Görüş Bildir
Taksit Yasağı Telefon Satışlarını Yüzde 40 Düşürdü
Geçen yıl ayda ortalama 330 bin cep telefonu satan teknoloji marketlerinin satış rakamı, kredi kartı düzenlemesinden sonra 130 bin adet düşerek 200 bine gerilediBankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) 1 Şubat 2014'te yürürlüğe giren cep telefonlarına taksit sınırlaması, teknoloji marketlerin aylık cep telefonu satışlarını ortalama yüzde 40 düşürdü.Geçen yıl ayda ortalama 330 bin cep telefonu satan teknoloji marketlerinin satış rakamı, kredi kartı düzenlemesinden sonra 130 bin adet düşerek 200 bine geriledi. Böylece taksit yasağı teknoloji marketlerin telefon satışlarını yüzde 40 civarında düşürmüş oldu.Konuyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Kılınç Orhan Erdemir, araştırma şirketi GfK rakamlarına göre Türkiye'de 2014 yılının ilk 6 ayında 5,7 milyon cep telefonu satıldığını, 2013 yılının aynı döneminde bu rakamın 6 milyon olduğunu söyledi. Türkiye'de alışverişi etkileyen en önemli faktörlerden birinin kredi kartlarındaki taksit imkanı olduğunu belirten Erdemir, şunları kaydetti: 'Zaten satın alma gücü açısından AB ülkelerine göre çok daha düşük bir durumdayız. Taksit imkanı da düşürülünce toplum yeni teknolojiye ulaşmakta zorlanmaya başladı. Yeni teknoloji ürünlerinin kolay ulaşılabiliyor olması aslına bakarsanız sosyal statülerin de bu noktada eşitlenmesini sağlıyor. Şubat ayına kadar bin 500 liralık son model bir cep telefonunu asgari ücretli bir çalışan bile taksitle alabiliyordu. Teknoloji kullanımında en zenginle aynı kulvarda olabiliyordu.'‘Son 5 ayda cep telefonu pazarı sadece el değiştirdi’Erdemir, taksit yasağının teknoloji marketlerindeki büyümeyi sıfırladığını belirterek, 'Teknoloji marketlerindeki cep telefonu satışları 1 Şubat itibariyle büyük bir düşüş yaşadı. Teknoloji marketlerinde 2013'te ayda ortalama 330 bin adet cep telefonu satılıyordu. Kredi kartı düzenlemesinden sonra bu rakam 200 bine düştü' dedi.Ancak Türkiye'de satılan toplam cep telefonu adetlerinde küçülmenin aksine büyümenin yaşandığını aktaran Erdemir, bunun sebebinin de GSM operatörlerinin 24 aylık kontratlı satışları ve senetli satış mağazalarındaki satışların artması olduğunu kaydetti. Ödeme sisteminde yapılan değişiklik ile teknoloji marketlerindeki 1-1,5 milyar liralık pazarın diğer satış kanallarına kaydığı bilgisini veren Erdemir, sözlerine şöyle devam etti:'Cep telefonu tüketimini sadece bir ödeme sistemini yasaklayarak azaltmanın imkanı yok. Bunun olmadığını Türkiye'deki toplam pazarda cep telefonu satışlarının azalmamasından görüyoruz. Son 5 ayda cep telefonu pazarı sadece el değiştirdi. Eğer amaç gerçekten cep telefonu satışını azaltmak olsaydı, aynı zamanda kontratlı satışların da yasaklanması gerekirdi. Ancak kontratlı satışların büyük oranda arttığı da gün gibi ortada. Şubat ayından bu yana teknoloji perakendecileri, alternatif ödeme yöntemlerine yöneldi. Örneğin mağazalarda finans kuruluşlarının desteği ile hızlı tüketici kredisi sunuluyor. Mağazadaki online sistem üzerinden 15 dakika içerisinde onay aşaması tamamlanıyor. Onaylanmış olan krediye istinaden personel kredi evraklarını tamamlıyor. İşlemlerin tamamlanmasını müteakip, ürünü hemen müşteriye teslim ediliyor.'