onedio
Görüş Bildir

Egemen Bağış Haberleri

Egemen Bağış ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Egemen Bağış ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

4 Eski Bakanın Fezlekesi Meclis'e Gönderildi
17 Aralık' soruşturması kapsamında 4 eski bakan hakkında hazırlanan fezlekeler, savcılık tarafından Meclis'e gönderildi. '17 Aralık' soruşturmasını yürüten savcılar, eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkında fezleke hazırlamıştı. Fezlekeler savcılık tarafından Adalet Bakanlığı'na gönderildi. Ancak Bakanlık, dört eski bakan hakkındaki fezlekeleri, usûl eksiklikleri nedeniyle iade etti. Usûl eksikliğinin de 'fezlekelerin Adalet Bakanlığı aracılığıyla değil, doğrudan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gönderilmesi gerektiği yönünde' 2011 yılında çıkarılan genelgeye uyulmaması olduğu belirtildi. DOĞRUDAN TBMM'YE GÖNDERİLDİBakanlığın geri gönderdiği fezlekeler, soruşturmayı yürüten savcının bağlı olduğu büronun başındaki İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Cengiz Ali Cengiz Hacıosmanoğlu tarafından tekrar ele alındı. Savcı Hacıosmanoğlu usûl eksikliklerini tamamlamasının ardından fezlekeleri bu sefer doğrudan yeniden TBMM'ye gönderdi.DHA
"Rabia İşareti Yaptığında Aklınıza 4 Bakan Gelecek"
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın yaptığı Rabia işaretini hatırlatarak, 'Bu artık malı götüren 4 kişi demek. Artık bundan sonra böyle yaptı mı aklınıza 4 bakan gelecek.' dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul seçim mitinglerine Beylikdüzü ilçesiyle devam etti. Konuşmasında yine Başbakan Erdoğan'a yönelik sert eleştirilerini sürdüren Kılıçdaroğlu, bir hükümetin hikayesini anlatacağını söyleyerek, Başbakan Erdoğan'la özdeşleşen Rabia işaretini yaptı. İşaretin 4 bakan olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, 'Bu artık malı götüren 4 kişi demek. Artık bundan sonra böyle yaptı mı aklınıza 4 bakan gelecek.' diye konuştu. 'Her yer rüşvet her yer yolsuzluk' sloganı atan kalabalığa Rabia işareti yaptığı eliyle ritim tutan Kılıçdaroğlu, 'Bu 4 bakandan birisi 50 milyon dolar rüşvet alıyor 28 seferde. Birisi 10 seferde 10 milyon dolar rüşvet alıyor. En mütevazi olanı Egemen Bağış. O da 3 seferde 1.5 milyon dolar rüşvet alıyor. Çünkü onun rüşveti çikolata kutusunda gidiyor. Gülüyoruz ama güzel bir söz var. Güleriz ağlanacak halimize. Ülkeyi yönetiyor bu adamlar. Ülke insanını verdiği oylarla yönetiyorlar. Hırsızlıkla, soygunlarla mücadele edeceklerdi. Yolsuzluklarla mücadele edeceklerdi. İktidar oldular halkı soydular.' şeklinde konuştu. Habertürk
4 Eski Bakanın Fezlekesiyle İlgili CHP'den Hamle
CHP, eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkındaki fezlekelerin milletvekillerinin incelemesine açılması için TBMM Başkanlığına başvurdu. CHP Grup başkanvekilleri Engin Altay, Akif Hamzaçebi, Muharrem İnce imzalı TBMM Başkanlığına sunulan dilekçede şöyle denildi: '4 bakana ilişkin yolsuzluk fezlekeleri 28 Şubat tarihinde TBMM Başkanlığına ulaştığı tarafınızca bugün açıklanmıştır. Anayasa ve İçtüzük'te TBMM'ye ulaşan fezlekelerin Genel Kurul'da okunduktan sonra incelemeye açılmasına yönelik bir hüküm bulunmamaktadır. Fezlekelerin ilk birleşimde TBMM Genel Kurulunun bilgisine sunulması inceleme için milletvekillerinin haberdar edilmesine yöneliktir. Bu nedenle Genel Kurul'da okunması beklenmeksizin fezlekelerin incelemeye açılmasının önünde bir engel bulunmamaktadır. 