Görüş Bildir
Gaziantep Uluslararası Zeugma Film Festivali Başlıyor
Uluslararası Zeugma Film Festivali , bu yıl da yerli ve yabancı filmler Gaziantep’te sanatseverlerle buluşturuyor.Festivalin basın tanıtım toplantısı 3 Kasım Saat 10:30’da Şirehan Oteli’nde usta oyuncu Kadir İnanır ve Ahmet Ümit ’in katılımıyla gerçekleştirilecek.Gaziantepli ünlü yazar Ahmet Ümit’in de destek verdiği festival kapsamında 3 Kasım Pazartesi günü Büyükşehir Belediyesi Onat Kutlar Salonu’ndaki galada usta oyuncu Kadir İnanır’a “Yaşamboyu Onur Ödülü” takdim edilecek.4 Kasım Salı günü ise “Bir Ses Böler Geceyi” filminin gösterimi öncesinde yönetmen Ersan Arsever ve Ahmet Ümit’le “Edebiyat ve Sinema” başlıklı söyleşi gerçekleştirilecek. Aynı gün Gaziantep H Tipi Cezaevinde “Deli Deli Olma ” adlı film, yönetmeni Murat Saraçoğlu , oyuncusu Mesut AKUSTA ve senaristi Serkan Tarhan ’ın katılımıyla gösterilecek.Sinemaseverler bu yıl Filmekimi’nin Gaziantep bölümündeki gösterimleri de Gaziantep Uluslararası Zeugma Film Festivali ’'nde izleyecek.Festival kapsamında Fransız Kültür Merkezi, Norveç Büyükelçiliği ve İKSV’nin desteklediği 16 yabancı uzun metrajlı film Gaziantepli sinemaseverleri bekliyor. Ayrıca 15 yerli yapım uzun metrajlı filmin yanında 19 belgesel ve 30 kısa film de Gazianteplilerle buluşacak.Festivalin konukları arasında Kadir İnanır, Ahmet Ümit, Ersan Arsever, Erol Mintaş , Feyyaz Duman , Aziz Çapkurt , Hüseyin Karabey, Murat Düzgünoğlu , Emel Çelebi , Güliz Sağlam , Aybel Altunç , Bingöl Elmas gibi oyuncu, yönetmen ve sanatçılar bulunuyor.Sanatseverler, festivale dair bilgileri Kırkayak Sanat Merkezi’nden edinebilecek.
Eleştirmenler Çağan Irmak'ın Yeni Filmini Yorumladı
Ünlü yönetmen Çağan Irmak’ın ‘Unutursam Fısılda’ adlı yeni filminin basın gösterimi dün Kanyon’da gerçekleşti. Filmin galası da yine aynı mekanda dün akşam yapıldı. 70’li yıllardan günümüze uzanan müzik, aşk ve umut dolu bir hikayeyi anlatan filmde Farah Zeynep Abdullah, Mehmet Günsür, Kerem Bürsin’in yanı sıra Işıl Yücesoy ve Hümeyra gibi usta sanatçılar da rol aldı. 29 Ekim’de vizyona girecek olan Unutursam Fısılda için sinema eleştirmenleri şu görüşlere yer verdi...Atilla Dorsay : Belli bir yere kadar çok onaylamadım ama son yarım saati hele finali dayanılmaz derecede güzel. Dolayısıyla ortaya şöyle bir şey çıkıyor, herhalde sadece Türk sinemasında değil dünya sinemasında da bir yönetmenin bir oyuncuya yaptığı en büyük armağanlardan biri. Hümeyra’ya öyle bir oyun oynama ve hala sesinin o kadar güzel olduğunu gösterme fırsatı vermiş ki, görkemli bir şey.Serdar Akbıyık : Çağan Irmak, hafıza yaratan bir film çekmiş. Çok değişik bir sinema dili tutturmuş. Aslında tehlikeli buluyorum bu anlamda bir adım sonrası komediye bile kayabilecek şeylere yüklenmiş fakat oyunculuklarda öyle başarılı ki insanın gözünü bile yaşartıyor. Genel itibariyle filmden gerçekten hoşlandım.Kerem Akça : Tipik Çağan Irmak özellikleri taşıyan bir film olduğu söylenebilir. Çağan Irmak klasiği olarak. 70 hikayesinde özellikle doyurucu olduğu ve çok fazla sinemamızda sanat yönetimi ve müzik kullanımı açısından başarılı bir süreç izlediğini söyleyebilirim.Alper Turgut : Filmi ikiye bölebilirim. Bir tarafım çok sevdi, bir tarafım sevmedi. O da üstüne düşünebileceğim bir şey demek benim için... Biraz daha zamana bırakıp neleri sevip sevmediğimi düşüneceğim.Sadi Çilingir : Çağan’ın filmlerine genelde ön yargıyla geliyorum, beğenme açısından. Bu filmi de dönem filmi olarak yine çok başarılı yapmış. Özellikle bizim gençliğimize denk geliyor hikaye. Ben bir kusur bulamadım, her bakımdan güzel. Müzikler de güzel, görüntüler de. Herkese tavsiye edilebilecek bir film.Uğur Vardan : Çağan bence bildiği sulara dönmüş. Kökler, köklerden