Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Türkiye'nin İlk Kadın Avukatı Süreyya Ağaoğlu'nun Atatürk'le Anısı Kadın Hakları Açısından Bir Ders Niteliğinde!
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin ve Türkiye tarihinde hukuk fakültelerinin ilk kız öğrencisi olan, 1924-25 döneminde mezun olarak Türkiye’nin ilk kadın avukatı olan Süreyya Ağaoğlu'nun hikayesi Ankara'da başlar.
Öğle yemeği zamanı geldiğinde ne evlerine gidecek vakitleri vardır ne de dönemin neredeyse tek lokantasına gidebilirler.
Türkiye'nin bu ilk kadın stajyer avukatları yazılı olmayan kuralı çiğnemek istemezler ve öğle yemeklerini bir süre için ufak tefek şeylerle geçiştirirler.
Şikayetler Başbakan'a dek ulaştığında Ahmet Ağaoğlu bir çözüm düşünmeye başlar.
Bu olayın ardından birkaç gün sonra, Atatürk ve eşi Latife Hanım, Ahmet Ağaoğlu'na misafirliğe gelir.
Hazırlanıp odasından çıkan Ağaoğlu Atatürk'ün yanına gider ve şu sözleri duyar: Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor.
Yemek için harekete geçen araç İstanbul Lokantası'nın önünden geçerken, Atatürk, birden şoförden durmasını rica eder. Durduklarında loktandan koşarak gelen Bozüyük milletvekili Salih Bey'e Atatürk, orada yemek yiyen herkesin duymasını ister gibi 'Bugün Süreyya'yı bize götürüyorum fakat yarın buraya gelecek, yemeğini bu lokantada yiyecek.' der.
Süreyya Ağaoğlu dün akşam yemekte bulamadığı desteği bir anda gördüğünde şaşırır ve Latife Hanım'a bu olayın aslını sorar.
Latife Hanım'ın anlattıkları Atatürk'ün aceleci davranmayan, ileriyi düşünen bir lider olduğunun kanıtıdır:
“Paşa, dün akşam bu lokanta olayına çok kızdı ama babanı senin yanında rencide etmek istemediği için kızgınlığını belli etmedi. Eve gelir gelmez, birkaç milletvekilini arayarak, yarın mutlaka eşleriyle birlikte lokantaya öğle yemeğine gitmelerini söyledi.“
Süreyya Ağaoğlu ertesi gün arkadaşıyla İstanbul Lokantası'na gittiğinde gördüğü manzara karşısında yeni bir şaşkınlık yaşar.
İki kadın olarak yemek yiyeceklerini düşünürken birkaç milletvekili eşinin de Atatürk'ün öncü olmasıyla ilk kez orada yemek yemek için bulunduğunu görür. Kimse ne bakışlarıyla ne de 'homurtularla' onları rahatsız etmez, çünkü bu duruma alışmaları gerektiği açıktır.
Atatürk'ün öncülük ettiği bu simgesel olayın ardından kadınların Türk toplumundaki yeri ve saygınlığı, diğer ülkelere örnek olacak şekilde bir kez daha sağlamlaşmıştır.
Yorum Yazın
sen çok büyük adamsın Atam , sadece biz seni hak etmedik
Herkes sadece gostermelik kabul etti devrimleri eger inatla anadoluya da atatürk zamaninda tıpkı onun yaptığı netlikle yaymiş olsalardi emin olun bugün cok c... Devamını Gör
Bir kadın olarak gurur duyuyorum. Huzur içinde uyu Atam..