‘Kredi kartlarına limit sınırlaması doğru bir adım’Kılınç Orhan Erdemir, ekonomi yöneticilerinin özellikle cep telefonu gibi pazarın lokomotifi olan bir alanda yıl sonuna doğru en azından kredi kartına 3 taksit ile iyileştirme yapacağını düşündüklerini söyledi. Bunun hem yerli üretimi teşvik edeceğini, hem bankaların kaybettiği geliri elde etmesini sağlayacağını, hem de teknoloji perakendeciliğini rahatlatacak en büyük hamlenin bu olacağını vurgulayan Erdemir, kredi kartlarına geçen yıl getirilen limit sınırlamasının uzun vadede çok önemli ve doğru bir adım olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:'Bunun yanı sıra taksit sınırlandırmasının cep telefonlarında tamamen kaldırılması değil 3-4 taksite indirgenmesi sektörün bir anda kan kaybetmesini engelleyecekti. Vatandaşın borçlanma düzeyini indirmeyi sadece kredi kartları üzerinden düşünmemek lazım. Kişisel borçlanma farklı ödeme yöntemleriyle devam ediyor. Önemli olan bunu kademeli bir şekilde azaltabilmektir diye düşünüyorum. Aksi halde insanlar alışverişi keseceklerine farklı ödeme yöntemleriyle satın almaya yöneliyor. Bu seferde kişisel borçlanması takip etmeniz gittikçe güçleşiyor.'Erdemir, Türkiye'nin bilişim-teknoloji alanındaki gelişme potansiyeline inandıklarını belirterek, 'Almanya'da teknoloji pazarı yıllık 130 milyar lira ciroya sahip. Biz de 2023 Türkiye'sinde bu derece güçlü bir sektör oluşacağına inanıyoruz' şeklinde konuştu.T24
True Detective'in 2. Sezonu 2015 Yazında Başlayacak
Bu yıla damgasını vuran HBO dizisi “True Detective”in yeni sezonuyla ilgili günden güne spekülasyonlar artıyor.“Game of Thrones”, “Boardwalk Empire” bir yana diğer tüm yapımlardan daha farklı konusuyla dikkat çeken True Detective’in yeni bir fenomen haline geldiği yadsınamaz bir gerçek. Öyle ki Ocak ayındaki birinci sezon finalinden beri herkesin merak ettiği dizinin oyuncu kadrosu, konuları veya karakterleri dışında tek bir şey vardı o da True Detective’in ikinci sezonunun ne zaman başlayacağıydı.Normalde mevzubahis bir HBO dizisi ise, prömiyer tarihi çok geçmeden açıklanırdı. Game of Thrones‘un baharda prömiyer yapıp her yıl aynı zamanlarda yayımlanması da HBO’nun bu tür konularda oldukça dikkatli olduğunun bir göstergesi. Birkaç istisna olsa da çoğu dizi benzer aylarda yeni sezonuna başlıyor. Eğer True Detective’in de bunlardan biri olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz zira dizimiz yeni sezonuna uzun bir süre sonra başlayabilir.True Detective’in ikinci sezonu hakkındaki en son çıkan söylentiler Vince Vaughn, Jessica Chastain, Colin Farell ve Elizabeth Moss gibi oyuncuların dizide yer alacağıydı. Hatta oyuncuların hangi karakterleri oynayacağı bile belirlenmişti. Tabii hem HBO hem de dizinin yaratıcısı Nic Pizzolatto suskunluğunu korumaya devam ediyordu. Neredeyse yeni sezon bölüm adlarının bile duyurulacağına vakit sonunda kanaldan resmi bir duyuru geldi.Edinburgh’deki Guardian Uluslararası Televizyon Festivali’nde HBO’nun Program Müdürü Mike Lombardo True Detective’le ilgili şok edici bir açıklama yaptı;“Gelecek yaz yayımlamak için True Detective’in 2. sezon çekimlerine Eylül ayında başlayacağız.”Şimdilik True Detective’in 2. sezon prömiyer tarihinin halen net olarak belirlenmediğini de söyleyelim zira her an bir değişiklik yapılabilir. Fakat “True Blood” gibi reyting kazandıran bir dizinin final vermesinin ardından HBO True Detective’i vampir dizisinin yayımlandığı Haziran‘ın sonlarına doğru denk getirebilir.Henüz dizinin yeni sezon tarihi belli olmasa da, haber kaynaklarının HBO’nun dizi takvimini de göz önüne alarak yaptığı tahmine göre True Detective’in 21 Haziran, 2015′de ikinci sezona girmesi olası.Süper Karga
Teknoloji'nin Gülen Yüzü Doğa Rutkay İle Ropörtaj