4 bakana ilişkin yolsuzluk fezlekelerinin milletvekillerinin incelemesine açılmasını arz ve talep ederiz.' CHP FEZLEKELERİ GÖRDÜKTEN SONRA SORUŞTURMA KOMİSYONU KURULMASI İÇİN ÖNERGE VERECEK CHP, fezlekelerin milletvekillerinin incelemesine açılmasının ardından 4 eski bakan hakkında soruşturma önergesi verecek. 55 MİLLETVEKİLİNİN İMZASI YETERLİ Meclis İçtüzüğüne göre, görevde bulunan veya görevinden ayrılmış olan Başbakan ve bakanlar hakkında Meclis soruşturması açılması, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az onda birinin vereceği bir önerge ile istenebiliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen Meclis soruşturması önergesi gelen kâğıtlar listesine alınıyor ve Genel Kurul'da okunuyor. Okunan önergenin bir örneği, Başkanlıkça hakkında soruşturma açılması istenen Başbakan veya bakana gönderiliyor. Meclis soruşturması açılıp açılmaması hakkında yapılacak görüşmelerin günü, önergenin verilişinden itibaren bir ay içinde görüşülüp karara bağlanacak şekilde, bir özel gündem halinde Danışma Kurulu'nun teklifi üzerine Genel Kurulca tespit ediliyor. Bu görüşme günü de ayrıca hakkında soruşturma açılması istenen Başbakan veya bakana bildiriliyor. Yurt
Fezlekeler Meclis'te Okunacak
CHP, 30 Mart yerel seçimleri öncesinde tatile giren TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırmak için gerekli 110 imzayı topladı. Sadece toplantı çağrısı için değil, toplantının yapılabilmesi için 'karar yeter sayısı' da bulundu. Hürriyet'ten Zeynep Gürcanlı 'nın haberine göre, olağanüstü toplantı sürecini yürüten CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi , Hürriyet'e yaptığı açıklama, yaptığı temaslar sonucu MHP'den de olağanüstü toplantı için olumlu yanıt aldığını söyledi. BDP onay verdi BDP'li Pervin Buldan da CHP'nin çağrısını destekleyeceklerini ve Meclis'te olacaklarını söyledi. 'Tarihi de belirledik, takdir Meclis Başkanı'nın' Hamzaçebi, TBMM'nin olağanüstü toplantısı için 18 Mart tarihini önerdiklerini, ancak kesin tarih konusunda takdir yetkisinin TBMM Başkanı'nın olduğunu da söyledi. Hamzaçebi, CHP'nin yeter sayıda imzayı toplayarak, olağanüstü toplantı başvurusu yaptığı andan itibaren, TBMM Başkanı'nın bir hafta içinde Meclis'i toplantıya çağırma zorunluluğu olduğunu da vurguladı. Tek gündem maddesi fezlekelerin okunması olacak TBMM'nin toplantıya çağrılması için 110 vekilin imzası gerekiyor. CHP'nin TBMM'nin toplanması çağrısında tek bir gündem maddesi olacak; Eski Bakanlar, Muammer Güler, Egemen Bağış, Zafer Çağlayan hakkında TBMM'ye gönderilen fezlekelerin Genel Kurul'da okunması. Eğer toplantı gerçekleşirse, TBMM Genel Kurulu'nda 'toplantı yeter sayısı' olan 184 vekil aranacak. Bu sayıya da ulaşılırsa, TBMM Genel Kurulu'nda fezlekeler okunacak. Ardından Meclis yeniden tatile girecek. CHP ve MHP'nin katılımı yetmiyor TBMM Genel Kurulu'nun toplantı yapabilmesi için 184 vekilin o anda toplantı salonunda hazır bulunması gerekiyor. Bunun için, CHP ve MHP'nin katılımı yeterli oluyor. CHP'nin halen 134 milletvekili, MHP'nin ise 52 milletvekili var. Bağımsızların da katılması halinde, toplantı yeter sayısına rahatça ulaşılıyor.T'24
'Başçalan, Berkin Elvan İçin Başsağlığı Diler mi?'
