Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
90’larda Türk Sinemasına Adeta Can Suyu Olan 13 Yerli Film
Gönüllerimizde farklı bir yeri olan Türk sinemasının en güzel örnekleri, yıllar geçse de hala etkilerinden çıkamadık. 😯
Film açıklamaları beyazperde.com'dan alınmıştır.
1. Eşkıya (1996)
2. Tabutta Rövaşata (1996)
Rumelihisar sokaklarında yaşayan Mahsun çevresi tarafından sevilen yoksul ve kimsesiz bir adamdır. Hayatta hiçbir amacı olmayan bu adam otomobil çalarak hayatta kalmaktadır. Yaşamdaki tek tutkusu olan otomobilleri geceleri çalan Mahsun, sabaha kadar bu arabalarla gezer ve sabah olduğunda arabayı aldığı şekliyle aldığı yere bırakır. Bir gün sürekli takıldığı kahveye gelen bir kıza aşık olan Mahsun kalacak hiçbir yeri olmayan bu kıza odasını açar. Fakat kız bu iyiliği kötüye kullanarak Mahsun'un hayatında onarılmayacak yaralar açacaktır. Derviş Zaim tarafından yönetilen bol ödüllü filmin başrollerinde Ahmet Uğurlu ve Tuncel Kurtiz bulunuyor.
3. Ağır Roman (1997)
Kolera adlı sokakta, yaşamın bir kıyısında kendi algılarınca var olmayı başaran bir grup insan yaşamaktadır. Her yerde olduğu gibi burada da kendi içinde bir düzen söz konusudur. Örneğin Arap Sado, bu sokaktaki hakimiyetini, Salih’e devreder. Salih, ailenin küçük oğludur ve aslında böyle bir sorumluluk için pek de hazır olduğunu söylenemez. Bir gün arka sokaklarda bir kargaşa ve olay yaşanır. Salih, bu esnada bir kadına aşık olur. Tina, onu büyüler. Hayatın basitliği ile insanların acımasızlıkları arasında savrulan yaşamlardan kesitler sunan film, Metin Kaçan’ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır.
4. Masumiyet (1997)
Namus cinayeti nedeniyle girdiği hapishaneden çıkan Yusuf amaçsız bir hayata sahiptir artık. İzbe bir pansiyon köşesinde yolu Bekir ve Uğur’la kesiştikten sonra hikayedeki tüm kişilerin hayatlarını derdinden sarsan hadiseler yaşanacak, herkes kendi masumiyetinin peşinden gidecek; bu seçimler de hepsinde derin yaralar açacaktır. Uğur güçlü bir hayat kadınıdır, Bekir ise ona saplantılı bir adam. Fakat Uğur'un gönlünde Zagor vardır... Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden Zeki Demirkubuz’un, izlendikten sonra hafızalardan uzun bir süre silinmeyen etkileyici filminin başrollerinde Derya Alabora, Güven Kıraç ve unutulmaz tiradıyla hafızalara kazınan Haluk Bilginer var. Yapım vizyona girdiği yıl ayrıca Antalya Film Festivali’nde 4 Altın Portakal ve Altın Koza Film Festivali’nde de dört ödüle layık görülmüştü.
5. Propaganda (1999)
1948 yılında yaşanan gerçek bir olaydan konusunu alan film, Sinan Çetin’in en ses getiren yapımları arasında. Film, siyasi otoritenin emriyle bir tel örgüsüyle ikiye bölünen bir köyün bu sınırla birlikte sosyal, duygusal ve manevi olarak da ikiye bölünmesinin ardından yaşanan dokunaklı hikayeyi anlatıyor. Başta gümrük memuru Mehdi ve çocukluk arkadaşı Rahim olmak üzere, birbirleriyle yıllardır birarada yaşayan köy halkı aradaki sınır yüzünden dostlarını, aşklarını ve hayata duydukları inancı yitirirken siyasi ve politik oyunların parçaladığı hayatlar bir kez daha gözler önüne seriliyor.
6. Piano Piano Bacaksız (1991)
1940'lı yıllarda İstanbul’da bulunan eski bir konakta yaşayan yaşlanmış Kemal, artık unutulmaya yüz tutmuş anılarını anlatıyor. Piano Piano Bacaksız, her bir odasını bambaşka insanlara kiraya verilen bir konakta, savaşın da getirdiği zorluklara rağmen hayata tutunma çabası veren bir grup insana dair etkileyici bir hikaye. Usta yönetmen Tunç Başaran, Piano Piano Bacaksız ile 1991 yılında İstanbul Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülüne layık görülmüştü.
7. Dönersen Islık Çal (1993)
İstanbul'un en görkemli mevkilerinden biridir Beyoğlu, İstiklal Caddesi... Ancak gece olup ışıklar sönmeye başladığında bin türlü pislik belirir bu karanlık sokaklarda... Toplumdan dışlanmış, ötekileştirilmiş insanların dramı işte böyle anlarda yoğunlaşır. İşte doğuştan kaybedenlerden biri de kirli bir barda barmenlik yapan bir 'cüce'dir. Cücenin yolu bir gün bir fahişelik yaparak geçinen bir travestiyle kesiştiğinde bu iki dışlanmış, iki istenmeyen insan arasında kadere ve hayata meydan okuyan bir dostluk başlar. Bu dostluk kendilerini öteleyen topluma karşı yapılmış bir başkaldırı niteliğindedir. 90'lı yıllarda sıkça karşılaştığımız karanlık atmosferli ve melankolik filmlerden biri olan yapıt özellikle başrollerindeki Fikret Kuşkan ve Mevlüt Demiryay'ın performanslarıyla ilgiyi hak ediyor.