Teknoloji ile iç içe yaşayan Doğa Rutkay’ın “Teknoloji beni insanlarla yakınlaştırıyor” demesi üzerine HWP ekibi harekete geçti. Bu güzel röportaj için kendilerine teşekkür ediyoruz. Sıcacık bir yaz günü Doğa Rutkay’ın evine davet etmesi üzerine başlayan keyifli sohbet, Sosyal Medya ve projeleri üzerine akıp gidiyor. Bakalım Teknoloji ile yakından ilgilenen Doğa Rutkay neler anlatmış birlikte göz atıyoruz. TEKNOLOJİ’NİN İÇİNDEN BİRİSİ Bu yaz tatilini İzmir Alaçatı’da geçiren Doğa Rutkay, İstanbul sınırları içinde olmadığı için röportaj yapmak biraz zor oldu. Alaçatı’da Fly’lnn Beach’te bir çocuk atölyesi açmaya karar veren güzel oyuncu, ismine “ Doğa Rutkay Çocuk Atölyesi ” olarak vermiş. Çok güzel bir projeye imza attığı için kendisini tebrik etmek gerekli, zaten kendisi de enerjik, sürekli çevresine pozitif gülücükler dağıtan ve neşeli bir kişiliğe sahip. Lafı fazla uzatmadan HWP’nin gerçekleştirdiği röportaja göz atalım, iyi okumalar şimdiden ! Bu aralar hayatınız nasıl geçiyor neler ile uğraşıyorsunuz ? Şu sıralar Alaçatı’yla ilgileniyorum aslında. Ev – bahçe işleri ve yanı sıra tatil modunda geçiyor günlerimin çoğu. Ayrıca yeni açılan “Doğa Rutkay Çocuk Atölyesi” nin heyecanı var hep içimde. Alaçatı’nın yeni bir plajı olan Fly-lnn Beach’te açıldı bu okul. Çocukların aileleri ile beraber denize koşmasını değil de atölyeye heyecanla gelmelerini istiyorum açıkçası. Bu sezon sizi Güldür Güldür’le gördük, bunun dışında yeni sezonda başka projeler var mı ? Başka proje şuan için düşünmüyorum açıkçası. Güldür Güldür çok keyifli gidiyor. Haftanın dört günü çalışıyorum ve geriye kalan günlerde kendime zaman ayırmaya çalışıyorum. ( İpucu verelim: Güldür Güldür’ün yeni sezon çekimleri çoktan başladı.. ) Teknoloji sizin için ne ifade ediyor ? Çekici ve oldukça cazibeli diyebilirim. Hayatımı oldukça kolaylaştıran hızlı zaman tüneli bütünü ile :)) Fena meraklıyım ve her geçen gün yeni bir şeyler keşfetmeye çalışıyorum, keyif alıyorum keşfederken. Teknolojik ürün alırken nelere dikkat edersiniz ? Kıstaslarınız neler ? Renklerine dikkat ederim ilk olarak. Renkler benim hayatımın önemli parçalarından. Kalitesi de elbet önemli fakat biçimi ve şekli beni çarpıyorsa denemeye her zaman varım diyenlerdenim. Sosyal Medya’da aktif misiniz ? En sevdiğiniz platformlar hangileri ? Oldukça aktifim diyebilirim, evet. Instagram ve Twitter’ı severek kullanıyorum. Kendimi olduğum gibi ifade edebiliyorum ve bu oldukça avantajlı benim açımdan. Sevdiklerimle, sevenlerimle ve yepyeni insanlarla yüz yüze tanışmadan hayatı paylaşabiliyoruz. Kaçınılmaz, zevkli bir yolculuk diyebilirim. Hangi marka telefon kullanıyorsunuz ? iPhone ve daima iPhone diyebilirim, çok seviyorum En sık kullanmış olduğunuz ve önerebileceğiniz uygulamalar var mı okurlarınıza ? Fotoğraf programları olabilir mesela. Çeşitli programlar denemeyi seviyorum. Instagram’da kullanıcı adım “doarutkay” hatta, aktif olarak kullanıyorum. İnternetten alışveriş yapar mısınız ? Ne tarz ürünler için hangi siteleri ziyaret ediyorsunuz mesela ? İnternetten alışveriş yapmayı tercih etmiyorum pek. Bizzat gözümle görüp, dokunmayı sevenlerdenim. Televizyonda takip ettiğiniz programlar nelerdir ? Haber, tartışma programları, bilgi yarışmaları ve her türlü belgeseller favorimdir. Favori film ve dizilerinizi öğrenebilir miyiz ? Game of Thrones ilk aklıma gelenlerden. Söz konusu dizi ve biyografi filmleri ise çok severim. Hatta en sevdiğim türlerden birisidir. Doğa Rutkay’ın önümüzdeki bir yıl içinde hedefleri