İnsana Saç Baş Yolduran Cana'dan Nur Yüzünü Gösteren Hayri'ye Camdaki Kız'ın Son Bölümünü Konuşuyoruz!
Her bölümünü ekrana kitlenerek izlediğimiz Camdaki Kız'ın son bölümünde yine ortalık epey karıştı. Neler olduğunu merak ediyorsanız sizleri böyle alalım...
Camdaki Kız, her bölümünü merakla beklediğimiz son zamanların en popüler dizilerinden bir tanesi biliyorsunuz ki...
Reyting başarısını asla elinden bırakmayan Camdaki Kız'da geçtiğimiz hafta Feride Hanım eline dürbünü alıp kızının cinsel hayatını dikizlemişti.
Hatta öyle bir zenginlik düşünün ki, izleyebilmek için Koroğlu ailesinin hemen karşısındaki apartmandan kendisine dair tutmuştu. Fakat Feride Hanım Muzo'ya basılmıştı.
Yeni bölüm Muzo ve Feride Hanım arasındaki gergin konuşma ile başladı. Feride Hanım dünürlerine sürpriz yapmak için o daireyi tuttuğunu iddia etse de Muzo inanmadı tabii...
Ee herkes Nalan değil Feride Hanım, Muzo'yu öyle kolay kolay kandıramazsınız. Bu arada unutmuş olanlar için Muzo Nalan'a olan gizli sevdasını kalbine gömüp Londra'ya taşınmaya karar vermişti. Tam valiziyle kapıdan çıkarken de Feride'yi görüp vazgeçti. Çünkü Muzo, Nalan'ı asıl koruması gereken kişinin annesi olduğunu anladı.
Bunu Feride Hanım'a açık açık söyledi de, 'kızınızı sizden koruyacağım' dedi anlayacağınız.
Fakat Feride Hanım'da asla geri vites olmadığı için Muzo'yu tehdit etti ve gördüklerini kimseye söylememesini istedi. Muzo da durur mu yapıştırdı cevabı, 'istesem de bu gördüklerimi kimseye anlatamam' dedi.
Diğer bir taraftan da Nalan annesinin kendisini izlediğini bilerek, Sedat ile birlikte olmaya karar verdi.
Ürkek ürkek yataklarının başında dikilirken, Sedat hemen yattığı yerden kalktı ve Nalan ile yakınlaştı.
Tam birlikte olacaklar derken Nalan yıllar boyunca annesinin kendisine yaptığı 'kendini erkeklerden koru, edepsizlik yapma' gibi uyarıları hatırlamaya başladı ve kriz geçirdi desek yeridir.
Nalan'ı bu halde gören Sedat ise sonunda ipleri kopardı ve bağırmaya başladı. Nalan'ın kendisini canavar olarak görmesinden tutun, bunun nasıl bir evlilik olduğuna esti gürledi. Eeeeh yetti bu kadar diyip evden çıktı gitti. Nalan da bu sırada arkasından ağladı tabii, annesinin öğrettiği gibi hemen gidip ellerini yıkadı.
Feride Hanım karşı apartmandan izlerken Sedat'ın arabaya binip gittiğini gördü, ve hemen nerede olduğunu tahmin etti; Cana'nın yanı.
Cana sinsi yakıştırmalarını yaparken Feride Hanım gelip ikisini bastı ve Sedat'a okkalı bir tokat attı. Öyle bir tokat attı ki adamın suratını çizdi, siz hayal edin artık tokadı. Tehditlerini savurdu...
Neyse çok uzatmadan devam edelim, Sedat tıpış tıpış evine dönüp Nalan'ın yanında aldı soluğu. Sabah olduğunda ise asıl gündem sahnemizi izledik. Nalan yeni gelin olarak biricik ailesine kahvaltı hazırlamaya karar verdi. Ama bilmediği şey yeni evinde her lokmanın sayı ile masaya konduğuydu.
İzleyenler bilir Rafet Bey israfı sevmediği için kahvaltıda bile sofraya her şey sayı ile konuluyordu. Örneğin kişi başı maksimum 5 zeytin, 1 kalıp peynir gibi. Nalan bilmediği için her şeyi fazla fazla doldurdu tabii sofraya. Bunu gören aile şok içerisinde kaldı, herkes dönüp Rafet Bey'e baktı ama Rafet Bey yeni gelinini üzmek istemediği için sesini çıkartamadı...
Nalan'a söylenemediği için masada herkese Tako da dahil ağzına geleni söyledi.
Tabii Nalan tüm bunları şok içerisinde izledi çünkü evlenip gelene kadar gördüğü aile ile kahvaltı sofrasındaki aile oldukça farklıydı. Garibimiz bir deliler evinden kaçıp başkasına tutuldu anlayacağınız.
Bu sırada güzel şeyler de oldu tabii, Tako kendisini bebekken terk eden annesini ziyarete gitti, tabii Nalan'ın desteği ile.
Çocuk Esirgeme Yurdu'nda büyüyen Tako annesini hiç görmemiş. Hatta bakım evinden aranıp annesinin hasta olduğunu öğrenmesine rağmen gitmek istememişti. Ama Nalan pişmanlık yaşamaması için Tako ile annesini buluşturdu, ahh minnoş Tako.
