Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Kan, Ter, Gözyaşı! Rekabetten Geçilmeyen Spor Salonundaki İlk Güne Dair Her Şey...
Yeni bir şeylere başlamak birçok insan için ekseriyetle zordur...
Yeni bir ortam, yeni insanlar ve üzerinizdeki çekingenlik duygusu. Onu atmak biraz zaman alır. Ve ne yazık ki, insanların ruhuna işlemiş rekabet duygusu o zamanı ellerinden geldiğince uzatmaya çalışır. Bunun en çok yaşandığı yerlerden biri hiç kuşkusuz spor salonları. Soğuk bir deniz gibi düşünün bu spor salonlarını, bir kere adımınıza attığınızda alışacaksınız. Sonrası size kalmış; ya tamam ya devam!
O zorlu ilk günde başımdan geçenler için buyrunuz...
Kendi kendinize hazırlanma süreciniz oldukça kolay başlıyor aslında. En azından benim öyleydi. Ne olduğumu ve ne istediğimi biliyordum.
Sürekli oturan bir beden, fazla hareket etmeyen bacaklar ve tüm bilgisayar ekranına bakan bir kafa. İlk gün, ilk hafta ve ilk ay elbette zorlu olacaktı; buna hazırlıklıydım.
Aslında spora yazılan herkes buna hazırlıklıdır. Başta zorlanacaksınız, yapamayacaksınız ya da yeteri kadar iyi olmayacak. Zaten önemli olan üzerinizdeki hareketsizliği ve tembelliği atabilmek.
Eee, o da artık sizin ne kadar disiplinli olabileceğinize kalmış.
Bunlar için yeterli motivasyonum varken spor salonunda yaşadığım Amerikan filmlerindeki acımasız liseye yeni gelmiş çocuk psikolojisi işleri biraz sarpa sardırdı...
Evet, kesinlikle Amerikan filmlerindeki acımasız liseye yeni gelmiş çocuk psikolojisi bu durum için en uygun tabir.
Bir yerde yeni olmanın zaten oldukça zor olduğunu bilen içe dönük bir insan olarak içine düştüğüm rekabet ortamı gerçekten filmlerden çıkmış sahneler gibiydi.
Eminim ki spor salonu ortamlarındaki rekabetten rahatsızlık duyan benim gibi birçok insan var. Düşünsenize tüm gün çalışıyorsunuz, hayatın birçok alanında zaten rekabet içindesiniz; buna maruz kalıyor, bundan kaçamıyorsunuz. Ve belki de, rekabeti seven bir insan olduğunuz da söylenebilir.
Ancak, günün sonunda biraz daha sakin ve rahat zamanlar geçirmek istiyorsunuz, kendi kendinize spor yaparak enerji toplayıp kafanıza boşaltmak istiyorsunuz ama
M Ü M K Ü N D E Ğ İ L.
Mümkün değil zira daha ilk gününüzde, yan aletteki gözünü hırs bürümüş canlı birey sizi izleyerek size meydan okurcasına spor yapıyor, düelloya davet ediyor.
İlk an etkisini aldıysanız sıra geldi izleme ve ansızın çağrıldığınız düelloya!
Bundan sonraki bütün adımlarda bir şekilde izlendiğinizi, süzüldüğünüzü ve hatta yer yer küçümsenici bakışlara maruz kaldığınızı göreceksiniz.
Ben gördüm!
Ve aslına bakarsınız sebebini az çok anlıyorum ama yine de uzak kalmak istiyorum. O tarz bir rekabet isteseydim fitnessa değil kickboxa yazılırdım zaten.
Kardeşim sen yine delirmişçesine sporunu yap. Disiplinine, inşa ettiğin bedene saygı duyuyorum ama biraz öteye lütfen.
Ve şunu da hatırla: Acaba ilk gününde sen nasıldın?
Biraz da şıklık yarışına değinmek istiyorum. Sonuçta katalogdan fırlamış insanlar arasında benim gibi haftanın rüküşü seçilmek istemezsiniz öyle değil mi! 😁
Erkeklerin özenle şekil verdiği saçları, kadınların nasıl dağılmadığını bir türlü anlamadığım muhteşem makyajları. Fosforlu, parlak ve gözlerimi kanatan birçok değişik renkteki spor kıyafetleri...
Ben de dümdüz gittim. Çünkü dümdüzlük bazen iyidir. Ama, elbette ki sorun onların özenli tarzı ya da benim dümdüzlüğüm değil.
Sorun, beni ilgilendirmediğini düşündüğüm özenli mevcudiyetlerin benim kendi halindeki sade mevcudiyetimi rahatsız etmeye çalışmaları.
Ve onlar benim sadeliğimi incelerken şöyle bir yaklaşıp 'Canım o takip ettiğin Instagram hesaplarının birkaçını takipten çıkar istersen...' diyesim gelmedi değil. Ama insanlık bende kalsın.
İlk gün boyunca bireysel karşılaşmalarda yaşadıklarım artık az çok malum. Ama bunlardan daha beteri varsa o da ilk güne bir de grup dersi koydurmaktır!
Görüş alanınızdaki bir ya da iki insanın tuhaf bakışlarını, siz bir şeyler yapamazkenki mağrur duruşlarını ya da gösteriş yapmalarını gözardı etmek o kadar da zor değil.
Fakat bir grup insanla bir arada olmak işleri biraz daha zorlaştırıyor.
Grup dersinde siz daha ayağınızı nereye atacağınızı bilemezken bu durumu fark edip kıvrak Britney Spears kliplerinin başrolüne dönüşerek "ŞOV DEVAM ETMELİ" diyenler oluyor. Olacak... 😅
Burada aslında komik bir şey var. Eğer gülmenizi kolayca tutamayan biriyseniz bu tür grup derslerinde işler çığrından çıkarabilir. Çünkü sizin ilk günkü beceriksizliğiniz karşısında bu işe yıllarını vermiş abartılı bir edayla hareket edenleri görünce belli bir noktadan sonra gülmeye başlıyorsunuz.
Böyle bir durum başınıza gelirse diyerek şimdiden 'Allah yardımcınız olsun' dileklerimi sunuyorum.
Spor salonunun genel havasını solumuşken güzel azınlığı unutmayalım! Gördükçe mutlu olacağınız size benzer insanlar da yok değil...
Bir köşede kendi halinde, kimseyi rahatsız etmeden, yargılamadan ya da gösterişten uzak şekilde sporlarını yapıyor olacaklar. Soyunma odalarında denk geldiğinizde size mütevazi bir gülümsemeyle 'Kolay gelsin' diyecekler. Spor salonundaki hiçbir insan için devamlılığı emek isteyen bu durumu zorlaştırmayacaklar. Böyle insanlar hâlâ var.
Derin bir nefes alalım, ilk gün bitti sonunda. Sonraki günlerde neyle karşılaşacağınızı, spor yaparken ne kadar zorlanacağınızı ve bu rekabetten nasıl uzak duracağınızı daha iyi biliyorsunuz artık.
Böyle ortamlarda hiçbir insanın sizi rahatsız etmesine müsade etmeyin. İlk gün o motivasyonu korumak biraz zorlu olsa da onların, hayatın her alanında var olduğunu unutmamak gerek. Vazgeçmek yok.
Yorum Yazın
kan ter gözyaşı deyince aklıma Bts - Blood sweat tears geldi fhdjlfds
Bir army olarak gururlandım
anam hiç sevmem
5. de sakalsız bi kit harrıngton yinede tatlı