kaçış tekrar dönüş... Beğendim genel olarak. Hatta son dönemde yaptığı en iyi film diyebilirim. Retro bir hikaye, giyimiyle kuşamıyla, şarkılarıyla, gayet başarılı yansıtmış. Oyunculuklar gayet iyiydi. Geri dönüşler bu kadar sık olmasaydı denilebilir. Son zamanlarda çektiği en iyi yapımlardan biri. Çağan?Irmak, kendine ait çizgisini bir kez daha göstermiş. Belki yine bir başka altını çizilmesi gereken nokta bu kez çok çok ağlatmıyor.Cüneyt Cebenoyan : Film iki bölüm halinde değerlendirmek mümkün diye düşünüyorum. Bir bu zamanda geçen Işıl Yücesoy ve Hümeyra’nın canlandırdıkları bölümleri diğeri de Hatice ve Hanife’nin gençlik dönemlerini anlatan kısımlar. Işıl Yücesoy ve Hümeyra çok iyi oyuncular. Günümüzde geçen bölümü daha başarılı buluyorum, oyunculuklarını da karakterleri de daha gerçekçi buluyorum. Fakat geçmişe 60’lara 70’lere dönen bölüm bence biraz fotoroman gibi olmuş diyebilirim... Yine de Çağan Irmak’ın çok dahiyane bir yönü olduğunu da düşünüyorum.Vatan
10 Soruda NBA'de Yeni Sezon
Spor yazarı Kaan Kural, bu gece başlayacak yeni NBA sezonu öncesi merak edilenleri 10 soruda masaya yatırdı. Kural'a göre gözler yine LeBron James'in üzerinde olacak.NBA'de yeni sezon bu gece yapılacak maçlarla başlıyor. Her zaman takımlar kadar -belki de daha fazla- yıldızları ile öne çıktı NBA. Bu sezon da farklı değil. Ve çok uzun zamandır olduğu gibi bu sezon da bir numaralı ilgi unsuru LeBron James.Yeni sezona LeBron ve yeni takımı Cleveland'la başlayan 10 önemli soruya yanıt arayarak bir bakalım.1. LeBron James Cleveland'a hayat verebilecek mi?2010 yazında Cleveland'ı basketbol anlamında bitirmişti LeBron James. Doğup büyüdüğü, NBA'in zirvesine taşıdığı, finale çıkardığı Cavaliers'ı hiç beklenmedik ve son derece yakışıksız bir şekilde bırakıp Miami'ye gitmişti. Dört yıl, dört final ve iki şampiyonluk sonrası geri dönüyor. Biraz kefaret, biraz ev özlemi, biraz da yeni bir başarı fırsat gördüğü için. Ligin kendi pozisyonlarındaki en iyi oyuncuları arasında yer alan Kyrie Irving ve Kevin Love'la birlikte NBA'in yeni süper takımını yarattı Cleveland. Ancak ligin yeni süper üçlüsü ne kadar ilgi çekse de Cleveland asıl önemli hamleyi belki de forma giyenler alanında değil takım elbiseliler arasında yaptı.David Blatt'i Maccabi'den koparıp takımın başına getirdiler. Blatt NBA düzeninin içinden yetişmemiş ilk koç olacak NBA'de. Ve Cleveland asıl burada turnayı gözünden vurdu. Yaratıcılığı, her oyuncudan verim almasıyla ünlü Blatt, Irving-LeBron-Love üçlüsünün dinamiklerini en üst düzeye çıkartmak konusunda da, Love takası için takımın derinliğinden fedakarlık yapan kadroyu verimli kullanma alanında da, takımın en önemli eksiği olarak görünen savunma, özellikle çember savunması konusunda da pek çok soru işaretini ortadan kaldıracaktır. Dört yıl önce yense de yenilse de her maçı olay olan Miami takımının yerinde Cleveland var artık. Ligin gözlerin en üzerinde olduğu takımı olacaklar. Şampiyonluk dışında hemen her sonuç 2011 Miami'sinde olduğu gibi başarısızlık addedilecek. Ama o hedefe ulaşmak için kağıt üstünde her şeye sahipler.2. Peki Miami ne olacak?LeBron'u kaybettiler ama yerine Luol Deng geldi. Josh McRoberts gibi yararlı bir ekleme de var ayrıca. Ray Allen dışında da başka önemli bir kayıpları yok geçen seneye oranla. Deng bir All-Star. Ancak LeBron'un yokluğunda asıl değerini daha net göreceğiz. LeBron'dan Deng'e iniş bile son dört yılın finalistini bir değil üç-dört basamak düşürecektir. Özellikle Wade-LeBron-Bosh üçlüsünün atletizmine dayalı çember savunucu olmadan sadece topa baskı ile yapılan savunma çok gedik verecek. Hücumda da Dwyane Wade'in sorunlu dizleri ile ne kadar skor yükü kaldırabilecek, en önemli soru işareti o. Doğu'nun zayıflığı nedeniyle yine play-off yapacaklardır ama iddialı oldukları günler artık geride kaldı. LeBron'suzluk bir tek Chris Bosh'a yarayacak galiba. Dört yıldır üçüncü parça olarak çok fedakarlık yapan buna rağmen pek de takdir görmeyen Bosh'un da aslında çok çok değerli süper yıldız sınıfında bir oyuncu olduğunu yeniden hatırlayacağız.3. Cleveland'a Doğu'da rakip yok mu yani?Rakip her zaman vardır. Washington ve Toronto yükselişteki genç çekirdeğe sahip takımlar. Ancak iyi olsalar da şampiyonluk iddiası gibi bir sözü telaffuz etmek için hayli erken. Cleveland'a gerçekçi olarak tek rakip Chicago Bulls. Tom Thibadeau ile yine ligin en iyi savunmasına sahip olacaklar. Üstelik Pau Gasol ve Nikola Mirotiç gibi iki önemli takviye yaptılar. Gasol'ün iki senedir uyurgezer halinden uyanması, Mirotiç'in de NBA'e çabuk adapte olması ile bir basamak daha yukarı çıkacaklar. Ama onların asıl şansını belirleyecek isim Derrick Rose. Neredeyse iki senedir potalardan uzak Rose. ABD Milli Takımı'nda sağlıklı ama oldukça dağınık gözüktü. Oyunu sürekli yedinci viteste gitmek üzerine kurulu olduğu için hata payı çok düşük Rose'un. Yeniden eski keskinliğini bulması Bulls'u Cleveland'ın bile önüne koyabilir.4. Bir Indiana vardı ona ne oldu?Yandı bitti kül oldu. Geçen sezonun ilk yarısında Doğu'nun en iyi takımı gibi görünürken, ikinci yarıda neden olduğu hiçbir mantıklı nedenle açıklanamayacak şekilde dağıldılar. Yine de savunma ve geleneklerleri sayesinde Doğu finali oynadılar. 'Bu sezon tekrar toparlanırlar mı?' derken yaz felaket geçti. Önce çılgınlıkları olsa da çok sınırlı hücumdaki yegane yaratıcı oyuncu Lance Stephenson, Charlotte yolunu tuttu, ardından takımın süper yıldızı Paul George, ABD Milli Takımı'nda bacağını kırıp sezonu kapattı. Zayıf Doğu'da bile play-off resminin dışında kalacaklar muhtemelen.5. Doğu zayıf anladık. Batı'da durum ne?Vahşi Batı tabirini fazlasıyla hak ediyorlar. Tam 11 tane iyi takım var. Spurs son yılların en etkileyici şampiyonluğuna ulaşan kadroyu korudu.Oklahoma City Kevin Durant'i yaklaşık bir buçuk ay kaybetmesine rağmen kağıt üzerinde halen ligin en iyi takımı.Los Angeles Clippers hem Spencer Hawes gibi en ihtiyaç duyduğu alana önemli bir takviye yaptı hem de ırkçı sahibi Donald Sterling'den kurtularak rahat bir nefes aldı. Golden State Warriors'un en büyük takviyesi koç Steve Kerr.Takımın neredeyse rakipsiz hücum potansiyelini biraz öne çıkartsa bile olabileceklari düşünmek korkutucu. Houston Rockets, Chandler Parsons'ı kaybetmesine rağmen halen Harden-Howard ikilisi ile çok iddialı. Parsons'ı kapan, Chandler'ı da geri alarak en önemli sorunu pivotu halleden Dallas daha da tehlikeli hale geldi.Geçen sezon play-off'u kılpayı kaçıran Phoenix takviye yaptı. Portland gelişimi sürdürüyor. Denver sağlıklı olursa çok tehlikeli.Memphis halen kimseye karşı geri adım atmayacaktır. New Orleans Pelicans hem sağlığına kavuştu hem Anthony Davis'i var. Bu takımlardan üçü play-off bile yapamayacak. Doğu-Batı dengesizliğinin kurbanı olacaklar.6. 11 iyi takım var ama en iyisi hangisi? Kim çıkar Batı'dan onu söyle!Onu söylemek analiz değil kehanet olur olsa olsa. İlla bir yanıt vermek gerekirse San Antonio diyerek en garanti seçeneğe yönelmek en kolayı galiba. Ama takımları üçe ayırmak en doğrusu. Spurs'le birlikte Oklahoma City ve Clippers en iddialılar. Hemen ardından Dallas ve Golden State geliyor. Diğerleri de iyi ama Batı'dan çıkmaları için kendi başarıları dışında başka faktörlerin de devreye girmesi gerekir.7. Lakers, Celtics, Knicks gibi NBA'in köklü camialarından hiç bahsetmedik. Üstelik Kobe döndü.Aslında pek bahsedecek bir şey yok da ondan. Evet Kobe'nin dönüşü gerçekten önemli merak konusu. Ama 36 yaşında iki büyük sakatlıktan gelen bir oyuncu olarak etkisi ne olacak kestirmek zor. Hazırlık maçlarında iyi göründü ama eski Kobe gibi değil. Bir daha olabilir mi, o da ayrı tartışma konusu. Lakers'ın geri kalan kadrosu ise felaket. Yeni koç Byron Scott da “Üçlükleri azaltacağız” gibi yeni basketbol felsefesine taban tabana zıt açıklamalarıyla zaten pek güven vermeyen stilinin daha da sıkıntılı bir oyuna dönüşeceği sinyallerini verdi.Ayrıca Kobe sadece iyi olur ama oyunu domine edemezse, olumsuz yan etkileri de olacaktır. Vahşi Batı'da Lakers en zayıf takımlardan biri. Keza Celtics de sakatlıktan dönecek Rondo'yu bekliyor ama ilk fırsatta takas edebilmek için... Koç Brad Stevens olumlu basketbol oynatsa da çok zayıflar. Knicks play-off yapabilir ama ciddi bir etki yaratamayacak kadar zaaflarla dolu.8. Yıldızların ligi madem, bu sezonun yıldızı kim olur?En Değerli Oyuncu ödülünü soruyorsun muhtemelen. Yıldızlar çünkü belli. Son şampiyon Durant aslında favori olabilirdi ama yaklaşık bir buçuk ay kaçıracak. Tam olarak kaç maç kaçırdığı ve döndükten sonraki hali belirleyici olacaktır ama artık favori değil. Bu otomatik olarak ligin diğer kralı LeBron'u favori yapıyor. Onu zorlayabilecek en önemli isim ise Anthony Davis. Eğer Pelicans o Batı'da biraz çıkış yapabilirse Davis, “Ligin en iyi oyuncusu kim?” tartışmasında LeBron-Durant denklemine beklenenden de erken girip, üstelik ödülü bile kapabilir.9. Geçen yıl hep “Süper bir çaylak sınıfı geliyor” deniyordu. Gerçekten beklenen etkiyi yapacaklar mı? Yılın Çaylağı kim olur?Yapacaklar. Her şeyden önce çok derin bir çaylak sınıfı bu. Yaklaşık 15 oyuncu kadrolarda ana rotasyona girecek ve önemli birer parça olacaklar. Tavanlarını ise parkeye çıktıklarında göreceğiz. Yılın Çaylağı için bir numaralı aday, hazırlık döneminde de çok başarılı görünen Jabari Parker. Ersan İlyasova yıllarca bencil kısalardan çok çekti, şimdi de kendi pozisyonuna bir yıldız adayı geliyor. Ne çekti be Ersan!10. Ersan dedin de son olarak Türk oyuncuların durumu ne?Ersan zor bir yerde, söylediğimiz gibi. Ama öncelikle sağlığına kavuşsun da önemli olan o. Sonra takasla başka bir yere gitse çok iyi olur onun için. Ona çok ihtiyaç duyan takımlar da var aslında.Hidayet Clippers'da kaldı. Ersan'ın tam tersi bir durumda Hido. Rolü kısıtlı olsa da şampiyonluk adayı bir takımda rotasyona girmesi bile önemli. İki senedir çok büyük düşüşte gerçi ama şansına hem çok iddialı ama aynı zamanda dar rotasyonu olan bir yerde olacak. Biraz form bulabilirse kariyerinin sonbaharında yeniden bir NBA finali bile görebilir, o finalde rol bile alabilir.Ömer Aşık da Ersan'la benzer bir durumdaydı, yaz döneminde takasla kendini kurtardı. Her ne kadar NBA'in bundan önceki en önemli uzunu Howard'ın yanından ayrılıp artık o unvanı alan isim Anthony Davis'in yanına gelmiş olsa da, Houston'dakinin aksine Davis'le yan yana oynaması mümkün. İdeal bir senaryo değil ama eskiye oranla çok daha iyi oldu Ömer için. Kontratının son yılında yeniden ligin kalburüstü oyuncuları arasına girmek için bir fırsat buldu.Enes Kanter ise üç yıldır adeta patinaj yapıyordu ama bu yaz oyununa üç sayı tehdidi de eklediğini göstererek biraz ileriye gittiği izlenimi verdi. İleri de gitmeli zaten. Ama onun asıl sorunu, bireysel yeteneklerden çok, takım oyunundan kopuk görüntüsüydü. Bakalım o alanda ilerleme kaydetti mi?Kaynak: Al Jazeera | Kaan Kural
Sokak Röportajları: En Beğendiğiniz Ünlüye İlk Sorunuz Ne Olurdu?
Gördüğünüz yerde boynuna mı atlarsınız, bir sonraki albüm ne zaman çıkacak diye mi sorarsınız yoksa bir önceki sevgilisinden neden ayrıldığını mı öğrenmek istersiniz? SokakRoportajlari.com iftiharla sunar; En beğendiğiniz ünlü kim ve bu ünlüye soracağınız ilk soru ne olurdu?
Brad Pitt ile Zach Galifianakis'in Müthiş Muhabbeti
Hangover film serisinden tanıdığımız aktör Zach Galifianakis’in absürt komedi tadında hazırladığı talk show’un son bölümüne ünlü oyuncu Brad Pitt konuk oldu.“Bronz tenini korumak senin için zor olmuyor mu? Karının gölgesinde yaşadığın için” sorusu üzerine Pitt'in gülmemek için kendini zor tuttuğu ve sinirli bir şekilde sakız çiğnediği görülüyor.Galifianakis, ardından Aniston'ın başrolünde oynadığı ünlü komedi dizisi Friends’teki rolüne atıfta bulunarak sorular yöneltiyor. Pitt ise bu soruların hepsini cevapsız bırakıyor.Programın sonunda, “İnsanların görünüşüne fazlasıyla odaklanıp senin sadece berbat bir aktör olduğunu fark etmediklerini düşünüyor musun” sorusu üzerine Pitt, ağzındaki sakızı Galifianakis’in yüzüne tükürüyor.
Reklam
Julia Roberts: ‘Estetiksiz Başrol Zor’
ABD’li oyuncu Rene Zellweger’in yeni yüzüyle ortaya çıkmasının ardından başlayan estetik tartışmasına Julia Roberts de katıldı. Oscarlı oyuncu, “Benim gibi 45’ine gelip estetik yaptırmadıysanız, başrol kapmanız zor” dediAmerikalı aktirist Rene Zellweger’ in katıldığı bir ödül töreninde, yüzünün tamamen değişmesi üzerine estetik operasyon yaptırdığı iddiaları gündeme gelmişti. Dünyaca ünlü bir güzellik markasının modelliğini yapan Oscarlı oyuncu Julia Roberts, Hollywood aktiristlerinin estetik operasyonları hakkında yorumlarda bulundu. “Aslına bakarsanız benim gibi 45 yaşına gelmişseniz ve hâlâ yüz gerdirme operasyonu yaptırmadıysanız, bu Hollywood’da başroller alamabilmeniz ihtimalini azaltır” diyen oyuncu, buna rağmen yüzü olduğu kozmetik markasının yetkililerine, 50 yaşına kadar doğal yaş almasını dilediğini ve markanın bunu kabul ettiğini de sözlerine ekledi. Taraf
Cadılar Bayramı'na Özel 'Harry Potter' Hikayesi
J.K. Rowling, Cadılar Bayramı'na özel yazacağı öyküde serinin en nefret edilen karakterlerinden Dolores Umbridge'e odaklanacakJ.K. Rowling, ünlü kitap serisi 'Harry Potter’dan Dolores Umbridge’i anlatacağı yeni bir hikaye yazdığını ve Pottermore isimli web sitesinde yayınlayacağını duyurdu. Cadılar Bayramı’na özel yazılan hikaye, 31 Ekim’de okurlara sunulacak.Rowling’in Sony Entertainment ile birlikte kurduğu ve Harry Potter üzerine yazar tarafından paylaşılan haberler ve ek içeriğin yer aldığı Pottermore adlı internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, hikayenin beşinci kitabı 'Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nda ortaya çıkan profesör Umbridge’in anlatılacağı hikaye bin 500 kelime uzunluğunda olacak.Yazar daha önce de aynı sitede şarkı söyleyen büyücü Celestina Warbeck ve Harry Potter’ın bir Quidditch maçını izleyerek yorumladığı kısa hikayeler yayınlayarak Potter hayranlarını sevindirmişti.Milliyet Sanat
Reklam
Kesinlikle Transfobik Önyargıları Yıkabilecek 13 Kadın
Onlar kimdir, neler yapar bilir misiniz? Güzel olsa da olmasa da, trans olsa da olmasa da her kadın KADINDIR. Fakat nedense trans kadınların SADECE makyaj ve peruk ikilisini kullanan erkekler olarak bilenler çoğunlukta. Ya da SADECE seks işçiliği yapmak için 'cinsiyet değiştirdiklerini' zannedenler... Nedenini incelemek bu içeriğin konusu değil.Aklınızdaki trans kadın kalıplarını yıkabilecek Türkiye ve Dünya'dan 13 trans kadını ve onlarla ilgili kısa bilgileri sizler için derledim.
