Görüş Bildir
Haberler
Marcus Graf Yazio: Yüzleşme

etiket Marcus Graf Yazio: Yüzleşme

Prof.Dr.Marcus Graf
19.10.2021 - 19:28 Son Güncelleme: 20.10.2021 - 14:37

Genel Bilgi

Pera Müzesi, ulusal ve uluslararası eğitim kurumlarıyla gerçekleştirdiği iş birlikleri ile  genç sanatçı ve tasarımcıların çalışmalarını sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Müzenin yeni sergisi “Yüzleşme” (7 Eylül – 24 Ekim 2021), Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrenci ve mezunlarının yapıtlarını bir araya getiriyor. Fakültenin 25 yıllık üretiminden disiplinler ötesi bir yaklaşımla örnekler sunan sergi, kurumun geçmişi ve bugünüyle yüzleşmesine aracı olurken, bir yandan da izleyiciye dünyayla yüzleşme ve onu alışılmadık açılardan yeniden keşfetme fırsatı sunuyor. Sergi, 24 Ekim’e kadar Pera Müzesi’nde ziyaret edilebilir.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Kuruluşundan bugüne yurt içi ve yurt dışından eğitim kurumlarıyla iş birliği içinde genç sanatçıların yapıtlarını izleyiciyle buluşturan Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 7 Eylül – 24 Ekim tarihleri arasında Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni konuk ediyor.

Kuruluşundan bugüne yurt içi ve yurt dışından eğitim kurumlarıyla iş birliği içinde genç sanatçıların yapıtlarını izleyiciyle buluşturan Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 7 Eylül – 24 Ekim tarihleri arasında Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni konuk ediyor.

Bu sene 25. yılını kutlayan fakültenin Plastik Sanatlar ve Resim, Grafik Tasarım, Tekstil ve Moda Tasarımı, Gastronomi ve Mutfak Sanatları, Tiyatro, Sanat ve Kültür Yönetimi bölümlerinde üretilen çalışmalardan bir seçkiyi sanatseverlerle buluşturan “Yüzleşme” sergisi, sanat ve tasarımın günümüz dünyasıyla ilişkisini sorguluyor. Doğa-kent ve birey-toplum arasındaki ilişkileri tartışmaya açan sergi, Yeditepe Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığınca projelendirilerek, Sanat ve Kültür Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Marcus Graf’ın küratörlüğünde hazırlandı.

Çoğulcu ve disiplinlerarası bir sergi. Alışılagelmiş öğrenci ve mezun sergisi anlayışını aşma hedefiyle çok katmanlı bir forum şeklinde kurgulanan 'Yüzleşme', sanat ve tasarımın ontolojik varlığına dair konuları eleştirel bir bakışla ele alıyor. Sergi doğa, şehir, birey, toplum ve soyutlama kavramlarına gönderme yapan beş tematik bölümden oluşuyor. Katılımcılar, öğrencisi oldukları bölüme göre ayrı ve bağımsız alanlarda değil, yapıtlarının kavramsal ve estetik özelliklerine göre bir arada yer alıyor. Ressamların eserleri grafik tasarımcıların posterleriyle yan yana sergilenirken, tiyatro oyunlarının afiş ve kostümleri, gastronomi ve mutfak sanatları ürünlerine eşlik ediyor. Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Gülveli Kaya, farklı anlatım dillerine sahip programların ortak paydasının sanat olduğunu, sergideki disiplinlerarası geçişkenliğin sanat paydasında birleştiğine vurgu yapıyor.  Prof. Gülveli Kaya, sergiyi projelendirirken amaçlarının “geçmişe projeksiyon tutmak değil, geçmişten bugüne bakarak, mezunumuz olan sanatçıların tutumlarında kurumumuzun genetik kodlarını aramak ve onlarla yüzleşmek; yaratıcı, cesur, sorgulayıcı, entelektüel bakış açısına sahip, seven, hisseden, ümit eden, ürperen, yaşama sevinci olan sanatçılarla karşılaşmak ve kendi geleceğimizi geçmişimizin izlerinde aramak” olduğunu ifade ediyor.

“Sanat ve tasarım bize dünyayla yüzleşme ve onu yeniden keşfetme fırsatı sunuyor.”

“Sanat ve tasarım bize dünyayla yüzleşme ve onu yeniden keşfetme fırsatı sunuyor.”

Katılımcıları günümüz sanat ve tasarım dünyasındaki ana konulara yönelik farklı biçimsel, estetik ve kavramsal yaklaşımların genel bir resmini verecek şekilde belirlediklerini dile getiren küratör Prof. Dr. Marcus Graf, “Sanatçılar ve tasarımcılar dünya ile eserleri aracılığıyla yüzleşir. Bizler de bu eserler aracılığıyla dünyayla yüzleşme ve onu alışılmadık açılardan yeniden keşfetme fırsatını yakalarız” diyor ve ekliyor: “Akademik kadro mensupları olarak bu sergi bize, ders verme yöntemlerimizi ve çevremizdeki insanlarla etkileşime girme biçimlerimizi yeniden düşünmek için yeterli zamanı ayırmamız gerektiğini hatırlatıyor. Ziyaretçiler ise, güncel sanatçı ve tasarımcıların bakış açısından, dünyayla alternatif ve yenilikçi bir yüzleşme fırsatı buluyor. Yeni Normal’i yaratmak için Farklı Normal’i, Daha İyi Normal’i ortaya çıkarmalıyız ve umarım 'Yüzleşme' sergisi buna olumlu bir katkıda bulunur.”

Ziyaretçilerine güzel sanatlar, grafik tasarım, tiyatro, gastronomi, sanat ve kültür yönetimi alanlarının büyüleyici dünyasını keşfetme fırsatı sunan serginin katılımcıları arasında Ahmet Duru, Aşkın Akman, Ayna, Bahar Artan Oskay, Begüm Tabak, Big Baboli Print House / Zeynep Kış, Bike Başaran, Bora Akıncıtürk, Buğra Erol, Burak Çolak, Büşra Ergün, Can Gündoğan, Can Rogge, Cansu Ödemiş, Cem Onat, Cins, Dila Altay, Ege Subaşı,  Elif Macarlıoğlu, Filiz Piyale Onat, Gamze Beker, Giray Sepin, Gizem Candan, Gözde Becerikli, Haydar Akdağ, Hazal Fırat, Işıl Eraslan, İlayda Madenci, İlsu Aslan, K. Atılay Aşkaroğlu, Kami Emirhan, Küdem Katerina, Leyla Emadi, Melih Gürpınar, Melisa Kılıç, Mertcan Şen, Merve Dündar, Nihan Buruk, Nisa Gizem Erhan, Olgu Ülkenciler, Olgun Kaşıkçı, Özge Kahraman, Rabia Bayar, Rasim Aksan, Rengin Altınalmaz, Resul Rzayev, Saliha Yılmaz, Sefa Çakır, Selin Koç, Selin Yaprak Türkölmez Balkara, Sevim Kaya, Şevval Başalan, Taha Yıldız, Tina Alasadtahmasebi, Toprak Bek, Volkan Yıldırmaz, Yağızhan Çalışkan, Zafer A. Akşit ve Zeynep Erdoğan yer alıyor.

Katalog Metni

Katalog Metni

Sergi Hakkında 

Sanatçılar ve tasarımcılar dünya ile eserleri aracılığıyla yüzleşir. Sanatın ve tasarımın alternatif bilgi biçimleri üretmek ve bunları aktarmak için önemli alanlar olmalarının nedeni budur. Kuşkusuz sanatçılar ve tasarımcılar, içinde yaşadığımız karmaşık gerçeklik yapılarına yönelik alternatif düşünceler ortaya koyabilmek için herkesçe bilinenin ötesine, klişelerin ve popülizmin ötesine geçerler. Eserlerini sergilemeleri sayesinde bizler de dünyayla yüzleşme ve onu alışılmadık açılardan yeniden keşfetme fırsatını yakalarız. Dolayısıyla, sanatın ve tasarımın sunulması vasıtasıyla izleyiciler kendi varlıklarına dair yeni perspektifler edinir, bu da her sergiye hem sosyo-politik hem de sosyo-antropolojik bir anlam katar. 

Kavramsal Çerçeve

'Yüzleşme', profesyonel sanatçı ve tasarımcılarla sanat ve tasarım öğrencilerinin bir araya gelerek doğa, şehir, toplum ile sanat ve tasarımın ontolojik varlığına dair konuları eleştirel bir bakışla ele aldıkları çok katmanlı bir forum olarak kurgulandı. Pera Müzesi’nde gerçekleşen sergide, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin öğrenci ve mezunu yer alıyor. Geleneksel öğrenci veya mezun sergisi anlayışını aşmayı hedefleyen 'Yüzleşme' aynı zamanda fakültenin bir eğitim kurumu olarak değerlendirici bir bakışla kendi geçmişi ve bugünüyle yüzleştiği bir sergi niteliği taşıyor. Dahası, bu kapsamlı projeye katılan sanatçılar ve tasarımcılar çalışmalarını farklı öğrenci kuşaklarından sınıf arkadaşlarının çalışmaları bağlamında gözlemleme fırsatı da buluyorlar. En nihayetinde bu sergi ziyaretçilerine bugünün güzel sanatlar, grafik tasarım, tiyatro, gastronomi ve mutfak sanatları yanında sanat ve kültür yönetimi alanlarının büyüleyici dünyasını keşfetme şansı veriyor. 

'Yüzleşme', Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin doğa ve toplum mevhumlarıyla sanat ve tasarıma dair ontolojik kavramlar etrafında şekillenen yakıcı soruları tartışmak için öğrencileriyle tekrar bir araya geldiği eleştirel bir sergi. Plastik Sanatlar ve Resim Bölümü, Grafik Tasarım Bölümü, Tekstil ve Moda Bölümü, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, Tiyatro Bölümü ve Sanat ve Kültür Yönetimi Bölümü lisans, yüksek lisans ve sanatta yeterlilik öğrencileri bugünün dünyası ve sanatla tasarımın mevcut durumu hakkında fikir yürütmek için bir araya geliyorlar. 

Sergi doğa, şehir, birey, toplum ve soyutlama kavramlarına gönderme yapan ve birbirini tamamlayan beş temaya bölündü. Fakülte bölümlerimiz ayrı ve bağımsız bölümlerde sunulmuyor, katılımcı sanatçılar ve tasarımcılar eserlerinin kavramsal ve estetik özelliklerine göre sergileniyor. Yani sergi tasarımının ardındaki küratöryel fikre disiplinlerarası bir nitelik hâkim. Ressamlar eserlerini grafik tasarımcıların posterleriyle yan yana sergiliyor, tiyatro oyunları gastronomi ve mutfak sanatları ürünlerine eşlik ediyor ve moda tasarımcıları çalışmalarını sanat ve kültür yönetimi mezunlarının belgesel niteliğinde video röportajlarının yanında sunuyor. Farklı bölümler arasındaki mekânsal bağlantılar fakültemizin çoğulcu ve disiplinler ötesi karakterini vurguluyor. Bu sergi Yeditepe Üniversitesi’nde son 25 yılda üretilen eserleri yansıtıyor, böylece başarılı çalışmalarını geleceğe de taşıyabilmek için fakültenin geçmişiyle ve bugünüyle yüzleşiyor.

Serginin Yapısı

Serginin Yapısı

'Yüzleşme' sergisi, Pera Müzesi’nin üçünü katında, sanat ve tasarımda doğa fikrini ele alan eserlerle başlıyor. Burada manzara resminin çağdaş biçimlerinin yanında organik sanat ve tasarım örnekleri de yer alıyor. Doğa tartışmasının ardından izleyici, insan ve çevresi arasındaki karşılıklı ilişkiyi irdeleyen melez figürlerle karşılaşıyor. Dördüncü katta, sergi bireye dair varoluşsal konulara odaklanarak insan merkezci bir niteliğe bürünüyor. Burada kimlik inşası fikirleri, bedenin anlamı ve hafızayla tarih kavramları tartışılıyor. Bunun yanında, sanat ve kültür yönetimi alanında çalışan genç profesyonellerin hikâyeleri, aklın güçlü yaratıcılığını somut sanat ve kültür alanına başarıyla uyarlayarak köprüler kurmanın örnekleri olarak beliriyor.

Ayrıca, modernizmin kaynağı ve modern insanın merkezi olarak şehre yoğunlaşan eserler metropolün alkışlanıp yüceltilmesindense tuhaf şehir manzaraları ve acayip sokak sahneleri gösteren imajlar şehri bugünün insanı için kaotik ve çoğu zaman baskıcı bir habitat olarak sunuyor. 

Beşinci katta, 'Yüzleşme' sergisi sanat ve moda tasarımından soyut eserlerle devam ediyor. Geometrikten organik soyutlamaya uzanan bir yelpazede izleyenler biçimciliğin saf estetiğiyle karşılaşıyor. Gastroartoloji alanında verilen ve sergilenen öğrenci eserlerinde çok güçlü bir disiplinler arası karakter gözlemlenebilir—ayrıca gastroartoloji kavramı bu bölümün gastronomi ve güzel sanatlar arasındaki kurduğu bağlantıyı mükemmel şekilde yansıtıyor. Daha sonra sergi toplumsal sorunlara odaklanmaya başlıyor ve tiyatro oyunlarıyla toplumun durumunu eleştirel bir biçimde ele alırken sanatçı ve tasarımcıların tipografi temelli eserleriyle de günlük yaşamın acil sorunlarını ortaya koyuyor. 

Serginin Organizasyonu   

'Yüzleşme' sergisi altı bölümün 25 yıllık üretimine dayanıyor ve eserleri sergilenebilecek yüzlerce sanat ve tasarım öğrencisi bulunuyor. Pera Müzesi beş katını birden bize tahsis etmiş olsaydı bile fakültenin son 25 yılda yetiştirdiği bütün genç ve güçlü sanatçılarla tasarımcıları sergiye dahil etmemiz mümkün olmazdı. Elbette seçmek ve elemek zorunda kaldık. Ön seçimleri yürüten bölümler iç toplantılarında kendi katılımcılarını seçtiler. Daha sonra her bir bölüm 50 öğrencisinin ve mezununun portföyünü küratöryel ekibe gönderdi; ekip son seçimini öğretim üyeleri ve bölümlerle iletişim halinde ve serginin genel kompozisyonunu dikkate alarak gerçekleştirdi. 

Küratöryel yaklaşım ve sanatçı seçimleri bugünün sanat ve tasarım dünyasındaki bazı ana konulara yönelik sergilenen farklı biçimsel, estetik ve kavramsal yaklaşımların genel bir resmini verme hedefine göre yapıldı. Yukarıda bahsedilen birbirini tamamlayıcı konuların varlık nedeni budur. Serginin her bir kısmında farklı bölümlerden sanatçıları ve tasarımcıları bir araya getirerek çoğulcu bir karakter ve disiplinler arası bir alışveriş yaratmayı hedefledik.    

Öğretim elemanlarımız için 'Yüzleşme' ders verme tarzımızı ve öğrencilerimizle etkileşim kurma biçimimizi analiz etme fırsatı demek. Düşünme tarzımızı, çalışma biçimimizi ve akademisyenler olarak kendimize dair anlayışımızı yeniden gözden geçirme şansını veriyor bu sergi. Bize bu fırsatı tanıdığı için Pera Müzesi’ne minnettarız ve bu imkânı eğitim yöntemlerimizi geliştirmek için kullanacağız. Pera Müzesi ekibiyle kurduğumuz yakın, profesyonel ve dostane iş birliği için de ayrıca müteşekkiriz. Burası, iki sanat yönetimi mezunumuzun sergiler ve öğrenme departmanlarında önemli görevler üstlendikleri bir sanat kurumu. 

Bir sergi daima uzun ve yoğun bir takım çalışmasının ürünüdür. Dolayısıyla, bu serginin organizasyonu sürecinde desteklerini esirgemeyen dekanımız Prof. Dr. Gülveli Kaya’ya şahsen teşekkür etmek istiyorum. O, yalnızca fakültemizi yönettiği dönemde değil, aynı zamanda bu projenin hayata geçirilmesi sürecinde de üretken bir çalışma ortamı yaratarak ve öğretim elemanlarını bu serginin gerçekleştirilmesinde aktif rol almaları için teşvik ederek başarılı bir lider oldu.  

