onedio
Görüş Bildir
7 Gravür ile 16. Yüzyılda Türkler ve İstanbul
Belçika doğumlu gravür sanatçısı Pieter Coecke van Aelst, 1533'te İstanbul'a bir ticaret delegasyonuyla birlikte gelir. İstanbul'da hızla tanınırlığı artan sanatçı; Türkçeyi öğrenir ve Saray hayatını yakından takip eder. Bir yıl kadar kaldığı İstanbul'dan ayrıldığında yanında olanca hatıra ve ayrıntılı betimlemeleriyle süslü yedi harika gravür bulunmaktadır. İstanbul'da Padişah'ın hamiliğine giremediyse de ertesi yıl bu kez Kutsal Roma İmparatoru V. Karl'ın Saray Ressamı olmayı başarır. Kariyerindeki bu inanılmaz yükselişe rağmen İstanbul'da resmettiği gravürler tarihi bir vesika olarak değerini hiç bir zaman kaybetmez. Aşağıdaki listede Pieter Coecke van Aelst'in elinden çıkmış bu harika gravürleri izleyebileceksiniz. Gravürler ilk kez Les Moeurs et Fachons de Faire de Turcs (Türklerin Gelenekleri ve Giyimleri) kitabında yayınlanmıştır. İyi Seyirler.NOT: Gravürlerin telif hakları dolduğu için New York Metropolitan Museum of Art tarafından internete yüklenmiştir.
iPhone 6 Plus 2133 Metreden Bırakılırsa Ne Olur?
iPhone 6 Plus‘ın kasasının çok dayanıksız olduğu, elle kolayca bükülebildiği iki gündür tartışma konusu. Teknoloji gündeminde #Bendgate olarak geçen ve halen Twitter Dünya trendlerinde üst sırada yer alan konu, bu videoyla yeniden sorgulanacak gibi görünüyor. iPhone 6 Plus 2133 metreden yere bırakıldı ve bakın neler oldu.
Hint Uydusundan İlk Mars Fotoğrafı
Hindistan'ın uzay ajansı ISRO Mars yörüngesine giren uydusu tarafından çekilen, Kızıl Gezegen'in ilk resmini yayımladı.Twitter hesabı @isro'dan 'Burada manzara güzel' tweeti atıldı.ISRO Hindistan Uzay ve Araştırma Ajansı'nın başharfleri.Mangalyaan uydusu tarafından şu ana kadar ancak bir kaç tane görüntü gönderildi.Misyonun bir parçası da Mars atmosferinde yaşam belirtisi incelemek.Bu Mars yörüngesine başarıyla girilen ilk deneme ve benzerleri arası da en ucuz sefer.Nasa'nın son Maven misyonu bunun neredeyse 10 katı maliyete sahipti.Hindistan medyası girişimi 'tarihi bir başarı' olarak selamladı.Hindu gazetesi 'Kızıl Gezegen'in yüzeyinin yaklaşık 10 resminin gönderildiğini, bunlarda bazı kraterler göründüğünü' bildirdi.Yetkililerin resimlerin 'iyi kalite' olduğunu söylediği de gazete tarafından bildirildi.Hindistan'ın Mars'a gönderdiği 'Mars aracı' anlamına gelen Mangalyaan uydusu dün başarılı bir şekilde yörüngeye yerleşti.Böylelikle, Hindistan Kızıl Gezegen'de uydusu olan dördüncü ülke oldu.Uydu Mars'ın fotoğraflarını çekecek ve atmosferini inceleyecek.Rusya, ABD ve Avrupa'nın da Mars yörüngesinde uyduları bulunuyor.Ancak uyduyu yörüngeye yerleştirmeyi ilk fırlatışta başarabilen ilk ülke Hindistan oldu.Hindistan Başbakanı Narendra Modi ülkesinin 'neredeyse imkânsızı başardığını' söyleyerek bilim insanlarını kutladı.Modi, 'Olasılıklar çok düşüktü. Daha önce 51 kez denenen Mars'a uydu yerleştirme girişimi sadece 21 kez başarıya ulaşmıştı. Başardık' diye konuştu.Uyduyu Mars'a gönderme görevini 'Bangalor'dan bir golf topuna vurup tek seferde Londra'daki bir deliğe sokmak gibi' ifadeleriyle tanımlayan ekibin Başkan yardımcısı BN Ramkrishna da, 'Her şeyin kusursuzca hesaplanması gerekiyordu' diye konuştu.74 milyon dolara mal olan operasyon, şu ana kadar yapılan gezegenler arası uzay görevlerinin en ucuzu oldu.Mangalyaan uydusu özellikle metan, yani bataklık gazı arayacak. Zira bu gaz gezegendeki olası biyolojik aktivitelere yönelik en önemli gösterge.BBC
Yeni Pink Floyd Albümü 'The Endless River'dan İlk Sesler
On beşinci Pink Floyd albümü olacak The Endless River, 7 Kasım’da yayınlanıyor. Albümden detaylar her geçen gün çoğalarak gelmeye devam ediyor. Son olarak efsanevi grubun yeni albümünden 30 saniyelik bir kayıt paylaşıldı.Bantmag
İstanbul Modern'de 'Yüzyıllık Aşk'
Türkiye'nin ilk sinema salonlarından bugünün festival sinemalarına kadar uzanan nostaljik bir sunum yapan 'Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi' sergisi İstanbul Modern'de açıldı.Türkiye'de sinema kültürünü ve sinema sevgisini seyircinin bakış açısıyla inceleyen, geniş bir yazılı ve görsel arşiv araştırmasıyla sinema tarihinin belleğini görünür kılan, Türkiye'nin ilk sinema salonlarından bugünün festival sinemalarına kadar uzanan nostaljik bir sunum yapan 'Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi' sergisi İstanbul Modern'de açıldı.İstanbul Kalkınma Ajansı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla İstanbul Modern tarafından Türk Sinemasının 100. yılına ithafen hazırlanan, küratörlüğünü İstanbul Modern Sinema Yöneticisi Müge Turan ve araştırmacı yazar Gökhan Akçura'nın üstlendiği serginin açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, serginin Türk sinemasının 100. yılına dair en önemli etkinliklerden olduğunu söyledi.Serginin sinemaya seyirci gözünden baktığını ve bunun kavramsal olarak çok önemli olduğunu dile getiren Çelik, Türk sinemasının bir kültür-sanat faaliyeti olmanın ötesinde hafızalarını ve belleklerini oluşturan bir sektör olduğunu ifade etti.Çelik, sinemada toplumsal hayatın çeşitli evrelerinin olduğunu ve tiyatrocuların baskın olduğu dönemden Yeşilçam'ın altın çağlarına kadar çok farklı dönemlerin görüldüğünü kaydetti.Bakan Çelik, 'En önemlisi çeşitli toplumsal ve siyasi evreleri görüyoruz. Bunlar da gelenek-modernizm çatışması, siyasi merkez ve çevre çatışması, tarım toplumu ile sanayi toplumu çatışması, kır-kent çatışması gibi. Tüm bu unsurlar aslında Türkiye'yi, tarihini anlamamız için mutlaka bilmemiz, derinlemesine anlamamız gereken bütün bu unsurlar sinemamız tarafından bugüne kadar saklanmış durumda' diye konuştu.'Hasar görmüş filmleri restore edecek teknik donanımları sağladık'Bundan sonrasında akademisyenlerin, araştırmacıların Türkiye'yi anlamak için çeşitli konuları ele alırken sinemaya daha fazla eğilmesi gerekeceğini vurgulayan Çelik, İstanbul Modern'in böyle bir sergiyle kendilerinin de hafızalarını tazelediğini bildirdi.Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, şöyle devam etti:'Ayrıca bildiğiniz gibi en önemli unsurlardan bir tanesi sinema mirasının korunması. Bugüne kadar bu mirasın iyi korunduğunu söyleyemeyiz. Birtakım toplumsal şartlar, bireysel hassasiyetlerdeki zaaflar neticesinde iyi korunamamış. Hem ihtilal dönemlerinde veya başka muhtıra dönemlerinde yakılmış sansürlenmiş. Sinema hafızamız ciddi bir şekilde hasar görmüş. Bunun korunmasıyla ilgili bir adım atıyoruz. Sinema Genel Müdürlüğümüz bünyesinde bir Sinema Arşiv Müzesi oluşturacağız. Ayrıca bu hasar görmüş filmleri restore edecek teknik donanımları sağladık. Bundan sonra korunmasıyla ilgili de tedbirler alacağız. Tüm bunlarla sinemanın 100. yılını kutluyoruz. Herkes bu sergiyi gezsin. Sinemanın gerçek sahibi sokaktaki seyircidir. Aslında bir bakıma da seyircinin gözünden Türkiye'nin geçmişini, toplumsal sıkıntılarını, çeşitli tarihi karelerini anlatan bir sergi olmuş. Emeği geçenleri kutluyorum.'Çelik, sinemanın halkın sıkıntılarını paylaşması açısından da önemli olduğuna işaret ederek, Türk halkının sinemada kendi hayatının resmini çektiğini anlattı.'Sergi, sinema ile seyirci arasındaki aşk öyküsünü gündeme getiriyor'İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı da İstanbul Modern'in benimsediği disiplinlerarası yaklaşımını, kuruluşunun 10. yılında yenilikçi projelerle görünür kılmaya devam ettiğini anlatarak, 11 Aralık 2004'te açılan İstanbul Modern'in, Türkiye'de bir müze çatısı altında hizmet veren sinema salonu ve bölümüne sahip ilk kurum olduğu bilgisini verdi.İstanbul Modern Sinema'nın, hem dünya sineması hem de Türk sinemasından örnekler sunduğunu, sıra dışı film ve belgeselleri sinemaseverlerle buluşturduğunu aktaran Eczacıbaşı, Türk sinemasının 100. yılında sinema ile seyirci arasında yüzyıldır süren aşk öyküsünü gündeme getiren ve Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen araştırma sergisine ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.Eczacıbaşı, 'Ülkemizde sinema kültürünü ve sinema sevgisini seyircinin bakış açısıyla inceleyen sergi, geniş bir yazılı ve görsel arşiv araştırmasıyla, sinema tarihimizin belleğini görünür kılıyor. Sinemanın bizi nasıl değiştirdiğini ve dönüştürdüğünü yansıtarak, sayısız sosyo-kültürel dinamiği yeniden değerlendirmemize olanak sağlıyor. Yazılı ve görsel arşiv belgelerinin dijital ortama aktarılması ve hazırlanan kapsamlı sergi kataloğu sayesinde, yapılan araştırmalardan gelecek kuşakların yararlanacağını umuyorum' ifadelerini kullandı.Konuşmaların ardından, sergiye katkısı olanlara plaket verildi.Açılışa, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, iş adamı Ethem Sancak, ünlü oyuncu Hülya Koçyiğit, sanat ve iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı.'Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi' sergisiİstanbul Modern'in kuruluşunun 10. yılında Türk sinemasının 100. yıl dönümüne ithafen sunduğu 'Yüzyıllık Aşk: Türkiye’de Sinema ve Seyirci İlişkisi' sergisi, sinemayı yaşatan unsur olarak seyirciye odaklanıyor, sinemanın seyirciyle buluşma anlarına, bu buluşmanın yarattığı şaşırtıcı ve büyülü kolektif ve kişisel dünyalara yer veriyor.'İstanbul Kalkınma Ajansı 2014 yılı Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlara Yönelik Küresel Turizm Merkezi İstanbul Mali Destek Programı' kapsamında desteklenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla gerçekleşen sergi, Türkiye'de ilk kez düzenleniyor.Sinema tarihinde seyirciye dair yazılı ve görsel arşiv malzemesini dijital platforma aktararak, kaynakları iyi korunmamış ve kişisel çabalarla yaşatılmaya çalışılmış bir tarihin belleğini görünür kılmaya çalışan sergi, seyircinin sinema ile buluşma noktası sinema salonlarını 'seyirci mabetleri' olarak değerlendirirken, Türkiye'nin ilk sinema salonlarından günün festival sinemalarına kadar uzanan nostaljik bir sunum yapıyor.Sergi, seyircinin