Mesela; bir müzik eseri icra ederken nota taşlarını kullanırız. Notalar arası ölçü oran uyum ve ritimden kaynaklanan tınılarla, notalar cilalanır, parlar ve harmonikler oluşur. Ve müzik bu parlamada hissedilir duyumsanır. Burada ustalaşanlar senfonideki müzik aletlerini tek tek de duyabilir ve birliğinde harmonisinde de duyabilir. Kulağını bu yönde eğitebilirsen aklı taşına bir yön rota vermeye başlayabilirsin. Çalan müzik aletlerini hem tek tek hem de bütünden duyabilirsin. Makam, vurgu, usul, ritmi iniş ve çıkışları tam fark edersin, dinlersin, hissedersin. İlerleyen süreçte müzik zevki ile açılır. Aradaki küçük geçişleri dahi işitecek bir hassasiyete ulaşırsın ki semi esması işlemeye başlar. Rüzgarın kuşların doğanın sesini ve hatta insanların duygu iniş ve çıkış hallerini dahi daha net görmeye başlarsın.
Notalar mekanı temsil eder ve ölçülerine göre ses verirseniz duyarsınız. Notaları canlandıran onlara ses vermemizdir nota ve ses ayrılmaz.
Müzik birbiri ile uyumlu notaların seslerinden harmoniklerden oluşur. Notalar seslerin imgeleri yani kavramsal sembolleridirler. Notalar müziğin ham akıl taşları gibidirler. Ham halleri ile sessizdirler, nefesinizle veya bir çalgı aleti ile ses verirseniz canlanırlar. Parmak beyinin % 60'ını temsil eder.
Müzik notalarla ses arasında yakaza yani berzah konumundadır. Notaların müziğe dönüşmesi ile keşifiniz açılır. Müzisyenin ustalığa geçişi bu berzah sürecine bağlıdır bu kalfalık sürecidir.
Müziğe yeni başlayanlar için notaların ortamı ve sesler karmaşadır harmoni yoktur. Notalar oradadır ama müzik henüz yoktur. Tat vermez acıdır. Çıraklık dönemi acıdır. İç alemin dışa yansıması gibidir. Sabırla çalışılırsa zevk alınmaya başlanır. Doğru makam ve usül vurgu ve uygunlukla harmonikler yavaş yavaş hissedilir müziğin içine girilir. İç alemin karmaşası usul ve erkanına uygun çalışmalar ile ibadetler ile düzene girer ve yeni bir keşifle yetenekle ruh tatmin olur. Bir dil öğrenirken yeni bir işe başlarken bu süreçler hep yaşanır. Sonuçta ne ve nasıl olacağı senin o konudaki sebat ve çabana bağlıdır. Gayret senden Himmet Allah’ tan.
Taşın doğru uygunlukla işlenmesi cilalanması ve bir eser meydana getirilmesi. Süreçte hikmet dairesi ile kudret dairesi arası ayrım ve birlik anlaşılır talim edilir. Hakk ve Hukuk idrak edilir, dehaya sezgiye alt zemin oluşur.
Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu?
Musa asasıyla taş vurdu ve o taş 12 pınar olarak fışkırdı.
Doğu insanı sezgisel batı insanı ise mantıksaldır. Akıl taşına ölçü ve oran vermeden gerçekleşen sezgiler Nefsi Mülhimeye aittir. Bu bilincin semptomu karmaşık bir çarşının ortasında bulunmak gibidir.
Muhiddin Arabi “Hayal atına Akıl sürücüsü ile bin yoksa kayıp olursun ” der.
Sezgimizin en güçlü yetisi olan hayallerimize, o işin hikmetine uygun geometrik ölçütleri ile bir kıvam oran vermezsek, hayallerimiz içinde savrulur kayıp oluruz. Ve gerçekten at sürebilirseniz kendi gücünüzle de uyumlu hale gelirsiniz.
Ve kadim bilgeliğin ana eregi aklı kadim oranlar yani Allah’ın yasasına uygun esmaları ile inşaa etmektir. İşi hukukuna uygunlukla, hakkını vererek yapmaktır. İhlas üzere Allah’ın ahlakı ile ahlaklanmaktır. Biçim verme ilimdir ve yeterli değildir onun irfana yani virtiözlüğe ustalığa taşınması gerekir. Bunun için de o ilimle tefekkür ve tezekkür edilmeli yani zahiri ve batıni bütün yetilerle üzerine çalışılmalı. Her mertebedeki zikiri bilinerek tekrar ile talim edilmeli. Bir şeyi anlamak onun bütünü ile Hakka ve halka bakan vechesini bir bilerek idrak edip yaşamaktır.
