Görüş Bildir
Haberler
Sesil Aktürk Yazio: Solfej Frekansları

etiket Sesil Aktürk Yazio: Solfej Frekansları

Sesil Aktürk
15.04.2021 - 10:27 Son Güncelleme: 15.04.2021 - 14:04

Ut queant laxis, resonāre fibris, Mira gestorum, famuli tuorum,, Solve polluti, labii reatum,, Sancte Iohannes ..!

Gevşek tellerde yankı bulsun o halde mucizelerin, hizmetkârlarının kirli dudaklarındaki, lekeyi temizle, ey Aziz John..!

İster “Meditatif Müzik” konusunda yeni olun ya da nispeten deneyimli bir dinleyici, “Solfej Frekansları” terimi sizin için tamamen yeni bir ifade olabilir.

İster “Meditatif Müzik” konusunda yeni olun ya da nispeten deneyimli bir dinleyici, “Solfej Frekansları” terimi sizin için tamamen yeni bir ifade olabilir.

Solfej frekansları, beden ve zihin sağlığının çeşitli yönlerine yardımcı olan ve bunları destekleyen belirli titreşimleri ifade ediyor. Hertz bakımından değerleri, 432Hz, 528Hz, 396Hz, 639Hz, 741Hz, 852Hz olan bu frekansların antik tarihe kadar uzandığı ve Gregoryen Rahipler tarafından söylenen, hem Batı Hristiyanlığı, hem de Doğu Hint dinlerinde kullanılan temel sesler olduğu söylenmekte.

Eski zamanlardan beri “Solfej Frekansları”nın, iyileşmeyi teşvik etmek ve canlılığı arttırmak için bilinçli veya bilinçaltı zihni derinden etkilediğini inanılıyormuş. Bir hekim ve araştırmacı olan Dr. Joseph Puleo 1970’lerde “Solfej Frekansları” hakkında yaptığı araştırmalar sonucunda yeni bilgiler elde etmiş. Puelo vücudu yeniden dengeye getiren ve iyileşmeye yardımcı olan frekansların altı ölçülebilir tonunu belirlemek için sayısal indirgeme kullanmış.

Solfej Frekanslarının Arkasındaki Bilim

Bilimsel çalışmalar aracılığıyla çalınan müzik türü ile insan vücudu üzerindeki çeşitli fiziksel etkiler arasındaki noktalar birleştirilmeye başlandı. 1988’de bio-kimyacı Dr Glen Rein, farklı müziğin insan DNA’sı üzerindeki etkisini test ettiğinde, eski inançları doğrulayan bir keşif yaptı.

Benzer DNA şişelerini farklı frekanslara sahip dört tür müziğe maruz bıraktı. Gregoryen İlahiler, Sanskritçe İlahiler, klasik ve rock. Sağlıklı DNA’nın temel bir işlevi olan UV ışığı emilim oranını ölçerek, her müzik türünün etkilerini değerlendirdi. Ve sonuçlar rahatlamak istediğinizde, dinlediğiniz müzik türünü yeniden gözden geçirmenize neden olabilir.

Gregoryen ve Sanskritçe ilahiler, UV ışığı emilimini %5 ile 9 arasında arttırarak en olumlu hatta iyileştirici etkilere sahipti. Klasik müzik UV emilimini küçük miktarda arttırdı. Ve Rock müzik ise UV ışığı emilimini azaltarak DNA’ya zarar verdi.

Rein’in araştırması, ses frekanslarının sağlık ve esenlik üzerinde iyi veya kötü, ciddi etkiler yarattığı teorisini destekledi.

Ek olarak bu anlayış, müzik terapisinin, müzik yaratma ve dinlemenin çeşitli yönlerini kullanarak bireylere terapötik olarak (sağaltıcı, tedaviye ait, tedavi

edici) yardımcı olmak için bir sağlık mesleği olarak yerleşmesine de yol açtığı bilinmekte.

Rein’in aydınlatıcı keşfinden bu yana, solfej frekanslarının derin zihinsel, duygusal ve fiziksel etkilere sahip olduğunu gösteren daha fazla araştırma gün ışığına çıktı.

Bilimsel Ayar ve Schumann Rezonansı

Bilimsel Ayar ve Schumann Rezonansı

Solfej frekanslarının vücut üzerinde diğer seslerden veya tonlardan daha fazla olumlu etkiyi nasıl bırakıyor? Cevap Schumann Rezonansında yatıyor. 1952’de Alman fizikçi Winfried Otto Schumann, dünyanın yüzeyi ile iyonosfer arasında var olan elektromanyetik rezonansları matematiksel olarak belgeledi. Shumann, yıldırım deşarjlarından kaynaklandığı söylenen bu elektromanyetik dalgaların 7.86Hz ile 8Hz arasında değişen düşük frekanslı rezonansa girdiğini keşfetti. Bu frekansın özünde “Dünya’nın Kalp Atışı” olduğunu belirledi.

Schumann’ın halefi, doktora adayı Herbert Konig, bu araştırmayı bir adım daha ileri götürdü. Schumann rezonansları arasındaki bağlantıyı inceledi ve EEG kayıtlarını Dünya’nın elektromanyetik alanlarıyla karşılaştırarak çeşitli insan beyin aktivitesi seviyelerinin eşleştirildiklerini buldu.

Konig rezonansların beş farklı beyin dalgası durumu ile eşleştiğini keşfetti: delta, teta, alfa, beta ve gama. Aslında bunlar, uykudan yaratmaya ve öğrenmeye kadar tüm günlük aktiviteler sırasında doğal olarak meydana gelen beyin dalgası durumları.

Daha fazla araştırma, Konig’in Schumann rezonansı ve insan beyni aktivitesi arasındaki inanılmaz benzerlikleri doğrulayan bulguları desteklediği söylenmekte. Ek olarak, diğer araştırmalar, Schumann rezonansının düşük frekansını daha yüksek beyin fonksiyonu için senkronizasyon sağladığını bildirilmiş.

Peki, Schumann rezonansları Solfej Frekanslarıyla nasıl ilişkilidir?

Peki, Schumann rezonansları Solfej Frekanslarıyla nasıl ilişkilidir?

Solfej frekansları, 8Hz’lik Schumann rezonansıyla uyum içinde rezonansa girdikleri için çok olumlu etkilere sahip olduğu açıklamalar arasında yer alıyor. Müziksel olarak ifade edilirse, frekanslar 8 Hz’den başlayarak ve C notası 256 HZ frekansta titreşene ve A notası 432 Hz’de titreşene kadar müzik ölçeği oktavı oktavla çalıştırarak türetilmekte. Müzik bu frekansla uyumlu olacak şekilde ayarlandığında, bilimsel ayarlama olarak biliniyor. Solfej Frekansları, bunlarla sınırlı olmamak üzere, altı farklı ton içermekte.

Şimdi her frekansa ve onun beden ve zihin üzerindeki benzersiz iyileştirici etkilerine bakalım.

432Hz

Bir çok eski müzik aleti 432 Hz akort için inşa edimiş ve 20. yüzyılın ortalarından önce 432 Hz enstrüman akort standardıymış. O zamandan itibaren 440 Hz ayarlama norm haline gelen 432 Hz frekansı 8 Hz’lik Schumann Rezonansi ile rezonansa girdiğinde ise çıkarttığı ses son derece yatıştırıcı etkisi ile bilinmekte. İtalya’da yakın zamanda yapılan bir çalışma 432 Hz’e ayarlanmış müziğin 440 Hz’e kıyasla kalp atış hızını yavaşlattığını göstermiş. Bu frekans zihni huzur ve esenlik duyguları ile dolduruyor, bu da onu yoga, hafif egzersiz, meditasyon veya uyku için mükemmel bir eşlikçi haline getiriyor.

528Hz

Sevginin frekansının 528 Hz olduğu ve bunun da altı yaratıcı frekans arasında yer aldığı ispatlanmış durumda. Onarıcı etkileri konusunda bilimin hala emekleme döneminde olduğu belirtiliyor ama yapılan araştırmalar vücudu iyileştirme ve onarma yeteneğine sahip olduğu yönünde. 

