Betül Hayrullahoğlu Yazio: Peki Ralph Hayvanları Kurtarabilecek mi?
Son günlerde sosyal medyada sıklıkla gördüğümüz ve izlerken gözyaşlarımızı tutamadığımız “Save Ralph” (Ralp’i Kurtar) adlı kısa film, özellikle kozmetik sektöründe yoğun olarak kullanılan deney hayvanlarına yapılan eziyeti ironik bir şekilde ele alıyor.
Film bu kadar duygulara dokununca birçok kişi “cruelty-free” etiketiyle filmi paylaşarak hayvan deneyleri yapan markaların hangileri olduğuna dair paylaşımlar yapmaya başladı. Peki bu markaları tespit etmenin güvenli bir yolu var mı?
Cruelty-Free ne anlama geliyor?
Bir ürünün Cruelty-Free olduğunu nasıl anlarız?
Tüketiciler için bunun en kolay yolu ürünlerdeki tavşan logolarına ya da işaretlerine bakmak oluyor. Ancak bu noktada da dikkat edilmesi gereken bazı hususlar var. Öncelikle tavşan logosunun hayvan haklarını korumak için araştırma yapan kuruluşlara ait olup olmaması önem taşıyor. Bu noktada dünyanın en büyük hayvan hakları grubu olan PETA, Cruelty Free International ve diğer çeşitli hayvan koruma gruplarının bir araya gelerek oluşturmuş oldukları Leaping Bunny Programı ve Avustralya merkezli Choose Cruelty Free’nin logoları en güvenilir logolar olarak kabul ediliyor.
Bu logoların güvenli kabul edilmelerinin nedeni, logo sahibi kuruluşların kozmetik firmalarının hayvan testlerine ilişkin politikalarını sıkı kurallara bağlı olarak denetliyor olmaları.
Bu konuda yasalar ne diyor?
Avrupa Birliği'nin kozmetik direktifine göre, 2004 yılından beri kozmetik ürünlerinin, 2009 yılından beri ise içerdikleri bileşenlerin hayvanlar üzerinde test edilmesi yasak. Ancak kozmetik firmalarının yasal boşluktan faydalanarak ürünlerini Avrupa dışında test ettirerek satmaları nedeniyle AB, 2013 yılında yaptığı düzenleme ile dünyanın herhangi bir yerinde hayvanlar üzerinde test edilen ürünlerin Avrupa’da satışını da yasaklamış durumda. Bu nedenle Avrupa’da satılan ürünlerin tamamen cruelty-free olduğunu söylemek mümkün.
Türkiye’de de 2015 yılında yapılan düzenleme ile satılacak kozmetik ürünlerinin ve içerdikleri bileşenlerin hayvanlar üzerinde test edilmemiş olması zorunluluğu bulunuyor.
Kozmetik sektöründe sorun özellikle çok uluslu şirketlerin Avrupa dışında satış yaparken hayvan deneyleri uygulamaları noktasında devam ediyor. Ancak bu noktada da önemli bir yol kat edilmiş görünüyor. Büyük ve önemli bir pazar olan Çin’de 2014 yılına dek kozmetik ürünlerinin satışı için hayvan deneylerinin yapılma zorunluluğu bulunuyordu. 2014 yılında yapılan düzenleme ile ülke içinde üretilen ürünlerde hayvanlar üzerinde test zorunluluğu kaldırıldı ancak ithal edilen ürünlerde bu zorunluluk devam ediyordu. Nihayet 2021 yılında yapılan ve Mayıs ayından itibaren yürürlüğe girecek değişiklikle, genel kozmetik kategorisine giren ithal ürünlerde de hayvan deneyi yapma zorunluluğu kalkıyor.
Kozmetik sektörü buzdağının görünen yüzü
Kozmetik sektöründe Avrupa Birliği ve Çin başta olmak üzere pek çok ülkede hayvan deneylerinin yasaklanmasında yaşanan gelişmeler hayvan hakları örgütleri ve hayvan severlerin yıllarca süren baskı ve çalışmalarının başarısı. Ancak son dönemde popüler olan kozmetik sektöründe yapılan hayvan deneyleri, sorunun çok küçük bir parçasını oluşturuyor. Bugün hayvan deneyleri başta ilaç sektörü olmak üzere yüzlerce sektörde hâlâ büyük bir sorun. Daha gidilecek çok yol var. Bu nedenle bu alanlarda da kamuoyu oluşması ülkelerin yasal düzenlemeler yapmaları noktasında büyük önem taşıyor.
Ne dersiniz yarattığı büyük farkındalıkla Ralph diğer hayvan dostlarını da kurtarabilir mi?
Betül HAYRULLAHOĞLU
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın