İngilizce Öğretmeni Nedim'in Fenomen Madam Marika'ya Dönüştüğü İlginç ve Düşündürücü Hayat Hikayesi
Uzun zamandır hayatımda bu kadar ilginç bir karakterle karşılaşmamıştım...
O çok ilginç bir karakter. Hani derler ya "nevi şahsına münhasır", aynen öyle. Nedim Uzun olarak hayatımıza girmesi, gazetelerin "Skandal İngilizce Öğretmeni" manşetiyle oldu.
2002 yılında Erdek'teki özel bir yaz okulunda öğrencilere İngilizce dersi veriyordu Ned. Evet, kendini anne tarafından İngiliz Ned olarak tanıtmıştı okul yönetimine. Aksanı, akıcı konuşması ve hatta tipi sebebiyle de kimsenin aklında bir soru işareti bırakmamıştı. Yaz okulu devam ederken okulda bir etkinlik düzenlendi. Ned'in kız öğrencilere erkek, erkek öğrencilere ise kız kıyafetleri giydirdiği iddia edildi. Ki kendisi de o gece Madonna olarak öğrencilerin önündeydi.
Öğrencilerin okuldaki kıyafet balosundan bahsetmeleri ve okul yönetiminin bu durumdan haberdar olmasının ardından Nedim Uzun beklendiği gibi okuldan atılıyor.
Tabii bu olayın ardından bir şekilde medyanın ilgisini çekiyor. Medya çok uyanık olduğu için nefret objesi olarak sunduğu karakterlerden prim sağlamaya bayılıyor. Öğretmenlikten atıldıktan sonra barlarda cros dresser (kadın kılığına giren erkek) olarak şovlar yapmaya başlıyor.
Öğretmenlik hayatına son verildikten sonra ailesiyle de arası bozuluyor. Beş parasız, sokaklarda yatmaya başlıyor. Ardından gizli bir eşcinselin lüks villasında buluyor kendini.
Finans müdürü olan bu arkadaşı Nedim'i evine alıyor ama dejenere partilerinde varyete yapması için. Nedim de çaresiz olduğu için kabul diyor. Kâh kadın kıyafetleri giyip şarkı söylüyor, kâh grup seks partilerinde seks objesi olarak roller veriliyor. Bu evde psikolojisi bozulduktan sonra başka bir arkadaşının evine yerleşiyor. Özel dersle geçimini sağlamak gibi bir iki girişimi olsa da içinde bulunduğu hayat tarzı buna müsaade etmiyor. Zar zor ailesiyle arayı düzeltiyor. Ablası ve eniştesi emeklilik primlerini yatırıyorlar, Tarlabaşı'nda iyi kötü bir ev alıyorlar. Sonra başlıyor Madam Marika'nın hikayesi...
Skandal yaratmaktan aldığı tadı hiçbir şeyden alamıyor. Bunu biz değil, kendisi söylüyor zaten. Dünyaca ünlü medya organı Fransız AFP'yi bile kandırmayı başarıyor!
'Ben travestiyim ve bu da benim oğlum Ece' diyor yanındaki trans arkadaşını gösterip. Fransız AFP hemen atlıyor bu hikayeye ve konuyu biraz da süsleyip basıyor tüm dünyaya. Daha sonra olayın tamamen sahte olduğu fark ediliyor ve haber geri çekiliyor. Nedim'in yani Madam Marika'nın açıklaması ise şöyle oluyor:
'Ben kadın filan olmadım. Ece Soylu da benim oğlum değil. AFP'den röportaja geldiklerinde arkadaşım Ece'nin oğlum olduğunu söyledim. Böyle hazine bulmuş gibi gözleri parladı. İspat mispat istemediler. Ben mi suçluyum Allah aşkına. Araştırma yapsalar ya. Ben kadın oldum dedim, hemen atladılar. Rapor nerede diye sormadılar bile. Ben o kadar dalga geçtim ki bunlarla. Yani ben maymun oldum desem, maymun oldu diye haber yapacaklar. İsteseler kimliklerimizi inceleyebilirlerdi. Sonra oğlum olduğunu, ameliyatla kadın olduğumu yazdılar. Hayatımı kurtarmak için bunları yaptım. Çünkü bu ülkede travestiyseniz iş bulamıyorsunuz, karnınızı doyuramıyorsanız. Kimseyi zor duruma düşürmek istemezdim ama bunun için onları kullanmam gerekiyordu. Çok güzel kullandım onları ve kullanarak da istediğim yere geldim.'
Yıllar geçiyor, bir anda sosyal medyada birisi "Kerimcan Durmaz benim kocamı defoladı" diye bir video yayınlıyor. Çünkü Kerimcan Durmaz, sosyal medyanın yarattığı en ünlü profillerden biri.
Skandal seven Madam Marika videoda Kerimcan Durmaz'la ilgili ağzına geleni sayıyor. Hatta olaydaki detayları da tek tek anlatıyor ama kimse bunun doğruluğu ile ilgilenmiyor. Önemli olan bunu bir şov halinde izlemek diye düşünüyor insanlar. Bir anda yeniden patlıyor Madam Marika.
Nereden ne zaman çıkacağı ise asla belli olmuyor. Dinî kimliği ile ön plana çıkmaya çalışan ve başka bir cenahın ilginç fenomeni haline gelmiş kişilerle şeriatın gerekli olduğundan bahseden röportajlar yapıyor.
