Koronavirüsten Dolayı Tedavi Gören Hastanın Hayatını Kaybetmeden Önce Ailesine Yazdığı Yürek Burkan Mektubu
Gözlerimiz yaşlı, tüylerimiz diken diken...
Tüm dünyanın derinden etkilendiği koronavirüsten dolayı geçtiğimiz ay hastaneye kaldırılan 32 yaşındaki Jon, tedavi sürecinde kalbinin durması üzerine hayatını kaybetti.
İyileşmesi beklenen hastanın ansızın hayatını kaybetmesinin ardından eşyalarını alan 33 yaşındaki eşi Katie Coelho, birlikte olan fotoğraflarını kaydetmek için Jon'un telefonunu açtı ve hiç beklenmedik bir notla karşılaştı.
Bıraktığı notta; "Hepinizi tüm içtenliğimle seviyorum, bana hayal edebileceğim en güzel hayatı verdiniz. O kadar şanslıyım ki; eşin olduğum için ve Braedyn ile Penny'nin babası olduğum için gurur duyuyorum...
Katie, sen tanıştığım en güzel, ilgili ve anaç yapıya sahip insansın. Gerçekten eşsiz birisin...Hayatında, mutlu ve beni sana aşık eden her neyse aynı tutkuyla yaşadığından emin ol. Senin en iyi anne olduğuna şahit olmak, deneyimlediğim en güzel şeydi. Braedyn'in en iyi arkadaşım olduğunu bilmesini sağla. Yaptıklarından, yapacaklarından ve onun babası olmaktan gurur duyuyorum. Penelope'nin bir prenses olduğunu ve hayatında ne isterse sahip olabileceğini söyle.' yazıyordu.
Jon'un bıraktığı notta eşinin tekrar aşkı bulması konusunda cesaretlendirdiği bir cümleler de vardı: 'Ben çok şanslı birisiyim. Eğer çocukları ve seni sevdiğim kadar sevdiğine inandığın birisiyle tanışırsan sakın kendini geri planda tutma. Ne olursa olsun her zaman mutlu ol.'
'BuzzFeed'e göre Katie, Jon'un entübe edilmeden haftalar önce yazdığını düşündüğü notu bulunca şoka girdi.
Katie bu konu hakkında; 'Geçtiğimiz ay hayatı için savaşsa da son dakikasına kadar benim ve çocukların iyi olduğundan emin olmak istedi. Çok uzun süre iletişim kuramadığımız için bana söylemesi gereken şeyler olduğunu biliyordu.' dedi.
Üniversitede tanışan çift; yakın arkadaşlıktan ilişkiye uzanan hikayelerini, 2013 yılında evlilikle süsledi ve 2,5 yaşında olan Braedyn ile 10 aylık olan Penelope adında iki çocukları vardı.
Çiftin, Katie'nin iki düşük yaptığı ve Braedyn'in nörolojik sorunlarla doğarak altı hafta ömrü olduğu söylendiği zorlu bir hayatı oldu ancak Braedyn, mucizevi bir şekilde hayata tutundu.
Çiftin uzun süredir yakın arkadaşı olan Jacob Wycoff'a göre Jon; kendisini adamış bir babaydı ve konu Katie'ye geldiğinde ise daha romantik biri oluyordu.
'Jon, ailedeki geliri sağlayan tek kişiydi ve Katie'nin çalışması gereken duruma gelmemeleri için çok çalıştı. Evde olduğunda, çocuklarıyla geçirdiği zamandan oldukça keyif alıyordu.'
En çok da çocukları için üzülen Wycoff; bu konuda, 'Babalarının ne kadar inanılmaz biri olduğuna şahit olarak büyüyemeyecekler. Bu beni çok üzüyor çünkü kendisi gerçekten inanılmaz birisiydi.' diyerek duygularını dile getiriyor.
Koronavirüs konusunda riskli grupta yer alan Braedyn için tüm aile ekstra önlemler alarak karantina sürecini geçiriyordu.
'Eşim evden çıkmak zorunda olduğu için; sürekli eldiven ve maske takıp ellerini yıkıyordu. Bu konuda, oğlumuzun virüsü kapması durumunda yaşanacaklardan korktuğu için fazla tedbirliydi. Ancak 24 Mart tarihinde, temas kurduğu birinin pozitif çıktığını öğrendi.'
"Hasta hissetmemesine rağmen test yaptırdı ve o da pozitif çıktı. Daha sonrasında evin farklı bir kısmında kendini karantina altına aldı."
Katie göre Jon, 24 saat içinde öksürmeye başladı ve solunum sorunu çekiyordu. Bunun üzerine doktor, nebulizatör tedavisi gerektiği için hastaneye gitmelerini söyledi. Yaklaşık bir hafta boyunca ilaç tedavisi gören Jon'un iyileşmesi için entübe edilmesi gerekti. Katie, o gece nedenini bilmediği bir şekilde telefonunu titreşime alarak yattığını ve 4 gibi ondan gelen aramayla uyandığını söylüyor ve Jon'un telefonda, solunumunun garipleştiğini, eve gelebilmek için vücudunun dinlendirilmesi gerektiğini söylediğini ekliyor.
Katie, eşinin solunum cihazına bağlı olmasına rağmen doktorların umutlu olduğunu ancak işlerin çok kısa bir sürede değiştiğini paylaşıyor.
'7. günde cihazdan ayırdılar ancak kendisi çok zor nefes alıyordu. Panik atak geçirdiğini düşünüp beni görüntülü aradılar ve sadece 'Sizi seviyorum ve çok üzgünüm' diyebildi. Sonrasında tekrar solunum cihazına bağlandı. Böbrekleri iflas etmeye başladıktan sonra günlerce ateşi yüksekti. Cihazdan ayrılırken panik yapabileceği için sakinleştirilmesi gerekiyordu.'
Tedavi sürecinde ilerleme kaydeden Jon'un sakinleştirici dozu azaltıldı ve solunum cihazından ayırmak için testler yapılmaya başlandı.
Katie, bu konuda doktorların geçtiğimiz salı günü boyunca Jon'u cihazdan ayırmaya çalıştığını ve Jon'un gerçekten iyi iş çıkardığını söylüyor. Bu süreçte, gergin olabileceğini ancak hemşirelerin kendisiyle konuşup sakinleştirdiğini ekliyor.
Jon'un doktoru; Katie'ye, iki gün içinde eşini tamamen uyandırabileceklerini söyledi ve ikili, iyileşme süreci hakkında konuşmaya başladı. Saatler sonra ise Jon'un kalbi durdu ve hayatını kaybetti.
Katie, eşinin hayatını kaybetmesi konusunda doktorların da durumu tam olarak bilmediklerini söylüyor ve o gün, oğluyla birlikte bir video gönderdiğini ekliyor. Oğlunun, 'Baba sen benim en iyi arkadaşımsın' dediği videonun Jon'a gösterilmesi üzerine Jon'un kalp atışlarının hızlanmasına sebep olmuş. Katie, doktorların haber vermesi üstüne bir saatten kısa bir süre içinde hastaneye gitmesine rağmen her şey için çok geçmiş.
8 ve 16 yaşlarında kanseri yenen eşinin risk grubunda olmadığı söylenmesine rağmen hayatını kaybetmesine inanmakta güçlük çeken Katie; bulduğu not için, "Beni çok sevdiğini hissettirdi...
Bu zamana kadar beni ve çocukları ne kadar çok sevdiği konusunda hiç şüphem olmamıştı. Notu bulduğum için çok minnettarım ancak bir taraftan da oldukça üzgünüm çünkü ne korktuğunu ve böyle bir şey yazması için aklına neler geldiğini biliyorum. Şu an bir parçamın hayatını kaybettiğini hissediyorum. O benim 13 yıldır en yakın arkadaşımdı. Çocuklarım, babalarını hatırlamayacak ancak ben, babalarını hatırlamalarını ve tanımalarını sağlayacağım. Babanız gerçekten çok hastaydı ve hayatı için savaştı ancak sizi ne kadar çok sevdiğini bilmenizi istedi.' dedi.
Yorum Yazın
okuduğum en üzücü şeylerden biri..