sinema ve filmlerle ilişkisini sağlayan gazete ilanları, film broşürleri, afişler gibi unsurların yanı sıra sinema seyircisinin fanatizmini de ayrı bir bölümde ele alıyor.Cikletlerden çıkan resimlerden çay tabaklarına kadar sinemaya dair her şeySinema seyircisinin 'fanatik' olduğu saptamasını yapan sergide, ciklet, çikolata gibi malzemelerden çıkan resimler başta olmak üzere, sinema konulu kitaplar, romanlar, yıldız takvimleri, Türkan Şoray resimli çay tabağı, Filiz Akın resimli cüzdan benzeri her tür sinema belgesi ve objesi yer alıyor.Sergi aynı zamanda fanatik olarak adlandırılabilecek üç kişiyi 'Sinema Seyircisi Fanatiktir' başlıklı bölümde büyüteç altına alıyor.Sergide sinema ve seyircinin 'büyülü' ilişkisi, yıldızlardan imzalı fotoğraflar, aktris Hümaşah Hiçan'a yazılmış hayran mektupları, dergi kapakları, sinema dergilerinin düzenlediği yıldız buluşmalarından örneklerle aktarılıyor.'Yüzyıllık Aşk' sergisi için 50'ye yakın filmden, Türkiye'deki sinema ve seyirci arasındaki özel ilişkiyi yansıtan sahneleri bir araya getiren özel bir çalışma hazırlandı. Bu video, 1950'li yıllardan bugüne seyircinin sinema deneyiminin tarihine dair önemli bir belge niteliği taşıyor.Aynı zamanda sergi kapsamında seyircinin film müzikleriyle kurduğu ilişkiyi, nostaljik bir deneyime dönüştüren özel bir alan tasarlandı. Ziyaretçiler Türk filmlerinde yer alan unutulmaz şarkılar arasından seçtikleri plağı dinlerken, o filmdeki sahneyi eş zamanlı izleyebiliyor.Türk sinema tarihinde seyirciye dair yazılı ve görsel arşiv malzemesini dijital platforma aktararak, kaynakları iyi korunmamış ve kişisel çabalarla yaşatılmaya çalışılmış bir tarihin belleğini görünür kılmaya çalışan sergi 4 Ocak 2015'e kadar görülebilecek.Muhabir: Uğur Aslanhan | AA
Merkez Bankası Faiz Kararını Açıkladı
Merkez Bankası faizlerde değişikliğe gitmedi. 8.25 olan politika faizi aynı kaldı.Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,25 düzeyinde sabit tuttu.TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruya göre PPK, Erdem Başçı başkanlığında toplandı. Kurul, Merkez Bankası bünyesindeki bankalararası para piyasası ve Borsa İstanbul Repo-Ters Repo pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının sabit tutulmasına karar verdi.Kurul, gecelik marjinal fonlama oranını yüzde 11,25'te, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını yüzde 10,75'te, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,5'te sabit bıraktı.Kurul, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,25 düzeyinde sabit tuttu.Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde sıfır (0) ve borç verme faiz oranı yüzde 12,75'te sabit bırakıldı.'İhracat dengeli büyümeyi desteklemeye devam etmektedir'Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği belirtilen duyuruda, zayıflayan küresel talebe rağmen ihracatın dengeli büyümeyi desteklemeye devam ettiği kaydedildi.Duyuruda, şunlar ifade edildi'Yılın başında alınan makro ihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duruşun çekirdek enflasyon eğilimi üzerindeki olumlu etkileri gözlenmeye başlanmıştır. Gıda fiyatlarındaki yüksek seyir enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirmektedir. Bununla birlikte düşen emtia fiyatlarının enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri sınırlayabileceği değerlendirilmiştir.Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır'Para Politikası Kurulu toplantı özetinin beş iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.Merkez Bankası'nın 2013 yılbaşından bu yana uyguladığı bir hafta vadeli repo ihale faiz oranları ise şöyle oldu:Tarih Değişim Faiz22.Oca 5,5019.Şub 5,5026.Mar 5,5016.Nis 0,50 5,0016.May 4,5018.Haz 4,5023.Tem 4,5020.Ağu 4,5017.Eyl 4,5023.Eki 4,5019.Kas 4,5017.Ara 4,50201421.Oca 4,5028.Oca 10,0018. Şub 10,0018. Mar 10,0024.Nis 10,0022.May 0,50 9,5024.Haz 0,75 8,7517.Tem 0,50 8,2527.Ağu 8,2525.Eyl 8,25Merkez Bankası'nın 2013 yıl başından bu yana uyguladığı kısa vadeli faiz oranları ise şöyle:Tarih Borçlanma Faiz Oranı Borç Verme Faiz Oranı22.Oca 4,75 8,7519.Şub 4,50 8,5026.Mar 4,50 7,5016.Nis 4,00 7,0016.May 3,50 6,5018.Haz 3,50 6,5023.Tem 3,50 7,2520.Ağu 3,50 7,7517.Eyl 3,50 7,7523.Eki 3,50 7,7519.Kas 3,50 7,7517.Ara 3,50 7,75201421.Oca 3,50 7,7528.Oca 8,00 12,0018.Şub 8,00 12,0018.Mar 8,00 12,0024.Nis 8,00 12,0022.May 8,00 12,0024.Haz 8,00 12,0017.Tem 7,50 12,0027 Ağu. 7,50 11,2525 Eyl 7,50 11,25CNN TÜRK
Reklam
Reklam
Google 145 Milyon Dolar Yatırımla Eski Petrol Sahasını Solar Tesise Dönüştürüyor
Google 17. yenilenebilir enerji projesiyle önceden petrol ve doğal gaz alanı olan bölgeyi 82 MW’lık bir güneş enerjisi santraline çeviriyor. 145 milyon dolar değerindeki santral SunEdison tarafından kurulacak.Eylül ayının başlarında duyurulan bu anlaşmayla birlikte Google’ın üç kıtaya yayılan ve 2.5 GW üzerinde üretim yapan temiz enerji yatırımları 1,5 milyar doları aşmış oluyor. Google’ın Kaliforniya’daki son güneş enerjisi santrali “Regulus” 248.000’den fazla mono kristal yapılı PV panelinin 298.263 hektarlık araziye yayılmasıyla SunEdison’un Kuzey Amerika’daki en büyük projesi olacak. Google’ın Yenilenebilir Enerji Sorumlusu Nick Coons, Google blogunda şöyle yazdı: “Buradaki fosil rezervler yıllar içinde tükendiği için 30 olan petrol kuyusu sayısı 5’e düştü. Uzun süredir bu halde olan araziyi güzelleştirmeye hazırız. Proje tamamlandığında 10 bin evin ihtiyacıı karşılayacak miktarda enerji üretecek. Temiz enerji geleceği yaratmak için daha iyi, yeni ve büyük projeler aramayı devam ediyoruz.” Forbes’ta belirtildiği üzere Google, çeşitli uzun vadeli anlaşmalarıyla geçtiğimiz yıl toplam enerji ihtiyacının yüzde 23’ü olan yaklaşık 870 bin MW/s’lik enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan sağladı. Bu anlaşmaların yanında Google şebekeden aldığı ve kendi ürettiği temiz enerjiyle birlikte elektriğinin yaklaşık yüzde 35’ini temiz enerji kaynaklarından sağlıyor. Google Nisan ayında da Iowa’daki veri merkezinin enerji ihtiyacını karşılamak için 407 MW’lık büyük bir rüzgâr enerjisi anlaşması ayrıca ABD’de gelişmekte olan yerleşim alanlarına solar sistem kiralamak üzere güneş enerjisi devi SunPower’la kurduğu ortaklığı duyurmuştu. Bilgi Çağı
Üstünden Araba Geçen 3310'un Bükülmemesi
Eylül ayında IFA 2014 Berlin'de tanıtılan iPhone 6 ve iPhone6 +'nın cebe konulduğunda eğildiği videolar ile gözler önüne serilmişti. Peki hepimizin geçmişinde büyük ve 'sağlam' bir yeri olan 3310'un üzerinden araba geçerse ne olur? İzliyoruz efendim.
Reklam
Artık Televizyondaki Hiçbir Bilgi Kaybolmayacak!