Bir anda kendisinin karşısında duran bu kitlenin hem nefret objesi hem de haklı sesi oluveriyor. LGBTİ'lerle ilgili söylediği muhalif cümleler ise mensubu olduğu kitle tarafından büyük tepkiyle karşılanıyor. Bir süre sonra bu cümlelerinin yanlış anlaşıldığını, aslında tamamen rol yaptığını ve 'muhafazakar eşcinseller de vardır' demek için bir farkındalık yaratmak istediğini söyleyerek özür diliyor.
Bir Ramazan günü Nihat Hatipoğlu'nun programında seyircilerin arasında bile görüyorsunuz onu. Çünkü o gerçek bir medya manyağı.
Bu tanım tamamen kendisine ait.
'İlgi çekmek istiyorum. Kimse ilgilenmezse kafayı yiyorum. Abuk sabuk videolar koyuyorum. Altı bin abonem var. On bin abonem olduğunda Youtube’dan para alacağım. İlgi çekmek, haber olmak, kendimi TV’lerde görmek hoşuma gidiyor. Çocukluğumdan beri…Kameraları görünce medya manyağıyım ya, yabancı ve yerli basın da orada; başladım İngilizce bir şarkı söylemeye. Sonra, yine bu medya manyaklığından, çok izlenmek için hazırladığım videoların içeriğini ahlâki bakımdan değerlendirmiyorum, bir yandan da konuşup rahatlıyorum, çünkü çok travma yaşadım; bu kez de tepki çekiyorum. Facebooklarım kapatılıyor. Hem arkadaş oluyorlar hem canlı yayın istiyorlar, sonra da yüzü birden şikâyet ediyor.'
Baştan aşağı bir kaos kraliçesi desek yalan değil aslında ama yaşadıklarını da göz ardı etmek haksızlık olur.
1986 yılında Ses Dergisi'nde erkek güzeli seçilecek kadar dikkat çekici aslında. Ancak o aralar Gaziantep'te öğretmenlik yaptığı için rahat rahat şöhret dünyasında yer alamamış. Gaziantep'teki okulunun müdürü, kendisine 'rüşvet karşılığı öğrencinin notunu yükseltme' iddiasıyla soruşturma başlatıp okuldan uzaklaştırmış. Soruşturmanın sonucunda iddialar asılsız çıkmış. Bu iftiranın tek sebebinin ise eşcinsel olmasından kaynaklandığını söylüyor.
Devlet okulundan istifa ettikten sonra gözüne mavi lensi takıp saçlarını da sarıya boyatınca mükemmel İngilizce Öğretmeni Ned olmuş ama akşam o bir drag queen!
Kendisinin dediğine göre okul idaresi onun aslında bir Türk olduğunu elbette biliyormuş ancak velilere el birliğiyle İngiliz diye takdim edilmiş. 'Türk maaşı alıp İngiliz itibarı gördüm' diyor hatta annesi İç Anadolu'nun bağrından çıkan Nedim.
Okuldaki skandalın patlaması ise onun iddiasına göre bir gazetecinin kendisini kandırması sonucu olmuş.
'Milliyet gazetesinden biri dedi ki, “Ben seni ‘cinsel kimliğiyle barışık biri’ diye haber yapacağım, seni, cinsel kimliğini rahatça ifade eden ‘çağdaş bir insan’ kampı da ‘çağdaş bir kamp’ olarak sunacağım, ‘Türkiye modernleşti,’ diyeceğim,” dedi. Ancak haber, yazı işleri müdürünün isteğiyle, “Yaz Kampında Rezalet” başlığı ile servis edildi. Sonra haberi yapan kız aradı, “Çok mahcubum, beni dava etseniz haklısınız,” dedi. Ufacık bir asılma bile olsa bir öğrenciye ben çürürdüm hapislerde. Biri bana iftira atarsa diye gözüme günlerce uyku girmedi. Allahtan öğrenciler beni çok seviyordu ve böyle bir şey olmadı. Ergenlik yaşındaki öğrencileri kadın kılığına sokmaktan beni işten attılar.'
Gerçekten Türkiye'nin gelmiş geçmiş en ilginç sokak fenomenlerinden bir tanesi Madam Marika. Şu an sokağa çıksanız İstiklal Caddesi'nde ya da Beyoğlu'nda bir sokakta, elinde mikrofonuyla şarkı söylerken bulursunuz.
Marika'nın son videolarından birinde söylediği şu lafı buraya aynen bırakalım da biraz düşünceler deryasına dalalım hep birlikte...
'Yani bu ne kadar rezil, ruh hastası ibne varsa hepsi YouTuber oldu. En başta da benim, yani ben kendimi de katıyorum. Ulan namuslu bir şey koyuyorum tıklamıyorsunuz, Ankara'nın Dikmen'i evir çevir s.. beni diyorum 3 milyon tıklanıyor 3 milyon! Siz ahlaksızsanız ben ne yapayım? Ben de bunu paraya çeviririm tabii.'
Yorum Yazın
bu nasıl bi yaşam formu anlayamadım
Adam karaktersizmiş işte nerden prim yaparım diye kapı kapı dolaşmış . Adam diyor ki tamam ben ahlaksızım siz de benle vakit harcıyorsunuz siz de ahlaksızsan... Devamını Gör
Ortaokuldaki İngilizce öğretmenim. Cok sinirliydi. 😯
selamlar...otuz yılı geçmiştir..onu ilk tanidigimda kartal Ahmet Şimşek kolejinde ogretmendi