Biliyor musunuz, annenizi ve babanızı, yani ailenizi siz seçip geldiniz bu dünyaya, bu yaşamı bilerek geldiniz, kendinizi gerçekleştirmek üzere…
“Nasıl yani? Öyle şey olur mu?” deseniz de gerçek bu. Kimse söylemedi mi size bunu? Ya da zaten farkındasınız ve ailenizi, doğduğunuz coğrafyayı seçerek geldiğinizi biliyorsunuz.
Ailemizi ve yaşadığımız coğrafyayı seçerek geliyoruz. Bununla beraber yaşam tarzımızı, dilimizi, inanç sistemimizi, dinimizi, çevremizi, sağlığımızı ve hastalığımızı da… Yaşarken yaptığımız tercihlerle bedenimiz de yaşamımız da şekilleniyor. Ayrıca yaşamımızda her şeyin sorumlusu genetik; yaşam şeklimiz yani beslenme tarzımız, stres ve duygular yani epigenetik yönetiyor yaşamımızı.
Şimdiye kadar bunu size kimse söylemediyse, tamam, ben söylüyorum şu anda. Anne karnına girdiğimiz anda DNA kaydı başlıyor. İstediğiniz bilgiyi, bu konuda uzman bir hekimden hipnoterapi seansıyla alabilirsiniz. -Değişmeyen alışkanlıklar ya da takıntılı durumlar varsa bazen bu tür tedavilere ihtiyaç duyulabiliyor.
Bulunduğunuz çevre, DNA hücresel fonksiyonları kontrol etmez, hücrenin beyni çekirdek değildir, hücreler yaşadıkları yere göre şekillenir. Ayrıca bedeni yönetmez.Peki, anne karnına girdiğimiz anda ne dediler bize?
■ Eli ayağı sağlam olsun yeter!
■ Cinsiyeti fark etmez!
■ Hayırlısıyla doğsun da kurtulayım.
■ Hiç istemiyorum bu bebeği, babasına çekerse diye çok korkuyorum.
■ Çok güzel olmasa da olur.
■ Doğsun da çalışıp bana bakar...
■ Sinir oluyorum, onun yüzünden çok kilo aldım.
■ Eyvah yine kız olursa yandım, eşim beni öldürür!
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio