yi ayakta alkışlamak lazım, çünkü bu küçücük yaşında böylesi bir performans sergilemek kolay iş değil.
Nefes ve Tahir, Yiğit'e ne olduğunu öğrenmek için soluğu Vedat'ın yanında aldılar. Vedat, oğluna kavuşmak isteyen Nefes'e 'kanuni bir çare' öneriyordu: Evlilik!
Nefes, eğer Yiğit'i tekrar görmek istiyorsa Vedat'la evlenmek zorundaydı. Nefes, bu teklife cevap veremeden Tahir yumruklarını konuşturdu ve Nefes'in teklifi kabul etmeyeceğini söyleyerek onu otelden dışarı çıkardı. Yiğit'e ulaşmanın başka bir yolunu bulmak için Avukat Esma'nın yanına gittiklerinde ise bambaşka bir 'şiddet' hikayesiyle karşılaştık.
Esma da binlerce 'Yiğit' ten biriydi, annesiyle birlikte uzun yıllar şiddete maruz kalmıştı. Yani Nefes bir bakıma Esma için de savaşmak zorundaydı.
Sessiz kalındıkça bu insanlar ellerini kollarını sağlayarak aramızda gezmeye devam ediyordu. Bu yüzden kimse başına gelenleri sineye çekmemeli ve sonuna kadar mücadele etmeliydi! Yiğit'in yerini bulmak için polisle işbirliği yapan Tahir ve Nefes, kamera kayıtlarından yer tespiti yapabilmek için kolları sıvadılar. Tabii, resmi şikayet olmadığı için süreç biraz yavaş ilerleyecekti.
Yiğit, bu esnada kendinden büyüklere ders vermeye devam ediyordu. Vedat'ın adamı Necip'e göre; Vedat, Yiğit'e bugüne kadar hiç kötü davranmamıştı. Ama Yiğit onunla aynı fikirde değildi.
Bir çocuğu sırf dövmüyorsunuz diye ona iyilik etmiş olmuyorsunuz, annesinden ayırmak da bir çeşit kötülüktür. Yiğit'in bu bölümde verdiği mesajlar, almak isteyenler için gerçekten büyük derslerdi. Eğer kulaklarınızı yaşananlara karşı tıkamadıysanız tabii...
Mercan, birkaç haftadır psikolojisinin yerinde olmadığının sinyallerini vermekteydi zaten. Bu hafta ise inkar mekanizmasının ne denli güçlü olduğuna tanık olduk.
Tahir, Nefes'i alıp geri getirmişti ve dünürler cephesi bu olaydan rahatsızdı. Mercan, tepki vermesi gereken durumlarda sessiz kalarak el işi yapmaya devam etti. Bu durum, ilerleyen haftalarda Tahir'i büyük zorlukların beklediğinin de bir işareti. Herkes kendi öfkesine odaklanıp Mercan'ın aslında nasıl bir psikoloji içinde olduğunu göremedi bile. Üstelik bu evde bir hemşire yaşıyor! Ama Nazar bile öylesine kendine odaklı yaşıyor ki, ablasının durumunu anlayacak gibi değil...
Eyşan ise yavaş yavaş Vedat'ın öfkesinin kurbanı olmaya başlıyordu. Üstelik, bu daha önce tanık olmadığı bir durumdu.
Ee Eyşan Hanım, kötülük size yapılmadığı sürece kötülükten sayılmıyordu değil mi? Birinin yaptığı kötülüklere sessiz kalır, hatta ona maşa olursanız o kötülükler gün gelir sizi de bulur. Ne diyelim...
Başkomiser Mithat'tan haber bekleyen ikilimiz, kendilerini deniz kenarına vurup kayalıklarda hayal kurmaya başlamıştı.
Mavi Tüylü Geyik ve Denizden Gelen Kaplan, bu hayalin içinde bordo mavi atlarına binip Ay Işığında Uluyan Kurt'u Soluk Benizli'nin kalesinden kurtarmaya gidiyordu. Bu sahne bölümün hüzünlü anlarına renk katan, oldukça keyifli bir sahne olmuştu. Nefes'i birazcık da olsa gülümserken görmek bize iyi geliyor, sevgili senaristlere burada duyurmuş olalım!
Tahir ve Nefes, Kaleli hanesine gelip ev ahalisiyle yüzleşti. Mustafa, biraz vicdan azabından biraz da rol icabı Nefes'ten özür diledi.
