Shameless'tan Nasıl Uyarlanacağı Merak Edilen Bizim Hikaye'nin İlk Bölümünden Akılda Kalanlar
Shameless dizisinin bir Türk uyarlamasının yapılacağı senelerdir konuşuluyordu. İlk günden beri Türk halkı bunun olamayacağını anlatsa da; yapımcılar direndi, vazgeçmedi. Sonunda 'Bizim Hikaye' ismi ile ilk bölümü yayınlandı. Gerçeği ile ne kadar uyuşuyor, uyuşmuyor size bırakarak ilk bölümü inceliyoruz.
İlk olarak İngiltere'de yayınlanan dizinin Amerikan uyarlaması da en az onun kadar seviliyor.
Dizide yoksul ve varoş bir semtte yaşayan bir ailenin hayatta kalma mücadelesi esprili bir dilde anlatıyor. Gallagher ailesi, alkolik babalarından çektiği kadar her biri diğerinden enteresan kardeşlerden de birçok arıza veriyor.
Uzun zamandır nasıl bir uyarlama yapılacağını merak ettiğimiz dizinin orijinalinde; çok fazla seks, alkol, uyuşturucu ve çıplaklık var.
RTÜK ve izleyicilerden gelebilecek tepkiler düşünüldüğünde, orijinaline hiç de sadık kalınamayacağına emindik zaten.
Filiz Elibol, görkemli kahramanlık destanlarının yeni karakteri. Ailesi için kendini parampirçik eden bir kızcağız.
Annesi kaçmış, babası alkolik ve liseye giden bir kızken 5 kardeşe bakmak zorunda buluyor kendini. Kardeşleri okula gitsin, çalışıp kardeşlerine bakabilecek kadar rızık eve girsin, rızkına koşarken babasına sövsün, kendinden çok kardeşlerini düşünsün... İstanbul'un yoksul bir semtinde hayata tutunmaya çalışıyor. Beklentiniz cinsellikse, bu olmayacak belli. Hazal Kaya oraya kadar her şeyi çok iyi kotarmış.
"11 yaşına geldin artık sen de çalışabilirsin". Elektrik faturası için bile hepsi ceplerini dökmek zorunda kalıyor.
Kardeşleri de yokuş aşağı vurdurmaya çalışıyor hayatlarını. Abi Rahmet, ders verip başkalarının yerine sınavlara girerek para kazanıyor. Onun küçüğü Hikmet, markette çalışıyor, küçük kız kendince katkıda bulunuyor ve 11 yaşındaki Fikret de çalışma yaşının geldiğini öğreniyor. Bir de kıvırcık bir şey var, o daha bebek.
Nerede bizim düzgün kaslı Kevin ve porno yıldızı karısı Veronica, nerede bel fıtıkçısı Tülay'la kahvehaneci Tayfun.
İşte komşular. Tabii Veronica'nın öz annesini kocası Kevin'la yatırma gibi bir durum olmayacaktı ama birahane bile olurdu be... Tayfun bir kahvehane işletiyor, Tülay da malzeme çalıp sattığı için kovulduğu hemşirelik okulundan sonra böyle ek işler yapıyor.
"Halimiz itten beter, keyfimiz paşada yok" Fikri.
Çocukların belası. Karısı terk edip gittikten sonra çocuklarıyla kalmış. Başlarında kalmış değil de, başlarına kalmış daha çok. İşsiz, Almanya'dan malulen emekli, ezkaza çalışırsa da içkiye yatırıyor. Badanacı diye kendini yutturmayı bile başaracak kadar çakal da. Reha Özcan süper oynamış.
Tayfun: Abi borçlarını öde önce.
Fikri: Senin hatun her gün bizim evde çay içiyor, ben ondan alıyor muyum parasını?
Olay çıkarmak bir sanatsa, bu çocuk yaramazlığın Michalengo'su.
Okuldan gün aşırı uyarı, müdürden bir dünya papara... Okulu, kendini yakmaya çalışan çok değişik bir çocuk. Ama onda da diğer kardeşler gibi ablaya sonsuz bir saygı ve sevgi var, onu durduracak tek insan yine ablası.
En miniği İsmet de babasına göre geleceğin Kıvanç Tatlıtuğ'u. Kimse kıyamıyor, tam bir beybiboy.
Ablası nereye, o oraya. Şimdi bu kız nasıl aşk yaşasın 5 çocukla allasen...
Temizlik hastası, fobiler mozaiği Sheila, olmuş bize Şeyma. Bu kulaklar daha ne duyacak.
Hadi Hikmet, Fikret, İsmet'i anlarız Gülen Gözler göndermesinden de, Şeyma artık biraz şey olmuş... Orijinalindeki gibi evden çıkamıyor, temizlik hastası ve kızı Müjgan'ı (Karen) babasından korumaya çalışıyor. Rahmet, kızına ders vermeye gelince steril hayatı kabus oluyor. Tabii ileride seks oyuncaklarını da görür müyüz? Sanmıyoruz.
Masanın altından Karen gibi ahlaka mugayir şeyler yapılmasa da, bir öpücük alındı yanaktan.
Rahmet ve Müjgan ders çalışırken babası geldi. Baba masanın altında Rahmet'i yakalayınca da epey olay oldu. Karısını yıllarca eve kapadığı için psikolojisini bozmuş, hem onu hem kızını dövmüş, boşandıktan sonra dahi eve gelecek diye herkesi korkutan lanet bir adam. Kiralık Aşk'ta minnoş şoför Şükrü Abi'yi canlandıran İsmail Karagöz var bu rolde de.
Orjinalinde Ian Gallagher eşcinsel. Uyarlamada ise bu konuda taviz vermeyi tercih etmişler.
Bu bir uyarlama, evet. Tepki gelirdi, evet. Yine de kültürümüze uymaz diyerek bunu yapıyorlarsa, ablası yaşında evli bir kadına aşık ettirmemeyi de tercih etmeleri gerekirdi. Hikmet, çalıştığı yerin sahibi Esra'ya aşık, abisi de bunu öğrenince kafayı yiyor.
Leblebi gibi oğlan toplamaya gece kulüplerine giden Fiona ve V gitti, kına gecesi geldi...
Tülay, Filiz'in iade edebilmek için etiketini koparmadığı elbisenin etiketini koparıyor. Ama korkmayın, etiket tabancası var. Bileklerini jülyen doğramalık bir hayat yaşadıklarının kanıtı.
Kalk çabuk gülü gülene, sevgiyi bilene, aşkını arabayla sana girene ver.
Barış, ki kendisi orjinalde Steve / Jimmy olur, gözüküyor sonunda. Arabayla giderken kınaya doğru yol alan iki arkadaşa çarpacak gibi oluyor. Tam atar ve gider saldırısına uğrarken kapkaça uğrayan Filiz'in çantasını gidip getiriyor. Kaslı kahramımız Filiz'den hoşlansa da, Filiz bunu sekslenti olarak yorumluyor. Canlandıran Burak Deniz.
Tabii Barış'ın bilmediği bir şey var, o da Filiz'in 50 kiloysa 40'ının dert yüklü olduğu. Sarhoş babayla tanışalım.
Polis memuru da Filiz'den hoşlanıyor tabii. Orjinalindeki gibi kıskançlıklar yaptığını, Barış'ın kim olduğunu çözmeye çalışacağını göreceğiz tabii.
"Senin yaşın ne başın ne benimle mücadele edeceksin! Sahi sen kaç yaşındaydın?"
Adamın alnında 'yatırım tavsiyesi değildir' yazmalı gerçekten de. Çocuklarının yaşını, okulunu, hiçbir şeyini bilmeyen bir adam. İkinci oğluna (Nejat Uygur) karşı çok tavırlı, çünkü kaçıp giden karısına benzetiyor. Ama maalesef adama karşı biraz sempati duyabilirsiniz, çünkü Reha Özcan çok tatlı canlandırmış.
Dizinin yıldızı kesinlikle Fikri. Frank Gallagher kadar olmasa da, onun şeref yoksunluğu Türkiye şubesi.
Çocuklar bir yandan nefret etmek istiyor ama dayanamıyorlar da. 'Ananız gibi bırakıp gitseydim, şimdi kıymete binecektim değil mi?' dediğinde söyleyecekleri bir şey kalmıyor. Çok enteresan bir adam, tam bir ikilem şelalesi.
En çok da Filiz katlanıyor onun hayırsız bir baba olmasının sonuçlarına.
Sarhoş babasının elini alıp kendi yüzünü okşayarak söyledikleri çok acıydı; 'Sağol kızım, sağol Filiz. Sen olmasan ne yapardık? Okula bile gitmedin bizim için, sen çok fedakarlık yaptın...'. Duymak istediği bu cümleleri hiçbir zaman duyamamış.
İşte Emmy Rossum'a taşikardi geçirten çamaşır makinesi. Makine evi ele geçirmeden Barış yeni bir tane alıyor.
Makinenin birçok görevi var;
1- Yoksulluklarını sembolize etmek,
2- Babayı gürültüyle uyandırmak,
3- Yenisine ihtiyacınız var deyip birilerini harekete geçirmek,
4- Barış yenisini alınca olay çıkmasına sebep olmak,
5- Geri dönmek,
6- Çelenk - kapanış.
"Çamaşır makinesi bir evin mahremidir. Benim donlarımın yıkandığı makineyi sen alamazsın."
Yetmiyor, bir de Barış'la kavgaya girip Filiz'i utandırıyor. Adamın gurur yapacağı tuttu.
Filiz dayanamayıp bu ilişkinin olmayacağını söyleyerek makineyi Barış'a iade ediyor.
Barış, pahalı arabasından korkmasın ve zengin olduğu için Filiz uzak durmasın diye valeymiş gibi davranıyor. Yine de kotaramıyor, Filiz ailesi varken hayatına birini sokmak istemeyerek onu uzaklaştırıyor.
Makine de ortada kalıyor. Tabii onu kim okutur anında? Uçan fırça Fikri. Adamın özeti resmen.
Ratinglerde de gayet başarılı giden dizinin ilk bölümünü sevenler de oldu, nefret edenlerde.
Bir uyarlamaya göre hiç fena değil, yapabileceklerinin en iyisini yapmışlar belki de.
