İki Bin Sene Önce Yaşadığı İddia Edilen İsa Peygamber'in Portresi Nasıl Çizildi?
Gerçekler ve onlara dayalı doğrular er geç ortaya çıkarlar.
Kaynak: Popular Mechanics
Caravaggio'nun bu tablosunda Judas'ı İsa'yı öperken görürüz. Matta İncili'ne göre İsa yakalanıp çarmıha gerilmeden önce havarileri ile birlikte Romalı askerler tarafından sıkıştırılsa da tanınmaz.
Bu yüzden Judas, İsa'yı öper ve onun askerlerin aradıkları adam olduğunu belli eder. Bu hikayeden çıkarılacak en önemli sonuçlardan biri İsa'nın herhangi bir Orta Doğuludan pek de farklı görünmediğidir. Ancak bu çizim de dahil İsa bize hep farklı gösterilir.
Hani bir Ortadoğulu değil de daha ziyade Kuzey Avrupalı... Eminim İsa bu görünüşte olsaydı Romalı askerler farkı fark ederlerdi. Bu arada tahmin edersiniz ki...
İsa, dünyanın farklı yerlerinde farklı şekilde resmedilir. Bazen siyah derili, bazen Arap ve hatta İspanyol olarak. Yani herkesin kendi İsa'sı var. Ancak İngiltere'den ve İsrail'den bazı bilim insanları bu işi ciddiye alır ve İsa'nın gerçekten neye benzediğini merak eder.
Bu merakı gidermek adına onlara yardımcı olan disiplinlerarası bilim dalı ise adli antropolojidir. Bir adli antropolog kısaca bir iskelette bulunan fiziksel belirteçleri kullanarak iskeletin...
Sahibinin birçok özelliğini ortaya çıkartabilir. Haklı olarak soracaksınız ki: 'İsa'nın iskeleti mi var?' Yok. Bu yüzden de araştırma biraz daha zorlaşır. Ve ilk yapılan şey 2000 yıl önce İsa'nın doğup büyüdüğü yer olarak düşünülen Kudüs'e gitmek olur.
İsrailli arkeologlar Kudüs'ten o döneme ait çıkartılmış 3 kafatasını bilim insanı Richard Neave ile paylaşır. Bu kafataslarının ortak özelliği Matta'da anlatıldığı üzere Galileli Samilere ait olmalarıdır.
Neave, X ışınlı tomografi kullanarak kafataslarını dilim dilim haritalandırılır. Böylece her birinin yapısıyla ilgili en küçük ayrıntı dahi ortaya çıkar. Sonrasında özel bilgisayar programları ile temsili bir Sami kafatasının üzerindeki kaslar ve cilt yeniden yaratılır.
Ve böylece yüzün dijital bir 3D rekonstrüksiyonu, ardından ise kafatasının alçısı oluşturulur. Sıra ince ayrıntılardadır ve öncesinde simüle edilmiş cilt kil yardımıyla yüz dokusunun...
Kalınlığına uygun şekilde uygulanır. Burun, dudaklar ve göz kapakları daha sonra alttaki kasların belirlediği şekli takip edecek şekilde modellenir. Ancak bir sorun vardır saç ve göz rengi. Neave'nin ekibi bu boşluğu doldurmak için ise eski çizimlere başvurur.
Kitabı Mukaddes derlenmeden önce yapılan bu çizimlerde açıkça görünür ki o dönemde pek "açık renkli göz" yoktur. Ayrıca İsa, Yahudi geleneğine uygun olarak sakallı olmalıdır. Peki saçlar?
İsa sıklıkla uzun saçlı tasvir edilir; ancak Neave'e göre bu yanlış. Burada ise referans Aziz Pavlus'tur, şöyle der: 'Eğer bir erkeğin uzun saçı varsa bu onun rezilliğidir.' O halde İsa uzun saçlı değil dönemin erkeklerine uygun sık bukleli kısa bir saça sahip olmalıdır.
Portrenin yanında bilim insanları "İsa'nın boyu" meselesini de çözmek isterler ve O dönemden kalan iskelet kalıntıları incelendiğinde Yahudi Samilerin boylarının ortalama...
1 buçuk metre, kilolarının ise 50 kg civarı olduğu düşünülür. Tabii unutmamak lazım ki İsa 30 yaşına kadar dış mekanlarda marangozluk yapmıştır, bu bakımdan daha kaslı olması olasıdır. Ancak güneş yüzünü yakmış ve buruşturmuş olmalıdır.
Ve sonuç olarak bu portre ortaya çıkar: sanılanın ya da kabul ettirilenin aksine karanlık ve esmer bir Orta Doğulu... Bu durum Teolog Hackett'in şu sözlerinde çok iyi özetlenmiş durumda:
'Bu portre, Onu (İsa'yı) kültürel değerlerimizin hizmetinde günahkar bir şekilde kendimize mal etme eğilimimizin bir hatırlatıcısıdır.'
Yorum Yazın
Hz. Isa'nin yasadigina dair tek bir kanit yoktur ortada, ne bir mezar, ne bir ev, ne de baska bir sey. Hatta ilk incil Isa'nin yasadigi iddia edilen zamanin ... Devamını Gör
Ben yok demedim ki, yaşadığına dair kanıt yok dedim. Peygamber denen kişiler gerçek zaten. Bu gün bile yüzlerce insan kendisine peygamber diyor. Ayrıca İsa'n... Devamını Gör
iki bin yıl önce Avrupalı olacak değildi ya :))