Görüş Bildir
Haberler
Hâlâ Uygulandığına İnanmakta Zorluk Çekeceğiniz Dünyanın Dört Bir Köşesindeki Güzellik Algıları

Hâlâ Uygulandığına İnanmakta Zorluk Çekeceğiniz Dünyanın Dört Bir Köşesindeki Güzellik Algıları

Sueda İlkyaz
16.10.2022 - 14:33

Yıllardır güzellik standartları değişiyor ve neredeyse her yıl farklı bir özellik standart kabul ediliyor. Ancak bu topluluklar güzellik standartlarını farklı boyutlara taşımışlar. Dünya üzerindeki çeşitli güzellik algılarına gelin birlikte bakalım. 👇

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Boynu uzatmak için halka takmak

1. Boynu uzatmak için halka takmak

Myanmar'daki Kayan Kabilesinin kadınları boyunlarını uzatmak için pirinç halkalar takmalarıyla biliniyor. İlk olarak 6 yaşında takmaya başladıkları halkaları hayatlarının sonuna kadar çıkarmıyorlar. Bunu yapmalarındaki sebep bir kadının boynu ne kadar uzunsa o kadar çekici olduğuna inanmaları. Geleneğin kökeni ise kadınları daha az çekici hale getirerek kaçırılmalarını önlemeye dayanıyor. Bir kadını çekici yapan şeyin uzun boynu olduğuna inandıkları düşünülürse bu durum oldukça ironik değil mi?

Bu gelenek tabii ki beraberinde sağlık sorunlarını da getiriyor.

Bu gelenek tabii ki beraberinde sağlık sorunlarını da getiriyor.

Halkaların bu kadar uzun süre kullanılması omuz kaslarında körelmeye neden oluyor. Halkalar tam olarak 20 kg ağırlığında ve sürekli olarak köprücük kemiğini aşağı doğru iterek takan kişinin omurgasına ciddi şekilde zarar veriyor. Neyse ki, genç nesil bu kültürel mirası reddediyor ve bugünlerde pek çoğu halka takmıyor. Günümüzde artık kültürel olarak daha az önemli hale gelen bu yöntem daha çok bölgeye turist gelmesini sağlıyor.

2. Dudak Plakaları

2. Dudak Plakaları

Etiyopya'daki Mursi kabilesi, Afrika'da alt dudaklarına büyük tahta plakalar takan kadınların olduğu birkaç kabileden biridir. Mursiler arasında bu plakalar gurur ve doğurganlığın sembolü olarak kabul ediliyor.16 yaşındaki bir kız dahi dudak plakası takmayı tercih edebilir. Plaka takılması konusunda herhangi bir zorunluluk bulunmuyor ve tamamen kişinin kendi tercihine bağlı bir durum.

Plaka taktırmaya karar veren kişinin alt dudağı kesiliyor ve yara iyileşene kadar artan boyutlarda tahta tıkaçlarla açık tutuluyor.

Plaka taktırmaya karar veren kişinin alt dudağı kesiliyor ve yara iyileşene kadar artan boyutlarda tahta tıkaçlarla açık tutuluyor.

Yara iyileştikten sonra acı gitgide hafifliyor ve kadın günlük hayatına devam edebiliyor. Dudak plakasının bazı telaffuzları biraz değiştirmenin dışında günlük yaşama pek etki etmediği düşünülüyor. Kabiledeki birçok kadın evlilik ve doğumdan sonra dudak plakası taktırmayı tercih ediyor.

3. Estetik ameliyatı olduğunu göstermek için burna bandaj takmak

3. Estetik ameliyatı olduğunu göstermek için burna bandaj takmak

İran son yıllarda dünyanın en yüksek estetik cerrahi oranına sahip ülkeleri arasında yer alıyor. Estetik operasyon geçirmek, diş çektirmek kadar olağan bir durum İran'da. Esasında sık sık cerrahi operasyon geçirmek zenginliğin ve sosyal sınıfın sembolü olarak kabul ediliyor. Bu nedenle İranlı kadınlar halk arasında ameliyat olduklarını göstermek için burun bandajı takıyorlar. Hiç burun estetiği yaptırmamış olsalar bile güzel ve zengin oldukları izlenimini vermek için burun bandajı kullananlar dahi var!

İçeriğin Devamı Aşağıda

Başörtüsü zorunlu olduğu için kadınlar, insanların görebildiği tek yer olan yüzleriyle güzelliklerini kanıtlamaya çalışıyor.

