onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
1960'lı Yıllarda Amerika'yı Kasıp Kavuran Yasak Aşk Üçgeni: Marilyn Monroe, John F. Kennedy ve Kardeşi Robert Kennedy

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket 1960'lı Yıllarda Amerika'yı Kasıp Kavuran Yasak Aşk Üçgeni: Marilyn Monroe, John F. Kennedy ve Kardeşi Robert Kennedy

Serngl
06.02.2019 - 13:32

Bir yanda 20. yüzyılın en ünlü sinema yıldızlarından ve seks sembollerinden biri olan Marilyn Monroe, bir yanda ise ABD Başkanı John F. Kennedy... Amerika Birleşik Devletleri’nin en ikonik iki figürünün aşk yaşaması başlı başına bir sansasyonken, bu aşka bir de Robert F. Kennedy'nin karışması, tarihin en büyük yasak aşk üçgenlerinden birinin doğmasına neden oluyor...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

İkilinin tanışmaları John F. Kennedy'nin kız kardeşi sayesinde oluyor. Marilyn önce Kennedy'nin kız kardeşiyle, ardından da erkek kardeşi Robert ile tanışıyor.

İkilinin tanışmaları John F. Kennedy'nin kız kardeşi sayesinde oluyor. Marilyn önce Kennedy'nin kız kardeşiyle, ardından da erkek kardeşi Robert ile tanışıyor.

Büsbütün ailenin içine girmeye başlayan Marilyn, sonunda New York'ta bir partide John Kennedy ile tanışıyor. Bu tanışmayla birlikte güzel aktris Marilyn, Amerika'nın en çok sevilen başkanlarından John F. Kennedy'e aşık oluyor...

Çapkınlığı herkesçe bilinen yakışıklı ve güçlü bir adamla, dönemin en büyük seks sembollerinden biri hâline gelen güzel ve cezbedici bu kadının bir araya gelmesi elbette ki kaçınılmaz oluyor.

Çapkınlığı herkesçe bilinen yakışıklı ve güçlü bir adamla, dönemin en büyük seks sembollerinden biri hâline gelen güzel ve cezbedici bu kadının bir araya gelmesi elbette ki kaçınılmaz oluyor.

Sosyal konumları nedeniyle o gece flört etme fırsatı yakalayamayan ikili, 62 yılının Mart ayında, Palm Springs'te gözlerden uzak bir otelde bir araya geliyor ve hafta sonunu birlikte geçiriyor. Birlikte geçirdikleri bu hafta sonunda, elbette yakınlaştıkları herkesçe tahmin edilen bir detay... Ancak asıl trajedi bundan sonra başlıyor.

Arthur Miller’la evliliği bittiği için zor günler yaşayan Marilyn, bir yandan da üzerindeki şöhret baskısı ve yerine getirmesi gereken sorumluluklarla başa çıkmaya çalışıyordu ancak bocalıyordu.

Arthur Miller’la evliliği bittiği için zor günler yaşayan Marilyn, bir yandan da üzerindeki şöhret baskısı ve yerine getirmesi gereken sorumluluklarla başa çıkmaya çalışıyordu ancak bocalıyordu.

İşte böyle bir zamanda, üzüntüsünü kenara bırakıp, makyajını tazelediği ve tekrar kalabalıklar arasında bir yıldız gibi parlamaya çalıştığı sırada hayatına giren Kennedy, Marilyn için bir takıntı hâline gelmeye başlıyor. Marilyn birlikte geçirdikleri o hafta sonundan sonra Başkan'a iyice aşık olmuş, hatta tabiri caizse ona kafayı takmıştı. Sürekli ortak tanıdıkları aracılığıyla ona ulaşmaya çalışıyor ve onunla görüşmek istiyordu. Elbette ki bunlar olurken dedikodular da hızla yayılıyordu.

Yaşananlar, çapkınlığı dillere destan olmuş kocasının kaçamaklarından haberdar olan Jackie'ye de ulaşmıştı.

Yaşananlar, çapkınlığı dillere destan olmuş kocasının kaçamaklarından haberdar olan Jackie'ye de ulaşmıştı.

Hem eşinin çapkınlıklarından bıkan hem de kocasının bir kadından bu şekilde faydalanıp onu köşeye atmasından rahatsız olan Jackie, kocasından iyice uzaklaşmaya başlamıştı. Kennedy'nin, Marilyn'i istememesinin sebebi ise, Jackie ile daha rahat bir hayatı olması ve Marilyn'in, onun için sorun yaratacak ve diğer kadınlarla ilişkilerine tahammül edemeyecek bir kadın olmasıydı.

Hatta Kennedy'nin, yakın dostu Senatör George Smathers'a, " Marilyn, benim için sorun yaratacak ve diğer kadınlarla ilişkilerime tahammül göstermeyecek. O yüzden Marilyn Monroe'suz da yaşayabilirim." dediği biliniyor.

Hatta Kennedy'nin, yakın dostu Senatör George Smathers'a, " Marilyn, benim için sorun yaratacak ve diğer kadınlarla ilişkilerime tahammül göstermeyecek. O yüzden Marilyn Monroe'suz da yaşayabilirim." dediği biliniyor.

