İç Dünyanızı Keşfederek Alışkanlık Haline Getirmeniz Gereken Terapi Niteliğinde 20 Alıştırma
Her bir madde terapi gibi. 👌
Bu içerikte Judith Malika Liberman'ın 'Masal Terapi' kitabından faydalanılmıştır.
1. Kendi mantranı yarat.
2. Dünyaya aşk mektupları yaz.
Mektuplarında insanlara, hayvanlara, ağaçlara, gökyüzüne, bütün şehre hitap edebilirsin. Mektuplar ölçüp biçen zihninden değil, korkusuzca seven kalbinden dökülsün.
3. Şu anda fincanın ne kadar dolu?
Değişim için ilk adım farkındalıktır. Boş bir bardak al ve suyla dolu bir sürahi al. Sonra hayatındaki bir alanı düşün (örneğin ebeveynlik, aşk ilişkisi, kariyer veya belirli bir soru...) ve bardağın bu alan olduğunu hayal edip birkaç dakika o alana odaklan. Bildiğin veya başardığın her şeyi gözünde bardaktaki su olarak canlandır; hala yapmak, keşfetmek ve başarmak istediklerin bardaktaki boşluk olsun. Bardağı buna göre suyla doldur. Yeterli oranda başardığını düşündüğünde dur.
1) Eğer bardağın çoğu boşsa kendine sor: 'Bilgiye aç mıyım; bu alanda gelişme düşüncesi bana heyecan veriyor mu?' Tutku duygusuyla bağ kurmak büyümemize katkıda bulunur ve o alanda bilgi veya deneyimimiz olmadığını hissetsek bile zorlukları aşmamıza yardımcı olur.
2) Bardağın çoğu doluysa kendine şöyle sor: 'Bu konuda gelişebileceğim yeni alanlar neler? Deneyimlemek konusundaki açlığımla nasıl yeniden bağ kurarım?' Gelişme yolumuzda bir düzlüğe ulaştığımızda ve önceki deneyimlerimiz bize o alanda yeterlilik sağladığı için daha fazlasına el uzatmayı bıraktığımızda tıkanma halinden bu şekilde çıkabiliriz. Kendini yeni gelişim ve öğrenme alanlarına aç.
4. Öylesine iyilikler yap.
Komşunun kapısına çiçek bırakmak. Bir kişinin hayatındaki olumlu etkisine teşekkür etmek için bir mektup yazmak... Bu alıştırmada yaratıcı olabilirsin. Mutluluğu yaymanın sonsuz yolu vardır. Bu egzersiz şefkat kaslarını çalıştırır ve başkalarının ihtiyaçlarının daha fazla farkında olmana yardım eder. Ayrıca içinde yaşadığın topluluk ve genel olarak insanlıkla bağını kuvvetlendirir.
5. Teşekkür kutusu yap.
Bir şey için minnet duyduğunda bunu küçük bir kağıda yazıp notu bir kutuya koy. Notların aldığın bir hediye, bir arkadaşınla geçirdiğin güzel bir an, muhteşem bir gün ışığı veya bir sıkıntıyı, kazayı atlattığın için olabilir. Kalbine dokunan her şeyle ilgili olabilir. Kendin için yaptıklarına duyduğun minnet hakkında da notlar almayı unutma. Yıl sonunda kutuyu açıp topladığın bütün bu pırıltılı anları okuyabilirsin. Eski bir kumbara da bu iş için kullanılabilir. Böylece birikime başka bir anlam katmış olursun. Çünkü burada başka bir geçer akçe biriktiriyoruz. Büyü ve güzellik.
6. Kırık bir fincan kullan.
Güzel bir kırık fincan bulmaya çalış. Büyükannenin evine veya bir ikinci el pazarına bakabilirsin. Dolabın arkalarında unutulmuş, çocukluğundan kalma eski bir fincan da olabilir bu. Bu fincanı kahvaltı fincanın yap. Kusurlarımızın güzelliğini, o fincanı eşsiz yapanın kusuru olduğunu hatırlatması için günün ilk çayını veya kahvesini bu fincanla iç.
