Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Pelin Çini Yazio: "Bu Masayı Dağıtırsınız ya da Ben Dağıtırım"
Geçen hafta Bahçeşehir'de saldırı olayını ve yüzü gözü kan içindeki genç kadının fotoğraflarını tüm memleket gördü. Haber en azından meseleye önem veren tüm medya mecralarında yer aldı. Çünkü bence çok önemli bir haberdi. Ülkemizin içinde bulunduğu psikolojik duruma dair ipuçları veren önemli bir olay...
Haberde bira içildiği ve içilen biranın yan masadaki diğer insanları rahatsız ettiği için kavga çıktığı söyleniyordu.
Detayları merak ettim, bilmek istedim ve muhattabı Ayşe S.'ye ulaştım.
Şimdi sizi Ayşe Hanımın mektubu ile baş başa bırakıyorum. Gelişmeleri takip ediyor olacağım, olacağız.
Öncelikle selamlar,
Yanımda olmaya çalışan herkese çok teşekkür ediyorum. Çok yorgun ve üzgünüm. Bu açıklamayı beni merak edip endişelenen bir sürü insana biraz daha iyiyim diyebilmek için yazıyorum.
Esenkent Defne evleri teyzemlerin 24 yıldır ikamet ettiği bir yer. Masada olan beş kadın da 50 yaşın üzerinde. Birer Türk kahvesinden sonra benim yeni işimi kutlamak için 6 kişi marketten 4 bira söyledik. Yan masada bir hanım bir bey bir de çocukları var. Oyun oynuyorlar derken kalabalıklaşmaya başlıyorlar.
Bu arada biralar geliyor. Bir fotoğraf çekiliyoruz. Serpil hanımın (masadaki hanımlardan biri) oğlu geliyor. Hoşgeldin beş gittin derken yandaki adam geliyor masaya ve 'Ben buranın hissedarıyım' diyor. Hanımlar şaşırıyor buyrun vs. derken 'Ya bu masayı dağıtırsınız ya da ben dağıtırım' diyor. Sonra masayı havada görüyoruz.
Oğlanan saldırıyorlar. 4 yetişkin erkek 24 yaşındaki bir çocuğa saldırıyor. Annesi kendini siper ediyor. Masadaki her şey paramparça. Yapmayın etmeyin feryat figan birileri polisi arıyor.
Sesleri duyan 60 yaşındaki Odtü mezunu emekli mühendis eniştem ki kendisi kalp ve tansiyon hastası yanımıza geliyor. Erkek ya, adamlar bizi bırakıp ona yöneliyorlar. Ben de siper olmak istiyorum ama üç erkek beni yere düşürüyor. Adamın biri kafamı yere bastırıp kurtulmaya çalışınca da bana kafa atıyor. Oluk oluk kan boşalıyor. KORKUYORLAR.
Masalarına dönüyorlar. Bir çay kaşığının bile düşmediği masalarına... Eniştem kendini toparlayıp yerden telefonunu alıp beni çekmeye çalışıyor. Çekimi gören adamlar eniştemin üzerine yürüyor. Yere düşürüp tekmeliyor ve o sırada ayağı kırılıyor. Ayağının 90 DERECE döndüğünü görüyorum.
POLİS geliyor. Sitedekiler geliyor. Ambulans tetkikler derken alkol ölçülüyor. Benim promil SIFIR. Neden? Çünkü biraları daha açmamıştık bile. Eniştem zaten masada bile yok. Onun da promili sıfır.
Bence bu saldırı biraya, alkole degil. Can sıkıntısı. Güçlü kariyerli bir grup kadın. Gülüyor ve sohbet ediyor. Müzik yok, içki/alem sofrası yok. Birer bira ve bir grup kadın var. Mutlu insanlar var. Onları rahatsız eden kişi ya da alkol değil ki.
VAROLMAMIZ...
Kendi adıma yaşadığım travma çok büyük. Şu an kapı çarpmasından bile kokruyorum. Eniştemin emboli riski var ve darmadağın bir ayakla yatıyor. Bu yaşta bir adamın ameliyat olup kemik iyileştirmesi aylar hatta yıllar alacak.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Tek isteğim ve güvendiğim şey ADALETİN YERİNİ BULMASI. Yoksa başka türlü nasıl yaşayabilirim ki?
Yorum Yazın
ODTÜ mezunu mühendis eniştene çok üzüldüm ve masadaki diğer modern ve kariyerli herkese. Geçmiş olsun.
Bir erkek kadina nasil el kaldirir ya ? Bide 3-4 kisi birden, gercekten yaziklar olsun diyorum baska bisey demiyirum.