Yiğit'i koruyamayan Mustafa, sözde pişmanlığıyla Nefes'in affına sığınıyordu. Ama Saniye Hanım aynı fikirde değildi. Nefes'i eleştiri yağmuruna tutan ve 'Ben ana değil miyim?' diye soran Saniye'ye en güzel cevap Tahir'den geldi: 'Anasın. Ama bir tek kendi çocuklarının anasısın.'
Saniye'nin ağır sözleriyle bir kere daha yıkılan Nefes'in imdadına beklemediğimiz biri yetişti: Balım!
Bu hafta çocuk oyuncular bizi ağlatmaya yeminlilerdi galiba. Yiğit'e sarılamayan Nefes'e, kucağını sundu küçük kız. Ne naif ne güzel bir sahneydi, çekenin de oynayanın da eline sağlık! Nefes, Balım'ın kucağında birazcık da olsa teselli bulmuş oldu. Mustafa ve Asiye arasında geçen konuşma ise ikili arasında büyük bir kavga yaşanacağının habercisiydi adeta, çünkü Asiye gerçekten kocasının vicdanlı bir adam olduğuna inanıyordu.
Yiğit'i bulmak için Mithat'la birlikte yollara düşen Tahir'e sevindirici bir haber geldi, Yiğit gizlice 155'i aramıştı!
Akıllı minnoş Yiğit, dört yaşından beri polisin numarasını ezbere biliyordu ve Tahir'le Nefes onu kurtarabilsin diye ilk fırsatta 155'i aramıştı. Bu bölümde bize mesaj üzerine mesaj vermeye devam ettiler. Tacizin tecavüzün kol gezdiği, çocuk kaçıranlara her gün bir yenisinin eklendiği ülkemizde, insanları bilinçlendirmek için dizide güzel sahnelere yer verilmiş. Eğer siz de anne baba adayı iseniz, ilerde çocuğunuz yardıma ihtiyaç duyduğunda kimi araması gerektiğini onlara öğretmeyi unutmayın.
Merakına sürekli yenik düşen ve her şeye burnunu sokmakta bir dünya markası olan Nazar ise, pansuman için Vedat'ın yanına gitmeye gönüllü oldu.
Vedat'ın söyledikleri gibi bir cani olup olmadığını kendi gözleriyle görmek isteyen Nazar, 'Karını da al, git.' diyerek kendince bir şeyler yapmaya çalıştı. Bir şeyler dedik, çünkü ne yapmaya çalıştığını inanın ki biz de bilmiyoruz. Kendisini hiç mi hiç ilgilendirmeyen konularda fikir beyan etmekte üstüne yok küçük hanımın. Bu ikisinin yeni Zeynep & Emir olması an meselesi...
Tahir, arama çalışmalarından eli boş döndü. Birileri Vedat ve adamlarına haber uçurmuştu, ama kimdi?
Yiğit'i bulamadan dönen Tahir, kötü haberi Nefes'e nasıl vereceğini kara kara düşünürken Nefes olan biteni hemen anladı. Acısını kısa süreliğine Tahir'in kollarında dindirmeye çalışan Nefes, sakinleştiği an bomba gibi bir planla döndü. Eyşan deli gibi karanlıktan korkuyordu ve onu korkutabilirlerse Yiğit'in yerini öğrenebilirlerdi!
Asiye, Mustafa'nın bir şeyler sakladığından şüphelenmiş ve parçaları birleştirip gerçeği öğrenmişti.
Mustafa, babalarının ölümünden sonra Tahir'i kanatlarının altına aldığı için ona bir şey olmasına izin vermeyecekti, bunun için de bir kadını ve küçük çocuğunu ateşe atmıştı. Asiye, yaşananları ilk ağızdan duyunca Mustafa'nın kaçacak yeri kalmadı. Üstelik Eyşan'la Vedat'a haber uçuran da, Yiğit'i bulduklarını söyleyen de Mustafa'ydı! Asiye'nin ilerleyen bölümlerde yaptıklarını Mustafa'nın burnundan fitil fitil getirmesi dileğiyle...
Tahir'le Nefes, Yiğit'i kurtarmaya gittiklerinde beklenmedik bir gelişme oldu. Yiğit kurtarılmayı beklemek yerine kendi kendini kurtarmayı seçmişti!
Ay Işığında Uluyan Kurt, Tahir'e seslenebilmek için ulurken bölüme bu haftalık noktayı koyduk. Bakalım Tahir, Yiğit'in sesini duyup onu bulabilecek mi?
Yorum Yazın
Bu nefes mi her kimse,kötü bir şey oluyo ağlıyo,iyi bir şey oluyo ağlıyo,hiç birş ey olmuyor bu sefer de niye bi rşey olmadı diye ağlıyor.
yav he
atv yayinliyor diye izlemiyorum 😏