Görüş Bildir
Haberler
Kiminle İş Birliği İçindeyim? Yaradan ile Nasıl İş Birliği Yaparım?

etiket Kiminle İş Birliği İçindeyim? Yaradan ile Nasıl İş Birliği Yaparım?

Ünal Güner
21.06.2023 - 22:52 Son Güncelleme: 22.06.2023 - 21:35

Kontrollü değil kontrolcüysen, güvenli hissetmeyip korkak isen, emin olmak yerine endişeliysen, sakin değil de öfkeli ve kızgın isen sen kiminle ve ne ile iş birliği yapıyorsundur?

Nefsin ya da nefsinin kullanıldığı egoizmin içerisinde olduğun yerlerde mecazi olarak şeytan ile iş birliğindesindir.

Yani sadece dışarıyı, maddeyi, dünyayı ya da gördüklerini gerçek zannederek onların oyuncağı olma yolunda ilerlersen senin iş birliği yaptığın şey sadece madde, egoizmin seni götürdüğü birtakım tuzaklar olur.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Öyleyse kendine sor: “Yaradan ile nasıl iş birliği yaparım?” Böyle bir iş birliği mümkün mü, yoksa böyle bir konudan bugüne kadar kaçtın mı?

Öyleyse kendine sor: “Yaradan ile nasıl iş birliği yaparım?” Böyle bir iş birliği mümkün mü, yoksa böyle bir konudan bugüne kadar kaçtın mı?

Eğer sen, sana verilen işi, alanı, enerjiyi görerek ve fark ederek hayatın içerisinde, o işin içinde tam ve mevcut bir şekilde bulunuyorsan; o işi özenerek, ertelemekten uzak bir biçimde, o anda o işin yapılmasının gerekliliğini bilerek yapıyor ve korkulardan, endişelerden, acelecilikten, çatışmalardan, öfke ve kızgınlıklardan uzak bir şekilde, geçmiş ve gelecekten özgürleşerek tam da burada, bulunduğun yerde mevcutsan yaptığın işe yüreğinle, kalbinle, sevginle ve hatta ilahi bir aşkla akmaya başlarsın. Peki bunun adı nedir?

Eğer bir işi gerçekten severek yapıyorsan gözlerinin içi ışıldamaya başlar, mutlu olmaya başlarsın. Mesela bir işin var ve sen o işe, o işin içerisine gerçekten akıyorsun. O işi yalnızca para kazanmak, birilerinin onayını almak, birileri tarafından pohpohlanmak veya alkışlanmak için değil; gerçekten sevdiğin için yapıyor ve hatta aktığın şeyden sana neler geleceğinin beklentisi içinde dahi olmadan onu kucaklıyorsan, oradaysan işte o zaman o özenle, sevgiyle, aşkla aktığın işte, bir bakarsın ki o elin sahibi artık Yaradan olmuş.

Yaradan’ın eliyle bir iş yapıyorsun; bir resim çiziyor, bir müzik icra ediyorsun, bir vidayı sıkıyor, bir ahşabı kesiyor ya da bir kediyi seviyorsun. Bu el senin, evet; senin bir uzantın. Ama o anda kediyi severken artık Yaradan’la iş birliği hâlindesin. O köpeğin gözlerinin içerisine, gözlerinin içinden bakan, iş birliği yaptığın; o görünmez olan. Ve sen ne kadar buradaysan, buradalığın içerisinde ne denli aşkla, sevgiyle, hayatı, hayatını, bizzat kendini, sana verilenleri, sunulanları, yeteneklerini, getirdiklerini, gideceğin ve gittiğin yeri, güvenini, aldığın tatları ‘kabul’le sevebiliyorsan gözlerinin içinden gülümseyen artık O olur.

İşte bu, seni bir hâle, bir alana davet ediyor. Hayatın içinde sakince, sakinlikle, sade ve güvenle bir huzura çağırılıyorsun. O huzurun adı da ‘huzurundalık’. Huzurunda olmanın tadı dediğimiz de aslında Yaradan’la iş birliği hâlinde olmanın bir bilgisi ve bilgeliği.

Peki bu, senden o kadar uzak mı? Diyelim ki birisi bunu sana anlatıyor. Mesela Ünal sana diyor ki, böyle bir şeyler var. “Ah ben yapamam. O benden ne kadar uzak.” mı diyeceksin? Oysa uzak zannettiğin şey bir adım. Sadece bulunduğun yerde, şu anda, bulunduğun anla buluşman. Bu anın içinde olup seyrettiğinden dahi tat alman. Ne ile buluşuyorsun? Yeni bir şeyle... Diyeceksin ki, olur mu, ben bunu zaten biliyordum. Hayır! O yeni bilmeyi de bırak. Şu anda ve burada bu buluştuğunla kucaklaş. Ve tabi ki tüm bu ifade edilen hâli, bu durumu sen de yaşayabilirsin. Bu dünyada herhangi birinin yaptığı ve yaşadığı herhangi bir şeyi hepimiz yapabiliriz.

