Seviyor Sevmiyor: Romantik Komedilerden Aşk ve Evlilik Üzerine Kulağa Küpe 17 Ders
İzlediği romantik komedi filminden sonra içinden derin bir ah çekmeyeniniz var mı? 'Yok canım film o film, gerçekte aşk böyle olmaz' diyenleriniz de vardır elbet. Ama ister inanın ister inanmayın, romantik komediler bize aşk ve evlilik hakkında bir şeyler öğretebilir.
1. Birisinin düğününü mahvetmeden önce, ona gerçekten aşık olduğunuzdan emin olmalısınız.
2. En yakın arkadaşınızla aynı yerde evlenmemeniz gerektiğini de artık öğrenmiş olmanız gerekiyor.
Bride Wars filminde Anne Hathaway ve Kate Hudson sayesinde neler olabileceğini görmüştük, hatırladınız mı?
3. Yine bir en yakın arkadaş vakası olarak: arkadaş sandığınız adam düğününüzden önce elinde böyle kartlarla geliyorsa, bilin ki size aşıktır.
Love Actually filminde Keira Knightley, Andrew Lincoln'ı seçmedi diye üzülmeyen, düğünde salya sümük ağlamayan var mı?
4. Bir de düğününüzü Jennifer Lopez'in planlamasına asla ama asla izin vermeyin.
Yoksa, aynı The Wedding Planner'da yaptığı gibi sizin de kocanızı çalabilir.
5. Ayrıca bekarlığa veda partisi için Las Vegas'a gitmek hiç de iyi bir fikir değil.
Hangover'da olanları unuttunuz mu yoksa?
Ya da aynı gruptan başka birinin bekarlığa veda partisi için Bangkok'a gitmek...
6. Eski sevgilinizi yenisiyle kapıştıracak durumlara sebebiyet vermeyin.
Yine de Bridget Jones Diary 2 filmindeki bu sahnede Colin Firth ve Hugh Grant çok tatlı değil mi ama? 😍
7. Biriyle evlenme kararı almadan önce onunla gerçekten bir hayatı paylaşmaya hazır olduğunuzdan emin olmalısınız.
Eğer beraber olduğunuz kişiyle bambaşka insanlar olduğunuz gerçeğini görmezden gelirseniz, o da aynı Midnight İn Paris filminde olduğu gibi gece yarılarında kaybolur, gider Hemingway ve arkadaşlarıyla takılır.
8. Evlenmek büyük bir karar. Evleneceğiniz kişinin gerçekten buna hazır olduğundan emin olmalısınız.
Bazı şeyler ısrarla veya aceleyle hatta iknayla olmaz. Eğer oldururuz derseniz de Sex and The City'nin Carrie'si gibi düğün günü ortada kalabilirsiniz.
9. Olur da formalite icabı evlenmek zorunda kalırsanız da, sonrasında aşık olup olmayacağınızı kimse bilemez.
Tabi herkes The Proposal filmindeki Sandra Bullock kadar şanslı olmayabilir.
10. Birlikteliğinizin uzun sürmesi, o adamın eninde sonunda size evlenme teklif edeceği anlamına gelmez.
Böyle bir beklenti içine girmeden önce erkek arkadaşınızın evlenmek isteyip istemediğinden emin olmalısınız yoksa aynı He's Just Not That Into You filmindeki Jennifer Aniston gibi hayal kırıklığına uğrarsınız.
11. Birisine gerçekten aşık olduğunuzu onu "hastalıkta ve sağlıkta sevdiğiniz" zaman anlarsınız.
Tabii 50 First Dates filmindeki Adam Sandler'ın yaptıklarını yapabilir misiniz orası tartışılır.
12. Aşık olmak için çırpınmanıza gerek yok. Çünkü aşk, en ummadığınız yerden karşınıza çıkar.
Amelie filminde olduğu gibi! Ama tutup da banyodaki karoları sökmeyin, herkesin aşka rastladığı an farklı.
13. Ve hiç beklemediğiniz anda gelir. Hem de tam vazgeçmişken.
Daha önce yaşadıklarınızdan dolayı bir daha aşık olamayacağınıza inansanız bile Love Happens filmi bize bunun aksini kanıtlamıştı, öyle değil mi?
14. Sabit fikirli olmayın. Bu sevdiğiniz kişi için değişin anlamına gelmez. Sadece açık fikirli olun, hayatınızda her an her şey değişebilir.
Sweet November'ı hala izlemeyeniniz var mı gerçekten?
15. Bazen, edilen büyük bir kavga; ilişkinizi eskisinden daha da güçlendirebilir.
Aynı Break up filminde olduğu gibi...
16. Sevdiğiniz kişinin ailesiyle tanışmaktan çekinmeniz normal, çok haklı sebepleriniz olabilir.
Ne de olsa Meet The Parents filmindeki Robert De Niro'nun oynadığı karakter sizi yeterince paranoyaklaştırmış olmalı.
17. Eğer bir gün sizi, aşkın büyülü olduğuna inandıracak birisi çıkarsa, ona inanın.
Belki Kate and Leopold'daki gibi geçmişe gidip, bir Dük ile evlenmeyeceksiniz; ama neden aşkın büyülü olduğuna inanmayasınız ki?