Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
İtalya'nın Pisa Kulesi Varsa, Sivas'ın da Ulu Camisi Var: 'Ustalar Bilerek Eğimli Yapmış'
Anadolu Selçuklu Devleti döneminde, 1196-1197 yılları arasında inşa edilen Sivas Ulu Camisi'nin 35 metre yüksekliğindeki minaresinde eğim bulunuyor. Minaredeki bu eğim akıllara İtalya'daki ünlü Pisa Kulesi'ni getiriyor. Ancak Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Erdal Eser, minarenin Pisa Kulesi gibi sonradan eğilmediğini, bu şekilde inşa edildiğini söylüyor.
Sivas'ta Uluanak Mahallesi Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde bulunan ve Selçuklu Devleti döneminde 2'inci Kılıçarslan'ın oğlu Kudbeddin Melih Şah tarafından 1196 ile 1197 yılları arasında yaptırılan Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesindeki tarihi Ulu Cami'nin minaresi eğriliği ile biliniyor.
Zaman içerisinde eğiminde değişiklikler görülen, yerden 35 metre yüksekliğindeki minarenin hareketleri sismik cihazlar ile takip ediliyor. Yıl içerisinde zaman zaman çok küçük oranlarda esnemeler tespit edilen minare, yıllar önce yaşanan yıldırım düşmesi sonucu oluşan hasara rağmen ayakta durmayı başarıyor.
"Bu yapılar zaman içerisinde oturuyor"
Selçuklu ve Orta Çağ dönemi mimarisinde minarelerin çoğunun tuğla ile yapıldığını söyleyen Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Erdal Eser, 'Tuğla malzeme taş malzemeye oranla ölçü açısından daha küçük olduğu için zaman içerisinde bu malzemede esneme gerçekleşebiliyor. Anadolu'da birden fazla tuğla minarenin eğik gövde ile günümüze gelmiş olduğunu görüyoruz' dedi.
Anadolu'da benzer özellikli farklı camilerin de olduğunu kaydeden Eser, 'Aksaray Eğri Minare, Harput Ulu Cami'deki minare de eğridir. Harput Ulu Cami'deki minare Pisa Kulesi'nden de daha çok eğime sahipliği ile meşhur olmuştur. Buna ek olarak bir de Sivas Ulu Cami'nin minaresi söz konusudur. Bu yapıların malzeme karakteri ve özellikleri nedeniyle zaman içerisinde oturmaları söz konusudur. Bütün yapılar oturmaktadır ve bu oturmalar devam etmektedir' şeklinde konuştu.
"Yıldırım isabet edene kadar bir sorun gözükmüyor"
Camiye yıldırım düşmesi nedeniyle gövdede oluşmuş çok ciddi bir problem olduğunu aktaran Eser, 'Yıldırım oraya isabet edene kadar bu tür bir sorun görünmüyor. Bu konudaki düşüncem bunların bilerek ustaları tarafından belli eğimlerde yapılmış olmalarıdır. Çünkü normalde biz 10'uncu yüzyıldan itibaren kulevari oluşumları biliyoruz. Bunların formlarına baktığımız zaman aşağıdan yukarıya doğru daralan statik açıdan çok sağlıklı bir durum var. Bu yapılar yüzyıllar boyunca varlıklarını koruyarak sürdürüyorlar. Vakıfların ölçümleri sonucu Sivas Ulu Cami'nin minaresi 2 milimlik bir salınıma sahip' diye konuştu.
"Malzeme ve iklim özellikleri nedeniyle gerilme ve enseme söz konusu"
Prof.Dr. Eser, Sivas Ulu Cami minaresinin kendisine özgü bir salınımının söz konusu olduğunu belirterek, 'Malzeme ve iklim özellikleri nedeniyle belki gerilme ve esneme özellikleri söz konusudur. Minare bu sayede ayakta durmaktadır. Sivas Ulu Camisi'nin minaresine bilerek bir eğim verildiğini, bu mimari ögelerle söylemem mümkündür' dedi.
Sivas Ulu Camisi minaresindeki eğim ile Pisa Kulesi'ndeki eğimin farklı nedenlerden kaynaklandığını vurgulayan Eser, 'Pisa Kulesi'nin kayma nedeni, eğilme nedeni bilerek yapılan bir durum değildir. İnşasından sonra oluşan zeminden kaynaklanan bir durum olduğunu biliyorum' ifadelerini kullandı.
"En önemli tehdit trafik yoğunluğu"
Ortaçağ mimarlarının minareleri yaparken iklim koşullarını da hesap ettiklerini söyleyen Prof.Dr. Eser, 'Eğimin kuzeye doğru olmasını da rüzgara bağlıyorum. Kuzeyden gelen rüzgar Anadolu'da çok bilinir ve güçlüdür. Bana sanki rüzgara karşı bir direnç sağlanması için bilerek eğri yapılmış gibi geliyor' ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Eser, bugün Ulu Cami minaresini tehdit eden en önemli unsurun hemen yanı başından geçen yol ve buradaki trafik yoğunluğu olduğunu belirterek, 'Minareyi muhafaza etmek için bölgedeki ulaşım azaltılmalı veya tamamen yayalaştırılmalıdır' dedi.
Yorum Yazın
Onların Pisa kulesi varsa bizim allahımız var ....
minarenin bu sekilde yapilmasinin mutlaka baska sebepleride vardir gercekten ilgi cekici ve dusundurucu emegi gecenlerin mekanlari cennet olsun .
Adamlar yıllar önce neler yapmış helal olsun. Yokluk içinde şaheser çıkartmışlar ortaya.. Şimdiki yapıların hepsi birbirinin aynısı nerdeyse..