Reklam
Hızlı ve Öfkeli 7'nin Resmi Adı ve Afişi Belli Oldu
Hızlı ve Öfkeli serisinin yedinci filmi olacak Hızlı ve Öfkeli 7’nin resmi adı belli oldu. Öfkeli 7 (Furious 7) olarak adlandırılacak filmin posteri de yayınlandı. Geçtiğimiz yıl Paul Walker’ın trafik kazası sebebiyle hayatını kaybetmesi Hızlı ve Öfkeli 7’nin ertelenmesine neden olmuştu. Walker’ın vefatından önce 11 Temmuz 2014’te vizyona gireceği söylenen film ünlü oyuncunun beklenmedik ölümü sebebiyle 10 Nisan 2015 tarihine ertelenmiş; Hızlı ve Öfkeli’nin resmi Twitter hesabından paylaşılan bir tweet’le bu tarihin de değiştiği açıklanmıştı. Hem aksiyon tutkunları hem de serinin fanatikleri tarafından sabırsızlıkla beklenen film, 3 Nisan 2015′te vizyona girecek. Produksiyon ekibi Walker’ın ölümünden önce aksiyon ve drama sahnelerini tamamlandığını, geri kalan sahnelerde Walker’ın kardeşlerinin yer alacağını açıklamıştı. Vin Diesel, Dwayne Johnson, Michelle Rodriguez, Kurt Russell ve daha birçok ünlü oyuncunun yer alacağı Öfkeli 7′yi ilk Testere filmini yöneten James Wan yönetecek.LOG
Wim Wenders, Sebastião Salgado'nun Peşinde
‘Paris Texas’, ‘Wings Of Desire’ ve ‘Buena Vista Social Club’un yönetmeni, dünyaca ünlü belgeselci Wim Wenders, gördüklerini fotoğraflarla belgeleyen diğer bir önemli sanatçı Sebastião Salgado’nun peşine takılarak “The Salt of the Earth” adlı nefes kesen bir belgesele imza attı. Wenders ayrıca, Rachel McAdams, James Franco ve Charlotte Gainsbourg’un rol aldığı ve bir aile dramını konu alan “Everything Will Be Fine”la da birkaç yıllık aranın ardından uzun metraja geri dönüş yapıyor.Paris Match’a konuşan Wenders, Salgado ile yaşadığı deneyimi ve belgeselle kurgu arasındaki tercihini anlatıyor.Aslında ikimiz de büyük gezginiz. Sebastião’nun kim olduğunu öğrenmeden önce, sırf fotoğraflarına bakarak, o gezgin ruhunu, yolcuyu görebilmiştim. Öbür türlü bu göz kamaştırıcı fotoğrafları çekemezdi. Bu insanlarla yaşamak, madenlerin derinliklerindeki cehenneme inmek, kuzey kutbunda Eskimo’larla yaşamak anlamına geliyor… Fotoğrafları beni derinden etkiledi. Bundan neredeyse çeyrek asır önce iki tane fotoğrafını satın almıştım, oysa o zamanlar kim olduğunu bilmiyordum.Evet. Son otuz yılda gezegenimize bakışımızı, “İnsan Eli” ve “Exodus” gibi serilerle şekillendiren birinin, son on yılda yaşadığı hayatı görmek gerçekten çok enteresan. Doğa onun için yeniden bir doğuş gibi oldu. Balkanlar’da ya da Ruanda’da o kadar çok ölü görmüş ki, insanlığa olan inancı yok olmuş. Amazon ormanlarına milyonlarca ağaç dikmek ve kendi çiftliğini tekrardan ayağa kaldırmak ona hayat vermiş, yeniden yaratmış. Eşi Lelia ile kendilerine “Peki neden süreci tersine çevirip kesilen her ağaç için bir fidan dikmiyoruz ki?” diyen ilk kişi olmuşlar. Onlardan önce, Tanrı dışında, tropikal bir orman yaratmak kimsenin aklına gelmemiş.Benden çok farklı bir dünyadan geliyor. Önce ressam olmak istiyordu. Ekonomi eğitimi aldı ve Dünya Bankası’nda çalıştı. Ve 30 yaşında herşeyi bırakıp hayatına yeniden başladı. Bu bilgi zenginliği sayesinde ve dünyanın karmaşıklığını bildiği için bu kadar güzel fotoğraflar çekebildi.Bana da bu tartışma biraz patavatsız geliyor. Bazı savaş muhabirleri, uçağa biniyor, olay yerinde birkaç gün, bazen birkaç saat kalıyor ve çok tehlikeli olduğu için geri dönüyor. Salgado ise insanlarla aylarını geçiriyor. Çok farklı bir yakınlık boyutu. Aynı bir belgeselde olduğu gibi insanlar onu tanıyor, ona güveniyor. Cehennemi yaşayanlara yakınlaşarak, onlarla bir ilişki kurarak, kaybolmuş ve çalınmış haysiyetlerini geri veriyor. Bu cebinizdeki telefonla, çabucak fotoğraflar çekerek yapılacak bir şey değil. Bu bir estetik konusu da değil. Fotoğraf gerçekleri yansıttığı zaman güzel olur.Evet, montajdan çıkıyorum. 2013 ve geçtiğimiz kış ayları boyunca, bir yazarı canlandıran James Franco ve Charlotte Gainsbourg’la beraber Kanada’da “Every Thing Will Be Fine” adlı bir film çektim. On dört yıla yayılan bir aile dramı…Çok belgesel seyrediyorum. Eğer sinemada on salon kurgu film veriyorsa ve sadece bir tanesinde belgesel varsa ben belgeseli görmeye giderim! Dijital görüntüler çıktığından beri belgelsel tarzı çok gelişti, hatta baştan yaratıldı diyebiliriz. Aynı şeyi kurgu için söylemek zor. Bir filmde, yapım aşamasında, çekimlerde, beklenmedik şeylerin yaşanması hoşuma gidiyor. Bir belgeselci olarak çok sık kendimizi şaşırtıcı durumlarda buluruz. Bir kurgu yaptığınız zaman ise, çevrenizde onlarca insan olur ve herşey büyk bir makine gibi işlemektedir. Belgesel daha çok özgürlük tanır, daha fazla olasılık… Bana göre belgesel, bugün en çok yaratıcı olunabilecek sinema dalıdır. Zete