Kılıçdaroğlu: Diktatörlerin bir özelliği vardır, o da halkın maneviyatını sömürmektir. Din iman edebiyatı yapıp malı götürür bunlarCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Çorum'da düzenlediği mitingte yaptığı konuşmasında Başbakan Tayyip Erdoğan 'a seslenerek, 'Berkin Elvan'ın elinden ekmeğini aldılar, hayatına son verdiler. 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın ailesine başsağılığı diliyorum. Başçalan ailesini arayıp başsağılığı diler mi?' dedi. Erdoğan'a Hitler benzetmesi yapan Erdoğan, 'Diktatörlerin bir özelliği vardır, o da halkın maneviyatını sömürmektir. Din iman edebiyatı yapıp malı götürür bunlar. Hitler neyse bunlar da odur' ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle Yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye yeni bir iklim, yeni bir siyasi anlayış getireceklerini söyleyerek, 'İş adamlarımıza sesleniyorum. İş adamlarımızın dünya görüşü ne olursa olsun, hangi partiyi tercih ederlerse etsinler. Biz asla bu başçalanın yaptığı gibi bir ayrım yapmayacağız. Biz asla hükümeti eleştirdi diye ertesi sabah onun kapısına vergi müfettişlerini göndermeyeceğiz. O yeterki üretsin. Hatamız varsa açık yüreklilikle söylesin. Herkes özgürce konuşacak. Siyasetçi de kulak kabartacak. Hatası varsa düzeltecek. Biz bu anlayışı Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Kurallı ekonomi getireceğiz. İş adamı önünü görecek. Devlete başvurduğunda işi yapılacak. Yok bizim partiden, yok o partiden ayrımına son vereceğiz. Benim için yandaş yok. Benim için vatandaş var' dedi. 'Herkes ne olacak bu memleketin hali diyor' Herkesin 'ne olacak bu memeleketin hali' diye merak ettiğini dile getiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, 'Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Halkımız güçlü bir halktır. Zaman zaman bizi ayrıştırmaya, bölmeye çalıştırıyorlar. Yok inancın şöyle, yok kimliğin böyle, yok başörtün şöyle, yok kılık kıyafetin böyle. Buradan bütün Türkiye’ye sesleniyorum. Hiçbir güç bizi ayıramayacaktır. Ne söylerlerse söylesinler, beraber olacağız. Misakı Milli de olduğumuz gibi, beraber olacağız, Kurtuluş savaşında olduğumuz gibi' diye konuştu. 'Ses kayıtları montaj dedi ama...' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la yaptığı iddia edilen telefon konuşmalarını aktaran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Çıktı dedi ki, bunlar montaj. 'Bu sesler bana ait değil' dedi. Kendisine şu çağrıyı yaptım. Bunlar yalansa Telekominakasyon İletişim Başkanlığı’nın kayıtlarını yayınla. Çünkü o 76 milyon yurttaşın izlendiği yerdir. Açıkla dedim. Orada görürüz. Telefon etmediysen 'eyvallah bunların tamamı sahte' deriz. Açıkladı mı? Açıklamadı. Çünkü açıklansa gerçekler bir daha ortaya çıkacak. Bunlar eğer gerçekten şu veya bu şekilde doğru değilse o zaman dünyada bu işleri bilen büyük şirketleri var. O şirketlere gönderin bunların sahte olup olmadığını size raporlasınlar. Gönderdi mi? Gönderebilir mi?' dedi. Siyasetin temiz olması için, halk üzerinde yükselmesi lazım. Şu seçim bürosu bu seçim bürosu diye saldırıları tasvip etmiyoruz. Tek şart var siyasete giren adamın temiz olması lazım. Bunlar devleti soymak için yönetiyorlar. Önce hizmet diyor e sen kendine çocuklarına bakan çocuklarına hizmeti yaptın, olan kime oldu? Halka oldu. Bunların götürdüğü paranın miktarı 85 milyar auro, 247 milyar, eski parayla 247 trilyon. Şimdi neden Başçalan'ın endişelendiğini biliyor musunuz? Polisleri değiştirdiler, hakimleri değiştirdiler, yönetmeliği, kanunu değiştirdiler. Size sözüm, Çorumlulara sözüm, Türkiye'ye sözüm, bu yolsuzluğu yapanlardan hesap soracağım. Gün gelecek göreceksiniz, hepsini yüce divana göndereceğim. 'Hem hırsız, hem yalancı' Diktatörlerin bir özelliği vardır, o da halkın maneviyatını sömürmektir. Din iman edebiyatı yapıp malı götürür bunlar. Hitler neyse bunlar da odur. Kavga etmemeye söz verdim. Başçalanı da muattap almayacağım. Eskiden derdim ki, gel televizyonlara çıkalım tartışalım. Ama 17 Arlaık'tan sonra gelip yalvarsa, elimi öpse, ne derse desin asla onunla televizyonlara çıkmayacağım. Hem hırsız, hem yalancıdan bir başbakan olmaz. 'Siyasi ahlak yasasını çıkaracağız' Sözüm var, CHP iktidarında ilk yapacağımız iş, Siyasi Ahlak Yasası'nı çıkarmak olacak. İkinci yapacağımız iş ise, ilk dört ayda aile sigortasını yapmak olacak. Her aileye asgari ücret yatıracağız. Namerdin parasına kimse muhtaç olmayacak. Utanma duygusu insana özgüdür ama, bunlar utanmıyorlar bile. Bunlara dersi siz vereceksiniz. Hep beraber ayın 30'unda sandığa gideceğiz haramilerin iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız. Söz ben de hesabını soracağım, beraber soracağız. Bu Başçalan'ın yaptığı bir işaret var. Türkiye'nin sorununu bitirmiş Mısır'la Suriye'yle uğraşıyor. O işaret şimdi dört bakan bir başçalan anlamına geliyor. Dört bakandan Zafer Çağlayan, 28 defada 52 bin dolar götürmüş, Muammer Güler İçişleri Bakanı, rüşet aldığı adamla konuşurken bilgileri de devlet sırlarını da veriyor. 'Merak etme sana kimse bir şey yapamaz ben önüne yatarım' diyor. Egemen Bağış da garibim, 3 defa da 1.5 milyon dolar götürmüş. 'Başçalan Berkin için başsağılığı diler mi?' Gezi eylemlerini biliyorsunuz, gencecik çocuklar Gezi Parkı'nı korumak için mücadele ettiler. 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın ailesine başsağılığı diliyorum. Başçalan ailesini arayıp başsağılığı diler mi? Türkiye'nin yaşadığı bu dramları hepimiz bilelim. O çocuk hepimizin çocuğu. Onun elinden ekmeğini aldılar, hayatına son verdiler. Başçalan bana ağza alınmayacak küfürler ediyor. Onun terbiyesi odur. Rahmetli babam 'yalan yapan yanlış yapan belasını bulur' derdi, zaten belasını buluyor. Ne diyeyim başka? 'Başçalan'a bunu Rabbim söyletiyor' Geçen Başçalan bir mitinginde beni eleştirmek isterken bana, 'Evlatlarıma helal lokma yedirmediğim halde...' diyor. E ben de onu söylüyorum zaten. Bunları kim söyletiyor rabbim söyletiyor rabbim. Umuyorum ayın 30'unda Çorum yeni bir tarih yazacak. Kerem Başkanı inşallah belediye başkanı koltuğuna oturtacak. Biliyorum yürekten inanıyorum buna.T24
Umut Oran’dan Egemen Bağış ve Alo Fatih’e Sert Yanıt
“Beklediği buysa, dürüst ve namuslu davranması için CHP olarak kendisine içinde 500.000 dolar bulunan bir takım elbise asla göndermeyeceğiz”ANKARACHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, sosyal medyaya yansıyan son tapelerde Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk soruşturması nedeniyle AB Bakanlığından istifa etmek zorunda kalan AKP’li Egemen Bağış ile Alo Fatih olarak bilinen Ciner Medya yöneticisi Fatih Saraç’ın kendisine hakaret ettiğinin anlaşılması üzerine sert bir açıklama yaptı. Bağış hakkında suç duyurusunda bulunup, tazminat davası açacağın belirten Umut Oran, “Çalışmalarımız Egemen Bağış gibi Rıza Sarraf’tan rüşvet alanları da rahatsız edecektir ve etmelidir. Beklediği buysa, dürüst ve namuslu davranması için CHP olarak kendisine içinde 500.000 dolar bulunan bir takım elbise asla göndermeyeceğiz. Ancak onlara esas davayı halkımız açmış durumdadır. 30 Mart’ta Türkiye’nin namuslu, çalışkan, temiz siyasetten yana tüm insanları gerekeni yapacak, bu zihniyeti bir daha çıkmayacak bir şekilde tarihe gömecek” dedi.5 gün önce riyakarca sohbet ediyorduSon tapelerde adından bahsedilmesi üzerine CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran yazılı bir açıklama yaptı. Umut Oran açıklamasında şunları kaydetti:“Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması kapsamında mahkeme emriyle yapılan dinlemeler sırasında Kurban Bayramı’nın ikinci günü, 16 Ekim 2013 tarihinde AB İlerleme Raporu’nun açıklanacağı tarihte saat 14.57.02’de kamuoyunda “Alo Fatih” diye bilinen Fatih Saraç ile dönemin AB Bakanı Egemen Bağış arasında yapılan bir konuşmada (Tape no TİB.F.01.TK.2382296693) şahsıma hakaretler içeren bir konuşma da kayda alınmış ve bugün kamuoyuna yansımıştır. Bu konuşmadan 5 gün önce Bodrum’da EDAM toplantısında yüzümüze gülerek riyakârca sahte dostluk mesajları veren bu şahsiyet artık hangi yüzle toplum içine çıkabilecektir.Kurban bayramın bile demagoji unsuru yapıyorTürkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakerelerinde ilerlemesi için çalışmak yerine ucuz polemikler ve iç siyasete yönelik çalışmalar yapan, tarihe “Geçen gün kamyon sürdüm, Leonardo da Vinci” gibi esprileriyle geçen dönemin AB Bakanı Egemen Bağış’ın karakterine uygun bir şekilde AB İlerleme Raporunu ve Kurban Bayramını bile siyasi bir demagoji unsuru olarak kullanmak istediğini görmek kimseyi şaşırtmadı.