neler, neler yapmak istiyor ? Yaşadıklarımdan yana devamlılık istiyorum açıkçası. Uzak hayallerden pek hoşlananlardan değilim. DOĞA RUTKAY’A TEŞEKKÜR Doğa Rutkay ile birlikte gerçekleştirilen bu güzel röportajın yanı sıra, Teknoloji ile iç içe olmasını bizde ilgi ile karşıladık. Bu fırsatı ve Teknoloji ile iç içe olan hikayelerini takipçileri ile paylaştığı için kendisine teşekkür ediyor, Güldür Güldür ve daha birçok projede kendisine başarılar diliyoruz. Ayrıca bu güzel röportaj için hwp ekibine de teşekkür ediyoruz.PCHOCASI
Asus'un Saati $199′ın Altında Geliyor
Android giyilebilir teknolojisi konusunda firmalar çok güzel sıçramalar yapmaktalar. Anlaşılan o ki pazar araştırmalarında en çok heyecan uyandıran teknolojik ürünler bunlar. Asus zaten saat yapacaktı ancak Asus’un ZenWatch serisi ASUSTEK firmasının CEO’sunun belirttiği rakama göre $199 ‘dan daha ucuz olacak. ZenWatch kendi işletim sistemini kullanıcak , bu cümle sizi tedirgin etmesin Samsung ve Sony ‘de aynısını yapıyor. Farklılaştırılmış Android OS dersek daha doğru olacaktır. Ekim ayında gelecek olan ürün sadece ingilizce olacağını ilk güncellemesinin çince desteğini getireceği söylentiler arasında, Zaten android olan bu tür ürünlerde dil desteği neden saçma sapan şekilde geliyor derseniz, tahminen arttırılmış performans olaylarından dolayı diye düşünmeliyiz yoksa bu teknolojileri firmalarına saygımız falan kalmaz. Eylül ayında Berlin’de yapılacak olan IFA için artık daha da heyecanlıyız.
'Türkiye'nin The Cut'ı İzlemeye Hazır Olduğuna İnanıyorum'
Fatih Akın’ın, Türkiye’de daha izlenmeden kimi aşırı milliyetçi çevrelerin tepkisine yol açan yeni filmi “The Cut” (Kesik), bugün Venedik Film Festivali’nde gösteriliyor. Akın’ın “Agos”a yaptığı açıklamalardan sonra gazetenin tehditler aldığı film Osmanlı dönemindeki 1915 faciası sırasında iki kızıyla bağlantısı kopan Ermeni bir demirci ustasının öyküsünü anlatıyor. Fransız-Cezayirli oyuncu Tahar Rahim’in canlandırdığı Ermeni demirci, iki kızını bulmak için Halep’ten Havana’ya, Kuzey Dakota’ya, yollara düşüyor. Yayınlanmadan önce sert tartışmalara yol açan 'The Cut' için, 'Hâlâ Türkiye'nin filmi izlemeye hazır olduğuna inanıyorum' ifadelerini kullanan Akın, 5 ülkede 15 milyon Avro’luk bir bütçeyle çekilen filme ilişkin New York Times’ın gazetesinin sorularını yanıtladı. Geçenlerde Türkiye’deki bir gazeteye, ülkenin 1915 olaylarını konu alan bir filmi izleyecek olgunlukta olduğunu söylemiştiniz. Gazete o günden sonra ölüm tehditleri aldı. Fikrinizi değiştirdiniz mi? Hayır, hâlâ Türkiye’nin filmi izlemeye hazır olduğuna inanıyorum. İki yapımcı arkadaşım senaryoyu okudu. Biri filmi taşlayacaklarını, biri de çiçek atacaklarını söyledi. Ama filmi, 1915’in bir “soykırım” olduğunu hem reddeden insanlara, hem de kabul eden insanlara gösterdim ve her iki kesimde de aynı duygusal etkiyi gördüm. Umarım, bu film bir köprü olarak görülür. Hiç kuşkusuz, her türlü uzlaşmadan korkan köktenci gruplar var. Bunlar ne kadar küçükseler sesleri o kadar yüksek çıkıyor. Söyleşi verdiğim Agos gazetesi Türkiye’de yayımlanan bir Ermeni gazetesi, gazeteci Hrank Dink orada çalışıyordu. Dink bir Ermeniydi ve genç bir Türk milliyetçisi tarafından öldürülmüştü. 2010’da Dink’in yaşamı üstüne bir film yapmaya kalktınız ve Türkiye’de onu oynayacak bir oyuncu bulamadınız. Dink’i oynayabilecek 5 Türk oyuncu belirlemiştim. Ama hepsi de senaryodan tedirgin oldu. Kimse incinsin istemiyorum. Ben Türkiye’de yaşamadığım için güvendeyim. Ama o oyuncular bazı sorunlarla karşılaşabilirdi. Hiçbir film buna değmez. “The Cut”ın Türkiye’de geçen sahneleri Ürdün’de çekildi. Neden? Büyük ölçüde lojistik nedenlerle. Film, 1915’te, Güneydoğu Türkiye’nin bugünkü Suriye’ye çok yakın olan bir yerinde geçiyor. O günlerde Almanların Türkiye’de inşa etmekte oldukları Bağdat Demiryolu’ndakilere benzeyen pek çok eski tren gerekiyordu. Bu trenler ve o manzaralar Ürdün’de vardı. Filmin öyküsü ne ölçüde gerçek bir kişinin yaşamına dayanıyor? Öyküyü yazarken pek çok araştırma yaptım ve 20’li yaşlarında Havana’ya gitmiş Ermenilerin günlüklerini buldum. Ölüm kampları ve ölüm yürüyüşleriyle ilgili sözlü tarihler ve edebiyattan yararlandım. Çok zengin tanık portreleri topladım ve onları birbirine dikmeye çalıştım. Tahar Rahim’le çalışmak nasıldı? “Yeraltı Peygamberi” beni çok etkilemişti. Büyük bir filmdi, bir başyapıt. Ve filmin üstünlüğünün yüzde 90’ı Tahar Rahim’den kaynaklanıyordu. Tanıştığımızda pek çok ortak yanımız olduğunu gördük. O Arap kökenliydi ve Fransa’da yetişmişti. Ben Türk kökenliydim ve Almanya’da yetişmiştim. Filminizin Venedik’teki ilkgösterimiyle ilgili olarak heyecanlı mısınız, yoksa tedirgin mi? Hem tedirgin, hem de heyecanlıyım. Bu filme çok fazla vaktimi verdim. Bir filme genellikle iki yılınızı verirsiniz. Ama ben bu filme 7 yılımı verdim. Son 4 yıldır her gün çalışıyordum. Evet, tedirginim.T24
Microsoft Öğrenci Ortağı Programı Başvuruları Başladı
Kendisini Microsoft teknolojileri konusunda geliştirmek, çevre edinmek isteyen kişilerin mutlaka başvurması gereken bir program. Program süresince bir çok eğitim ve etkinliğe katılarak ki bunlar sadece size özel , kendinizi tahmin ettiğinizden daha başarılı bir şekilde geliştireceksiniz. Programa başvuracak olanlara ilk ve önemli tavsiye mutlaka içeriği bol bir blog adresi ile başvuruyu yapın. Çakma bir blog ile kesinlikle başvurmayın. Blogunuz yazılım üzerine olursa daha da dikkat çekici olacaktır. Microsoft’un yayınladığı metin şu şekilde ; Türkiye’nin dört bir yanından başvuruların kabul edileceği program kapsamında öğrencilere, Microsoft İstanbul ofisinde 21-23 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek eğitim kampında Microsoft yetkilileri tarafından eğitim verilecek. Programa kabul edilen öğrenciler daha sonra aldıkları eğitimlere yönelik olarak Microsoft’un akademik alanlarda yürüttüğü projelerde görev alma imkanı bulacak. Üniversitelerin herhangi bir bölümü ve sınıfında okumakta olan teknoloji meraklısı, bilgi seviyesi ne olursa olsun, öğrenme ve öğrettiklerini paylaşma tutkusu olan üniversite öğrencilerine açık Microsoft Student Partners programına başvurular, 15 Eylül tarihine kadar devam edecek. Programda öğrenciler, dönem içinde takımlar halinde gerçekleştirecekleri projelerde takım ruhunu kavramak ve sorumluluk almak konularında kendilerini geliştirirken, Microsoft teknolojilerini yakından tanıma olanağı bulacak. Öğrenciler, Microsoft teknolojilerini yakından tanırken sosyal becerilerini de geliştirebilecek. MSP Programı’nda kendini kanıtlayan birçok öğrencimiz Microsoft’ta çalışma fırsatı da yakaladı. Programa daha önce katılan öğrencilerimizin deneyimlerini öğrenmek için kendileri tarafından kaleme alınan blog yazılarına buradan ulaşabilirsiniz. Eğer siz de 2014-2015 Sonbahar Dönemi Microsoft Student Partners (MSP) programında yer almak istiyorsanız 15 Eylül tarihine kadar http://aka.ms/msptr adresinden kayıt olabilirsiniz.
Reklam
Chrome'a Sonunda Yüksek Çözünürlük Desteği Geldi!
