onedio
Görüş Bildir

Selvi Kılıçdaroğlu Haberleri

Selvi Kılıçdaroğlu ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Selvi Kılıçdaroğlu ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Kılıçdaroğlu Elvan Ailesini Ziyaret Etti
Berkin Elvan'in ailesine taziye ziyaretinde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu provokasyon uyarısında bulundu. Dün yaşamını yitiren Burak Can Karamanoğlu için de başsağlığı dileyen Kılıçdaroğlu,' Dün yine olaylar olmuş. Yine İstanbul'da bir kardeşimiz daha hayatını kaybetmiş. O aileye de Allah'tan rahmet ve başsağlığı diliyorum.Bütün yurttaşlarımdan şunu istiyorum;Sakın ola ki provokasyonlara gelmeyin. Demokratik yollardan haklarımızı arayacağız' diye konuştu. EŞİYLE BİRLİKTE KATILDI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu'yla birlikte Berkin Elvan'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Saat 10:30'da Elvan ailesinin Okmeydanı'ndaki evine gelen Kılıçdaroğlu'na CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül ve CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı eşlik etti. Yaklaşık 15 dakika süren ziyaretin ardından dışarı çıkan Kılıçdaroğlu, mahalleliler tarafın alkışlandı. Uyarılar üzerine alkış durduruldu. Kılıçdaroğlu kısa bir açıklama yaptı. EVLAT ACISI 'Allah kimseye evlat acısı vermesin' diye sözlerine başlayan Kemal Kılıçdaroğlu, 'Anne acıyı henüz üstünden atmış değil. Baba da aynı şekilde. Aileye başsağlığı dileklerimizi ilettik. Bu güzel ülkede hiç kimsenin öldürülmesini istemeyiz. Hele hele çocukların ölmesini istemeyiz. Sabah ekmek almaya giden bir çocuğun bu şekilde öldürülmesi toplumun vicdanını karartıyor. Aileye başsağlığı dileklerimizi ilettik. Acılarını paylaşmaya çalıştık. Ama sonuçta ne olursa olsun kaybedilen bir evlat' diye konuştu. CHP LİDERİNDEN UYARI Kemal Kılıçdaroğlu dün gece Okmeydanı'nda bir gencin daha öldüğünü hatırlatarak provokasyon uyarısı yaptı. Kılıçdaroğlu, 'Dün yine olaylar olmuş. Yine İstanbul'da bir kardeşimiz daha hayatını kaybetmiş. O aileye de Allah'tan rahmet ve başsağlığı diliyorum.Bütün yurttaşlarımdan şunu istiyorum;Sakın ola ki provokasyonlara gelmeyin. Demokratik yollardan haklarımızı arayacağız. Bunun mücadelesini yapıyoruz zaten. Daha güzel bir Türkiye, barış içinde yaşayan bir Türkiye, bunu arzu ediyoruz. Bunun için çalışıyor, bunun için mücadele ediyoruz' ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu açıklamanın ardından soru almadan Okmeydanı'ndan ayrılıp partisinin Kastamonu mitingine katılmak için havalimanına geçti. Özgür ALTUNCU- İdris TİFTİKCİ- Zeki GÜNAL - İSTANBUL DHA
Kılıçdaroğlu'ndan Selfie Poz!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Gaziosmanpaşa'da miting öncesi Mustafa Sarıgül, Oğuz Kaan Salıcı, Gürsel Tekin, Koray Çalışlar ve Selvi Kılıçdaroğlu ile selfie pozu verdi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis kürsüsünden söylediği 'Tekin ve Sarıgül birlikte çalışacak, İstanbul birlikte kazanılacak' sözünü hayata geçirdi. Kılıçdaroğlu, bugün Gaziosmanpaşa mitingi öncesi, Gürsel Tekin ile Mustafa Sarıgül'ü buluşturdu. Sarıgül ve Tekin, önce el sıkıştı, sonra sarıldı. Kılıçdaroğlu ise 'İstanbul birlikte kazanılacak' dedi.Oscar ödül töreni sonrasu selfie poz tüm dünyaya hızla yayıldı. Modaya son olarak CHP lider Kılıçdaroğlu ve kurmayları da katıldı.VATAN