Üstlerine daha fazla gideceğim2011 yılında milletvekili seçildim. Bu makamın asli sahibi olan milletimizin haklarını korumak ve yürütme organını denetlemek için çalışmalarımı sürdürdüm. Yasama yetkisi millet tarafından kendisine verilen Meclisimizin bir üyesi olarak, halkın sorunlarını gündeme getirmeye, halkımızın menfaatlerini korumaya gayret ettim. Bugüne kadar toplam 23 kanun teklifi, 20 araştırma önergesi, 830 yazılı soru önergesi verdim. Halkın hangi sorunu varsa, halkımızın çıkarlarına nerede bir tehdit varsa, imkanlarım dahilinde her zaman orada halkımızla birlikte oldum. Show TV’nin satışında yaşanan usulsüzlükleri de tespit ederek, bu konuda yaşananları iki adet yazılı soru önergesiyle (http://www2.tbmm.gov.tr/d24/7/7-33150s.pdf) muhataba sordum. “Alo Fatih” adıyla bilinen, havuz medyasının hükümet komiseri görevini yürütmekte olan kişinin de bu sorudan rahatsız olması çok normal, çünkü hukuksuzluğa bulaşmış olanlar bunun ortaya çıkmasından korkarlar. Onlara bu kirli işlerinin üstüne daha da fazla gideceğimizi ve salmalar salarak medyayı satın alan, bu yolla halkımızın sağlıklı bilgi almasını engelleyen diktatöryal anlayışla sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kere daha hatırlatmak isterim.Sarraf’tan rüşvet alan Bağış, çalışmalarımızdan rahatsız olacaktırBu çalışmalarımız, Egemen Bağış gibi altın kaçakçılığı, kara para aklama, irtikap işine karışan, takım elbiseler içerisinde Rıza Sarraf’tan rüşvet alanları da rahatsız edecektir ve etmelidir. Çünkü onların karakterleri ve şerefleri suç işlemekten değil, bunun ortaya çıkmasından rahatsız olur. Onlar halkın değil sahiplerinin çıkarlarını düşünür, demokratik toplumun ilkelerini değil balya balya paraları önemser, halkın sorunlarını çözmek için değil kendilerine servet kazandırmak için siyaset yaparlar. Onların yolu doğruluğun, dürüstlüğün, temizliğin değil, karanlığın, arkadan konuşmanın, ucuz hamasetin, demagojinin yoludur. Beklediği buysa, dürüst ve namuslu davranması için CHP olarak kendisine içinde 500.000 dolar bulunan bir takım elbise asla göndermeyeceğiz. Eğer bu meziyeti kaybettiyse, dünyadaki hiçbir parayla ona tekrar sahip olamaz.Dava açacağımBakanlık yaptığı dönemde Türkiye’nin sınırlı kaynakları ve AB fonlarını usulsüz harcama dışında hiçbir iş yapmamış, AB’de bu nedenle hakkında soruşturma başlatılan, kendisine para kazandırmaktan başka kimseye bir şey kazandırmamış, AB ilişkilerini de tarihinin en kötü seviyesine indirmiş, hayattaki en büyük başarısı tercümanı olduğu Erdoğan’ı överek belli koltuklara oturmak olan Egemen Bağış hakkında şahsıma söylediği ve artık alenileşmiş olan hakaretleri için gereken suç duyurusunda bulunacak, maddi ve manevi tazminat davasını açacağım.30 Mart’ta halkımız bu zihniyeti tarihe gömecekAncak onlara esas davayı halkımız açmış durumdadır. Halkımız bu yozlaşmış düzenin temsilcilerinden, onların yalanlarından, bulaştıkları suçlardan, kaypak karakterlerinden bunaldı. Halkımız artık ortalıkta tek ayak üstünde kendisine yalan söyleyen, üstünde baskı kuran, halkımızın kıt kaynaklarını har vurup harman savuran bu zihniyeti istemiyor. 30 Mart’ta Türkiye’nin namuslu, çalışkan, temiz siyasetten yana tüm insanları gerekeni yapacak, bu zihniyeti bir daha çıkmayacak bir şekilde tarihe gömecek. Yarın da demokrasiye, insanlığa ve bu ülkeye karşı işledikleri suçlardan dolayı hepsi teker teker Yüce Divan’da hesap verecek. Hepimiz bu konuda gün sayıyor, o güzel güne kavuşmak için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.
Bayramda CHP'li Birini Çıkarın, Biz de Ona Çakalım!
Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Habertürk yöneticisi Fatih Saraç arasında geçtiği iddia edilen bir ses kaydı yayınlandı T24 İfade, arama ve gözaltı operasyonu 17 Aralık 2013'te başlatılan yolsuzluk soruşturmasına adı karışınca AB Bakanlığı ve Başmüzakerecilik'ten istifa etmek zorunda kalan AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış ve Habertürk yöneticisi Fatih Saraç 'a ait olduğu öne sürülen yeni bir ses kaydı yayınlandı. Bağış, kendisine ait olduğu öne sürülen konuşmada 'Habertürk'e bayramda CHP'li birini çıkar, biz de çakalım ona' diyor. Kayıttaki iddiaya göre Bağış'ın hakaret ettiği CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran , yazılı bir açıklama yaparak kendisinin yasama görevi, Bağış'ın ise yolsuzluk yaptığını öne sürdü, dava açacağını bildirdi. Youtube'daki Haramzadeler hesabından paylaşılan ve çok sayıda internet mecrası ile bazı TV kanallarında yayınlanan, Kurban Bayramı’nın ikinci günü olan 16 Ekim 2013 tarihinde gerçekleştiği öne sürülen ses kaydının Bağış ve Saraç'a ait olduğu iddia edildi. İddiaya göre, Fatih Saraç Egemen Bağış’ı arayarak 'Avrupa Birliği İlerleme Raporu hakkında değerlendirmede bulunmak üzere yayına kimi çıkarabileceğini' soruyor. Egemen Bağış olduğu öne sürülen kişi “Vallahi abi bayramda konuşmayacaksın, bence CHP’li birine konuştur, ondan sonra da bak bu bayramda bile çıktı, Türkiye’nin değerleriyle barışık değil diye biz de çakalım ona” ifadesini kullanıyor. İddiaya göre, Saraç’ın 'CHP’den en kafası çalışmayan kimse onu bulayım' sözleri üzerine Bağış “Umut Oran meraklıdır, o yırtık dondan fırlar gibi her şeye çıkar” yanıtını veriyor. Saraç'ın, Oran’ın TMSF'nin el koyduğu Show TV’nin satışı ile ilgili olarak soru önergesi verdiğinin hatırlatması üzerinde Bağış “Hep veriyor. Hep veriyor, şerefsizin tekidir” diye konuşuyor. Oran: Dava açacağım Konuşmanın yayınlanmasının ve internette yayılmasının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, şu açıklamayı yaptı: Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması kapsamında mahkeme emriyle yapılan dinlemeler sırasında Kurban Bayramı’nın ikinci günü, 16 Ekim 2013 tarihinde AB İlerleme Raporu’nun açıklanacağı tarihte saat 14.57.02’de kamuoyunda “Alo Fatih” diye bilinen Fatih Saraç ile dönemin AB Bakanı Egemen Bağış arasında yapılan bir konuşmada (Tape no TİB.F.01.TK.2382296693) şahsıma hakaretler içeren bir konuşma da kayda alınmış ve bugün kamuoyuna yansımıştır. Bu konuşmadan 5 gün önce Bodrum’da EDAM toplantısında yüzümüze gülerek riyakârca sahte dostluk mesajları veren bu şahsiyet artık hangi yüzle toplum içine çıkabilecektir. Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakerelerinde ilerlemesi için çalışmak yerine ucuz polemikler ve iç siyasete yönelik çalışmalar yapan, tarihe “Geçen gün kamyon sürdüm, Leonardo da Vinci” gibi esprileriyle geçen dönemin AB Bakanı Egemen Bağış’ın karakterine uygun bir şekilde AB İlerleme Raporunu ve Kurban Bayramını bile siyasi bir demagoji unsuru olarak kullanmak istediğini görmek kimseyi şaşırtmadı. 