8. C Blok (1994)
C Blok sakinlerinden Tülay, kağıt üzerinde devam eden bir evliliğe sahiptir ve mutluluk sadece anlamını bildiği bir kelimeden ibarettir. Fakat tesadüf eseri hizmetçisini ve apartmanın kapıcısını kendi yatağında birlikte olurlarken gördüğünde zaten sorunlu olan hayatını gözden geçirmeye başlama vaktidir. Bu olaydan öylesine etkilenir ki karşısına çıkan fırsatı değerlendirerek yeni ve bambaşka bir hayat inşa etmeye karar verir. Türk sinemasının en özgün yönetmenlerinden biri olan Zeki Demirkubuz’un ilk uzun metraj filmi yönetmenin ilerleyen zamanlarda neler yapacağını kanıtlar nitelikte. Fikret Kuşkan, Güler Ökten ve Selçuk Yöntem gibi nitelikli oyunculardan oluşan oyuncu kadrosu ve irdelediği konu itibariyle C Blok başarılı bir ilk film olarak kabul edilir.
9. Tatar Ramazan (1990)
Sağlam bir hapishane filmi olan Tatar Ramazan toplumsal konulara değinmesiyle halkın gözünde önemli bir yer edinmiştir. Kadir İnanır'ın muhteşem oyunculuğu ile bütünleşen film kültler arasında yerini almıştır.
10. Gölge Oyunu (1993)
Abidin ve Mahmut pavyonlarda ayaküstü komedyenlik yapan ve hayatta kaybeden tarafta yer almayı alışkanlık haline getirmiş iki arkadaştır. Abidin eskiden gemicilik yapmıştır ve kadınlara feci düşkündür. Bir yetimhanede büyümüş olan Mahmut ise karşı cinse olan utangaç tutumu ve hassas yapısıyla yoldaşından ayrılır. İki kafadarın sepetli bir antika motosikletin sırtında sürdürdükleri seyyar yaşamları, sağır ve dilsiz ama güzeller güzeli bir genç kızın hayatlarına girmesiyle alt üst olacaktır. Yaşayacakları olaylar hem kendilerini daha yakından tanımalarına hem de hayatın anlamı ve etraflarını saran hayal/gerçeklik üzerine egzersiz yapmalarına yol açacaktır. Elbette bu egzersize filmin seyircisi de dahil olacaktır. Yavuz Turgul’un bu en güçlü senaryolarından biri, güçlü bir ışık kullanımı ve görüntü yönetiminin yanısıra, Füreyya Koral gibi sürpriz simâlarla da taçlanan bir eser.
11. Salkım Hanım'ın Taneleri (1999)
Durmuş ile Nimet yaşadıkları köyde fakirliğin pençesinde kıvranmaktadırlar. Daha müreffeh bir hayat için büyükşehire gitme fikrine akılları yatar ve soluğu İstanbul'da alıp hemşehrileri olan Bekir ile buluşurlar. Bekir zengin bir adam olan Haliy Bey’in yardımcısıdır. Yaşadıkları büyük handa Durmuş’a da iş bulan Bekir’in bu iyiliği, tüm han sakinlerinin talihlerinde bir kırılma yaratacaktır. Kaderi farklı bir yöne doğru ilerleyen Durmuş, her zaman daha fazlasına sahip olmayı isteyen, son derece hırslı bir adamdır. Burada kendisine verilen küçük iş adamı tatmin etmeyecek, bu açgözlülüğü ise herkesin felaketi olacaktır. Müslüman olmayan azınlıklardan alınan Varlık Vergisi ise Halit Bey başta olmak üzere tüm gayrimüslim vatandaşları yuvalarından edecektir.
12. Aşk Ölümden Soğuktur (1994)
Sulukuleli dansöz Belgin , bir polis baskını sırasında Ali ile tanışır ve aşık olur. Bu tutkulu aşk sonucu genç kadının ünlenir ve şarkıcı olur. Belgin'in şöhreti aşkı için engel olacaktır.
13. Gemide (1998)
Serdar Akar'ın Yeni Sinemacılar ekolünü patlattığı, Türk sinemasında gerçek anlamda alternatif filmler kuşağının miladı sayılabilecek bu yapımda, dört delişmen kafadar mürettebatın macerasını izliyoruz. Laleli'de parasını çaldıran boksörün gemi kaptanına durumu anlatması ile parayı istemeye giden kaptanın başından geçenlerin konu edildiği filmde, olaylar iyice karmaşık bir hal alır ve bir kız ile kafası betona çarpılarak öldürülmüş bir adam kalır ellerinde. Gemiden gitmesi gereken kızın boksör tarafından saklanması ile daha da karışan olaylar sonucu kafası dumanlı olan esrarkeş kaptan ayılmaya başladıkça her şeyi yavaş yavaş hatırlamaya başlar. Film, çekildiği dönemde yoğun argo kullanımı sebebiyle muhafazakar çevrelerden yoğun eleştiriler almıştı. Buna rağmen Gemide son dönemde Türk sinemasında kült statüsündeki filmler kategorisinde değerlendiriliyor. Erkan Can'ın performansı için ise filmin başarısındaki en önemli etken denilebilir.
Yorum Yazın
Çok sağlam bir liste olmuş bunu hangi editör hazırladıysa diğer sinema içeriklerine daha fazla el atsın :)
Harika ötesi bir liste ki Eşkıya en çok sevdiğim film ve 1 numara da görünce çok güzel oldu. ❤️
Ben daha geçen İstanbul Kanatlarımın Altında'yı izledim o da çok güzeldi
Bu listeye girmeliydi..