Atatürk Anıtı Referandumu Öncesi Rizelilere Küçük Bir Hatırlatma
Rize’de son günlerde yaşanan çay bardağı heykeli tartışmasını hepiniz biliyorsunuz. Bilmeyenler için kısaca özetlemek gerekirse; Rize’de Cumhuriyet Meydanı’nın yeniden düzenlenmesi projesinde meydanda bulunan Atatürk heykeli yerine çay bardağı figürünün konulması ile ilgili bir tartışma patlak verdi. Belediye, meydan inşaatı sırasında valilik önündeki tören alanına taşınacağını duyurduğu heykelin, tekrar yerine konulup konulmayacağına halk oylaması ile karar verileceğini açıkladı.
Rize Belediye Başkanı Reşat Kasap, seçim döneminde '10 Numara Projeler' başlığı altında kamuoyuna açıkladığı Meydan Projesi için çalışma başlattı. Cumhuriyet Meydanı’na yerleştirilen tabelada yer alan proje çiziminde, Atatürk anıtının yerine çay bardağı figürü yerleştirilmesi ise anıtın kaldırılacağı tartışmalarına neden oldu.
Tepkiler üzerine açıklama yapan Rize Belediye Başkanı Reşat Kasap, meydan projesi inşaatı süresince valilik önündeki tören alanına taşınacağını duyurduğu Atatürk heykelinin daha sonra eski yerine konulup konulmayacağına halk oylaması ile karar verileceğini açıkladı.
Reşat Kasap, 'Atatürk heykeli kaldırılmıyor, inşaat süresince valilik tören alanına taşınacak. Cumhuriyet Meydanı’nın inşaatı tamamlandıktan sonra, Atatürk heykelinin sabit olarak nereye yerleştirileceği halk oylamasıyla belirlenecektir' şeklinde açıklama yaptı.
Peki Rize’nin “değerimiz” olarak kabul ettiği çay ve onu temsilen ince belli çay bardağı nedir? Nasıl girmiştir ülkemize, çok kısa bakalım.
Rus Devrimi'nden sonra Batum sınırının kapatılması ile işsizliğin ve güvenlik sorunlarının zirveye çıktığı Doğu Karadeniz'de halka yeni iş imkanları yaratmak bir zorunluluk halini almıştı.
Ankara'da 1921 Nisanında ülkenin ekonomik ve sosyal sorunlarını görüşmek amacıyla bakanlık temsilciliklerinin katıldığı bir komisyon toplandı.
Bu komisyonda, 1920'deki Yunan işgalinden hemen önce Bursa'dan ayrılıp, kara yolundan Ankara'ya geçen ve Milli Mücadele Hükümetinin kurduğu İktisat Bakanlığında ilk Tarım Genel Müdürü olan Zihni Derin bu konu üzerinde çalışmalar yapmakla görevlendirildi.
Zihni Derin, Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi öğretmenlerinden Ali Rıza Bey'in 1917'de Batum'da yaptığı inceleme sonucu yazdığı çayla ilgili raporu okudu.
1923 yılında çay ve narenciye fidanlığı kurmak üzere Rize'ye gönderilen Zihni Bey, hazineye ait Garal Tepesi'ndeki 15 dekarlık arazide çalışmalarına başladı.
Pes etmeyen Zihni Derin, bu konu ile ilgili bir yasa teklifi hazırladı ve tasarı, o dönemin Rize Mebuslarının desteğiyle kanunlaştı.
Fatih Sultan Kar, İnönü’nün Rize çayı ile tanışmasını şöyle anlatıyor: “İsmet İnönü’nün çayla tanışması ise 1935’te Rize ziyaretinde oluyor.
Toplu çay üretimi böylece İsmet İnönü sayesinde yeniden gündeme geliyor.
1947 yılında ilk çay fabrikasının kurulmasına da bizzat İsmet İnönü öncülük ediyor.
Peki çay bardağı nasıl ortaya çıkıyor? Aslında dünyada çoktan çıkmıştı da biz ne zaman üretime başlıyoruz?
İlk cam fabrikası sadece şişe ve bardak üretecek şekilde 1934 yılında bakanlar kurulu kararıyla hizmete giriyor.
Sonuç: Demem o ki sayın Rizeliler, sizin bu gün değeriniz olarak gördüğünüz Çay milli mücadele hükümetinin bitmek bilmeyen çalışmaları ve ısrarı sonucunda ortaya çıkmıştır.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!