2011 yılında milletvekili seçildim. Bu makamın asli sahibi olan milletimizin haklarını korumak ve yürütme organını denetlemek için çalışmalarımı sürdürdüm. Yasama yetkisi millet tarafından kendisine verilen Meclisimizin bir üyesi olarak, halkın sorunlarını gündeme getirmeye, halkımızın menfaatlerini korumaya gayret ettim. Bugüne kadar toplam 23 kanun teklifi, 20 araştırma önergesi, 830 yazılı soru önergesi verdim. Halkın hangi sorunu varsa, halkımızın çıkarlarına nerede bir tehdit varsa, imkanlarım dahilinde her zaman orada halkımızla birlikte oldum. Show TV’nin satışında yaşanan usulsüzlükleri de tespit ederek, bu konuda yaşananları iki adet yazılı soru önergesiyle (http://www2.tbmm.gov.tr/d24/7/7-33150s.pdf) muhataba sordum. “Alo Fatih” adıyla bilinen, havuz medyasının hükümet komiseri görevini yürütmekte olan kişinin de bu sorudan rahatsız olması çok normal, çünkü hukuksuzluğa bulaşmış olanlar bunun ortaya çıkmasından korkarlar. Onlara bu kirli işlerinin üstüne daha da fazla gideceğimizi ve salmalar salarak medyayı satın alan, bu yolla halkımızın sağlıklı bilgi almasını engelleyen diktatöryal anlayışla sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kere daha hatırlatmak isterim. Bu çalışmalarımız, Egemen Bağış gibi altın kaçakçılığı, kara para aklama, irtikap işine karışan, takım elbiseler içerisinde Rıza Sarraf’tan rüşvet alanları da rahatsız edecektir ve etmelidir. Çünkü onların karakterleri ve şerefleri suç işlemekten değil, bunun ortaya çıkmasından rahatsız olur. Onlar halkın değil sahiplerinin çıkarlarını düşünür, demokratik toplumun ilkelerini değil balya balya paraları önemser, halkın sorunlarını çözmek için değil kendilerine servet kazandırmak için siyaset yaparlar. Onların yolu doğruluğun, dürüstlüğün, temizliğin değil, karanlığın, arkadan konuşmanın, ucuz hamasetin, demagojinin yoludur. Beklediği buysa, dürüst ve namuslu davranması için CHP olarak kendisine içinde 500.000 dolar bulunan bir takım elbise asla göndermeyeceğiz. Eğer bu meziyeti kaybettiyse, dünyadaki hiçbir parayla ona tekrar sahip olamaz. Bakanlık yaptığı dönemde Türkiye’nin sınırlı kaynakları ve AB fonlarını usulsüz harcama dışında hiçbir iş yapmamış, AB’de bu nedenle hakkında soruşturma başlatılan, kendisine para kazandırmaktan başka kimseye bir şey kazandırmamış, AB ilişkilerini de tarihinin en kötü seviyesine indirmiş, hayattaki en büyük başarısı tercümanı olduğu Erdoğan’ı överek belli koltuklara oturmak olan Egemen Bağış hakkında şahsıma söylediği ve artık alenileşmiş olan hakaretleri için gereken suç duyurusunda bulunacak, maddi ve manevi tazminat davasını açacağım. Ancak onlara esas davayı halkımız açmış durumdadır. Halkımız bu yozlaşmış düzenin temsilcilerinden, onların yalanlarından, bulaştıkları suçlardan, kaypak karakterlerinden bunaldı. Halkımız artık ortalıkta tek ayak üstünde kendisine yalan söyleyen, üstünde baskı kuran, halkımızın kıt kaynaklarını har vurup harman savuran bu zihniyeti istemiyor. 30 Mart’ta Türkiye’nin namuslu, çalışkan, temiz siyasetten yana tüm insanları gerekeni yapacak, bu zihniyeti bir daha çıkmayacak bir şekilde tarihe gömecek. Yarın da demokrasiye, insanlığa ve bu ülkeye karşı işledikleri suçlardan dolayı hepsi teker teker Yüce Divan’da hesap verecek. Hepimiz bu konuda gün sayıyor, o güzel güne kavuşmak için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.T24
Ey Güler, Ey Bağış, Ey Çağlayan...
'Bu işten sıyıramazsınız. Konuşmak zorundasınız. Cevaplamak zorundasınız. Açıklamak zorundasınız.' diyen Hürriyet'ten Ahmet Hakan, Güler, Bağış ve Çağlayan'a sorular yöneltti.İşte, Ahmet Hakan'ın o analiziEy Güler, Ey Bağış, Ey ÇağlayanEY Muammer Güler...Ey Egemen Bağış...Ey Zafer Çağlayan...Başbakan Erdoğan’ın yüksek sesli nutuklarının arkasına saklanarak...“AK Parti yüzde 50 alacak, biz de aklanacağız” diye umarak...Susarak, geçiştirerek, topa girmeyerek...Hükümet/Cemaat savaşının hükümetin galibiyetiyle sonuçlanmasını bekleyerek...AK Parti mitinglerindeki kalabalıklara yaslanarak...Yargının hükümetin eline geçmesinden yararlanarak...Hakkınızdaki iddialarla ilgili kamuoyuna hiçbir açıklama yapmayarak...Bu işten sıyıramazsınız.Şeffaflık esassa...Hesap verilebilirlik geçerliyse...Denetime açıklık söz konusuysa...Konuşmak zorundasınız. Cevaplamak zorundasınız. Açıklamak zorundasınız.“Belki buradan başlayabilirler” diyerek...Her biriniz için ayrı ayrı sorular hazırladım.BuyurunuzZAFER ÇAĞLAYAN’A Yedi yüz bin liralık saati hediye olarak aldın mı, almadın mı?Aldıysan bu kadar pahalı bir hediyeyi neye karşılık aldın, almadıysan nedençıkıp da “Almadım” diye ortalığı inletmiyorsun?Reza’nın uçağıyla umreye gittin mi, gitmedin mi?Reza’yı nereden tanıyorsun?29 yaşındaki bu adamdan sana para geldi mi, geldiyse kaç para geldi?Sütten çıkmış ak kaşıksan neden istifa ettin?Fezlekende yazılıp çizilenler hakkında ne diyorsun?Neden “Beni Yüce Divan’da yargılayın da aklanayım” diye meydan okumuyorsun?MUAMMER GÜLER’E Oğlunun kaç evi var?Nasıl oluyor da oğlun trilyona “birkaç kuruş para” diyebiliyor?Oğlun bu kadar parayı hangi yolla kazandı?Reza ile senin ne türden bir işin var?Reza’ya “Sana bir şey yapamazlar, yaparlarsa önüne yatarım” dedin mi, demedin mi?Hiçbir suçun yoksa neden istifa ettin?Neden hakkındaki iddiaların doğru olup olmadığının ortaya çıkmasını sağlamak adına“Yüce Divan’da yargılanmak istiyorum” diye meydan okumuyorsun?Fezlekende yazılıp çizilenler konusunda diyeceğin bir şey yok mu?EGEMEN BAĞIŞ’A Reza elinde para dolu olan bir çantayla senin ofisine geliyor,görüntülerle sabit. Bu iddiayla ilgili olarak neden bir şey demiyorsun?Neden bu korkunç iddiayla hesaplaşmıyorsun?Reza’yı nereden tanıyorsun?Aranızda ne türden bir ilişki var?Reza’nın bir tür “bahşiş dağıtan” olduğu konusunda ne düşünüyorsun?Neden “Ben rüşvet almadım, şerefliyseniz bu iddianızı ispatlarsınız” diyerek Yüce Divan’a gitmek istediğini söylemiyorsun?Neden bakanlıktan istifa ettin?Fezlekeni okudun mu, ne var fezlekende?AB’nin öne sürdüğü “AB fonlarında usulsüzlük yapıldı” iddiasıyla ilgili olarak ne diyorsun?