Reklam
Beyonce Kuran'dan Alıntı Yaptı
Beyonce, İnşirah Suresi’nden alıntı yaparak Instagram’da paylaşım yaptı.ABD'li ünlü şarkıcı Beyonce, Kuran’daki İnşirah Suresi’nden alıntı yaparak Instagram hesabından paylaştı.Beyonce, bu sureden “Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır” ve “Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır” mealindeki ayetleri paylaştı.HaberTürk
G.Saray'ın Yeni Başkanı; Duygun Yarsuvat
Galatasaray Spor Kulübü'nün 35. başkanı Prof. Dr. Duygun Yarsuvat oldu.Galatasaray'ın seçimli olağanüstü genel kurul toplantısındaki oy sayımı sona erdi. Duygun Yarsuvat, rakibi Alp Yalman’ın geride bırakarak ipi önde göğüsledi ve G.Saray’ın yeni başkanı oldu.Duygun Yarsuvat Kimdir?18 Ağustos 1937 yılında İstanbul'da doğan Yarsuvat, Orta öğrenimini İstanbul, Galatasaray Lisesi’nde (1948-1957) tamamladıktan sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1961 yılında mezun oldu.Yarsuvat, çalışmalarını 1967 yılında Amerika’da Columbia Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Hukuk Mastırı; 1978 yılında da İsviçre’de Cenevre Uluslararası Çalışma Örgütü kapsamında sürdürdü.İstanbul Üniversitesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesinde öğretim üyeliği yapan Yarsuvat, aynı zamanda Türk Ceza Hukuku Derneği'nin de başkanı.Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanlığı görevinde de bulunan Duygun Yarsuvat, Aralık 2003'te GSÜ rektörlüğüne aday olmuş ve 2004 yılındaki seçimlerin ardından rektörlüğe seçilmiş ve bu görevini 2008 yılına kadar sürdürmüştü.Profesör Dr. Duygun Yarsuvat'ın birden fazla bilimsel kitabı, onlarca Türkçe, Fransızca, İngilizce makaleleri bulunuyor.
Reklam
Caps'leriyle Sosyal Medyayı Sallayan Nur Yerlitaş Konuştu
Nur Yerlitaş: 'Caps'ler sonrası moda dünyasından sanal dünyaya transfer olduğumu o an anladım''Bu tarz benim' yarışmasındaki mimikleri ile bir anda sosya medya caps'leri ile fenomen olan ünlü tasarımcı Nur Yerlitaş, 'Bu yüz ifadesi rahmetli annemden bana miras aslında. O da yüzünü öyle ekşitirdi' dedi. Sosyal medyada yayılan photoshoplu fotoları sonrası bir haftada 120 bin kişinin Instagram hesabında kendisini takibe başladığını söyleyen Yerlitaş, 'Titanik'li olanı beğeniyorum. 'Bu ne biçim gemi?' diyorum. Mona Lisa da güzel olmuş. Onda da 'Çabuk çiz' diyorum' diye konuştu.Sabah gazetesinden Ceren Arseven ve Mert Vidinli'ye konuşan Nur Yerlitaş'ın röportajından satırbaşları şöyle:Caps'leriniz her yerde... İlk gördüğünüzde ne düşündünüz? Bir gün çekimdeyken kız kardeşim bir fotoğraf attı. O memnuniyetsiz ifade var yüzümde. Anlamadım nereden çıktığını. O gün milli maç vardı. Yenildik. Fatih Terim'e koydular sonra yüzümü. Orada patladı. Bütün ekibin elindeki telefonlarda benim caps'im dolaştı. Ertesi gün alışverişe gitmem gerekiyordu. Çıktım, hemen geri döndüm. - Mert Vidinli: Nurella ama o seninle özdeşleşmiş bir yüz ifadesi. Sen yaparsın öyle... Mesela bir yemeğe gittiğimizde hoşuma gitmeyen bir şey olursa yaparım. Yemeği, kıyafeti ya da bir kişiyi sevmediğimde yaptığımı söylerler arkadaşlarım. Bu aslında benim rahmetli annemin yüz ifadesi. Çok dominant bir kadındı. Çok zor beğenirdi. Mesela bir saç yapardım. Yüzünü öyle ekşitirdi. Bana annemden miras kalmış bir ifade bu. Beni yakından tanıyanlar da çok iyi bilir. Şimdi bana yap desen yapamam ama bir şekilde yerleşmiş yüzüme.- Mert Vidinli: Sokağa çıkıp geri döndüm dedin. Ne tepki verdi ki insanlar?-Aaaa, Nur Yerlitaş diye beni birbirlerine gösteriyorlardı. Benim yüz ifademi yapanlar, telefonlarındaki caps'leri bana gösterenler... Koşarak geri döndüm. Moda dünyasından sanal dünyaya transfer olduğumu o an anladım.