Feride Hanım ise eşi ile büyük bir yüzleşme yaşadı, yıllarca gıkını çıkartmayan Adil Bey sonunda içini döktü.
Feride'ye yıllardır hepsini büyük bir mutsuzluğa hapsettiğini, içlerindeki ışıktan rahatsız olduğu için her geçen gün o ışığı söndürmek için uğraştığını söyledi. Çünkü Feride Hanım'ın içindeki ışığın kızları öldüğü zaman söndüğünü söyledi. Adam içini döktü dökmesine ama Feride Hanım arkasından sadece teşekkür etti.
Bu sırada asıl büyük bomba patladı, görümcesi Selen ile dışarı çıkan Nalan eve dönerken gazetecilerin soruları ile karşı karşıya kaldı.
Gazeteciler önce Nalan'a evliliği ile ilgili sorular sordular. Nalan ise gözleri kendi üzerinden çevirmek istedi ve Selen'in iş hayatındaki başarıları hakkında konuşmaya başladı.
Fakat sonunda bir tanesi evlenmeden hamile kaldığı iddia edildiğini dile getirdi.
Eee naif Nalan'da da ipler tam olarak orada koptu. Önce bunun doğru olduğunu söyledi sonra da sordukları soruların hadsizliğinden, yaptıklarının ne kadar ayıp olduğuna ağzına gelen her şeyi söyledi valla. Selen de şoklar içerisinde izledi. Cana tarafından rüşvet alan gazeteci, Nalan'ın sadece hamile kaldığını kabul ettiği kısmı yayınlandı ve kıyamet koptu.
Feride Hanım cephesinde sinir krizleri vardı, kadın kendisini yerden yere attı ve yine aynı hataya düştüğünü, başarısız olduğunu söyledi.
Feride Hanım sinir krizleri geçirirken imdadına eşi yetişti ve kızgın olsa da karısını sakinleştirmeye çalıştı.
Koroğlu ailesinde de depremler vardı tabii. Rafet Bey gelinine öyle bir kızdı ki, Nalan şoka girdi. Gözüktüğü kadar naif olmadığını bile dile getirdi. O sırada Gülcihan Hanım araya girdi ve çocuklarını savundu.
Gülcihan Hanım'ın odasında gizli gizli telefonla konuştuğunu duyan Rafet Bey evi terk etti çünkü konuştuğu kişi, Gülcihan'ın gençlik aşkı, Rafet'in sevmediği kayınçosu Cavit idi. Gülcihan Hanım, Cavit sayesinde bu haberin ardındaki kişinin Cana olduğunu öğrendi ve Sedat'a sütünü helal etmediğini dile getirdi.
Aa bu sırada önemli bir gelişme daha yaşandı, Cana kocasını ayakta uyuttuğunu zannediyordu ama durum hiç de öyle değildi.
Cana'nın eşi zaten küçük küçük bir şeylerden şüpheleniyordu ama akşam yemeğinde Sedat'tan gelen mesajlarla karısının kendisini aldattığından emin oldu. Çünkü Sedat açık açık 'ilişkimize devam etmemiz için bu evliliğin yürümesi lazım' yazmıştı. Muhtemelen önümüzdeki bölümde Cana için de hoş şeyler yaşanmayacak...
Evi terk eden Rafet Bey kendi oteline gitti ama durumu pek de iyi değildi. Önce odasına çıkmak istedi ama asansörün gelmesini bekleyemedi ve tuvalete gitmeye karar verdi.
Bu sırada da kaytan bıyıklı Hayri'miz türkü söyleyerek tuvaleti temizliyordu. Hayri, Rafet Bey'in fenalaştığını görünce hemen yardımına koştu.
Rafet Bey'i yere düşerken yakaladı ve yardım çığlıkları atmaya başladı.
Hayri böylelikle Rafet Bey'e bir kez daha yardım etmiş oldu. Hatırlarsanız Nalan'ın bilekliğini bulup teslim etmişti daha önce. Bu iyiliği de eklenince Rafet Bey kendisini yanına alacak gibi hissediyoruz. Bölümümüz bu sahne ile bitti, biz de sonunda Hayri'yi görmüş olduk. Gelecek bölümde neler olacak bekleyip göreceğiz...
Biz bölümü izlerken, Camdaki Kız Twitter'da en çok konuşulan konular arasına girdi bile;
İşte yukarıda bahsettiğimiz okkalı tokadın ta kendisi;
Rafet Bey kalp krizi geçirecek zannedenler burada mı?
Bu sefer Ramazan kolisi gelir gibi. 😂
Behlül > Sedat
Duygularımıza tercüman oldu resmen...
Ee siz bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...
Yorum Yazın
İşte saçma sapan şeyi izliyorlar
BOŞ.. VAKİT KAYBI KİTABINI OKU GEÇ.
Ya konu çok saçma duruyor bu dizi gerçekten iyi mi ya? uzaktan yatak odasını izliyormuş da filan