Kadınları 'Terbiye Etme' Amacıyla Okullarda ve İş Yerlerinde Yapılan Bekaret Kontrolü ve Geçmişten Kan Donduran Detaylar
Kadınları 'Terbiye Etme' Amacıyla Okullarda ve İş Yerlerinde Yapılan Bekaret Kontrolü ve Geçmişten Kan Donduran Detaylar
Aşmamız gereken çok şey var çok...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bekaret kontrolü, uzun yıllardır kadınlar üzerinde baskı aracı olarak kullanılan, genç kadınları intihara sürükleyen ve bir süre daha toplum olarak üzerinde uzlaşamayacağımız meselelerden biri.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Devlet, kadın üzerindeki denetimini kaybetmemek için okul kayıtlarından iş başvurularına kadar birçok alanda kadınların karşısına bekaret kontrolünü çıkarıyordu. Bu denetim nedeniyle de okul kayıtları sırasında bekaret kontrolüne maruz kalan ve haklarına tecavüz edilen kız çocukları intihar etmeye başlamıştı.
Devletin bu bekareti muhafaza etme sevdası nedeniyle kadınların, kız çocuklarının bir bir ölüme gitmesi bilinçli kadınlar arasında da bir mücadele zemini hazırlamıştı.
Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Işılay Saygın, intiharlarla ilgili "üç tane, beş tane" ifadelerini kullanmıştı ve bu uygulamadan "terbiye etmek" cümleleriyle bahsetmişti.
Kadınlar, her ne kadar bununla mücadele edip devlete kafa tutsa da devlet yetkililerinin elde ettikleri bu muazzam "iffetsizlik gösterisini" kaldırmaya hiç niyeti yoktu. Her zamanki gibi direnmişlerdi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Sonunda da bu mücadele karşılık bulmuştu ve 21 Ekim 1998’de Adalet Bakanlığı, bekâret kontrolünün ancak takibi şikâyete bağlı suçlarda, mağdurun rızası alınarak, “ırza geçme” gibi suçlarda ise ancak hâkim kararı ile ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı izni ile yapılabileceğini belirten bir genelge yayınlamıştı. Böylelikle bir nebze de olsa bekaret kabusu ortadan kalkmıştı.
Her ne kadar bu kazanım elde edilmişse de hem ülkemizde hem de dünyanın birçok yerinde bekaret kontrolü ne yazık ki hala yaygın. Bekaret konusunda ahlaki olarak henüz netleşmiş durumda değiliz. Bekaret, namus kavramının belirleyicisi olmuş durumda.
Namus işin içine girince oluşturulan baskı nedeniyle de kadınlar, kızlık zarlarını evlenmedikleri sürece korumak zorunda... Korumadıkları takdirde de birçok yerde ölüm karşılarında oluyor.
Devletin, bir çocuk gibi kadınların yaramazlık yapmasını engellemeye çalışmasını ne kadar yıl geçerse geçsin anlayamayacağım. Mantıklı bir zemine oturtmak güç. Kadınların hayatını olumsuz yönde etkileyen kızlık zarı olarak halk arasında bilinen bu kavramı tarihe gömmek bizi bir tık daha ileriye taşıyacaktır.
Tüm bunlar bir kenarda dursun bilimsel verilerle açıklamaya çalıştığımızda da aslında "kızlık zarı" denilen bir şey yok. Haliyle bu bekaret kontrolünün de bilimsel bir karşılığı bulunmuyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Geçmişte yaşanan ve halen daha aşamadığımız bir tabu haline getirilen bekaret meselesi genel anlamıyla kanımızı dondurmaya devam ediyor ve bir süre daha devam edecek gibi.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
İnanamıyorum böyle bir uygulamayı ilk defa duydum. Ne kadar saçma ya. Tecavüze uğrayıp da susturulanlar var. Onların suçu bile olmayan bir meselede yine kaba... Devamını Gör
Bu nasıl bi insanlık dışı birşeydir... Onca kadın bu olaylar yüzüne öldürülüp bin türlü işkenceye maruz kalıyor intihar ediyor hayatlarından oluyor. Insanın ... Devamını Gör
Bekaret kelimesi çok tuhaf, konu kadınsa tespit ediliyor. Ama erkekse tespit edilemiyor. Yani birlikteliği gerçekleştiren iki cins ama biri bekaretini kaybet... Devamını Gör