Mac versiyonlarında zaten olan yüksek çözünürlük desteği neden Windows’a çok geç geldi bilemiyoruz. Sırf ekran çözünürlüğü yüzünden Opera kullanmayı tercih eden binlerce kullanıcı mevcut. Windows kullanıcıları bu son güncellemeden önce regitry hack’lerle uğraşmak zorundaydı neyse ki Chrome 37 (evet oha) dahili olarak bu özelliğiyle beraber geliyor. Tek bir özellik için güncelleme gelmedi tabi ki, Microsoft’un DirectWrite font rendering teknolojisini destekliyor. Ek olarak Chrome 37 stabil 64-bit desteğiyle geliyor. 64-bit versiyonuyla grafik ve medya performansları arttırılmış gereksiz yere çatlamalar patlamaların olmayacağını düşünmemiz sağlanmış bulunmakta.
NASA, Mars Görevindeki Roket Tasarımını Onayladı
NASA , Mars ‘a insan göndermek üzere dünyanın en güçlü roket tasarımını onayladı. NASA ‘daki bilim insanlarının bile beğendiği bu roket bizleri çok etkileyecek elbette. Ancak genel anlamda roketten çok fiyatının daha etkileyici olduğunu söyleyebiliriz. 7.000.000.000 dolar, sıfırları toparlarsak $7 Milyar. Adıda “ Space Launch System ” kısaca SLS olarak anılacak ve ‘de fırlatma testine hazır şekilde bulunacak. Mars’a insan gönderme tarihi olarak ise 2030 yılı gösteriliyor ki büyük ihtimal bundan çoook önce yapacaklar. SLS ‘nin yük taşıma kapasitesi 143 ton olarak tespit edilmiş ki bu güneş sisteminin derinliklerine mangal kömürü bile götürebileceklerini gösteriyor.
Reklam
Reklam
Blackberry Passport'ta 4K Video Olabilir
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir rapora göre BlackBerry , yakında kullanıcılarla buluşması beklenen telefonuözelliğine yer verebilir. Ancak bu hemen gerçekleşmeyecek. Şu an 4K video testleri üzerinde çalışılıyor ve eğer bu testlerden memnun kalınırsa, telefon çıktıktan sonra gelecek olan BlackBerry 10.3.1 güncellemesiyle birlikte bu özelliğin Passport'a eklenmesi düşünülüyor.BlackBerry Passport'un 13MP arka kamerası bulunuyor. Bu kamerada flash ışığı, optik görüntü sabitleme, 5x dijital zoom, f/2.0 aralık oranı, dokunarak odaklanma ve 60FPS değerinde 1080p video kaydetme gibi özellikler bulunuyor. teknokulis
Safir ve Gorilla Sürümleri Ayrı Olabilir
Yeni bir bilgi, iPhone 6'nın 4.7 inç'lik modelinin de iki ayrı sürümünün olacağını söylüyor!iPhone 6 'nın 4.7 inç'lik sürümünden birçok parçanın sızdığına şahit olduk, ancak belki de sızanlar arasında en ilginci, safir kristal ekran bileşeniydi. Ekran üzerinde yapılan testler , onun çok sağlam olduğunu göstermişti. Ancak yeni bilgilere göre iPhone 6'nın 4.7 inç'lik sürümünün de iki türevi olabilir.9to5Mac 'in kaynağına göre 4.7 inç'lik iPhone 6'nın iki sürümü olacak. Bunlardan biri, safir kristal ekrana sahipken, diğeri Corning'in Gorilla Glass'ını kullanacak. Hangi cihazların safir ekranla geleceği bilinmese de, kaynağa göre bu durum teknik özelliklere göre değişecek. Bu bilgi doğruysa Apple, safir ekranı daha geniş depolama alanı sunan modellere ayırıyor olabilir.Tüm bunlar gerçekse, Apple'dan alışık olmadığımız bir hamle göreceğiz demektir. Firmanın ne yapacağını görmek için ise sadece beklememiz yeterli olacak.
Twitter'a Beklenen Yenilik Geliyor!
