Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yıldız Tilbe ve İbrahim Tatlıses Arasında Yaşanan 'Seni Pezevenklerin Elinden Aldım' Skandalının Bilinmeyen Detayları
Yıldız Tilbe'nin bu kadar kötü şeyler yaşadığını bilmek insanın içini burkuyor...
Tarihler 2009'u gösterirken televizyon kanalları ardı arkası kesilmeyen şov programlarına ev sahipliği yapıyordu. Fakat hiçbiri, üstünden yıllar geçmesine rağmen popülaritesini kaybetmeyen İbo Show kadar rating yakalayamıyordu.
İbrahim Tatlıses'in moderatörlüğünde gerçekleşen programda kâh çiğ köfteler yoğrulup rakılar içiliyor, kâh canlı yayındaki sıra gecesi esnasında sigaralar tüttürülüyordu.
Yıldız Tilbe'nin ise yükseliş ivmesi her geçen gün daha da artıyor, bir kitlenin fenomeni haline geliyordu. Sadece dinleyicilerin takibinde değildi Yıldız Tilbe. Sanatçılar da ondan yeni beste almak için yanıp tutuşuyordu. Herkesin aranan ismiydi bu yetenekli kadın anlayacağınız...
Bestelerini verdiği, aynı sahneyi paylaştığı ve daha önce konuk olduğu İbrahim Tatlıses'in şov programında yeniden görünmüştü Yıldız Tilbe. Haftalar öncesinden tanıtımı yapılmış programda ikilinin dostane tavırları dikkat çekiyordu. Tabii bu henüz programın başlarıydı...
İbrahim Tatlıses hem ev sahibi olmanın, hem de kendisinde herkesin bildiği "yüksek özgüveni" ile programı yönlendiriyordu. Ve bu hamleler, Yıldız Tilbe'nin şarkılarını keserek kendince şaka yapmalara yönelmişti. Yıldız Tilbe'nin "Kandıramazsın Beni" şarkısını kestikten sonra ise olanlar olacaktı artık...
Şarkıda "1, 2, 3, 4 tamam" diye bir söz geçiyordu. Tatlıses araya girip "Yani 4 tane kadın tamam, başka kadın istemem diyorsun öyle mi?" şeklinde kendince bir espri yaptı. Bu espriden sonra Yıldız'ın cevabı "Senin haremin var, sen daha iyi bilirsin" oldu. İşte bu, iplerin kopup yıllarca unutulmayacak bir gerginliğin başlangıcıydı.
Tartışma devam ederken konunun nasıl oraya geldiği hiç belli olmayan bir anında "Beni dövdüler abi” dediğin zaman seni pezevenklerin elinden aldım." diye bir laf etti İbrahim Tatlıses. O kısmını isterseniz şuraya bir bırakalım:
Yıldız Tilbe bu olaydan sonra stüdyoyu terk ederken İbrahim Tatlıses'in siniri de her halinden okunuyordu. Ancak işler bu noktadan sonra iyice çirkinleşti. İbrahim Tatlıses, Yıldız Tilbe'nin programa gelmesi için üstüne başına kıyafet aldığını, hatta kuliste kullanması için jiletini bile aldırdığını anlatıyordu.
Hatta İbrahim Tatlıses, menajeri Eyüp Kanat ile program öncesi yaptığı konuşmanın deşifresini ve Yıldız Tilbe alışverişinin faturasını bile yayınladı.
Menajer Eyüp Kanat ile İbrahim Tatlıses'in konuşmaları şöyle:
Menajer E.: İbrahim bey Nişantaşı’na geldim. Buradaki fatura 1.500 TL. Ne diyorsunuz?
İbrahim Tatlıses: İyi al.
Menajer E: Yalnız İbrahim bey burayla bitmiyor. Başka mağazada var.
İbrahim Tatlıses: Olmaz Eyüp. Bana bir elbise söyledi. Başka mağaza nerden çıktı.
Menajer E: Valla öyle İbrahim bey.
İbrahim Tatlıses: Peki kardeşim. Hele bir git gör bakalım. O mağazalarda ne var
Menajer E: İbrahim bey bu kadın iyice uçmuş. Ben böyle şey görmedim.
İbrahim Tatlıses: Hayırdır ne oldu.
Menajer E: İbrahim bey Kanyon Alışveriş Merkezi’ne geldim. Horvey Nıchols mağazasındayım.
İbrahim Tatlıses: Eyüp konuya gel. Oradan neler almış.
Menajer E: Ne yok ki İbrahim bey! Sadece burası 4.494 TL yani eski paraya göre 4,5 milyar.
İbrahim Tatlıses: Hoppala! Eyüp bu ne demek ayıp arkadaş!
Menajer E: Böyle İbrahim bey. Ne yapalım ödeyecek miyim?
İbrahim Tatlıses: Hayır Eyüp ödemiyorsun. Hanımı ara ona de ki; “İbrahim beyle böyle konuşmamışsınız”
Menajer E: Tamam İbrahim bey ama bu kadın laftan anlamıyor. Ben ne söylersem o bildiğini söylüyor.
İbrahim Tatlıses: Eyüp beni sinir etme. Sen telefonu aç söyle kardeşim. Bugün cumartesi, saatte sekiz. Yarın İbo Show’a Yıldız’ın yerine kimi bulalım! Ayıp ya televizyonda tanıtımı dönüyor. Bu yaptığı ayıptır arkadaş.
Alışverişin de faturasını yayınladıktan sonra İbrahim Tatlıses, "seni pezevenklerin elinden aldım" lafında ne demek istediğini de şöyle anlatmıştı:
'Ben bu insanın ne kadar patavatsız olduğunu iyi bilenlerdenim. İdobay’da iki senelik mukavelesi vardı. Daha fazla dayanamadım ve başka firmaya sattım. Aslında nasıl bir insan olduğunu biliyordum ve böylece kendimi ladesledim. Bu insanın kovulmadığı yer ve mekan kalmadı. Ayrıca dayak yemediği patron kalmadı. Bir tek ben ona kıyamadım ve kıyamazdım. Çünkü ona yüreğimde kardeşim gibi bir yer vermiştim.
Geçmişte şöyle bir olay olmuştu. Bir gün ağlayarak beni aradı. Abi ne olur beni kurtar, beni dövdüler bu firmadan beni al dedi. Eğer gerekirse bu olayı eski Müyap Başkanı Aydın Oskay beye sorabilirsiniz. O zamanın parası 160 bin dolar ödeyerek Yıldız Tilbe’yi İdobay’a almıştım. Ki hiç de ihtiyacım yoktu. Ayrıca 160 bin doların 20 bin dolarını Aydın beye rica ederek Yıldız’a verelim dedim. O da olur İbrahimcim dedi. Tabi bu çok önemli bir şey değil. Bence her ağabeyin kardeşine yapması gereken bir olay. Ama Yıldız Tilbe (kardeşim) bu ve buna benzer olayları çabuk unutanlardandır. Onu hatırlatmak istemiştim.'
Ki Yıldız Tilbe'nin de "Orada bahsettiği kişiler Prestij Müzik'ten rahmetli Hilmi Topaloğlu, Burhan Aydemir ve Mahsun Kırmızıgül'dür. Bunlar dayak olayının kahramanlarıdır" açıklaması, olayların daha da detaylanmasını sağlamıştı.
Bu noktadan sonra şaşkınlık veren açıklamaların ardı arkası kesilmedi. Prestij Müzik'in eski ortaklarından Burhan Aydemir, okların kendilerine çevrilmesinden sonra konuyla ilgili inanılmaz açıklamalar yapmıştı.
Burhan Aydemir'i 'Neredesin Firuze' filminde Cem Özer canlandırmıştı.
Burhan Aydemir sözlerine şöyle başlamıştı: "Bir kere İbrahim Tatlıses'in ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Burada can sıkıcı iki kelime var. Biri p.......ler, diğeri de ellerinden kurtardım lafı."
'Bunlar ne demek? Sanatçı İbrahim Tatlıses mafya babası mı olmuş. Ellerinden aldım diyerek racon mu kesmiş? Tatlıses kim? Onda biraz cesaret varsa kamuoyunun önünde benimle karşı karşıya gelir. O artık ihtiyar bunağın teki. Ben onu mahkemeye de vereceğim, tazminat davası da açacağım, bütün her şeyi basın toplantısında anlatacağım'
Burhan Aydemir ise malum olayda Yıldız Tilbe'ye tokat atan kişinin kendisi olduğunu şu sözlerle açıklamıştı:
'Yıldız Tilbe Prestij Müzik sanatçısı olmamıştır. Yıldız ilk albümünü Aydın Oskay'dan çıkarmıştır. Sonra Aydın Bey bizi aradı, 'Yıldız'ı size vereyim' dedi. Biz de, 'tamam, konuşalım, anlaşırsak Yıldız'ı belli bir rakam karşılığında alırız' dedik. Neyse bir gün Yıldız, Prestij Müzik'in olduğu villaya gitmiş. Mahsun da o saatte oradaymış. Yıldız'ın olumsuz bazı şeyleri vardı. Bu yüzden zaman zaman dengesiz hareketlerde bulunuyordu. O akşam Mahsun'u bayağı bir bunaltmış. Dayanamayan Mahsun, beni aradı, kalktım gittim. Onunla konuşmaya çalıştım, ama başaramadım. Çünkü taşkınlık yapıyordu. Bir ara tartıştık. O tartışma sırası benim ölmüş babama hakaret edip küfür edince dayanamadım ve bir tane tokat attım. Keşke atmasaydım.'
'Ama insanız ve bir yerden sonra sabrınız taşıyor. Bu olaydan sonra Aydın Oskay'ı aradık ve Yıldız'ı istemediğimizi söyledik. O da Tatlıses'le anlaştı. Şimdi bir adama ölmüş birinin ardından bu şekilde konuşmak yakışır mı? Bakın ben Mahsun'la küsüm. Ama Mahsun'un ahlaki değerleri Tatlıses'ten 100 kat daha fazladır. Zaten bu adamın derdi Mahsun Kırmızıgül. Bu laflarla Mahsun'u yaralamaya çalışıyor...'
Yorum Yazın
Yıldız Tilbe'yi severim ama, bilinen bir şey, madde kullanıyor. Ve madde kullanınca da, bazen biraz uçuyor. Madde etkisi halindeyken, Uzay Heparı'yla birlikt... Devamını Gör
madde kullanmasa o sarkilari yazamazdi bence
yıldız tilbe haklı. şarkı söylüyor adam saçma sapan espirisi için kesip duruyor şarkıyı. bi bırak kadın söylesi sonra b*ktan espirini yaparsın. sonra lafı yi... Devamını Gör
Arabesk müzik ,Arabesk yaşam tarzı e normal.