Haber sunucusu Sevinç Satıroğlu, kurduğu internet sitesi ile güncelliğini yitirmeyen yayın ve konuları, konferans ve zirveleri, makaleleri kalıcı hale getirerek, perspektifi geniş bir yayın ve bilgi kaynağı olmaya başladı.2003 yılından beri haberin her aşamasında çalışmış haber sunucusu, spiker Sevinç Satıroğlu,televizyon gazeteciliğini kurduğu site ile internet ortamına taşıdı.Bugüne kadar Cnbce, Cnn Türk, Kanal 24 ve Habertürk televizyonlarında görev yapan, en son Habertürk televizyonunda Amerika’dan Moskova’ya dünyaya yaptığı canlı bağlantılar, gündem haberleri, ekonomi, yabancı gazeteleri okuması, bilim ve teknoloji haberleri ile iki saatlik canlı yayın performansı ile dikkat çeken haber sunucusu Sevinç Satıroğlu, haber ve yayınları ile internette de yeralmaya başladı. sevincsatiroglu.com  internet sitesini kuran Satıroğlu, sitesinde güncelliğini yitirmeyen yayın ve konuları, izleyicileri ile paylaşıyor. Sitede ayrıca Sevinç Satıroğlu’nun araştırma ve makaleleri, verdiği eğitimlerden, moderatörlüğünü yaptığı konferans ve zirvelere kadar geniş bir alanda bilgi vererek, perspektifi geniş bir kaynak oluyor.Sevinç Satıroğlu, kurduğu siteyi Detail Haber’e şöyle anlattı: “Televizyon gazeteciliği suya yazı yazmak. Yayın içerisinde ulaşabildiğiniz kadar izleyiciye ulaşıyorsunuz ve orada bitiyor.  Türkiye’de gündem çok yoğun ve bu yoğunlukta bir sürü bilgi de hakettiği yeri bulamadan kaynayıp gidiyor. Geriye baktığınızda belki o bilgiyi sadece siz hatırlıyorsunuz. Ancak öyle değerli bilgiler, güncelliğini yitirmeyen cevaplar oluyor ki, bunları kaydetmek ve daha büyük bir kitle ile paylaşmak istiyorsunuz. Haberciliğin kalbinde bu istek var; daha fazla insana ulaşmak, bilgiyi paylaşmak. Biz de ekibimle bu yayınlarımızda, haberlerde yeralan “güncelliğini yitirmeyen bilgiyi” bir internet sitesi ile paylaşmak istedik. Ayrıca benim farklı konulardaki makalelerim ve araştırmalarım da yine bu sitede. İnsanların beni, Sevinç Satıroğlu ismini duyduklarında “haberi” ve “bilgi almayı, öğrenmeyi” hatırlamalarını, algılamalarını istiyorum.”
Oculus Rift ile Tanışan Adam
Oculust Rift’i ilk defa deneyen adam kendini yere bırakıyor. Bu cihazı deneyen çoğu kişi benzer hareketler yaptığı söyleniyor
Galaxy'ler Birbirlerini Şarj Edecek!
Samsung, Galaxy serisi telefonları ve tabletleri arasında şarj aktarımını artık mümkün kılıyor. Aynı Galaxy serisi telefon ve tabletler Samsung’un akıllı saat gibi giyilebilir teknoloji ürünlerini de şarj edebilecek.Popüler akıllı telefon üreticisi Samsung, geçtiğimiz günlerde telefon ve tablet gibi akıllı ürünleri için yeni bir aksesuar geliştirdiğini duyurdu. Samsung Power Sharing olarak adlandırılan bu aksesuar iki tarafı microUSB içeren bir kablo. Cihazlar arasında güç paylaşımı yapılmasına izin verecek olan bu kablonun fiyatı ise 19.99 dolar.Telefona, tablete var da saatlere yok mu?Samsung Galaxy serisinin üst sınıf ürünleri sayesinde  Samsung‘un akıllı saatleri de bu teknolojiden nasibini alacak. Galaxy S5 ve Galaxy Note 4 benzeri akıllı telefonlar ile şarj edilebilecek olan Gear akıllı saatleri aynı zamanda Galaxy Tab S ailesi tabletlerden de rahatlıkla şarj edilebilecek.Sadece akıllı telefonlar, tabletler ya da saatlerin yer almadığı bu teknolojide Samsung‘un geliştirmiş olduğu diğer tüm giyilebilir teknoloji ürünleri de yer alıyor. Kablo aracılığı ile şarj paylaşımı yapılabilmesi için gerekli olan tek şey ise Samsung‘un bu paylaşımı gerçekleştirebilmek için geliştirdiği Power Sharing uygulaması. Bu uygulamaya ise hemen buradan ulaşabilirsiniz.
