İç Güvenlik Keyfi Güvenliğe Dönüşür mü?
İç Güvenlik Paketini görüşmek üzere Meclis Genel Kurulunun fazla mesai yapacağının konuşulduğu şu günlerde, Ağımız tasarıya ilişkin bir değerlendirme paylaştı. Nedir bu İç Güvenlik Paketi, keyfi uygulamalara yol açabilir mi ve bu nasıl engellenebilir? Bu sorulara yanıt aradığımız bir politika belgesi hazırlayarak kaygılarımızı dile getirdik.
Kamuoyunda “İç Güvenlik Paketi” olarak bilinen “Polis Vazife ve
Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”, Meclis İçişleri Komisyonu’nda görüşülerek
kabul edildi ve şimdi Genel Kurul gündemine geliyor. Tasarı bu haliyle
kanunlaşırsa kimi zararlara yol açabilir. Hazırladığımız politika belgesinde
Paketin arama, dinleme, el koyma, savunma hakları gibi konuları düzenleyen
çeşitli maddelerini inceleyerek bu zararların neler olabileceğini araştırdık:
-Tasarıda, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin güvence
altına aldığı toplantı ve gösteri hakkı, muğlak ifadelerle sınırlandırılıyor;
bu durum devlet-vatandaş arasındaki güven ilişkisine zarar verebilir.
-Tasarı; kişilerin üstünün, eşyasının ve aracının aranması için
acele durumlarda kolluk amirinin sözlü emrini yeterli hale getiriyor. Bu madde
keyfi uygulamalara yol açabilir.
-Savcılık makamına ait soruşturma yetkisi, yürütmeye bağlı makamlar
olan vali ve kaymakalara veriliyor. Bu madde uygulanırken denge ve denetleme
sistemi zarar görebilir.
-Tasarıda, olası ihlallerde devreye girecek kolluk mekanizmalarına da değinilmeli; tasarı
yasalaşırsa bu mekanizmalar da hayata geçirilmeli.
-Konu çok hassas ve herkesi ilgilendiriyor. Bu sebeple, farklı
kesimlerden ceza hukukçuları ve sivil toplum temsilcilerini de içeren geniş bir
katılımla tartışılmalı.
Daha çok bilgi için, politika belgemizi şuradanokuyabilirsiniz.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!