onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Oynayanları Alıp Farklı Dünyalara Götüren, Duygu Yüklü 11 Kısa ve Vurucu Oyun

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Oynayanları Alıp Farklı Dünyalara Götüren, Duygu Yüklü 11 Kısa ve Vurucu Oyun

Birçoğumuz, oyunları gerçek dünyanın stresinden kaçarak alternatif gerçeklikleri keşfetmenin bir yolu olarak oynuyor. Bazı oyunlar, içerdikleri duygu yüküyle, sanat tasarımıyla, oyuncuya sundukları deneyimle bu talebi tam anlamıyla karşılıyor. Bu duygu yüklü, alıp götüren oyunlardan on bir tanesini sizler için listeledik.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Florence

1. Florence

Florence, bir kadının çocukluğundan yetişkinliğine olan hayatını gayet sade bir şekilde ele alırken oldukça sıradan, fakat aynı zamanda fazlasıyla etkileyici bir hikâyeyi oyunculara sunuyor. Sadece birkaç tuşa basarak en fazla bir saate bitirebileceğiniz bu oyun, size oyun süresinden çok daha büyük bir deneyim vadediyor.

2. Left on Read

2. Left on Read

Left on Read'in oynanış veya grafik namına hiçbir iddiası yok açıkçası. Pandemi döneminde zarar gören insan ilişkilerini ve ruhsal durumları yansıtmaya çalışan bu oyun, bizlere sadece iki kişinin konuşmasını sunuyor. Oyuncu, bir tarafın söyleyeceği sözleri, atacağı mesajları seçiyor. Kimileri diyalogların boş olmasını eleştirse de oyunu beğenenler bunun gerçekçi bir unsur olduğunu söylüyor. Oyun tamamen yazı üzerine kurulu olduğu için İngilizce bilgisinin gerektiğini söylemeden geçmeyelim. Pandemideki duygu açlığını konuşarak dindirmeye çalışan iki gencin ilişkisi bakalım sizleri ne kadar etkiler?

3. What Remains of Edith Finch

3. What Remains of Edith Finch

What Remains of Edith Finch, listemizdeki diğer iki oyun kadar minimalist değil tabii ki. Bu oyun, lanetli ailesinin geçmişinin sırlarını araştırmak isteyen, Edith Finch adında bir kadının eve dönüşünü konu alıyor. Ailenin eski evinde gezinirken aile üyelerinin ölüm hikâyelerini soyut bir şekilde oynuyoruz. Oldukça şaşırtıcı ve vurucu bir son ise bizi bekliyor. Oyun yaklaşık iki buçuk saatte bitiyor.

4. Firewatch

4. Firewatch

Firewatch, mutlu evliliğinin mecburen bitmesinin ardından kafa dağıtmak için orman yangını nöbetçisi olan bir adamın hikâyesini anlatıyor. Evliliğin ne kadar iyi gittiğini gördükten sonra sıradan gözüken, fakat sonradan büyük bir dramaya dönüşen bir hikâyenin içine atılıyoruz. Yaklaşık 4-5 saat süren oyun, bitişiyle birlikte bizleri daha fazlasına muhtaç bırakıyor.

5. The Beginner's Guide

5. The Beginner's Guide

The Stanley Parable'ın yaratıcısının bir diğer oyunu olan The Beginner's Guide, bize mental açıdan problemler yaşayan bir oyun geliştiricisinin elinden çıkan garip ve sürreal oyunları oynatıyor. Arkada konuşan anlatıcı da bu geliştiriciyle olan anılarını anlatarak bizi derin ve duygusal bir hikâyenin içine sürüklüyor. Oldukça kısa süren bu oyun, iki saate muhteşem yoğun bir hikâye sığdırıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Sea of Solitude

6. Sea of Solitude

İnsan psikolojisini ve yalnızlığı çok iyi temsil eden Sea of Solitude'da genç bir kızı yönetiyoruz. Kay'in zihninde geçen bu oyunda derin bir duygusal hikâyeye dalarken insan olmanın ne demek olduğunu öğreniyoruz. Oyun yaklaşık dört saat sürüyor.