Reklam
Artik'te Buz Oranı En Düşük Seviyeye İndi
NASA, Kuzey Buz Denizi'ndeki buzul oranının 1978'den bu yana en düşük seviyeye indiğini açıkladı. Bilim insanları, her yıl kaybedilen buzul oranında artış yaşandığını belirtti.NASA, Arktik'teki buzul miktarının bu ay içinde yılın en düşük seviyesine indiğini ve elde edilen miktarın 1978 ile 2014 arasında ölçülen en düşük altıncı değere işaret ettiğini belirtti. NASA, 17 Eylül tarihi itibariyle Arktik'teki buzulların kapladığı alanı 5.02 milyon kilometre olarak açıkladı.NASA araştırmacısı Nathan Kurtz, açıklamasında 'yıllık kaybolan buzul oranında artış olduğunu' ifade etti. Kurtz, YouTube'a yüklenen videoda yaptığı açıklamada, 'Şu ana kadar ABD'nin üçte birine eşit bir alanı kaybetmiş durumdayız. Kayıp oranı yıllara göre artıp değişiyor ancak uzun dönemde daha fazla buzul kaybedeceğimiz anlaşılıyor' dedi.Kurtz, Arktik'te yaşanan kritik gelişmenin küresel ısınmadan kaynaklandığını belirtti. NASA'ya göre, Kuzey Buz Denizi'ndeki atmosfer sıcaklığı küresel ortalamanın üç kat üzerinde. Geçmişte yapılan bir diğer araştırma, artan sıcaklıkların jet akımlarını yavaşlattığını, bu durumun da olumsuz hava şartlarını haftalarca sürdürebildiğini göstermişti.Araştırmalar, dünyanın belli bölgelerinde aşırı sıcaklık, diğer yerlerinde ise sellere neden olan olumsuz hava olaylarının, küresel ısınma arttıkça daha fazla görüleceğine işaret ediyor. NASA, Ağustos'ta başlattığı ve Arktik'teki buz seviyesiyle iklim değişikliği arasındaki ilişkiyi analiz etmeye çalışan ARISE çalışmasını 1 Ekim'e kadar sürdürecek.Kaynak: Al Jazeera
Yalan Dünya'nın Tek Gerçek Adamı Neşet Ertaş'a Bir Gününüzü Ayırmanızı Gerektirecek 9 Neden
etiket
Bozkırın Tezenesi aramızdan ayrılalı iki yıl oldu.. Takvimler 25 Eylül'ü gösterdiğinde, düşen sadece bir takvim yaprağı değil, bir Baba'ydı, bir Efsane'ydi... Sevdiğine edilebilecek en güzel iltifatları etti şarkılarında... Sosyalizmden anlamasa da en az bir sosyalist kadar eşitlikçi oldu...  Hiçbir zaman paraya düşkünlüğü olmadı, Devlet Sanatçısı olmayı, 'Ben halkın sanatçısıyım' diyerek reddetti.Tevazu ise onun en büyük özelliklerinden biriydi.. Konserlerine gelenlerden ceketini çıkartmak için dahi izin isterken 'Ayağınızın turabı olayım' derdi... Her zaman olduğu gibi onun da değeri öldükten sonra anlaşıldı belki.. Hala dinlemeyenler, veya hayatının her gününü 'halk'a ayıran Neşet Baba'ya vefa borcunu ona ve onun türkülerine ayırarak ödemek isteyenler için...Bir kez daha diyelim mi ? : 'Neşet Baba'ya..'
Reklam
Turkcell Müzik'e Çevrimdışı Dinleme Özelliği Geldi
Yerli-yabancı 3,5 milyondan fazla şarkılık bir arşive sahip Turkcell Müzik platformu yeni özellikler ve arayüzle güncellendi.Turkcell Müzik, yeni özelliği ile internet bağlantısı olmadan da müzik dinleme imkanı sunuyor. Yenilenen Turkcell Müzik’te, müzikseverler mobil internet kotalarını harcamadan şarkı dinleyebiliyor ve diledikleri şarkıları cihazlarına indirebiliyor.Türkiye’nin en geniş yerli müzik arşivlerinden birisini cebe taşıyan Turkcell Müzik şimdi yeni özellikleri ve yenilenen yüzüyle üyelerine çok farklı bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Turkcell’lilerin dilediği şarkıyı internet kota derdi olmadan dinleyebilmesine imkân tanıyan platformun yenilenen mobil uygulaması, şarkıları listeleme, beğenilen listeyi paylaşma, arkadaşların listelerini dinleyebilme gibi özellikleriyle eğlenceyi sınırsız kılarken, üyelerine sosyalleşme fırsatı da sunuyor.Turkcell Müzik kullanıcıları, şarkıları indirmeden oluşturdukları müzik listelerini, üyelikleri devam ettiği sürece çevrimdışı