Mesela müzikte kullanılan alet bir müzik aletidir ve siz o alet aracılığı ile notaları seslerle buluşturur ve oradaki makam ve usule uygunluk oranında müziği işitirsiniz. Notalar yaşamın frekanslarıdır. Aynı mantık kadim mabedlerin oranları içinde geçerlidir. Hatta notaların seslerin mimariye yansıtılmış modelleri vardır. Ve siz o frekanslar değerler aracılığı ile akıl taşınıza şekil verip cila çekebilirsiniz.
Şeytan, vesvese kaygı ve tehdit gibi kalıpları ile zihinde, işlenmemiş taşta cirit atar. Neticesi dağılmak bölünmek ve şirktir. Çözüm ise önündeki işi yasasına yani hikmetine göre yapmaya çalışmak, seni toparlayacak dehanı aktive edecektir.
Akıl taşına veya taş olan notalara ses ile mana veririz harmonikler bu mananın duyumsanmasını temsil eder ve mana aklın cilasıdır tecellilerin hissedildiği mahal ise kalp sahasıdır. Eseri kalbinde ruhunda hissedersin zevk edersin. Bu hissediş Deha’ ya gebedir. Deha; notaların ete ve kana bürünüp hissedilir düzeye ulaşması ile gerçekleşen idraktir. Doğru Hakk üzere ölçütlenme ve cilalanma ile yapanın ve yapılanın birliğine ulaşırsın ki bu hakikate agah olmaktır.
Ruh ile temsil edilen müziğin duyumsanması ile akıl bir kalple ruhla mayalanır. İşler burada tersine döner bu sefer ruh sende senle işlemeye başlar.
Çalan ve çalınan, yapan ve yapılan kayıp olduğu noktada sanat doğar. İhlas üzere bir hal. Bu noktada sanatçı sanatın elinde sadece bir kalemidir. İlahi senfoni burada tam bir uyum ve doygunlukla işitilir zevk edilir. Göklerde olduğu gibi yerde de O'nun hükümleri işler. Bizler gökteki egemenliğin yerde de olmasını istiyorsak onun hükümleri yani ölçütleri refrenası ile akıl taşımızı işlemeliyiz. Ne ile ölçerseniz onunla ölçülülür ve ölçülenirsiniz. Hakk ihlas üzere bir niyetle ölçülenen ve kıvam bulan akıl taşları ihvan meclislerinde cilalanır.
Cilalanmak veya tecelliye mahzar olmak bir virtiöz için ses ile müzik ile olabilir. Bir dansçı için dansta, bir sporcu için sporun, bir alim için ilimin derinliklerinde belli eşiklerde o kuşatıcı birlik hissedebilir. Herkes kendi meşrep ve mesleği aracılığı ile esmalarındaki tatmineyete ulaşabilir. Ki mesleklerin manevi şahsiyetleri birer esmadır farkında olsakta olmasak da onları zikrederiz. Hukukta Hakk ismi, bilimde Alim ismi doktorlukta Şafi ismi sanatta musavvir isimleri tecelli eder. Onların birer esma olduğunu bilerek samimiyetle yapılan işlerden zikirlerden, ruhumuz lezzet alır.
Seslerin taşıdığı çok önemli bir nitelik vardır. Hayattan sesi çıkarttığınız an hayatın hiç bir anlamı kalmaz. Sessiz bir hayat sözsüzdür ve dolayısı ile anlamsızdır. Kün sesi bütün ses, kelime ve anlamları kuşatmıştır. Ve her ses ve mana 'kün'ün farklı mertebeler yankılanmasıdır. Şeyler O'nun emiri altında onun yasası ile bağlantılıdır.
Samimi, kalpten yükselen nidalara, seslenişlere, dualara karşı kün sesi oldukça duyarlıdır. Kün sesinin samimiyete özel bir yönelimi çekimi vardır.
Gözyaşları kalbin parlamasının işaretidir. Burada süt ve bal ilim ve anlayış ırmakları akar. Ses bünyesinde samimiyeti de kötü olanı da taşır. Ses ile söz ile aslında kendinize anlam kattığınızın farkına varırsanız, nefsiniz üzerine çalışmaya başlamışsınızdır demektir.
Zahir ve batın.
Ses anlamı, manayı taşır, onu aktarır ve anlam sesinize derinlik, ton, vurgu, duygu katar, ruh halinizi yansıtır. Çok sesli ortamlarda sesinize şekil vermeniz de olasıdır. Aynı şekilde gerçek sesinizi kaybetmeniz de olasıdır.