'Cumhuriyet Tarihinde Bir İlk'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'Devletin en mahrem sırları nasıl olur da korumasız hale gelir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanan bir ilktir' dedi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince Tandoğan Meydanı'nda düzenlenen mitinge, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile seçim otobüsünden partilileri selamlayarak geldi.'Başbakan Kemal' sloganları atılması üzerine de Kılıçdaroğlu, 'İnşallah o da olacak, hele şu yerel seçimi halledelim. Bir adım atalım Mansur Başkan'ı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına oturtalım arkası gelecek' dedi. Kılıçdaroğlu, insanları bölmediğini, kamplaştırmadığını aktararak, şöyle devam etti: 'Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları biliyoruz. Bütün gerçekleri biliyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir hükümetin, bir devleti soyduğuna tanık olduk. Emin olun böyle bir şeyi Türkiye Cumhuriyeti hiç yaşamadı. Biz onların yaptığı hırsızlıkla uğraşırken, dün farklı bir ses kaydı internete düştü. Suriye politikasını hep eleştirdim, Müslüman'ın Müslüman'ı kırmasına hep karşı çıktım. 'Neden Müslüman dünyasında kan akıyor' diye hep hükümeti sorguladım. 'Oraya silah göndermeyin' dedim. Oraya eğer gönderecekseniz, insani yardımları gönderin. Katar'dan para aldılar, El Kaidecileri Türkiye'de yetiştirdiler, kamplar kurdular, ellerine silah verdiler, 'git kardeşini öldür' dediler. Bizim tarihimizde böyle bir şey olmadı.' 'Bunun sahte olabileceğini düşündük' 'Dün internet sitesine düşen ses kayıtlarını bir grup gazeteciyle incelediklerini' belirten, Kılıçdaroğlu, 'Fakat inanmadık, bunun sahte olabileceğini düşündük. Çünkü böyle bir tabloyu Türkiye Cumhuriyeti hükümetine yakıştıramadık' dedi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 'Tamam, hırsızsa hırsız ama o nihayet kendi malını götürüyor. Ama ülkenin çıkarlarını böylesine heder edebileceklerini asla düşünmedik. Arkadaşlarım da uyardılar, 'bu konuda şimdilik konuşmayalım, bakalım ne söyleyecek.' Arkasından Dışişleri Bakanlığı'nın bir açıklaması çıktı ve kabul ettiler. Şimdi ben Türkiye'nin vicdanına sesleniyorum, Ankara'nın vicdanına sesleniyorum; nasıl olur da siz Suriye ile savaşmak için orada bazı unsurları harekete geçirip kendi ülkenize kumpas kurarsınız. Bunu düşünmek istemedim. İki vahim olay var, birincisi devletin en mahrem sırları nasıl olur da dışarıya yansır. Devletin en mahrem sırları Dışişleri Bakanının konutunda nasıl olur da dışarıya, uluslararası arenaya yansır. Devletin en mahrem sırları nasıl olur da korumasız hale gelir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanan bir ilktir. Eğer siz devletin mahremini koruyamıyorsanız, zaten Türkiye Cumhuriyeti'ni koruyamazsınız. Bir an önce o koltuklardan inin.' 'Kul hakkı yemek nedir bilmeyiz' Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın, 'Bunlar devleti yönetemez'' dediğini belirterek, 'Hayatımda duyduğum en saçma soru, devleti kuran parti nasıl devleti yönetemez. Ama bir şeyi teslim edelim. Biz, bunlar gibi gerçekten yönetemeyiz. Çünkü biz hırsızlık nedir bilmeyiz, utanırız, Allah'tan korkarız. Kul hakkı yemek nedir bilmeyiz. Ne diyordu. 