Vücudumuzu Sarıp Sarmalayan Deriyle Alakalı Mutlaka Öğrenilmesi Gereken Bilimsel Gerçekler
Bütün vücudumuzu saran en büyük organımız olan derimiz o kadar narin ki bir kağıtla temasında bile hemen zarar görebiliyor. Siziler için derinin nasıl bir yapı olduğunu araştırdık.
Hepimiz daha önce mutlaka cildimizde sivilce, egzama veya bir sıyrık yüzünden inanılmaz bir acı çekmişizdir.
Bu nedenle de hep derimizin neden bu kadar narin ve kırılgan olduğunu da merak etmişizdir.
Canımızı yakacak ve dahası sağlığımıza doğrudan zararı olabilecek deri rahatsızlıkları birden fazla bulunabilir.
Bunlar derideki morluklar, kuru cilt, nasırlar, kurdeşenler, güneş yanıkları ve yara izleri olarak listelenebilir.
Yine de bu saydıklarımız derimizin bizim için yaptıklarının yanı sıra küçük denilebilecek olaylardır.
Vücudun en büyük ve hızlı büyüyen organı olan derinin işlevleri oldukça geniş çaplıdır.
Parazit ve patojen gibi dışarıdan gelebilecek olumsuz elementlere karşı su geçirmediği halde nefes alabilen bir bariyer görevini görür.
Güçlü olmasının yanı sıra deri oldukça esnek bir yapıdadır.
Vücut ısısının ayarlanmasına yardımcı olduğu gibi vücuttaki su kayıplarını azaltır. Aynı zamanda D vitamini üretiminde de görevlidir.
Bazen yara dokusunu oluşturuyor olsa da hasardan sonra yaralı dokuyu iyileştirme görevinde oldukça başarılıdır.
Evrim süreci için oldukça kritik olan eşsiz deri adaptasyonlarıyla insanlar "çıplak" olan tek maymunlardır.
Zararlı güneş ışınlarından vücudumuzu korumak için tüylerimiz yerine insan deri melanin geliştirmiştir. Özelleştirilmiş ter bezlerimiz atalarımızın güneş altında uzun mesafede yürürken vücut ısılarını düzenlemeye yardım etmiştir.
Deri çok yönlü ve uyumlu bir organdır.
Öyle ki bilim insanları laboratuvar ortamında diyabeti düzenlemek için insulin içeren deriyi doğrudan vücuda nakletmek için çalışıyorlar.
Bilim insanları bu gibi deri nakillerinin pek çok hastalık için tedavi yolu olmasını umut ediyor.
Yorum Yazın