- Peki ne hissettiniz?Bir an şoka girdim. Akşam normal yatmıştım. Sabah bir uyandım ki kıyamet kopuyor. Arayanlar, mesaj atanlar... İnanamadım. Kız kardeşimi aradım panikle. O beni sakinleştirdi. Aslında caps'ler beni rahatsız etmedi. Bir anda herkesin konuştuğu bir şey olması beni şaşırttı. Benim taklidimi de yapıyorlar. Doğru şekilde yapanlara, gerçekten benzetenlere hiçbir şey demem. Hatta ben de güler, eğlenirim. Biliyorum, ben nev-i şahsına münhasır bir kadınım. Yaşam stilimle, bakış açımla, enerjimle taklidi yapılacak bir kadınım. Ama çok abartıldığı zaman rahatsız oluyorum.- Instagram'daki takipçi sayınız arttı mı?Bir haftada 120 bin kişi takip etti beni.- Yapan kişiyle tanışıyor musunuz?Bir anda herkes bunu konuşmaya başlayınca merak ettim tabii kimin yaptığını. Öykü Serter'le ortak arkadaşımızmış. Telefonla konuştuk.- En çok hangisine güldünüz?Titanik'li olanı beğeniyorum. 'Bu ne biçim gemi?' diyorum. Mona Lisa da güzel olmuş. Onda da 'Çabuk çiz' diyorum.- Kaç kişiye ulaştı?Yapan kişinin söylediğine göre 7 milyon kişiye ulaşmış. İlber Ortaylı'yı geçtiğimi söyledi. O galiba 2 milyonda falan kalmış.T24Gülerken Çenenizin Ağrımasına Sebep Olacak En İyi 23 Nurella Caps'i
Nirvana' nın Efsane Şarkısı "Smells like teen spirit"e Yapılmış En İyi 6 Cover
Nirvana' nın 1991 yılının sonbaharında piyasaya çıkardığı Nevermind albümü gruba tüm dünyada tanınma fırsatı sunmuş albümün içerisindeki efsane şarkı 'Smells like teen spirit' listelerde haftalarca kalarak kırılması güç bir rekora imza atmıştı...  Lafı fazla uzatmadan  Wikipedia'dan şarkı hakkında ki bilgiyi size direkt kopyalıyorum ve iyi dinlemeler diliyorum ...  'Smells Like Teen Spirit', (Türkçe: Gençlik Ruhu Gibi Kokuyor) grunge rock grubu Nirvana'nın ikinci stüdyo albümü Nevermind'den çıkan açılış şarkısı ve ilk teklidir. Kurt Cobain, Krist Novoselic ve Dave Grohl yazılmış ve yapımcılığı Butch Vig tarafından üstlenilmiştir.'Smells Like Teen Spirit'in başarısı ilk önce Nevermind albümünü Billboard 200'de 1991 sonlarında zirveye sürüklemiş ve 11 Ocak 1992'de albüm zirveye yerleşmiştir. Şarkı ABD'nın çoğunlukla alternatif şarkıları içerdiğiMainstream Rock listesinde de zirvede yer almıştır.  Şarkı ABD Billboard Hot 100 listesinde 6 numarada yer almıştır. Parça adını Tobi Vail adlı eski sevgilisinin kullandığı 'Teen Spirit' adlı parfümünden esinlenilerek almıştır. Şarkı the Rolling Stone dergisinin oluşturduğu tüm zamanların en iyi 500 şarkısı listesinde 9 numarada yer almıştır. Aynı zamanda VH1 kanalının yaptığı 90'ların en iyi 100 şarkısı listesinde 1 numaraya yerleştirilmiştir.
Aziz Yıldırım'dan Aydınlar'a Davet
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, muhaliflerini bile davet ettiği 'Hedef 1 Milyon Üye' projesinin lansmanına Hamdi Akın'ı çağırmadı. Davetliler arasında en dikkat çeken isim Mehmet Ali Aydınlar oldu.Fenerbahçe Kulübü'nün 'Hedef 1 milyon üye' projesi için 15 Ekim'de Four Seasons Hotel'de düzenlediği tanıtım toplantısının davetli listesi ortaya çıktı. Davetliler arasında en dikkat çekici isim Mehmet Ali Aydınlar oldu... 3 Temmuz sürecinde Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı olan Aydınlar'ın yanı sıra, aynı dönemde TFF Yönetim Kurulu'nda yer alan isimlere de davetiye gitti.Fenerbahçe Kulübü'ne emeği geçen eski yöneticileri, hatta şu an kendisine muhalif olan isimleri bile davet eden Sarı Lacivertli kulübün başkanı Yıldırım, buna karşın Türkiye'nin en ünlü iş adamlarından birine davetiye göndermedi. Bu isim, bir dönem Aziz Yıldırım'ın yönetim kurulunda da yer alan Hamdi Akın'dı.Manidar olarak yorumlandıCamiada 'iç barışı sağlama' adına, muhaliflerine bile zeytin dalı uzatan Yıldırım'ın, Akın'ı çağırmaması son derece 'manidar' bulundu. Hatırlanacağı üzere Aziz Yıldırım, şike davası sürecinde Hamdi Akın'la problem yaşamıştı. Yıldırım, başkan seçildiği son kongrede, rakibi Mehmet Ali Aydınlar'ın listesinde yer alan Hamdi Akın'la herkesin gözü önünde tartışma yaşamıştı.Eurosport
Reklam