'Ben yürütmenin başıyım' diyordu. Biz senin yürütmenin başı olduğunu çok iyi biliyoruz, hiç endişemiz yok o konuda' diye konuştu. Şarkılara, şiirlere konu olan Ankara'nın ayın otuzundan sonra 'bahtı kara' olmayacağını savunan Kılıçdaroğlu, Ankara'nın bir sanayi, kültür, müzeler kenti, görkemli bir şehir olacağını ileri sürdü. Eski 4 bakana ait fezlekelere ilişkin de açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: 'Orada bir Bakan Zafer Çağlayan, 28 seferde 52 milyon dolar götürmüş. Muammer Güler, İçişleri Bakanı. Hani Rıza Zarraf telefon edip 'MİT beni takip ediyor mu etmiyor mu bir araştır' diyor. 'Ben araştırdım, seni kimse takip etmiyor, merak etme sana bir şey olursa önüne yatarım' diyor. O, on seferde 10 milyon dolar götürmüş. Bir de Egemen Bağış var biliyorsunuz. 3 seferde 1,5 milyon dolar. Araştırdık dedik ki, 'Bu Egemen'e niye daha az para vermişler' meğer rüşvet çikolata kutusu içinde devam ediyor, 500 bin dolar sığıyor her seferinde. AKP'ye oy veren yurttaşlarımın vicdanına sesleniyorum; bu kişi Allah'ın kelamıyla dalga geçti, bu kişi 'Bakara mı makara mı' diye surelerle dalga geçti. Bu kişi 'ben her cuma günü Google'dan bir ayet indiriyorum, sallıyorum sen de salla' diyen kişi. CHP için bütün haksız suçlamalar yapıldı ama hiçbir yurttaş bu ülkede böyle bir laf etmedi. Kimin koruması altında bu zat, başçalanın koruması altında. AKP'ye oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum; bu kişi hala o partinin içinde ve hala onun koruması altında. Söylüyorum sen dine saygılıysan, Allah'ın kelamına saygılıysan, neden bu adamı koltuğunun altından tutuyorsun? Hesabını soracağız. Demokratik yollardan, sandıkta soracağız, adaletin de önüne çıkaracağız. Bu kişi sanıyor ki 'ben kurtulurum'. Vallahi billahi Ömer El Beşir'in yanına gitse dahi Sudan'a onu oradan getireceğim, hesabını soracağım. 247 katrilyon lirayı alacağım ve bunu millete vereceğim.' Kılıçdaroğlu, konuşmasının bir bölümünde platforma partisinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ı çağırdı. Halkı Kılıçdaroğlu ile selamlayan Yavaş, pazartesi gününden itibaren adaylığının sona ereceğini ve 'Belediye Başkanı olacağını' söyledi. Yavaş, CHP olarak göreve geldikleri zaman ihtiyacı olanlara sahip çıkacaklarına da işaret ederek, şöyle konuştu: 'Ancak bunu yaparken arkamızda ne bir kamera, ne fotoğraf, ne de bir gazeteci olacak, Allah rızası için bunu yapacağız. Çalışma arkadaşlarımızı seçerken tek kriterimiz liyakat, alın teri olacak inşallah. Göreve geldiğimizden itibaren, seçim sonuçlarını aldıktan sonra masaya oturup, seçim istatistiklerine hangi bölgede kime oy verilmiş, hangi sandıktan kim daha çok nereye oy vermiş haritası asla çıkarmayacağız. Hizmetimizin önceliği sadece ve sadece aciliyet olacak. Benden haksız, hukuksuz bir şey istenirse benim adaletimin duvarına çarpacak, geri gidecek inşallah.' Muhabir: Mehmet Tosun / İlkay Güder / Barış Gündoğan
"Ben Halkıma Güveniyorum, Onların İrfanına Güveniyorum"
Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçimler için oyunu eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte Balgat Çukurambar semtindeki Arjantin İlkokulu’nda kullandı. Oyununu basın mensuplarının yoğun ilgisi altında kullanan Kılıçdaroğlu, yine bu ilgi altında gazetecilere kısa bir açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu, 'Sizler de görüyorsunuz, yurttaşlarımızda büyük bir heyecan var. Hepsi bir demokrasi şölenine katılmak için sandığa geldiler. Ben hep şu çağrıyı yaptım. Vicdanınıza danışın ve oyunuzu öyle kullanın diye. Umuyorum bu gerçekleşir. Mutluyum, oyumu kullandım demokrasinin gereği. Demokrasimiz güçlenmek zorunda, temizlenmek zorunda. Güzel bir demokrasiyi inşa edeceğiz. Ben halkıma güveniyorum, onların irfanına güveniyorum. Umarım güzel bir sonuç çıkar ortaya.' dedi.Kılıçdaroğlu daha sonra vatandaşların ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ tezahüratları altında eşi ile birlikte okuldan ayrıldı.Vatan
Kılıçdaroğlu'nun Kayınvalidesi Vefat Etti
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun kayınvalidesi Özdağ, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.CHP Basın Birimi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören kayınvalidesi Fatma Özdağ yaşamını yitirdi.Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte kısa bir süre önce hastanede ziyaret ettiği kayınvalidesinin ölümü üzerine, yarınki programlarını iptal etti.Daha önce bugün yapılacağı açıklanan CHP Antalya Bölge Toplantısı'na katılacak olan Kılıçdaroğlu, yarın Tunceli'de olacak.Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu, cenazesi Tunceli'ye gönderilecek olan kayınvalidesi Fatma Özdağ'ı Tunceli'de son yolculuğuna uğurlayacak.Kılıçdaroğlu ailesi, Özdağ'ın cenaze törenine katıldıktan ve toprağa verildikten sonra taziyeleri kabul edecek.AA
Kılıçdaroğlu'nun Kayınvalidesi Son Yolculuğuna Uğurlandı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kocaeli’nde hastanede hayatını kaybeden kayınvalidesi ve aynı zamanda teyzesi Fatma Özdağ’ı (87) son yolculuğuna uğurladı. Merhume için memleketi Tunceli'nin Nazimiye ilçesinde cemevinde cenaze töreni düzenledi.Cenazeye Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu, Mehmet Bekaroğlu, Veli Ağbaba, Parti Meclisi (PM) üyesi Aytun Çıray, İhsan Özkes, Nihad Matkap, CHP milletvekilleri, Tunceli Valisi Osman Kaymak, Tunceli Emniyet Müdürü Fahrettin Şen, Şişli eski Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP Genel Başkan Danışmanı Muhammet Çakmak, aile fertleri, akrabalar ve vatandaşlar katıldı.Yapılan dualar ve kılınan cenaze namazının ardından Özdağ’ın cenazesi, köyü Ayranlı’daki aile mezarlığına defnedildi. Kılıçdaroğlu tabuta omuz verirken, “Annemin acısı yüreğimi yakıyor” diyen ve akrabalarına sarılıp ağlayan eşi Selvi Hanım, merasim sırasında cemevinden çıkmamayı tercih etti.CHA
Davutoğlu: ‘Aramıza Kimse Giremez’
Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilişkileri konusunda, “Aramıza birinin girmesi mümkün değildir. Biz kader arkadaşıyız”?dedi, yolsuzluğa asla taviz vermeyeceklerini söyledi.Başbakan Ahmet Davutoğlu, Atina dönüşü uçakta geziyi izleyen gazetecilerin sorularını cevapladı. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘aramızı açmak istiyorlar’ sözleri için “Beklenmedik bir durum değil. Cumhurbaşkanımızla yeni tanışmadık, aramızda on yıllara varan tanışıklık var. Kader arkadaşıyız. Çok zor süreçleri birlikte geçtik. Aramıza kimse giremez. Bu konuda kimseye buradan ekmek çıkmaz” dedi. Davutoğlu’na yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:Cumhurbaşkanı’nın bazı açıklamaları oldu. Bunlardan birisi sizinle sayın Cumhurbaşkanı’nın arasının açılmaya çalışıldığı yönünde haberler yapıldığı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?“Bir kere bu (yayınlar) beklenmedik bir gelişme değil açıkça söylemek gerekirse. Bir zamandır, Gezi’den bu yana, önce Gezi’yle acaba parti içinde ve Türkiye’de bir hükümet sıkıntısı çıkartılabilir mi diye bir çaba oldu. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında, iki makam arasında çatışma, ihtilaf bir farklı görüş çıkabilir mi diye uzun zamandır beklendiğini biliyoruz. Cumhurbaşkanımız da biliyor ben de biliyorum. Şunu herkesin bilmesi lazım ki, böyle gazete haberleriyle, yorumlarla Cumhurbaşkanımızla benim aramıza birinin girmesi mümkün değildir. Biz kader arkadaşıyız. Çok zor süreçleri birlikte aştık. Bu konularda da bağışıklıyız. Aşılıyız tabiri caizse. Bizim aramızdaki dostluk siyasetle başlamış değil. Bulunduğumuz makamlarla irtibatlı değil. Kalıcı ve dünya ahiret dostluğuna dayanan bir birlikteliktir. Bir de buna devlet geleneğinin getirdiği sorumluluklar eklendi. Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanımızla bizim ilişkimiz hem devlet geleneğinde cumhurbaşkanı-başbakan ilişkisidir; yetkilerimizi kullanırken bu geleneğe sadık olarak kullanırız... Ama şahsi ilişki bağlamında da öyle kolay sarsılacak bir ilişki biçimi değildir.”‘Yolsuzluğa taviz vermeyiz irademiz böyle’Cumhurbaşkanı’nın açıklamasında odaklar deniyor. Parti içinden birileri mi medyadan mı birileri kast ediliyor? Başdanışmanınız Etyen Mahçupyan’ın yolsuzluk algısına dair bir yorumu vardı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?“Türkiye’de 2013 Mayıs’ından bu yana kriz çıkmasını bekleyen odakların hepsi. Türkiye’de kriz çıkar mı diye bekleyen dışarıda odaklar var. İçeride var. Ak Parti’nin kendini yenileyerek iktidarda kalmasından ve geçiş sürecinin suhuletle gerçekleşmiş olmasından, buna bağlı olarak Türkiye’nin yükselişinin devam edeceğine olan inancın güçlenmesinden kimler rahatsız oluyorsa, bunların hepsi bu odağın bir parçasıdır. Yolsuzluk konusunda da mücadelede taviz vermeyiz. Cumhurbaşkanımızın iradesi de böyleydi benim iradem de böyledir. Burada bir farklılık var, ‘Cumhurbaşkanımız şöyle düşünüyor, Başbakan böyle düşünüyor’ diye bir durum yok. (Cumhurbaşkanı ile) Daha geçen gün beraberdik, akşam yemeğinde ailecek bir araya geldik, uzun bir süre sohbet ettik. Ta belediye başkanlığı döneminde bitmiş bir belediyeyi alıp kasası dolu bir belediye devretmek bunlar yolsuzlukla olacak şeyler değil.”Ne sıklıkla kişisel temas gerçekleşiyor aranızda.Haftalık olağan görüşmemiz devlet geleneği içinde olan bir görüşmedir. Onun dışında ise her zaman arayıp görüşebiliriz. Nitekim geçen akşam da hatta bahçeden geçerek yemek yedik. Ama bir haftalık görüşmedeydi, ben “Ya böyle olmuyor. Özlüyoruz” dedim. Şimdi sürekli olmuyor, o doğaldır. Biz her gün görüşsek, bir kriz mi var denir. Bir sürü şey söylenir.”Atina ziyareti nasıl geçti?