Ayla Filminin Gerçek Hikayesi: Koreli Küçük Kız ile Türk Askerinin Öyküsünü Okurken Gözleriniz Dolacak!
Ayla Filminin Gerçek Hikayesi: Koreli Küçük Kız ile Türk Askerinin Öyküsünü Okurken Gözleriniz Dolacak!
DİKKAT: Filmi İzlemediyseniz Spoiler İçerir!!!
Kore televizyonu, hazırladığı 'Ayla: My Korean Daughter(Ayla: Benim Koreli Kızım)' adlı belgesel ile muazzam bir buluşmaya zemin hazırlamış. Bu dokunaklı öyküyü okurken mendilinizi hazır bulundurun. 😢
İşte Ayla filmi ve sizi hüzünlendirecek o muhteşem konusu, hikayesi...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1950 yılında Kore'ye gitmiş, 25 yaşında bir Türk genci Süleyman ile onun kanatları altına aldığı küçük bir Koreli kızın öyküsü bu.
Süleyman, savaş alanında gidecek hiçbir yeri olmadığını öğrendiği çocuğu yanına alır.
Karla kaplı alanda soğukta büzülmüş bir halde bulur küçük kızı. Kimsesizdir, çünkü anne ve babası Çinliler tarafından öldürülmüştür.
Türk askeri, bu sevimli kıza Ayla ismini verir. Ayla, çok geçmeden alışır Türk askerlerinin bulunduğu ortama.
Savaş sürerken tam bir buçuk yıl boyunca Ayla'yı yanından ayırmaz ve ona babalık yapar genç Süleyman.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ülkeden ayrılma vakti geldiğinde kızı olarak benimsediği Ayla'yı yanında götürmek ister Süleyman, ama şartlar izin vermez.
Ve aradan 60 yıl geçer. O Türk askeri, 85 yaşına geldiğinde, bu küçük kızın nerede olduğunu, yaşayıp yaşamadığını öğrenmek istiyor.
Gözleri doluyor. Onu evladı gibi benimsediğini ve İstanbul'a getirme çabalarının sonuçsuz kaldığını dün gibi hatırlıyor.
Türk askerinin üssündeki tek yetim Ayla değildi. Anne ve babasını kaybeden 20 kadar yetim çocuğa da sahip çıkılmıştı.
Ankara Okulu 1979 yılında başka bir okul ile birleştirilmiş. Eski bina yıkılmış ve yerine Ankara Parkı yapılmış.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bunun üzerine Ankara Okulu'ndan mezun olanlarla tek tek görüşülüyor.
Ayla'yı bulma umutları tükenirken 1 ay sonra güzel bir haber geliyor. 👊
Ve güzel haber. ✌️ Bu iletişim sayesinde Ayla bulunuyor. O küçük kız, şimdi 60'larında bir kadın.
Ankara Okulu'ndan ayrıldıktan sonra iş bulmuş ve evlenmiş.
Ayla'nın bugün sahip olduğu tek aile bireyleri, oğlu ve torunları.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Kore televizyonu, Ayla'nın kapısını çalıyor. Ayla, neyle karşılaşacağından habersizdir.
Fotoğraflardan hemen tanır. Hatıralar canlanır. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar Ayla. Onca yıl hissettikleri nasıl da ortaya çıkıyor...
60 yıl... Koca bir 60 yılın ardından Süleyman Birbiley, Kore hükûmetinin aracılığıyla ülkeye davet edilir.
Gaziler, buluşmadan bir gün önce şehitliği ziyaret ederler.
Süleyman Amcamız, en yakın arkadaşlarından birini savaşta kaybetmiş. Buradaki mezarını görünce gözyaşlarını tutamıyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ayla, "Bu babam için. Kendisi yurt dışından geliyor ve ben de babam için bir hediye bakıyorum" diyerek buluşma öncesinde bir takım elbise alıyor.
Bu esnada Süleyman Amca da kaldığı otelde, getirdiği hediyeleri hazırlamakla meşguldür.
Ve büyük gün gelip çatar. İkisinin de heyecanı gözlerinden okunuyordur.
Ankara Okulu yıkıldıktan sonra yerine yapılan Ankara Parkı'nda, yani 60 yıl önce Süleyman'ın Ayla'yı bırakmak zorunda kaldığı yerde buluşma gerçekleşiyor.
Ayla şimdi 60'ın üzerinde olmasına rağmen, sonunda gurur duyabileceği anne ve babasını buldu.
Hayattayken bu anı yaşayabildikleri için iki taraf da mutlu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Süleyman Amca, kendi elleriyle Türk lokumu yediriyor kızı Ayla'ya.
Tıpkı 60 yıl önce de yaptığı gibi.
Sona eren hasretin ardından ayrılık vakti geliyor.
Süleyman Amca, kızının aldığı giysiyi giymiştir.
Ayla, annesi olarak gördüğü Demet Hanım'ın yorgun düştüğünü görünce, ona hemen masaj yapmak istiyor. 😊
Bu veda bu kez uzun süreli olmayacak, bundan emindirler. Anne ve babasını uğurladıktan sonra, Türkiye'ye bir gün gideceklerini söylüyor Ayla.
Sevgi, zamanla ya da uzaklıkla eksilmiyor; bunu bir kez daha anlıyoruz Süleyman ve Ayla ile.
Şimdi kaç yaşında olduğunun önemi olmaksızın Ayla onlar için hala 5 yaşındaki o küçük tatlı kız.
Sevgiyle kalın.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Boğazım düğüm düğüm, yo. Bunların işte filmini yapın kardeşim, gerçek hikayemiz bu bizim ya. Daha bunun gibi ne hikayelerimiz var. Senaryo bile hazır. Adam g... Devamını Gör
Dostum ciddi iyi fikir. tebrik ettim seni umarım sektörden birileri bunu akıl edebilir.
beğenmeme,kahkaha atma,kızma ifadelerini koyanlar acaba hangi kafadasınız? Neye kızdınız?Neyi beğenmediniz?Ve ya burda komik bulduğunuz şey ne?
onedio da karşıma çıkan en anlamlı paylaşım, teşekkürler.