7. Sihirli düşün.
Bu alıştırmayı çocukluğumuzdan çok iyi biliriz. Kendimizi şartlandırdığımızdan daha büyük bir potansiyel görmek için zihnimizi açmamıza yardımcı olan bir egzersizdir bu. Sihirli düşünce, sözcüklerin gerçekliği oluşturduğuna inanmaktır. Çocukken nasıl sadece, 'Ben prensesim ve sen de beni kulede esir tutan bir ejderhasın' dediğimizi ve bunu söyler söylemez yaratılması için sadece bir cümle gereken o gerçeklikle davranmaya, konuşmaya ve düşünmeye başladığımızı hatırla. İşte bu aracı kullanarak kendimizi daha büyük hayallere odaklayabiliriz.
8. İçsel hava durumunu kontrol et.
Her sabah meditasyon yapmaya başla ya da sabahları serbest akışla yazı yazmayı alışkanlık edin. Bunu, uyandığında yapacağın ilk şey olarak planla. Sonra, her sabah alıştırmasının arkasından o sırada hayatınla ilgili içsel hava durumuna bir bak. Gelgitlerin hangi evresindesin? Hava nasıl? Yargılamadan veya ruh halini değiştirmeye çalışmadan gözlemle. Güneşli olduğu kadar fırtınalı günlerini de hoş karşıla.
9. Korku davetli listesi yap.
100 korkudan oluşan bir liste yap. Mümkünse listeni bir oturuşta ya da en çok bir iki oturuşta yap bitir. Sonra listeni baştan sona okuyup her bir korkunun tekrar farkına var. Her birini bir davetliyi karşılar gibi buyur et. Korkular harika öğretmenlerdir ama çok iyi efendiler olamazlar. Korkularından öğrenmek, onlara boyun eğmekten farklıdır.
10. Kalbini aç.
Ne zaman kalbinin korkuyla kapandığını hissedersen ayağa kalk, kollarını iki yana iyice aç, sanki güneşe aldığın bir madalyayı göstermek istiyormuşçasına göğüs kemiklerini yukarıya yönelt ve beş kez derin nefes al. Ve tekrarla: Dünyayı olduğu gibi sevmek için kalbimi açıyorum.
11. Mola ver.
Gün içinde sık yaşadığın bir eylemi seç. Telefonu eline almak, e-postanı kontrol etmek, tuvalete gitmek, ibadet için hazırlanmak... Ve her gün normalde bu eylemi gerçekleştirdiğin sırada uğraşına bir dakikalık mola ver. Derin bir nefes al ve kendine hatırlat: 'Kendimden hoşnutum ve her şey olması gerektiği gibi. Şu yaşadığım an tümüyle tatmin edici ve tam olması gerektiği gibi.'
12. Bilinçli beslen.
Günlük hayatımızda tam anlamıyla tadını çıkarmaya zaman ayıramadığımız için kaçırdığımız o kadar çok güzellik var ki. Bu alıştırma için lezzetli, basit ve doğal bir yiyecek seç. Sessiz bir yere otur ve bütün dikkatini ona ver. Onu renkleri ve şekilleriyle gerçekten gör. Sonra onu kokla. Doğanın sana sundukları için minnet duy. Sonra yavaşça, verdiği zevkin ve yarattığı duyguların iyice tadına vararak ye.
13. Hislerini aç.
Otur, gözlerini kapat, bütün hislerini aç. Ne duyuyorsun, teninde ne hissediyorsun, nefes alıp verişin içindeki manzarayla ilgili neler söylüyor, organların sana neler anlatıyor, kaslarını ve uzuvlarının nerede olduğunu hissedebiliyor musun? Tamamen farkında olmaya, dış ve iç dünyanda tamamen var olmaya çalış.
14. Kendine ebeveynlik yap.
Kendine son derece sevgi dolu ve anlayışlı bir anne veya babaymışçasına mektup yaz. Bırak içindeki ebeveyn şahit olduğu her şeyi ifade etsin, başarılarını, duygularını ve gelişen yönlerini kutlasın. Bu mektubu bir zarfa koyup yapıştır ve en çok ihtiyacın olan zamanda aç.
15. Sadeleş.
Maddi varlıklar ve aşırı lüks, özgür kalbimizi ağırlaştırır. Bir ay boyunca sade yaşamayı dene. Temel ihtiyaçlar dışında (yiyecek, ilaç, temizlik malzemesi) yeni bir şey alma. Tabağında da sadeliği deneyimle. Bir ay boyunca basit yiyecekler, sade, yerel malzemeler al. Lüks, yediklerimizin ne kadar gösterişli olduğunda değil her yudumun tam olarak tadını çıkarabilme yeteneğimizdedir. O zaman çorba ve ekmek gerçek bir ziyafete dönüşür.
16. Kendine bir şans tılsımı yap.
Küçük bir kağıt parçasına sana cesaret veren sözleri yaz. Sonra kağıdı kıvır veya katla ve bir bezin içine sar. Bu küçük şans tılsımından anahtarlık veya kolye yapabilirsin. Karşına çıkan cesaretleri değerlendirmen için cesaretlendirici bir hatırlatıcı olarak yanında taşı.
17. Hediye çemberi oluştur.
Hayattaki en önemli şeyler bedavadır. Maddi şeyleri biriktirdiğimiz de enerjimiz azalır. Paylaşmak ve vermek, dünyanın doğal bolluğunu hayatımıza geri almanın yollarındandır. Evlerimiz artık ihtiyacımız olmayan ama atamayacak kadar sevdiğimiz giysiler ve eşyalarla dolu. Bir bolluk akışı yaratmak için onları sevgiyle içinde yaşadığımız topluluğa bıraksak nasıl olur? Evinde bir hediye çemberi düzenleyip arkadaşlarını davet edebilirsin. Herkes kendi dolabından ve raflarından kullanmadıklarını getirebilir. Herkes çoğaldığını hissedecektir.
18. İçindeki çocukla konuş.
Terk edilme korkumuz genellikle çocukluğumuzdan kaynaklanır. Yetişkin halinle çocuk halin arasında bir diyalog yaz. Yetişkin olarak yazarken her zaman yazı yazdığın elini, içindeki çocuk olarak yazarken diğer elini kullan.
İçindeki çocuğa terk edilme deneyimini sor.
İçindeki çocuğa sevgiyle ilgili korkularını sor.
19. Adım adım ilerle.
Bir yapılacaklar listesi hazırla ve her seferde birini yaparak tamamla. Bir eyleme başladığında onu tamamlayana kadar diğerine geçme. Hiçbir işi tamamlanmamış bırakma. Listendeki ilk iş masanı düzenlemekse, masanı tamamen düzenlemeden diğer işlere başlama.
20. İşaretleri takip et.
İşaretleri aramaya başladığında onları birçok yerde görebilirsin. İşaretleri aramak aslında kalbine şarkılar söyleten dış dünyaya kendini açma araştırmasıdır. Bir işaret görmeye çalış, etrafına öyle bak. Tekrar tekrar karşına çıkan ve hayatında hep geri gelen bir şey olabilir bu. Bulduğun işaretin anlamını çözemiyorsan bir arkadaşından yorumlamasını iste, eğer bu bir sembolse internetten ya da semboller sözlüğünden anlamına bak. Sonra onu dinle. Gerçekten dinlemek, insanın davranışlarını değiştirmesi anlamına gelir. Bu işaret hangi değişimleri öneriyor. Onu takip et.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Bunlar güzel tavsiyeler sevgili editör, isteyen istediği çıkarımı yapabilir, ben sevdim.
Sadece kendimi dinlemek ve sorunlarımı kendi kendime konuşarak çözümlemek için mutfağa girip yemek yapıyorum. En azından evdekiler de doyuyor:))
Sevgi Kelebekçiliğine gerek yok sevgili editör