Bu durum Arthur Miller’la evliliğinin bitmesiyle iyice bunalıma giren Marilyn'in, çöküşünü hızlandırmaya başlıyor. Aşkından yanıp tutuşan Marilyn, bir kez daha terk edilmenin acısıyla baş etmekte zorlansa da aşkından vazgeçmiyor. Başkana ulaşmak için her yolu deneyen, yüzlerce kez arayan; mektuplar yazan, Beyaz Saray’a yakın arkadaşları ile mesajlar gönderen Marilyn'in hatta, Başkan'ın karısı Jackie'yi aradığı da biliniyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Marilyn, Beyaz Saray’da ikamet eden First Lady Jackie’yi aramış ve "Başkan’la birlikte olduğunu ve Başkan’ın, ailesini kendisi için terk edeceğini" söylemişti.

Marilyn, Beyaz Saray’da ikamet eden First Lady Jackie’yi aramış ve "Başkan’la birlikte olduğunu ve Başkan’ın, ailesini kendisi için terk edeceğini" söylemişti.

Ancak Marilyn, aldığı cevap karşısında şaşkına dönmüştü. Çünkü Jackie, beklediğinin aksine ne sinirlenmiş ne de herhangi bir olumsuz tepki vermişti. Jackie, “Harika... Öyleyse sen Beyaz Saray’a taşınacaksın ve tüm First Lady’lik görevlerini üstleneceksin. Bense taşınacağım ve tüm sorunlar senin olacak” demişti...

Uyuşturucu ve alkol sorunu olduğu bilinen Monroe, gizli ilişkisini yakın arkadaşı Jeanne Carmen’a anlatmış ve hatta, “Beni first lady olarak göremiyor musun?” diye sormuştu.

Uyuşturucu ve alkol sorunu olduğu bilinen Monroe, gizli ilişkisini yakın arkadaşı Jeanne Carmen’a anlatmış ve hatta, “Beni first lady olarak göremiyor musun?” diye sormuştu.

Monroe’nun Başkan’ın ikinci eşi olarak Beyaz Saray’a yerleşme hevesi, Jackie’yi korkutmuştu ancak Jackie zeki bir kadındı ve bu durumu kendi lehine çevirebilmeyi başarıyordu. Kocasını başkanlık seçimi öncesi boşanmakla tehdit etmişti ancak John Kennedy, Marilyn'i çoktan unutup başka kadınlarla görüşmeye başlamıştı bile... Aylarca süren bir depresyon yaşayan ve birkaç kez ilaç zehirlenmesinden komalık olan Marilyn ise, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının farkındaydı.

Ancak bu çöküşü bir süreliğine de olsa yavaşlatan biri vardı: John F. Kennedy'nin erkek kardeşi Robert F. Kennedy...

Ancak bu çöküşü bir süreliğine de olsa yavaşlatan biri vardı: John F. Kennedy'nin erkek kardeşi Robert F. Kennedy...

Abisinin hiçbir şekilde yüz vermediği bu kadınla ilgilenmeye başlayan Robert, Marilyn ile aşk yaşamaya başladı. Marilyn, John Kennedy'nin boşluğunu, kardeşiyle doldurmaya çalışıyordu. Elbette ki bu durumdan John Kennedy'nin de haberdar olduğu bilinen bir gerçekti. Hatta bazı kaynaklara göre, John Kennedy, Marilyn'i seks yapması için kardeşinin odasına bizzat kendisi göndermişti.

Marilyn, bu olayların içinde ne yazık ki gitgide trajik sona doğru yaklaşıyordu.

Başkan John F. Kennedy’nin 44. yaş gününde, o sırada oynadığı filmin setini bırakıp partiye katılan Marilyn Monroe, partide o meşhur ‘’Happy Birthday Mr. President’’ şarkısını söylemişti ve bu şarkı tam manasıyla aşkına bir vedaydı.

O geceden birkaç ay sonra 4 Ağustos günü evinde ölü bulunan Marilyn Monroe bu hayata, daima aşkı, sevgiyi ve güveni arayan, çocuk ruhlu bir kadın olarak veda ediyordu...

O geceden birkaç ay sonra 4 Ağustos günü evinde ölü bulunan Marilyn Monroe bu hayata, daima aşkı, sevgiyi ve güveni arayan, çocuk ruhlu bir kadın olarak veda ediyordu...

John F. Kennedy ise Marilyn'in ölümünden bir yıl sonra,  22 kasım 1963'te bir suikaste kurban giderek, eşi Jackie'nin gözleri önünde öldürüldü. Jackie ise kocasının ölümünden beş yıl sonra Yunan Armatör Aristotle Onassis ile evlendi. Trajik olan ise Jackie'nin yıllar sonra Marilyn'in, Kennedy'e 'Happy Birthday' şarkısını söylediği gün ölmesiydi...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
368
154
39
17
13
13
11
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Kanlı Kontes

sadece onu gerçekten sevebilecek birisine ihtiyacı vardı. tek sevgi uğruna yapmıştı fakat akli sorunları da vardı.

Atakan Aydın

john f kennedy adamdır marilyn in anasını sikeyim