Mustafa Koç: 'Daha Ne Vergi Vereyim; Bir Gömleğim Kaldı'
Mustafa Koç, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu ve Dış İlişkiler ve Kurumsal İletişim Direktörü Oya Ünlü Kızıl, Arçelik A.Ş’nin Güney Afrika’daki markası Defy’ın ziyareti sırasında ekonomi gazetecileriyle bir sohbet toplantısı düzenledi.
Sohbette, Arçelik’in küresel marka algısından yeni küresel yatırımlara, ülkedeki işsizlik ve cari açık sorununda yapılacak seçimlerin ekonomiye etkisine, kutuplaşmadan futbolun durumuna pek çok soru ve konu gündüme geldi.
'21. Yüzyılda Kapital' kitabıyla ünlenen iktisatçı Thomas Piketty’nin birkaç gün önce Türkiye’de verdiği konferansta da dile getirdiği, “Gelir eşitsizliğini ortadan kaldırmak için servet vergisi alınmalı” önerisini, “Daha ne vereceğiz? Bir gömleğimiz kaldı. Kayıtsız ekonomiyi kayıt altına aldıktan sonra bunu tekrar konuşmak lazım” şeklinde değerlendiren Koç, ülkede kayıtlı ekonomiden dolaylı, dolaysız pek çok vergi alındığını dile getirdi.
Cumhuriyet gazetesinde Olcay Büyüktaş imzasıyla yer alan habere göre, Mustafa Koç’un gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar özetle şöyle oldu:
“Küresel oyunda topluluk olarak henüz istediğimiz yerde değiliz. Ülker’in yaptığı muazzam bir iş. Bunu bir fon ile ortak alıp sonra devralmak… Açıkçası bu kadar dışarıyla ilintiliyiz. Her şeyi takip ediyoruz. Ama ben sonradan baktım. United Biscuits’in bu kadar yaygın olduğunu bilmiyordum. Ülker Grubu nokta atışı yapmış. Zaten Murat (Ülker) Bey’e mektup yazıp tebrik ettim.
Kendi ‘know how’ına sahip olduğumuz veya yabancı ortağımızın olmadığı yepyeni bir işe girmemiz lazım. Paradigmaları değiştirmek açısından bizim de bu tip girişimlere açık olmamız lazım, bununla ilgili de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Otomotiv olması mümkün değil. Beyaz eşya, bankacılık, enerji mümkün olmayabilir ana iş dallarımız dışında başka iş dallarına da odaklanabilecek o yaklaşıma açığız.
Olmak istediğimiz yere; çıtayı yüksek yere koyuyoruz. Uzakdoğu’nun müjdesini daha sonra vereceğiz.
Önümüzdek yıl bir sürpriz olabilir ama adı üstünde sürpriz. Şimdi söylersek sürpriz olmaz, büyüsü bozulur. Nispi olarak söylemek biraz zor ama daha fazla ağırlığımızı koyabiliriz. İçerideki yatırımlara yaptığımız yatırımları biliyorsunuz, otomotivde çok ciddi yatırım, açıkladık; Tüpraş’ın yatırımı Türk sanayisindeki en büyük yatırım. Ama biraz daha ağırlığımızı global şirket olmak yönünde dışarıya doğru kaydıracağız.
“YAPI KREDİ’DEN ÇOK MEMNUNUM”
Çok ciddi bir varlık bizim için. Marka, kredi kartları pazarı, çalışma sistemi, verimlilik, getiri ve piyasası değeri açısından çok iyi bir yerde. İtalyan ortağımız (Unicredit) ile de fevkalade iyi gidiyoruz. İtalyanlar da Türkiye’nin ne kadar önemli bir pazar olduğunun çok iyi farkındalar, azami önem gösteriyorlar.
Garanti Bankası’nın satışı zaten belliydi, tam zamanında yaptılar. Kendilerini candan kutluyorum, çok iyi. Adım adım gayet iyi planlanmış, programlanmış bir süreçti. Bence de çok iyi şekilde finalize ettiler.
“İŞSİZLİK SOSYAL BARIŞ İÇİN TEHDİT”
İşsizliğin yükselmesi sosyal açıdan da tehdit. Öbür taraftan anlamda sanayinin yeniden şekillendirilmesi lazım. Mesleki eğitim çok önemli. Katma değer, bizim özellikle bu cari açık belasıyla başa çıkabilmemiz için enerjiye bağımlı olduğumuz müddetçe daha fazla katma değerli ürünler yaratmak zorundayız. Sanayi evrimini, dönüşümünü gerçekleştirmemiz lazım. Bu işe ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi. Düğmeye şimdi basılsa en erken 10-15 yıl sonra işler rayına girer.
Diğer yandan Koç Holding’in sosyal sorumluluk projesi olan Meslek Lisesi Memleket Meselesi (MLMM) Projesi gibi projeler önemli. İş dünyası ve okul arasındaki modeli geliştirdik. Bunu TÜSİAD ve Ticaret Sanayi Odaları aracılığıyla tüm iş dünyasına yaymayı çalıştık. Çok önemli reformlar yapıldı mesleki eğitimde ancak fikrin değişmesi zaman alabiliyor.”
Zete
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!