Twitter, bir süredir dedikodusu yapılan bu önemli özelliği sonunda hayata geçirmeye hazırlanıyor!Twitter, bir e-market firması olan Stripe ile anlaşarak, internet sitesinde ürünlere ' satın al ' tuşunu ekleyecek ve bu şekilde kullanıcıların direkt olarak Twitter üzerinden alışveriş yapmalarını mümkün kılacak.Re/code'da yayınlanan özel bir habere göre, bu ekleme işlemi, içinde bulunduğumunuz yılın sonlarına doğru kendisini gösterecek ve işletmelerin Stripe ile siteye giriş yaparak tweet'ler üzerinden satış yapmalarına izin verecek. Direkt ödeme sistemi, konser biletlerinden giysilere her şey için kullanılabilecek ancak firmaların ödeme süreci için Stripe ile siteye giriş yapmalarının ne kadar zor olacağı, ve daha da önemlisi, Twitter'da zaten hatırı sayılır bir miktarda bulunan spam'in, bu sistem ile ne kadar artacağı henüz belli değil.Kullanıcılar büyük ihtimalle ürün alma, ödeme bilgisi girme ve hatta kargo bilgisi girme gibi işlemleri Twitter içerisinden yapacaklar ve bu da bir ürünü satın almak için gereken tıklama sayısını azaltacak. Potansiyel olarak, bu sisteme katılan işletmelerin ticari anlamda büyümelerine de imkan tanınacak. İnternet üzerinden ürün satın alma söz konusu olduğunda, kolay erişim çok önemli bir yer tutmakta. Bu yüzden de firmaların Twitter'ın yeni sistemi için sıraya gireceklerinden emin olabiliriz.
Reklam
Bursa'da 8 Bin 400 Yıllık Ayak İzleri Bulundu
Yenişehir ilçesindeki Barcın Höyüğü kazılarında 'Taş Devri' olarak nitelendirilen Neolitik döneme ait, MÖ 6 bin 400 yılına tarihlendirilen yetişkine ait bir çift ayak izi bulundu. Kazı ekibinde görevli Koç Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Rana Özbal, AA muhabirine, Barcın Höyüğü'nde Kültür ve Turizm Bakanlığının onayıyla Hollanda Araştırma Enstitüsü koordinatörlüğünde 2007 yılından bu yana kazı yaptıklarını söyledi. Özbal, bölgenin en eskisi olduğu bilinen höyükteki yerleşimin 8 bin 600 yıl öncesine uzandığına dikkati çekerek, 'Höyükte evler bitişik yapılmış. Buraya has bir düzen. Tabakalanmanın alt seviyelerinde çanak çömleklerde birtakım farklılıklar gördük. Bunlar da bize bu bölgede çanak çömleğin doğmaya başladığını gösterdi. Bu da Marmara için bilmediğimiz bir şey olduğundan yeni veriler sağlayan bir durum' ifadesini kullandı. Ayak izleri, MÖ 6 bin 450 yılına tarihlendirildi Höyükteki evin birinde bir çift iki ayak izi bulduklarını aktaran Özbal, bunun nasıl oluştuğunu araştırdıklarını dile getirdi. İzlerin, evin çıkışında yer aldığı bilgisini veren Özbal, şöyle devam etti: 'Evin zeminini ilk önce sıvamışlar. Çok güzel, saman katkılı, düzgün sıva katmanı vardı. Bu sıvayı ahşap kalasların üzerinde de bulduk. Onun üzerine sıva yaptıktan sonra sıva hala yaşken bastıkları zaman ayak izleri oluşmuş. Bu, sıvanın alt tabakası oluyor. Üst tabaka da tekrar sıvandıktan sonra ev yanmış. Bu sayede de izler korunmuş. Yani iki tabaka var. Alt tabakada izler, üst tabakada tekrar sıva var. 'Belki de izlerden dolayı zemin bozuldu' diye tekrar sıvamışlar. Onun üzerinden de belli süre geçtikten sonra ev yanmış. O sayede de izler bugüne ulaşmış. Ayak izi, radyokarbon tahminlerine göre MÖ 6 bin 450 yılına denk geliyor. Yuvarlarsak '6 bin 400' diyebiliriz.' Marmaray'ın inşası sırasında Yenikapı kazılarında da çok sayıda ayak izleri çıktığını hatırlatan Özbal, Yenişehir'dekilerin bundan daha önce oluştuğunu tahmin ettiklerine değindi. Özbal, 'Marmara Bölgesi için konuşacak olursak Neolitik dönem için en eskisi burada' değerlendirmesinde bulundu. İzler, yangın nedeniyle pişerek sertleşmiş Türkiye'deki bazı arkeolojik alanlarda görev yapan Konservasyon Uzmanı Evren Kıvançer de Barcın Höyüğü'ndeki izlerle ilgili çalıştığını belirtti. Bu izlerin, kazı alanında tutulamayacağını vurgulayan Kıvançer, 'Eser konumuna getirebilmemiz için o ayak izlerini kazı alanından alıp stabil hale getirmemiz gerekiyordu. Öncelikle izlerin bulunduğu koşullar bizim için çok önemliydi. Çıkan izler, yangın tahribatı sonucunda pişmiş ve sertleşmişti. Bu durum işimizi kolaylaştırdı' diye konuştu. Kıvançer, izlere dokunduğunda, sağlamlaştırmak ve stabil hale getirmenin mümkün olduğunu anladığını aktardı. Önce alt yüzeyden başlayarak küçük kazıma işlemleriyle, daha sonra sabitleyerek sağlamlaştırdıklarına işaret eden Kıvançer, şu bilgiyi paylaştı: 'Eseri, arazide güçlendirdik. Sağlamlaştırma işlemi bittikten sonra arazide silikonla izlerin kalıbını aldık. Bu arada eserimizin altından bazı buluntular, kemik eserler ve bazı objeler çıktı. Onları da yavaş yavaş çok küçük hareketlerle alt kısımdan çıkardık. Bütün bu işlemler 4-5 gün sürdü. Bu, bizim için oldukça yavaş bir süreçti. İzlerin bulunduğu bölgeyi pasta dilimi gibi keserek ve altına metal plaka sürerek çıkardık ve üzerindeki kalıpla laboratuvarımıza getirdik. Laboratuvarda da sağlamlaştırma işlemlerini geliştirdik, kenarlarını birtakım malzemeler ve harçla destekledik. Bu sayede eser müzede sergileninceye kadar korunacak.' Daha önce benzeri eser üzerinde çalışmadığını, buluntunun anı belgelediğine dikkati çeken Kıvançer, izlerle ilgili bilimsel çalışma yapılabileceğini söyledi. Kıvançer, 'Uzmanların araştırmalarıyla boy, ağırlık hatta cinsiyete varıncaya kadar açılımları olabilecek bir eser' diyerek, 'Bu eser, diğerlerinden farklı olarak mevcut alanının içinde bulunuyor ve mevcut koşulları stabilize edilerek oradan kaldırılıyor. Çok nadir karşılaşabilecek, özgün, özel bir durum oldu. Bunun gelecek nesillere aktarılmaması için artık hiçbir sebep yok' bilgisini verdi.AA
iWatch İle Alakalı Fiyat Bilgisi Geldi
Apple'ın merakla beklenen etkinliği yaklaşırken bu etkinlikte tanıtılması beklenen iWatch ile alakalı bilgiler gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz gün Apple'ın iWatch'u 2015 yılından önce satışa çıkarmayacağı bilgisi gelmişti . Bugün ise iWatch'un fiyatı ile alakalı yeni bilgiler geldi. Recode'un yapmış olduğu habere göre, Apple birden fazla giyilebilir model tanıtacak. Muhtemelen bunlar iWatch'un farklı modelleri olacak. Bu modellerin en pahalısının ise 400 dolar olacağı iddia ediliyor. Bunun yanında LG'nin ve Samsung'un Android Wear'lı akıllı saatleri 199.99 ve 229 dolara satışa çıkmıştı. Gear 2'nin fiyatı ise 299 dolar . Öte yandan Apple'ın kaç tane iWatch modeli çıkaracağı ve en düşük fiyata sahip iWatch'un ne kadar olacağı hakkında ise şu an için bir bilgi yok. ABD'de iWatch'un 400 dolara satışa çıkması, ülkemizde 1250 TL civarında satışa çıkacağı anlamına geliyor. teknokulis
Reklam
Fırat Üniversitesi ve 23 Madde ile Öğrenci Hayatı
Elazığ'da bulunan, 1975 yılında kurulmuş üniversite, üniversitemiz. Eğlenceli faaliyetleri yoktur ama kendiniz üretebilirsiniz, kafeye, playstationa gitmek, Harput'u gezmek vb. Aşk acısı da çekersiniz, mutluluğun dibine de vurabilirsiniz, yani kısacası Türkiye 'nin herhangi bir yerinde yapılabilecek çoğu şeyi yapabilirsiniz. Teknik olarak baktığınızda da kaliteli bir yerdir, güzel kampüse sahiptir.
Popüler Mesajlaşma Uygulaması WhatsApp Güncellendi
Popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp, bazı eksikleri olmasına rağmen oldukça fazla aktif kullanıcısı olan bir uygulama. Uygulama çok sık güncellemeler almıyor ve fazla bir değişiklik uygulanmıyor. WhatsApp için bir güncelleme yayınlandı ve bu güncelleme ile ufak tefek yenilikler geldi. 2.11.362 imzalı güncelleme çok önemsiz bazı yeniliklerle geldiği için kullanıcı deneyimini çok fazla rahatsız etmeyecek. Bu sürüm ile konuşmalardaki metin boyutunu arttırabileceksiniz. Biraz daha düz ve geniş bir tasarıma sahip simgesi güncellendi ve Android Wear için destek eklendi. Arşivlenen mesajların güvenliği arttırılmış, bazı hatalar düzeltilmiş ve performansı geliştirilmiş. teknolojioku
Reklam