“Çok verimli geçti. Oturup, iki ülke sanki bir coğrafyaymış gibi konuşuldu. Mesela Çanakkale köprüsü yapıyoruz. Midilli’den Yunanistan ana kıtasına Çanakkale köprüsü yapılınca en kısa yol Balıkesir tarafını geçip Çanakkale köprüsünden Yunanistan’a girmek olacak. Kıbrıs konusunda bir formül üzerinde çalışma kararı aldık. Kıbrıs müzakerelerinin tekrar başlaması ama Kıbrıs’ın doğal kaynaklarının her iki tarafın doğal kaynağı olduğu gerçeğinden hareketle bir formül, çalışma yapalım konusunda da mutabık kaldık. Bir müzakere süreci imkanı doğdu ve bunda da Türkiye ile Yunanistan’ın birlikte çalışma iradesi var. Sonuca yakın bir şey var ama onu ben şimdi zikretmeyeyim. Önümüzdeki günlerde toplanılacak.”Eşiniz Selvi Kılıçdaroğlu’na taziye ziyaretinde bulundu, fikir kime aitti?“Vefat olduğunda Erzincan’daydım. Tunceli’ye geçerken arkadaşlara sordum, Kılıçdaroğlu geliyorsa, cenaze Tunceli’den kalkacaksa ben eşimle birlikte ziyaret edip taziyede bulunmak istiyorum dedim. Fakat onlar daha sonra gelecekti. Olmadı. Daha cenaze kalkarken çok ağır hakarette bulundu. Mecburen ben de cevap vermek durumunda kaldım. O olmamış olsaydı, muhtemelen bu ziyaret beraber de gerçekleşebilirdi. Ama Sayın hanımefendi Selvi Hanım’ın burada bir dahil yok. Vefat eden de onun annesi. Eşim ne yapalım deyince, sizin gitmeniz iyi olur dedim.”MGK’nın paralel yapıyla ilgili aldığı tavsiye kararı Bakanlar Kurulu’nun kabul ettiği belirtiliyor. Bundan sonda mekanizma nasıl işleyecek?“Tavsiye kararı Bakanlar Kurulu’nda görüşüldü. Gerekli adımlar için bütün bakanlıklar talimatlandırıldı. Yeri gelmişken, bir gazetede sanki bütün cemaatler mercek altına alınmış gibi bir gerçekten alçakça bir iftira var. Bir kere biz bu paralel yapıyı cemaat olarak kabul etmiyoruz, kimse de kabul etmemelidir.”“Yolsuzluğa gelince... Bu konudaki tutuma bakıldığında, ki Meclis’te soruşturma komisyonu Başbakanımızın yani Cumhurbaşkanımızın talimatıyla kuruldu. Eğer bir şey saklama arzusu olsaydı bu kurulmazdı. Şu anda da hiçbir müdahale olmadan yürüyor. Ama bir taraftan da biliyoruz ki bütün o dosyaların bir dinamit etkisi yapması için yan yana getirilip uzun süre bekletildikten sonra gündeme getirilmesi, sonra da 25 Aralık’ta doğrudan Cumhurbaşkanımızın hedef alınması, orada siyasete bir müdahale ve darbe yöntemi olduğu da aşikâr. Bütün bunlar yaşandıktan sonra soruşturma komisyonu kurulmuş, ifadeler yapılmış... Bizim olağanüstü kongrede, ben emaneti devralırken yaptığımız konuşmalara bakın. Sayın Cumhurbaşkanımız da yolsuzluklara karşı hiçbir tolerans olmayacağını vurguladı, ben de yolsuzluk yapan kardeşim olsa kolunu koparırım dedim. İnsanoğludur, ola ki bir takım nefsi şeylere düşer... Bizler melekler dünyasında yaşıyor değiliz. Buna ne Cumhurbaşkanımız tolerans gösterir ne ben gösteririm. Dolayısıyla üç şeyle dikkat çekiyorum. Bizim ilişkimize kimsenin müdahale etmesine izin vermem. Kimsenin herhangi bir şekilde bir fitne bir şüphe uyandıracak şekilde, ister dışarıdan ister içeriden girmesine izin vermeyiz. İki, geçmişte yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklara karşı en kararlı mücadeleyi birlikte yürüttük. Bundan sonra da delillendirilmiş bir yolsuzluk olduğunda buna ne Cumhurbaşkanı müsamaha eder ne de ben ederim... Üç, ilişkimiz hem dostluk ilişkisidir hem de kadim bir ilişkidir. Kader arkadaşlığıdır.”İSMAİL TURGUT YUVACAN | Vatan
Kılıçdaroğlu Mal Varlığını Açıkladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mal varlığı beyannamesini güncelledi.CHP Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu imzalı, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve oğlu Kerem Kılıçdaroğlu’nun mal varlığını da içeren mal bildirimi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu.Kılıçdaroğlu’nun mal varlığında bulunan konutlar şöyle:'Ankara Balgat'ta 2003 yılında edinilen, değeri 142 bin lira olan Selvi Kılıçdaroğlu üzerine tapulu konut. Ankara Akyurt'ta 2003 yılında edinilen, değeri 57 bin 300 lira olan kendisi üzerine konut; Tunceli'de 2007 yılında edinilen, değeri 75 bin 284 lira olan, kendisi üzerine kayıtlı konut; Burhaniye'de 2009 yılında edinilen, değeri 300 bin lira olan, kendisi üzerine kayıtlı konut.'Kemal Kılıçdaroğlu'nun ayrıca 1997'de Akçalı Konut Yapı Kooperatifi ile Gökyurt Konut Yapı Kooperatiflerinde üye olduğu belirtildi.Oğlunun mal varlığıKılıçdaroğlu'nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu'nun üzerinde, Renault Clio marka, 2004 model, değeri 14 bin lira olan ve 2009'da edinilen bir otomobil olduğu beyan edildi.Kılıçdaroğlu'nun üzerine diğer taşınmaz mallar olarak da Nuri Abaç, Fikret Otyam, Güler Çakır, Hüseyin Yüce, Ayatullah Sümer'e ait 8 tablo bulunuyor.Kılıçdaroğlu'nun mal varlığı listesinde, eşi Selvi Kılıçdaroğlu'na ait 1 adet pırlanta yüzük de yer alıyor.AA
CHP'nin Reklam Filmi İstanbul Mitinginde İzletildi: ‘Milletçe Alkışlıyoruz’
'Milletçe Alkışlıyoruz' sloganıyla hazırlanan reklam filmi meydanda izletildi.Reklam filminin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:Ülkemizdeki insani, ahlaki, siyasi, hukuki değerlerde meydana gelen yozlaşmayı milletçe alkışlıyoruz. Milletin milletliğini, devletin devletliğini tehdit eder boyutlara ulaşan yozlaşmayı milletçe alkışlıyoruz. Ülkemizde kol gezen yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik ve vicdansızlığı milletçe alkışlıyoruz. Ülkemizdeki, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan ekonomik adaletsizliği milletçe alkışlıyoruz. Ülkemizde hüküm süren kabadayılığı, zalimliği ve zorbalığı, baskıcılığı, yasakçılığı ve ayrımcılığı milletçe alkışlıyoruz. Ülkemizde, milletin polisle arasını açan, milletin hukukla arasını açan, milletin basınla arasını açan, milletin sporla, sanatla, kültürle, dinle, imanla arasını açan, milletin devletle arasını açan, en acısı, milletin milletle arasını açan zihniyeti milletçe alkışlıyoruz. Ülkemizi, başkanlık bahanesiyle despotluk bataklığına sürükleyenleri milletçe alkışlıyoruz. Sorumsuzluğu, savurganlığı, çıkarcılığı, zalimliği ve saldırganlığı milletçe alkışlıyoruz. Ülkemizi ‘yaşanmaz bir Türkiye’ haline getirenleri milletçe alkışlıyoruz. Hakka, hukuka ve ekonomiye, özgürlüğe, barışa ve adalete, laikliğe, demokrasiye ve Cumhuriyete zulmeden malum zihniyeti milletçe alkışlıyoruz. Bu alkış, kısa sürede, bir çığ gibi büyüyerek bütün ülkeye yayılacak toplumsal bir haykırıştır.