olarak dinleyebiliyorlar. Turkcell Müzik, çevrimdışı dinleme özelliği sayesinde kullanıcılarına metroda ya da uçakta yolculuk ederken bile kesintisiz müziğin keyfini çıkarma deneyimini sunuyor.Uygulama içerisinde üyelerin kullanımını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanmış onlarca liste yer alıyor. “Aşk Şarkıları”, “En sevilen Parti Şarkıları”, “Çocuklar İçin Şarkılar” gibi sürekli güncellenen listelerden istenilen şarkı dinlenebiliyor. Yerli-yabancı olarak ayrılan ve pop, nostalji, arabesk, chill-out gibi 14 farklı tür altında sınıflandırılan şarkılar ise ‘Turkcell Müzik’in oluşturduğu “radyolar” aracılığıyla dinleyicileri ile buluşuyor. Böylece Turkcell Müzik kullanıcıları milyonlarca şarkı arasından istediği kategorideki şarkıyı kolayca dinleyebiliyor.Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Semih İncedayı yenilenen Turkcell Müzik platformu ile ilgili yaptığı açıklamasında, “Turkcell olarak biz daima, teknolojiyi kullanarak insanların hayatlarına değer katmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de müşterilerimizin ihtiyaç ve talepleri bizim için belirleyici oluyor. Turkcell Müzik uygulamasıyla müzikseverlere kolaylıkla kullanabilecekleri, içerisinde milyonlarca şarkıyı barındıran bir platform sunuyoruz. Bu platform ile kullanıcılar, akıllı telefon, tablet ya da bilgisayarlarından Türkiye’nin en geniş yerli müzik arşivlerinden birisine erişerek diledikleri şarkıyı dinleyebiliyorlar. Üstelik yenilenen platformumuzda üyelerimiz müzik dinlerken mobil cihazlarındaki internet kotalarından da harcamıyorlar. Ayrıca, “çevrimdışı dinleme” özelliği ile internet bağlantısı olmadığı anlarda bile kullanıcılarımıza kesintisiz müzik dinleme keyfi sunuyoruz. Bu sayede müzikseverler artık metro ve uçak gibi internetin olmadığı anlarda da sevdikleri şarkıları dinlemeye devam edebiliyorlar” dedi.Sevdiğiniz şarkılar her cihazda yanınızdaTurkcell Müzik ile sunulan yeniliklerden birisi de “Müzik Arşivim”. Bu özellik sayesinde müzikseverler son 6 ay içerisinde mobil cihazlarından veya bilgisayarlarından satın aldıkları tüm şarkıları görüntüleyebiliyor ve dilerlerse başka cihaza indirdikleri bu şarkıları, uygulama üzerinden giriş yaptıktan sonra “Cihazıma Al” seçeneği ile o anda kullandıkları cihaza taşıyabiliyorlar.Stuff
Dünya'nın Dört Katı Büyüklüğündeki Bir Gezegende Su Bulundu
Bilim adamları, uzayın derinliklerinde Neptün büyüklüğündeki bir gezegende su olduğunu keşfetti. 'Nature' dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Dünya'dan 124 ışık yılı (yaklaşık 1 katrilyon kilometre) uzaklıktaki Kuğu Takımyıldızı'nde yer alan bir yıldızın yörüngesinde bulunan ve HAT P-11b adı verilen gezegenin atmosferinde su buharına rastlandı.  ABD'nin Maryland Üniversitesi'nden araştırmacılar, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'ne (NASA) ait Hubble Spitzer ve Kepler teleskoplarını kullanarak atmosferini inceledikleri gezegenin, Dünya'dan dört kat büyük olduğunu belirtti.  Bilim adamları, yörüngesinde bulunduğu yıldızın önüne geçtiğinde gezegenin emdiği ışığın renklerini ölçerek atmosferinde su olduğunu ortaya çıkardı. Ölçümler sırasında gezegenin atmosferinde bulut olmaması, bilim adamlarına yardımcı oldu.  Ölçümler, HAT P-11b gezegeninin atmosferinin, yüzde 90 oranında hidrojenden ve önemli ölçüde su buharından oluştuğunu gözler önüne serdi.   Daha önce bu tekniğin sadece Jüpiter gibi büyük gök cisimlerinde kullanılabileceği sanılıyordu.   HAT P-11b gezegeninin, yıldızına çok yakın olduğu için yaşam barındıramayacak kadar sıcak olduğu belirtildi.Akşam
Reklam