Kılıçdaroğlu'ndan Yargıya 'Ayakta Alkış' Eleştirisi

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki adli yıl açılış törenine katılmaması ile ilgili konuşan ve törende yargıçların ayağa kalkarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı alkışlamasını eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, örnekler verdi ve herkesin bir yeri, devletlerin gelenekleri olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, 'ABD Başkanı salona girdiğinde yargı ayağa kalkıp alkışlamaz. Hakim salona girdiğinde herkes ayağa kalkar. Bizde hep beraber alkışlıyor' dedi ve ekledi: 'Ben ayağa kalkarım, bürokratlar da kalkar ama hakimlerin bir siyasiye kalkmaması gerekir.'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki adli yıl açılış törenine katılmamasını eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Milletin mekanında adli yıl açılışı yargı bağımsızlığına gölge düşürmez' açıklamasını anımsatan Kılıçdaroğlu, 'Cumhurbaşkanlığı da, TBMM de millete aittir. Ama milletlerin, devletlerin gelenekleri vardır. Cumhurbaşkanlığı’nı TBMM’ye getiremezsiniz. Cumhurbaşkanlığı adliyede toplanır mı, Bakanlar Kurulu TBMM’de toplanabilir mi?' dedi ve şöyle devam etti:

'Herkesin bir yeri vardır'

'Milletin mekanı diyorsunuz ama millet kaça mâl olduğunu bilmiyor. Orada yargıyı topluyorsunuz. Yargı bağımsızlığı diye bir kural vardır. ABD Başkanı salona girdiğinde yargı ayağa kalkıp alkışlamaz. Bizde hep beraber alkışlıyor. Ne demek bu, yargı yürütmenin emrinde demektir. Dünyanın her yerinde hakim salona girdiğinde herkes ayağa kalkar. Herkesin bir yeri vardır. Ben ayağa kalkarım, bürokratlar da kalkar ama hakimlerin bir siyasiye kalkmaması gerekir. Bu çerçevede bakmak gerek.

'Tam bir yüz karası toplantı'

Adli yılı açıyorsunuz, bir de kalkıp konuşma yapıyorsunuz. Siyasi bir konuşma. Ne demek bu, “Sevgili hakimler, siz bu yönde karar verin.” Tam bir yüz karası bu toplantı. Ben yemin ettim. Namusum üzerine yemin ettim.

'Devletin kurumlarını arka bahçenize dönüştürürseniz...'

Davaları hızlandırın diyor, yargıya talimat veriyor. Bir de diyorlar ki “Demokratik bir ülkeyiz.” Bunun neresinde demokrasi var? Herkesin Yenikapı ruhuna saygı duyması lazım. Birliğe, beraberliğe ihtiyacımız var mı, var. Ama devletin kurumlarını hiç kimse kendi arka bahçesi haline getirmemeli. Devletin kurumlarını arka bahçenize dönüştürürseniz Türkiye’de birliği beraberliği sağlayamazsınız. Başta yargıya, kendi görevinizi biliniz. Adaleti başkalarına teslim etmeyiniz. Adalet çok soylu bir kavramdır. Mülkün, devletin temelidir. Adalet bir kutup yıldızı gibidir, sabit yerinde durur, bütün kainat onun etrafında döner. Bütün cumhurbaşkanları, genel başkanlar, STK’lar, vatandaşlar, kainat o adaletin etrafında döner. 

'Anayasa ve hukukun ayaklar altına alınmasıdır'

Adalete gölge düşürdüğünüz andan itibaren devleti devlet olmaktan çıkarırsınız. Anayasada da “Kimse yargıya talimat veremezsiniz” diyor. Giriyorsunuz, herkes ayağa kalkıyor, konuşma yapıyorsunuz, gidiyorsunuz. Bu anayasa ve hukukun ayaklar altına alınmasıdır.

'Adaleti, yargıyı aşağılamak demektir'

Bu adaleti aşağılamak demektir, yargıyı aşağılamak demektir. Böyle bir şey olamaz. Barolar Birliği Başkanı konuşur, Yargıtay Başkanı konuşur. İlk kez bütün gelenekleri bir kenara attık. Elbette milletin yeri. Kimse itiraz etmiyor ki ona. Milletin yeri diye meydanda toplansınlar.'