Bilim İnsanlarına Kulak Verirsek Cinsel Yaşantımızda Mutlaka Yapmamız Gereken 10 Şey
Bilim dünyası sizin seks yaşantınızı daha iyi hale getirmek için var gücüyle çalışıyor ve karşınıza her gün yeni bir öneriyle çıkıyor. Peki siz bunlara kulak veriyor musunuz? İşte bilim dünyasının sizin için düşündüklerinden seçmece bir demet.
1. Çay alır mısın... Koyuyorum
2. Cips var çikolata var... Aa kraker de varmış
Ne diyor başka uzmanlarımız? Sevişirken yanınıza atıştırmalık bir şeyler alın, ara verip yiyin. E bir önceki maddedeki çay kuru kuru mu içilecek? Adamlar resmen Türk kültürüne uygun önerilerde bulunuyor. Yapın çiğ böreğinizi, kısırınızı, koyun baş ucunuza, çayı demledikten sonra yanında yersiniz. Aç karnına seks mi olur Allah aşkına? Boşalma bir 15 dakika daha gecikti mi sana?
3. Pilates yaptım, soğuk suyla duş aldım şimdi bir kilo çilek yiyip geliyorum
Sevişmeden önce neler yapmanız gerektiğini de anlatıyor bu bilim insanları. Çok değişik önerileri var maşallah, Haydar Dümen'i kesinlikle aratmıyorlar. Bu insanların, böyle araştırmalarla para kazanıyor olması ne büyük bir mucize şaşıyorum. Pilates yap, buz gibi suyla duş al, hafif bir egzersiz yap, biraz afrodizyak ye, balkona çık demirlerine tutunarak aşağı sark, vs. Ee sonra ne olacak? Daha diri, daha aygır gibi, daha ateşli sevişeceksin. Tabi balkondan düşüp ölmez veyahutta zatürre olmazsan.
4. Ya bir dakika senin bacağın oradan geçmeyecek ki? Hah şimdi sırtını dön...
Monotonluğa savaş açmış bu bilimperest insanlar. Sevişmelerinizi renklendirin diyorlar. Bunun için de ellerindeki en büyük silah sevişme pozisyonları. Alıyorsun eline bir Kamasutra kitabı, sudoku çözer gibi pozisyon çözüyorsun. Sonra öyle bir hale geliyorsun ki o pozisyonda birleşme sağlamak için asgari 35 cm penis gerekiyor. Varsa ne mutlu sana ama yoksa 's..rim pozisyonunu ya!' deyip girişiyorsun bildiğin gibi. Ama o zaman ne oluyor? Renklenmiyor işte cinsel hayatın a cahil!
5. Ya "dirty talk" bu değil ki aşkım, resmen rahmetli dedeme sövüyorsun sen!?
Sessiz kalma diyor sana uzman, sevdiğinle, partnerinle konuş diyor. Halini hatrını sormayacaksın elbette, buna da 'dirty talk' demişler yani edepsizce konuşuyorsun. Böyle günlük sohbet gibi değil, aslında Türkçe buna pek uygun bir dil değil. Bir süre sonra küfürleşmeye gelip dayanıyor konuşmalar. Oysa bir Fransız sana sövse melodi gibi geliyor ama sen tutup gelmişini geçmişini diye girişirsen sonuç alamıyorsun. Daha naif dirty talk öneriyoruz size, içinde köklemek, daldırmak, diplemek, sundurmak, vb. terimlerin geçtiği
6. ... Şişşt uyudun mu... Aşkım masajı sen uyu diye yapmıyorum ki ama ben!
Gergin bedenle sevişmek kulağa hoş gibi gelse de öyle olmuyor. Çünkü bedenin gerginliği ruhu da geriyor ve ortaya yavan, tatsız, tuzsuz bir şey çıkıyor. Onun içindir ki uzmanlar size vücudunuzu gevşetmenizi salık veriyor. Nasıl? Tabii ki karşılıklı masajlaşarak, mesaj değil masaj. Tutup eşinize sevgi dolu, fotoğraflı mesajlar atmayın durduk yere. Bacaklarını, omzunu, ayaklarını falan ovun, ovuşturun. Ama dikkat! Bu masajın sonrasında bir seks olabileceğini ima edin ki gevşeyen partneriniz avuçlarınızın arasından kayıp uykuya teslim olmasın.
7. Neden ağlıyorsun şimdi Serhat? Boşalmamak için çocukluğunu düşünürken canın mı sıkıldı? Bravo ya...
Erken boşalma erkeğin en büyük sıkıntılarından biri, haliyle bilim insanları da bu konuya çok kafa yoruyor. Ecza sektörünü kenarda tutarsak erken boşalmanın önüne geçmek için birçok taktik de sunuyorlar bize. İşte boşalacağınızı hissettiğinizde kötü şeyler, üzüntü verici şeyler düşünün diyorlar. Ya da kafanızdan üç basamaklı sayıları çarpın ya da kendinize bol malzemeli bir sandviç hazırlayın diyorlar. Bunları düşünürken kafanız seksten uzaklaşacak ve boşalma gerçekleşmeyecektir. Ama haliyle siz bunları düşünürken sekse dair her şey sizi terk edeceği için sıkıntı başka bir forma dönüşecektir.
8. Bekçi geliyor koş koş koş... Aşkım kooş!!
'Heyecan barındırmayan bir cinsel hayat yansın arkadaşım' şiarıyla hareket eden cinsel bilimciler, sizler için adrenalin barındıran eylemler bütünü de hazırlıyorlar. Mesela kumsalda sevişmek, balkonda sevişmek, sinema salonunda araya kadar sevişmek gibi çılgın ve adrenalin kokan önerileri var. Ama Türkiye'de hadi git de parkta seviş bakalım. Hiç kimse yakalamasa Melih Gökçek 'seviştiler' diye adınızı çıkarır, Gezi parkındaki çadırlar hakkında Melih Başgan'ın yazdıklarını anımsayın. Siz yine de sevişmeden önce aksiyonlu erotik film izleyerek kovalayın heyecanı. Balkonda maganda kurşunu ile anadan üryan göçüp gitmek de var sevişmenin fıtratında.
9. Demek kaportacı "Piç Selim" oldun yani... Ve şimdi de beni düzelteceksin (!) öyle mi?
Cinsel hayatı zenginleştirmenin, sıkılmaların önüne geçmenin bir yolu yok mu diyenler için de bilim devreye giriyor ve fantezi adını verdiğimiz eşsiz uygulamasını sizlere sunuyor. Bildiğin 'Role playing' olayı aslında. Başkasıymışsın gibi davranıyorsun. Kah tamirci çırağı oluyorsun kah çiftçi kah yazılım mühendisi oluyorsun kah araştırma görevlisi... Bu dünyanın sonu yok. Ama Şöyle bir sıkıntı hasıl oluyor, var efendim ben sütçü oldum sen sesini çıkartmadın, demek ki sütçüyle aranda bir şey var... Haydi buyur bakalım. Yani Role playing olayı da bizim için biraz sıkıntı, en iyisi başkasını falan düşünmek, ama siz siz olun içinizden düşünün yoksa onun sonuçları daha fena.
10. Eee anlat bugün işte neler yaptın?
Sohbet etmeden yapılan seks, seks değil uzmanlar için. Sevişmeye ara verdin, çayını içtin, biraz atıştırdın tek kelime etmeden devam mı edeceksiniz? Bu ne kabalık? Biraz sohbet edin, zaten ikiniz de çalışan insanlarsınız, vaktiniz kalmıyor konuşmaya hem cinsel hayatı körükleyin hem sohbetinizi edip günün stresini iyice atın. Şu bilim alemi olmasa ne yapacaktık biz ya, mal gibi sevişip duşa koşacaktık ki ayıp bize, yuh bize!
Bonus - "Sasdjlkjdsalk bak bak sonra bizim Sarı Orhan da adama demiş ki... asdfslkjlkj dinle bak burası komik!"
Sevişmeden önce hafif bir şeyler içmenizi her bilimciyim diyen insan önerir. Elma şarabı, kırmızı şarap, limonlu bir bira, vs. Ama sınırınızı iyi bilin, hafif bir şeyler içmek için oturup bir ufak boğma rakıyı gömmeyin. Sonra sevişeceğim derken kendinizi Rasim Ozan Kütahyalı gibi bağırırken bulmanız işten bile değil.