onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Korkulan Son Gelir mi? Dünya Yörüngesindeki Uzay Enkazı Miktarı Tehlikeli Boyutlara Çıktı!

Korkulan Son Gelir mi? Dünya Yörüngesindeki Uzay Enkazı Miktarı Tehlikeli Boyutlara Çıktı!

Dünya'yı çöplüğe çevirdiğimiz yetmezmiş gibi, yörüngesini bile mahvetme yolunda hızla ilerliyoruz...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Gravity filmini izleyenleriniz varsa, gezegenimizin yörüngesindeki türlü türlü cisimler hakkında az biraz fikriniz vardır.

Gravity filmini izleyenleriniz varsa, gezegenimizin yörüngesindeki türlü türlü cisimler hakkında az biraz fikriniz vardır.

Şöyle ki, yörüngemizde 'uzay enkazı' adıyla anılan milyonlarca cisim var.

Uzay enkazı, insanlar tarafından yaratılan ancak artık herhangi bir yararlı amaca hizmet etmeyen, Dünya'nın çevresindeki yörüngede bulunan nesneleri kapsıyor.

Uzay enkazı, insanlar tarafından yaratılan ancak artık herhangi bir yararlı amaca hizmet etmeyen, Dünya'nın çevresindeki yörüngede bulunan nesneleri kapsıyor.

Bu nesneler harcanan roket bölümlerinin ve işlevlerini yitirmiş uyduların patlama ve çarpışmalarıyla oluşan tüm parçacıkları içeriyor.

Verilere göre yörüngemizde çapı 1 cm'den büyük olan 750 bin, çapı 1 mm'den büyük olan ise 166 milyon adet cisim her an dolanıyor.

Dediğim gibi yörüngedeki cisimlerin pek çoğu (%93'ü) günümüzde herhangi bir işleve sahip değil; daha kötüsüyse, -normal olarak- kontrol altında da değiller.

Dediğim gibi yörüngedeki cisimlerin pek çoğu (%93'ü) günümüzde herhangi bir işleve sahip değil; daha kötüsüyse, -normal olarak- kontrol altında da değiller.

Çoğu başı boş dolanan ve kullanımda olmayan bu cisimler, halihazırda kullanılan uydular ve diğer uzay araçları için büyük risk teşkil ediyor. Çünkü saatte 30 bin km'ye varan hızlarda dolanan bu cisimler, bu uydulara çarptıkları takdirde çok büyük hasarlara yol açabilirler.

Nitekim 2009 yılında artık kullanımda olmayan bir Rus uydusu, ABD'ye ait başka bir uyduya çarpmıştı.

Nitekim 2009 yılında artık kullanımda olmayan bir Rus uydusu, ABD'ye ait başka bir uyduya çarpmıştı.

Bu dev çarpışma sonrası iki uydu da paramparça olmuş, zaten tehlikeli boyutlara ulaşmış uzay enkazı miktarına 2000 yeni parça daha eklemişti.

2014 yılında ise Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS), kendisine çok ciddi hasarlar verebilecek parçaların rotasından çıkabilmek için tam 3 kere yer değişimi yapmak zorunda kalmıştı.

Bu noktada Kessler Sendromu'ndan bahsetmeden geçmek de olmaz.

Bu noktada Kessler Sendromu'ndan bahsetmeden geçmek de olmaz.

Kessler Sendromu en özet haliyle, birbiriyle çarpışan iki uydudan ortaya çıkan enkazın yörüngedeki başka cisimlere de çarpması sonucu giderek büyüyen bir zincirleme reaksiyon başlatması anlamına geliyor. Nitekim Gravity filminin senaryosu da bu fenomenden temel alıyordu. Filmde patlatılan bir uydudan arda kalan enkaz parçaları, başka uydulara çarparak onları da parçalıyor ve giderek büyüyen bir parçacık  yığını oluşturarak neredeyse yörüngedeki tüm uyduları kullanılamaz hale getiriyordu.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Uluslararası Uzay İstasyonu'nda böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında astronotların Soyuz kapsülüyle Dünya'ya hemen geri dönebilmesi için bir protokol mevcut.

Uluslararası Uzay İstasyonu'nda böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında astronotların Soyuz kapsülüyle Dünya'ya hemen geri dönebilmesi için bir protokol mevcut.

Yani bu ihtimal son derece gerçekçi olan, ciddi şekilde göz önünde bulundurulan bir durum. Üstelik her geçen yıl tehlikenin boyutu giderek daha da artıyor, bunun nedeniyse yörüngeye sürekli olarak yeni uydular veya başka cisimler yollamamız.

Yapılması gereken çok açık, artık kullanılmayan uyduları geri Dünya'ya getirmek.

Yapılması gereken çok açık, artık kullanılmayan uyduları geri Dünya'ya getirmek.

Dile hayli kolay gelen bu eylemi nasıl gerçekleştirebileceğimiz konusunda ise bilim insanlarının işe yarar hiçbir fikri yok. Dolayısıyla elimizden bu büyük tehlike karşısında pek bir şey gelmiyor diyebiliriz. Problemi daha sıkıntılı hale getirense, hem zamanın giderek azalması, hem de bu konudaki çalışmaları yönlendirebilecek merkezi bir otoritenin bulunmaması.

Anlayacağınız problemin gerçek çözümünü bulmak, gelecek nesillere bıraktığımız baş ağrıtıcı bir süreç olacak gibi görünüyor.

Anlayacağınız problemin gerçek çözümünü bulmak, gelecek nesillere bıraktığımız baş ağrıtıcı bir süreç olacak gibi görünüyor.

Şimdilik geleceği çok parlak görünmese de bir iki projemiz yine de var insanlık olarak. Bunlardan ilki küçük cisimleri takip edip yapıştırıcıyla tek bir uzay aracına bağlamak. Bir diğeri ise devasa uyduları hedefliyor ve bunları bir düzenek yardımıyla Dünya'ya doğru çekme amacı güdüyor. Tabii bu düzeneği nasıl tasarlabileceğimize yönelik beyin fırtınaları hala devam ediyor.

Bunun dışında yeni gönderilecek uydular için, görev süreleri bittikten sonra Dünya'ya geri dönmelerini sağlayacak şekilde üretilmeleri şartı koşuluyor.

Bunun dışında yeni gönderilecek uydular için, görev süreleri bittikten sonra Dünya'ya geri dönmelerini sağlayacak şekilde üretilmeleri şartı koşuluyor.

Her halükarda, hemen yarın bu uzay enkazını temizlemeye başlasak bile yörüngeyi temiz bir hale getirmemiz onlarca yıl alacak gibi duruyor. Şimdilik felaket bir sona doğru adım adım gidiyoruz, bakalım işin sonu nasıl olacak...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
127
54
32
19
8
5
5
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Captain

2023 te beş dkda temizleriz orayı insanlık ölmediya

Alienca

dünyadan sonra kirletmediğimiz bir uzay kalmıştı bravo

diantus

ya ben anlamadım nasa son birkaç gündür uzaydan canlı yayın yapıyor ve bu kadar uydu göremedim ben

freedom

Çok farklı yörüngeleri var bu enkazların. Yani fotoğrafta gösterildiği kadar kötü bir durum olsa güneş alamayız, daha o konuma gelmedik. Bir de bu enkazların... Devamını Gör