Görüş Bildir
Haberler
Senin İlişkilerdeki En Büyük Hatanı Söylüyoruz!

etiket Senin İlişkilerdeki En Büyük Hatanı Söylüyoruz!

İlişkilerimizde sürekli problem olduğunu veya bazı şeylerin yolunda gitmediğini hissettiğimiz anlar olur. Bazen suçu karşımızdaki insanda bazen de kendimizde arar dururuz. Ama hiçbir zaman suçlunun kim olduğunu bulamayız. Zaten asıl mesele burada suçluyu aramaktır. İlişkilerde her iki taraf az da olsa yaşanan olaylardan sorumludur. Biz bu testte senin sorumlu olduğun taraftan bahsedeceğiz. 

 Eğer hazırsan;

Haydi teste!

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Cinsiyetini öğrenelim.

2. Kaç yaşındasın bakalım?

3. Sırf karşındaki insan mutlu olsun diye hiç istemediğin bir şeyi yapar mısın?

4. Peki daha önce sevgilin tarafından ihanete uğradığın ve onu affettiğin oldu mu?

5. En yakın arkadaşlarından bile gizlediğin sırların var mı?

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Başına kötü bir şey gelse ilk arayacağın kişi bunlardan hangisi olur?

7. Kendinle tek başına vakit geçirmekten ne kadar çok hoşlanıyorsun? (1 = HİÇ, 5 = ÇOK )

8. Sence bir insana güvenebilmek için en önemli kriter nedir?

9. Son olarak, sinirlendiğin zamanlarda etrafındaki insanlara karşı tavrın nasıl oluyor?

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Karşındaki insana kendinden fazla değer vermen!

Senin ilişkilerindeki en büyük hatan karşındaki insana kendinden daha fazla değer vermen diyebiliriz. Sevdiğin insanlara o kadar bağlısın ki, onların mutlu olması için elinden geleni yapıyorsun. Bazen kendinden o kadar fazla fedakarlıkta bulunuyorsun ki, bunun farkında bile olmuyorsun. Çünkü etrafındaki insanların mutlu olduğunu görebilmek senin için çok önemli. Fakat sen ne kadar böyle düşünceli ve fedakar olursan ol, insanlar bunun kıymetini bilmiyor. Tıpkı hiçbir şeyin kıymetini bilemedikleri gibi.. O yüzden çoğu zaman üzülüyor ve onlara içten içe kızıyorsun. Çünkü hak ettiğin değeri görmediğini düşünüyorsun. Tıpkı onları düşündüğün gibi onların da sana karşı düşünceli davranmasını istiyorsun. Bu aşk ilişkilerinde de arkadaşlıklarında da böyle oluyor. Her zaman karşı tarafa değer veren daha fazla üzülüyor. Her ne kadar onlara içten içe kızsan da kendine de kızdığın zamanlar oluyor. Her ne kadar bu olayların farkında olsan da kendini değiştiremediğin için öfkelisin. Kendine bu kadar yüklenmemelisin. Yapman gereken sadece kendini düşünmek olmalı. Herkesten ve her şeyden çok kendine değer vermelisin. Çünkü herkes gittiğinde kendinle baş başa kalıyorsun. Kendine iyi bakmazsan çok büyük haksızlık etmiş olursun. Bırak insanlar senin yanında olmak istiyorsa olsunlar. Kimse için haddinden fazla çaba göstermene gerek yok. Sen olduğun halinle çok değerlisin, kimse için kendini üzme artık. Bırak onlar senin gibi bir sevgiliyi, arkadaşı veya dostu kaybettikleri için üzülsün...

Karşı tarafa şüpheci davranmak...

Öncelikle geçmişte yaşadığın bazı acı tecrübelerin sende büyük etkiler yarattığını söylemeliyiz. Bazen hayatımıza giren insanları gerçekten seçemiyoruz. Öylece fark etmeden giriveriyorlar. Tüm içtenliğimizle yaklaşıyoruz, hayatımızı paylaşıyoruz ve sonuna kadar güveniyoruz. Hep böyle devam edecek zannedip, tüm sevgimizi paylaşıyoruz. Tabii gün geliyor uğruna yaptığımız tüm fedakarlıklar bir anda çöp oluyor. Hayatını mahvedip, gidiyorlar... Olmaz dediklerimiz bi bakmışız çoktan eskiyor. İşte o günden sonra insanlara olan güvenimiz yerle bir oluyor. Bundan sonra hayatımıza girecek her insana şüpheyle yaklaşıyoruz. Ne kadar severseler veya güven verirseler versinler, içimizden bir ses sanki 'sakın güvenme' diyor. Senin problemin de bu aslında. Daha önce yaşadığın kötü tecrübelerden dolayı insanlara olan güvenini ve inancını biraz yitirmişsin. Bundan dolayı herkese şüpheyle yaklaşıyor, belli bir noktaya kadar yakınlık kurabiliyorsun. O sınırı aşmalarına hiçbir şekilde izin vermiyorsun. Sanki o sınırı aşarsalar tekrar aynı şeyler yaşanacak gibi hissediyorsun. O yüzden ilişkilerinde çok fazla derinlik olamıyor. Kimseye kendini açamıyor, güvenemiyorsun. Bu da sorunlara sebep olabiliyor. Sen de bunun farkındasın ve üstesinden gelmeye çalışıyorsun...

Beklentilere girmek...

İnsanların hayattan, insanlardan ve kendinden beklentileri olur. Kafamızda belirlediğimiz belli kalıplar var. Her şeyin buna uygun olmasını isteriz. Yani böyle bir beklenti içinde oluruz. Fakat hayat bize beklentilerimizden çok öte şeyler sunar. İşte o zaman tatmin olmayız ve mutsuz hissederiz. Sanki kendi oluşturduğumuz profile uygun değilmişiz gibi hissederiz. Kafamızdaki kriterlerin dışında bir şeyle karşılaştığımızda huzursuz hissederiz. Bu her türlü şey olabilir. İşte bu noktada kendimizi aşırı şanssız, değersiz veya yalnız hissedebiliriz. İlişkilerimizde de karşımıza çıkan insanlarda mutlaka bir kusur buluruz. Kendi değerlerimize uyuşmayan ve tatmin etmeyen bu durumlara takılıp kalırız. Hem kendimizi hem de karşımızdaki insanı huzursuz ederiz. Senin de olayın bu gibi. Karşındaki insandan senin istediğin kişi olmasını bekliyor olabilirsin. Sen ona nasıl davranıyorsan onun da sana aynı şekilde davranmasını istiyorsun. Fakat karşındaki kişi bambaşka bir insan ve onun da bu zamana kadar oluşturduğu bir karakteri var. Bunu kabul etmek hepimiz için ne kadar zor değil mi? İçten içe kabul etmek istemiyor, 'hayır, bu böyle olmalı' diyoruz. Ama kimse kimseyi değiştiremez. O yüzden karşımızdaki insanları olduğu haliyle kabul etmeli birlikte mutlu olmalıyız. Çünkü beklentiler bizi kendi bataklığımıza çeker...

BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
418
85
48
48
28
24
23
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
dunecka

şüpheci davranmak. :D

Man in Black

zaten hep bu yüzden kaybetmedik mi