Peki şimdiye dek neden kaçtın, neden korktun bu iş birliğinden de gidip şeytana sığındın? Neden geçmişte karanlıkla iş birliği yapmaya başladın?

Peki şimdiye dek neden kaçtın, neden korktun bu iş birliğinden de gidip şeytana sığındın? Neden geçmişte karanlıkla iş birliği yapmaya başladın?

İşte bunun altında yatan neden de aslında ışığın gücü ve kudretinden, kendinden çıkacak yeteneklerden, kendi yüceliğinden, büyüklüğünden, senin bir parçanın O’nunla birlikte, burada ve O’nun da seninle beraber olmasından ürkmendi belki de. Gel aş bunu. Sen zaten mükemmel olansın, mükemmel bir yaratımsın. Sende olan hâl, şey âlemde var. Onun için âlemde olan âdemde, âdemde olan da âlemdedir. 

Ve sen bütün bu yeteneklerin ve gücünle burada olarak ve o mevcudiyetinle bu olumsuz duygu ve düşüncelerden arınarak tam da burada, yeniden ve yeni bir şekilde başlamaya hazırsan ve ‘ben de yapabilirim, yapmaya niyet ediyorum’ diyorsan, talebin buysa yol hemen kendiliğinden açılıyor: Gel iş birliğine. Dışarıyla ya da şeytan ile yaptığın iş birlikleriyle Allah'a ortak koşmayı bırak. O şirkten arınıp buraya yönel. Ve buraya geldiğinde, aslında gönülle akarak gönlünle yaptığın işlerde, iş birliği yaptığın Allah olacak.

Sen eğer bu iş birliğine varsan, burada iki gibi görünen şey adım adım bir olacak. Evet, bir taraftan iki olacak ama bu iki zannettiğin şey seni Bir’e götürecek ve Bir’e taşıyacak. Sen ne O’yum diyebileceksin ne de O’ndan öteyim diyeceksin. 

Öyleyse, bu iki gibi görünen bilginin içerisinde, bu iş birliğinin içerisindeki iş, sen, hayatın ve O’nunla birlikte yaşayacağın bu hâl olacak. Ve bu hâl, sana içeriden, gönlünden, içeriden içeriye açılan bir kapıdan her an fısıldamaya ve fısıldanmaya hazır olacak, şayet sen hazırsan. Bugün birinin aracılığıyla dışarıdan kulağına aktarılan bu bilgi, sen istersen ve dilersen, gönlünden sana, senin aracılığınla verilmeye hazır. 

Yeter ki şunu söyle: “Evet, ey gönlüm, ey kalbim, ben Yaradan’la iş birliğinde olmak istiyorum, ben huzurlu olmak istiyorum. Hayatın tatları ve lezzetleri ile buluşmak istiyorum. Bugüne kadar birçok faniye takıldım. Onlar geldi geçti. Şimdi geçici olanla, yanıltıcı ya da beni oyalayıcı olanla değil, oyalayıcı olanlardan sıyrılarak, orada eğlendiğim ve kendimi kandırdığım, belki de gerçeğe ve hakikate sırtımı döndüğüm yerlerden, şimdi bir farkındalıkla kendimi geri çekiyorum. Yeniden başlayabilirim. Evet, geçmişte düştüm, yapamadım ve belki de çeşitli şekillerde zorlandığımı zannettim. Oysaki hayat bana bugün, bu fırsatı bir daha, yeniden veriyor.” Biraz önce düşmüştün ama şimdi elini uzatıyor: “Hadi kalk.” diyor. “Hadi gel, bir daha yürüyebiliriz, bir daha güzele gidebiliriz çünkü sen sonsuz bir varlıksın.” diyor.

Sonsuz ne demek? Sonsuzluğun bilgisini, bilgeliğini almaya hazır mısın? Sonsuzun içine dalmaya hazır mısın? O’nunla iş birliğiyle yeni işlere var mısın?

Sevgimle, hoşça kalın. 

Instagram

Twitter

YouTube

Facebook

Web

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
1
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Selam Özbakan

yaratanı gören varmıki işbirliği yapalım varlığını ispatlayamamış varrmı var acaip var