Japonya’dan 2018 yılında yapılan bir araştırma sonucunda, 528 Hz frekansına ayarlanmış müziğin endokrin sistemler ve otonom sinir sistemlerinde stresi önemli ölçüde azalttığını keşfedildi, hem de sadece, beş dakikalık bir dinlemeden sonra.

Journal Of Addiction Research & Therapy’de yayınlanan bir çalışmada 528 Hz Frekansı, alkollü içeceklerde bulunan ana bileşen olan etanolün hücreler

üzerindeki toksik etkilerini azalttı gözlemlenmiş. Daha da şaşırtıcı olan, bu frekansın hücre ömrünü yaklaşık yüzde yirmi arttırmasıymış.

Var olan her şeyin kalbine dokunabilen 528 Hz’e ayarlanmış müziğin enerji verici ve iyileştirici etkilerini ideal bir fon müziği gibi hissedebilirsiniz. Latincede “Mi-ragesterum” sözünden çıkan anlamı ise “mucize” olan frekans “Mi” notasına denk geliyor. “Mi” notası aynı zamanda tepe chakrayı temsil ediyor.

395Hz

396 Hz’e ayarlanmış müziğin bilinçaltı korkuları, endişeleri ve endişeleri ortadan kaldırmaya yardımcı olduğu araştırma sonuçları arasında yer alan

bulgulardan.  Kişisel hedeflere ulaşma yolunu tıkayan, suçluluk duygularını ve bilinçaltı olumsuz inançları ortadan kaldırmaya yardımcı olurken; bu frekansa ayarlanmış müzikleri dinlemek, kendinizi daha iyi ve  güvende hissetmenizi sağlar. Hedeflerinize ve hayallerinize güç vererek istediğinizde size en yararlı olacak frekanslardan biri.

639Hz

Duyguları dengelemeye ve ruh halini yükseltmeye yardımcı olan 639 Hz frekansı, aynı zamanda iletişimi, sevgiyi, anlayışı teşvik ederek ve kişiler arası ilişkilere uyum getirdiği söylenmekte. 639 Hz’e ayarlanmış müzik, önemli bir sevgi ve pozitiflik artışına ihtiyaç duyduğunuzda veya ilişkilerdeki çatışmalarla uğraşırken mükemmel bir destekçi.

741Hz

741 Hz frekansına ayarlanmış müzik, problem çözmeye, vücudu temizlemeye ve kendini ifade etmeye yardımcı olduğu söyleniyor. Aynı zamanda sezgiyi uyandırmaya ve basit ve saf bir şekilde yaşamı teşvik etmeye yardımcı olan frekans, sağlıklı bir yaşam tarzı yaşatmakta, yaratıcılığınızı ifade etmekte veya gerçeğinizi söylemekte zorlandığınız bir noktadaysanız ideal.

852Hz

852 Hz frekansı, olumsuz düşünceleri olumlu olanlarla değiştirmeye yardımcı olarak sinirlilik veya kaygı aşağı çekerken, sizi ideal halinize geri getiriyor. Aynı zamanda uyanış sezgisine ve içsel güce yardımcı olduğu belirtiliyor.

En yüksek benliğinizle iletişim kurmak ve uyum içinde yaşamak istiyorsanız 852 Hz’e ayarlanmış müzikleri dinlemekten keyif verebilir.

Bilimsel çalışmaların açığa çıkarttığı gibi, İster günlük aktiviteler sırasında fon müziği olarak ister uyurken size eşlik etmeyi tercih edin, her solfej frekansı, şüphesiz keyif alacağınız benzersiz canlandırıcı ve yatıştırıcı etkilere sahip.  Bahsedilen tüm frekanslar, diğer sesler veya içeriklerle ilgili   “Relax Melodies” “Meditation Musics” gibi başlıklarla arama yapabilirsiniz.

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
12
5
4
4
4
1
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Rua Allen

harika