Ayrıca bölüm başkanları meslektaşlarım Prof. Dr. Metin Balay, Doç. Dr. Özlem Mutaf Büyükarman, Prof. Dr. Gülveli Kaya, M. A. Müşerref Zeytinoğlu ve Prof. Dr. Sibel Özilgen’e de derin şükranlarımı sunmak istiyorum. Sizlerin güçlü katkısı, yardımı ve daimî desteği olmaksızın bu sergiyi hayata geçiremezdik. Elbette farklı bölümlerin araştırma görevlileri de gerekli verileri ve görselleri toplayarak, sanatçılar ve tasarımcılarla iletişimi yürüterek bu süreçte bize son derece yardımcı oldular. Hepinize teşekkür ederim!

Bu kataloğun hazırlanmasında harika bir iş çıkaran Grafik Tasarım Bölümü’nden Doç. Dr. Özlem Mutaf Büyükarman ve araştırma görevlileri Atılay Aşkaroğlu, Zeynep Sarı ve Furkan Uzun’a özel teşekkürlerimi sunuyorum. Bir sergi her zaman geçicidir ama bunun gibi basılı bir eser sergi tamamlandıktan sonra da oradaki fikirleri yaşatan bir hafıza aracı işlevi görür.

Sanat ve Kültür Yönetimi Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Şevket Cem Onat ve araştırma görevlileri Melike Bayık ile Öykü Demirci’ye hiç eksilmeyen destekleri için teşekkür ederim. Başından itibaren serginin genel koordinasyonunun sağlanmasıyla ve küratöryel süreçle yoğun şekilde ilgilendiler. Sizler olmasaydınız işim çok daha zor olurdu!

Son olarak, muhteşem eserlerini bizimle paylaşan tüm katılımcı öğrencilere, sanatçılara ve tasarımcılara teşekkür etmek istiyorum. Sizin öğretmeniniz olmak bir ayrıcalıktı ve bu sergide sizinle çalışmak büyük bir zevkti. İdeal ders koşullarında öğrencilerle öğretmenler fikir alışverişinde bulunurlar ve bir kolektif olarak yeni bilgiler üretirler. Sınıftaki roller yer değiştirebilir zira öğretmenler ve öğrenciler aynı zamanda hem öğretebilirler hem de öğrenebilirler. En büyük sanat eserinin öğretmenlik yapmak olduğunu söyleyen Joseph Beuys’u hatırlayın. Bu fakültenin akademik kadrosunu oluşturan bizlere verilen en büyük armağan sizin hocanız olmaktır!

Her sergi bilinenin ötesine geçmek için bir meydan okuma, bazen de yıldızlara erişme arayışıdır. Doğrusu her serginin dünyayı alternatif bir bakışla yeniden gözden geçirmek için bir şans olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla sergiler, özellikle kriz dönemlerinde yeni düşünme ve eyleme biçimleri tahayyül etmek için sunulmuş birer fırsattır. Sergiler bu yolla sağlıklı, insancıl ve demokratik bir toplumun yaratılmasına olumlu katkı sunar. Onlar yeni ve daha iyi bir yarını inşa etmeye yarayan kültürel araçlardır. Ne var ki ilerleyebilmek ve alternatif yaşama biçimleri oluşturabilmek için ara sıra hareketsiz kalmamız, varlığımızın ve eylemlerimizin mevcut durumunu düşünmemiz ve onunla yüzleşmemiz gerekir. 'Yüzleşme' bize bu şansı veriyor. Akademik kadro mensupları olarak bu sergi aracılığıyla ders verme yöntemlerimizi ve çevremizdeki insanlarla etkileşime girme biçimlerimizi yeniden düşünmek için yeterli zamanı ayırmamız gerektiğini hatırlatıyor. Bu sergi aynı zamanda ziyaretçilerine güncel sanatçı ve tasarımcıların bakış açısından dünyayla alternatif ve yenilikçi bir yüzleşme fırsatı sunuyor. Yeni Normal’i yaratmak için Farklı Normal’i, Daha İyi Normal’i ortaya çıkarmalıyız ve umarım 'Yüzleşme' sergisi bu görevin başarılmasına olumlu bir katkıda bulunur.  

Instagram

Facebook

Linkedln

Twitter

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
3
1
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın