'Altyapı yatırımı yapmayana lisans yok'
Bundesliga organizasyonunda görev yapan dördüncü Türk teknik direktör Taşkın Aksoy, Al Jazeera'ye konuştu. Fortuna Düsseldorf'un başında olan Taşkın, Almanya'da altyapıya yatırım yapmayan kulüplerin lisans alamadığını, Türk futboluna da böyle kuralların gerektiğini söyledi.
Taşkın Aksoy, Özcan Arkoç, Mustafa Denizli ve Tayfun Korkut'tan sonra Bundesliga organizasyonunda görev yapan dördüncü Türk teknik direktör.
48 yaşındaki Aksoy, 2015 Şubat ayında Bundesliga II ekibi Fortuna Düsseldorf'un başına geçti. Takımı ligde yedinci sırada bulunan Türk teknik adam, gelecek yıl Düsseldorf'u Bundesliga'ya taşımayı hedefliyor.
Dünyada son yıllarda gözde olan Alman altyapısının, yaşanan büyük krizden sonra sistemli bir şekilde yükseldiğine vurgu yapan Taşkın Aksoy, Türk futbolunun da 10 yıllık disiplinli bir planlama ile ayağa kalkabileceğini belirtiyor.
Almanya'da çok yetenekli genç Türk oyuncuların olduğunu söyleyen Aksoy, bu gençlerin bir çoğunun sabırsız olduğunu, bu nedenle çoğu zaman hatalı kararlar verdiklerini belirtti. Türk teknik adam, Almanya'daki genç Türk oyuncuların Süper Lig'den gelen cazip tekliflere de karşı koyamadığına dikkat çekti.
Almanya'da Türk teknik direktörlere bakış açısı nasıl?
Yavaş yavaş güven artıyor. Futbolcu bazında olumsuz bakış açısı artık kırıldı diyebiliriz. Mesut, İlkay ve Nurilerle Türk futbolcularına bakış açısı değişti. Türk teknik direktörlere ise hala ön yargılarla bakılıyor. Ancak yavaş yavaş güvenin arttığını da görüyoruz. Tayfun Hoca, Hannover 96'dan ayrıldı ama bir sempati yarattı. İnşallah benim burada başarılı olmam da bu bakış açısının değişmesine katkı yapacaktır. Almanya'da yetişmiş bir Türk'e takım teslim etmek bundan 10 sene önce düşünülmez bir olaydı. Özcan Arkoç ve Mustafa Denizli istisna örnekler olmuştu.
Fortuna Düsseldorf'ta göreve gelme süreciniz nasıl gelişti?
2,5 yıl Fortuna Düsseldorf'un altyapısında çalıştım. Genç takımda elde ettiğimiz başarı ve A takıma yolladığım oyuncular dikkat çekti. İstikrarlı ve başarılı çalışmamı yöneticiler gördüler. Takım ligin ilk yarısında kötü bir süreçten geçti ve yönetim teknik direktör olarak göreve gelmeme karar verdi.
Alman altyapı modelini son yıllarda öne çıkaran unsurlar nelerdir?
Alman futbolu da aslında büyük bir krizden sonra alt yapıya yöneldi. Almanya, Belçika ve Hollanda'nın ev sahipliği yaptığı Avrupa Şampiyonası'nda hüsrana uğradı. Bu büyük şok onları radikal kararlar almaya itti. Futbol federasyonu, kulüplere şartlar koydu. Her kulüp, bütçesinden ciddi bir miktarı alt yapılara ayırmak ve genç takımların başına pro-lisanlsı hocaları getirmek zorunda kaldı. Federasyon, alt yapıya belirli bir miktarı ayırmayan takımlara, ligde oynamak için gerekli lisansı vermiyor.
Almanya, bu kuralların meyvesini şu an yiyor. Mesutlar, Götzeler böyle çıktı. Önemli olan altyapıya önem vermek. Başarı için alt yapıya yatırım yapmak şart.
Türkler, Akdeniz insanları olarak sabırsız milletiz. 10 yıllık bir projeyi çizip buna sadık kalmak çok önemli. Başarı elde etmek istiyorsak bunu başarmalıyız.
Önemli olan Alman modelini uygulamak mıdır? Yoksa kendinize uydurmak mıdır?
Birebir kopya etmek çok sağlıklı değil. Almanlar, Fransız ve Hollanda alt yapı modellerinin karışımını kendi ülkesine adapte etti. Kendi ülkemize has bir sistemi disiplinli bir şekilde yapmalıyız. En önemlisi eğitimli insanları bu işin başına koymalıyız. Almanya'da eğitimsiz kişileri alt yapılarda göremezsiniz.
Almanya'da en beğendiğiniz Türk oyuncular kimler?
Borussia Dortmund'un önemli isimlerinden de olan İlkay Gündoğan çok yetenekli bir oyuncu.
Süper Lig'de çok sayıda Alman alt yapısında yetişmiş oyuncu forma giyiyor...
Alman altyapısındaki Türk oyuncuların çoğu sabırsız. A2 takımında oynamayı, hatta A takımla antrenmana çıkmayı bir süre için yeterli görmüyorlar. Hemen A takım formasını giymek isityorlar. Bu olmayınca ya futbola küsüyorlar ya da yanlış tercihler yapıyorlar.
Türk takımlarının Alman alt yapısındaki gençleri transfer etmesi onlar açısından çok mantıklı. İyi eğitilmiş çocukları uygun paralarla kadrolarına katıyorlar. Almanya'daki gençler de burada kalıp büyük bir yıldız olmak için sabretmek yerine paranın cazibesine kapılıyorlar. Bu ilginç bir paradoks.
Bundesliga organizasyonunda görev yapan dört Türk teknik direktörden bir tanesisiniz. Kariyer hedefleriniz neler?
Bir teknik adam her zaman üst düzeyde çalışmak ister. Almanya Futbol Federasyonu'ndan tüm pro-lisansları aldım (A, B, C). Eğitimci olarak Alman federasyonunda çalıştım, Azerbaycan'da, Afrika ülkelerinde görevler yaptım. Futbolda tabii ki her şey planlanmıyor. Ama hedefim önemli takımlar ile önemli hedeflere koşmak.
Almanya'da çalışan bir Türk teknik adam olarak, Süper Lig'deki futbolu nasıl görüyorsunuz?
Türk futbolu şu an zor bir durumda. Kalite olarak belirli bir seviyeyi aşamadık, istikrar yakalayamadık. Dünya üçüncüsü olduk, ortadan kaybolduk, Avrupa Şampiyonası'nda yarı final oynadık, daha sonra uzun süre gruplardan çıkamadık. Türkiye'nin en büyük sorunu istikrar yakalamak. Bir jenerasyon çıkıyor iyi top oynuyor, sonra gerisi gelmiyor. Bunun de en temel sebebi belirli bir sistemin olmaması.
Türkiye'de çalışmak ister misiniz?
Türkiye'de dört sene futbol oynadım, çok iyi dostluklar edindim. Tabii ki Türkiye'de çalışmak isterim, güzel bir proje olursa neden olmasın.
Kaynak: Al Jazeera
Yorum Yazın