BİLİM

Emily Monosson'un 'Blight'ta: Mantarlar ve Yaklaşan Salgın' adlı kitabı, mantar hastalıklarının doğaya ve insanlara yıkıcı etkilerini vurguluyor. Özellikle Amerikan kestanelerinin neredeyse yok olmasından bahsediyor. Mantarlar genellikle hayat verici olsa da, yabancı türlerin doğal dengesini bozabileceğine dikkat çekiyor. İklim değişikliği ve insanların etkileşimleri, mantarların yayılmasını ve adaptasyonunu etkileyebilir. Ancak evrim ve bilinçli çabalardan umutlu olmak mümkün. Mantar hastalıklarının önlenmesi ve korunması için bilinçli hareket etmek önemlidir. Kitap, doğanın ve insanlığın geleceğini düşündüren önemli bir konuyu ele alıyor.

ABD'de bulunan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) görev yapan Canan Dağdeviren, meme kanserine erken teşhiste yardımcı olacak bir buluşa imza attı. Dünya genelinde kadınları etkileyen en yaygın kanser türlerinden biri olan meme kanserinde önemli buluş yeni bir ultrason cihazı oldu. Canan Dağdeviren ve ekibi tarafından tasarlanan yeni ultrason cihazı, sütyene takılarak kullanılacak şekilde tasarlandı.

Hiç gece gökyüzüne bakıp evrenin kökenini merak ettiniz mi? Varlığımız, binlerce yıldır insan merakının merkezi olan gizemler, zaman ve uzayın ihtişamı içinde yer almaktadır. Bu içeriğimizde merak uyandıran soruya yöneliyoruz: Büyük Patlama'dan önce ne vardı?

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte çeşitli ilgi çekici  yenilikler de gündeme geliyor. Biyolojik bilgisayarlar da teknolojinin gelecek vaat eden şaşırtıcı bir yeniliğidir. Elektronik bilgisayarların aksine, biyolojik bilgisayarlar bilgiyi işlemek hesaplamak için, DNA ve hücre gibi yapı taşlarından faydalanır. Hep birlikte biyolojik bilgisayarların dünyasına girmek ister misiniz?

Küresel ısınmanın getirdiği tehditlere karşı yeni bir çözüm olan Japonya'nın N-Ark şirketi tarafından tasarlanan yüzen şehir projesi Dogen City, insanlığın yeni yuvası mı olacak? Bu sürdürülebilir ve iklim değişikliklerine adapte olabilecek tasarım ile geleceğin yaşam biçimine tanık olun.

ABD merkezli dev uzay ajansı NASA, yürüttüğü çalışmaları ve araştırmaları daha büyük çaptaki kitlelere ulaştırmak için yeni bir dijital platform geliştireceklerini açıkladı. İte yeni NASA+ hakkında bilinen her şey...

Hiç 'Dünyadaki tüm okyanuslar birbirine mi karışıyor?' diye merak ettiniz mi? Bu, bizi deniz biliminin inanılmaz dünyasına daha derin bir dalış yapmaya iten büyüleyici bir soru. Haydi hep birlikte bu soruya cevap arayalım...

Dünya'da yaşamın devam etmesi için oksijen önemli bir elementtir. Vücutta bulunan tüm hücreler, düzgün çalışmaya devam etmek için oksijene ihtiyaç duyarlar. Solunum, oksijen aldığımız ve hücresel solunum esnasında bir atık olan karbondioksiti soluduğumuz süreçtir. Karbondioksiti doğrudan havaya veremediğimiz karmaşık bir vücut sistemimiz vardır.

2000’li yıllar nörobilim alanda muazzam gelişmelere sahne oldu. Birçok bilim insanına göre de şimdilik gösterilen gelişmeler henüz 1/1000 seviyesinde. Geleceğin nörobilim bakımından ürkütücü olacağı kadar muhteşem olacağına kesin.2013 yılında Amerika’da yaklaşık 3 milyar dolar, Avrupa’da da yaklaşık 1.12 milyar avro beyin inisiyasyon çalışmalarına aktarılacağını açıklamışlardı. Bu yüksek bütçeler bizleri nelerin bekleyeceğinin habercisi oldular aslında. Unutmamalıyız asıl önemli olan insanların hayat kalitelerinin artması. 2050 yılında yaklaşık 2 milyar insanın psikiyatrik ve nörolojik sorunlardan kaynaklı sağlık problemleri yaşayacağı tahmin ediliyor. Hem insan hayatına hem de ülkelerin sağlık sistemlerine büyük külfet. O zaman hastalanmadan önlem alınmalı.

Geçtiğimiz günlerde Cornell Üniversitesinin yayınladığı bir makale ile 21. yüzyılın en önemli bilimsel gelişmelerden biri duyuruldu. Güney Koreli bilim insanları, LK-99 adı verilen, günlük sıcaklık ve basınç koşullarında bile elektrik enerjisini kusursuz bir şekilde iletebilen bir malzeme keşfettiklerini iddia ederek tüm bilim dünyasını yerinden oynattı. Peki bu yeni süperiletken malzeme neden bu kadar önemli? Günlük hayatta hangi alanlarda kullanılabilir? Tüm sorunların cevapları bu haberde.

Uzaylılar hakkında ortaya çıkan yeni gerçekler son zamanlarda gündemde. Elon Musk ise konuya dair akıllarda soru işareti bırakan bir paylaşım yaptı. Detaylar aşağıda 👇

Günümüzde bilim ve teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler, insanlık için pek çok yeni olanak ve fırsat sunmaktadır. Bu bağlamda, ABD'li araştırmacılardan oluşan bir ekip, kanserle ve bulaşıcı hastalıklarla savaşacak ilaçlar ve atmosferden karbondioksiti hızla çıkarabilecek yeni proteinler gibi önemli alanlarda çığır açıcı bir adım atmış durumda. Yaratılan bu özel yapay zeka (AI) programı olan RFdiffusion, protein tasarımında önemli bir fark yaratıyor.

Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre Elon Musk Dünyaya büyük bir zarar vermiş olabilir. Musk'ın sahibi olduğu SpaceX'inin geçen hafta Kaliforniya'dan fırlattığı roketin Dünya'nın iyonosferinde delik açmış olabileceği belirtiliyor. Endişe verici haber basına yansıdığından bu yana Musk'a tepki çığ gibi büyüyor.

Son zamanlarda, dikkat çekici bir iddia gündeme geldi: Eski bir ABD istihbarat yetkilisi olan David Grusch, insanların kötü niyetli insan dışı zekalar tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Bu iddiaya göre de, ABD hükümeti bu bilgiyi halktan saklamakta. Grusch, daha önce Ulusal Coğrafi-İstihbarat Ajansı'nda çalışmış ve UFO Fenomeniyle İlgili Tanımlanamayan Hava Olayları Görev Gücü'nde görev almıştı. İddialarına göre, hükümetin gizlice yürüttüğü bir UFO ele geçirme programından haberdar olduktan sonra, bu konuda bir ihbar şikayeti başvurusunda bulundu. Grusch'un açıklamaları, insan dışı zekaların varlığına ve onların zarar verme yeteneklerine dair endişe verici bir perspektif sunuyor.

Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı NASA, geçtiğimiz gün büyük panik yaratan bir elektrik kesintisi ile karşı karşıya kaldı. Dev uzay ajansı, bir süre uzaydaki astronotlardan haber alamadı. Detaylar haberde.