'İnsanlar çok yalnız kaldıklarında canavarlara dönüşüyor. Güzelliklerle dolu, sürekli gelişen karanlık ve aydınlık dünyaya yelken açarak insan olmanın anlamını keşfedin.' diyor EA bu oyun için.

7. Twelve Minutes

7. Twelve Minutes

Twelve Minutes, hamile olduğu müjdesini eşine vermek isteyen bir kadın ile eşinin akşamını anlatıyor. Fakat bu akşam, kendisine polis diyen bir adamın evi basmasıyla ve kocanın zaman döngüsüne girmesiyle mahvoluyor. Koca, zaman döngüsüne girdikten sonra şoke eden, oldukça rahatsız edici gerçeklerle yüzleşiyor. Yaklaşık dört saat süren bu beyin yakıcı Annapurna oyununda Willem Dafoe, Daisy Ridley ve James McAvoy'un sesleri bulunuyor.

8. Unpacking

8. Unpacking

Unpacking; Twelve Minutes ve Sea of Solitude gibi aksiyon anlamında yoğun oyunlardan uzak, tıpkı Florence ve Left on Read gibi sakin ve minimalist bir oyun. Oyunda bir eve taşınıyoruz ve kutulardaki eşyaları dilediğimiz gibi yerleştiriyoruz. Unpacking'de hiç yazı bulunmuyor, fakat kutulardan çıkan eşyalar her karakterin hikâyesini oyuncuya anlatıyor. Oyunun kaliteli ses tasarımı ve müzikleri, atmosferini daha da büyüleyici kılıyor. Kısacası, sadece biraz rahatlamak istiyorsanız Unpacking sizin için ideal bir oyun.

9. Undertale

9. Undertale

Undertale gibi tatlış bir oyuna bu listede yer vermemek olmazdı diye düşünüyorum. Kendini 'Kimseyi öldürmek zorunda olmadığınız RPG' diye tanımlayan Undertale, aşina olduğumuz RPG'lerden çok daha sade olmasına rağmen garip mizah anlayışıyla, ilginç karakterleriyle, kendine has felsefesiyle alışılmışın dışında, eşsiz bir deneyim sunuyor. Listedeki diğerlerine göre biraz daha uzun olan bu oyun, yaklaşık 6-7 saat sürüyor.

10. Limbo

10. Limbo

Karanlık ve gizemli bir bölüm tasarımına sahip olan platform-bulmaca oyunu Limbo da rahatlamak için uygun bir seçenek. Oyun, arafta uyanan bir çocuğun kız kardeşini aramasını konu alıyor. Oyunun ağır ilerlemesi ve siyah atmosferi, oyuncuyu etkileyen ve Limbo'yu Limbo yapan unsurlar.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

11. Inside

11. Inside

Şimdi de sıra Limbo'dan sonra çıkan, fakat Limbo'ya oldukça benzeyen bir oyunda. Sanatsal yönüyle öne çıkan Inside, karanlık, gerici ve ürkütücü atmosferinin kalitesiyle övgüleri üzerine topluyor. Yaklaşık 3.5 saat süren bu bulmaca oyununda çocuğun içine düştüğü tehlikeli yerden kaçmaya çalışıyoruz.

Sizde neler var?

Listemizdeki oyunlar bu şekildeydi, peki siz hangilerini oynadınız, oyunlar hakkındaki düşünceleriniz neler? Bu listeye başka hangi oyunlar gider?

İlginizi Çekebilir

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
8
5
2
2
1
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Kemal Glr

Undertale gördüm :D

Altuğ

a new life da olmalı burada çok başarılı mesajlar veriyor gerçekten. Homofobik değilseniz öneriyorum