Başörtüsü zorunlu olduğu için kadınlar, insanların görebildiği tek yer olan yüzleriyle güzelliklerini kanıtlamaya çalışıyor.

Ancak bu ameliyat çılgınlığının tek nedeni dini baskı olmayabilir. İranlılar kültürlerine her zaman büyük saygı duyuyor ve Avrupalılarla olan tarihleri ​​nedeniyle iki kültürü birleştirmeyi oldukça seviyorlar. Bu yüzden İranlı kadınlar, ortak tarihi olan Avrupalılara benzemek için de burun estetiği geçiriyorlar.

4. Ataların saçından yapılmış peruk takmak

4. Ataların saçından yapılmış peruk takmak

Çin'deki Longhorn Miao kabilesi kültürel köklerine büyük önem veren kabilelerden bir tanesi. Kabilenin kadınları, atalarının saçlarını hayvan boynuzlarının etrafına sararak yapılmış perukları giyiyorlar. Ataların saçı ise yüz yıl öncesine ait.

Bu devasa perukların ağırlığı 6 kilogramı buluyor.

Bu devasa perukların ağırlığı 6 kilogramı buluyor.

Geçmişte kabilenin kadınları bu perukları her gün takıyordu. Şimdilerde sadece özel günler ve şenliklerde kullanılıyor. Kadınlar hayatları boyunca dökülen tüm saçlarını saklıyorlar ve bu şekilde sonraki nesillere aktarıyorlar.

Ne yazık kii kabilenin genç üyeleri daha iyi yaşam koşulları için şehirlere taşındığından bu uygulama artık tehlike altında.

5. Çarpık dişler

5. Çarpık dişler

Genellikle hepimizin hayali inci gibi dizili dişlerdir. Bu durum Japon kadınlar için biraz daha farklı. Onlar tam aksine dişlerini daha çarpık hale getirmek için ameliyat oluyorlar! Japonya'da bu eğilim 'yaeba' olarak biliniyor. Yaygın inanışa göre, erkeklerin çarpık dişleri olan kadınları daha çekici bulduğu düşünülüyor.

Kadınların amacı daha az korkutucu ve daha çocuksu görünmek.

Kadınların amacı daha az korkutucu ve daha çocuksu görünmek.

Japonya'nın buna benzer pek çok kültürel tuhaflıkları ve güzellik standardı bulunuyor ancak özellikle de genç kadınlara ve genç görünmeye olan hayranlıkları bazen ürkütücü boyutlara ulaşabiliyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Siyah dişler

6. Siyah dişler

Japon Edo döneminde, siyah dişler aristokratlar ve evli kadınlar arasında oldukça popülerdi. Kararmış dişler bir güzellik işareti olarak kabul ediliyor ve dişlerin yaşlılığa kadar korunmasına da yardımcı oluyordu aslında. Japonya hükümeti 1870 yılında bu uygulamayı yasakladı. Bazı insanlar ise bugün hâlâ bunu uyguluyor.

7. Burun kenarlarına tıpa tıkamak

7. Burun kenarlarına tıpa tıkamak

Apatani kabilesi, Ziro vadisindeki küçük bir köyde yaşıyor. Tani olarak da bilinen Apatani kabilesinin kadınların burunlarını tıkama ve yüzlerine dövme yapma ritüeli, 1970'den beri uygulanmayan, ölmekte olan bir gelenek. Bu tuhaf uygulamanın, kabile saldırıya uğradığında kadınların kaçırılmasını engellemek için yapıldığına inanılıyor. Araştırmalara göre, kabile her saldırıya uğradığında kadınları kaçırılır ve bir daha asla geri gelmezdi. Apatani lideri, en güzel kadının burnunun kenarlarına büyük yuvarlak burun tıkaçları (yaping hurlo olarak da bilinir) takması gerektiğine karar verdi.

Burun tıkaçlarının yanı sıra kadınların yüzlerine koyu renkli dövmeler de kazınıyordu.

Burun tıkaçlarının yanı sıra kadınların yüzlerine koyu renkli dövmeler de kazınıyordu.

Çizgiler, alnının tepesinden alt çenesine kadar yüzlerine dikey olarak inecek şekilde yapılırdı. Her iki uygulama da, kadınları kaçırmaya niyetlenen kişilerin bir kez bakıp Apatani kadınlarını çalmamaya karar vermeleri umuduyla kadınların yüzlerini daha az güzel göstermeye çalışmak için kasıtlı olarak uygulanırdı.

Bazı kadınlar köklerine duydukları saygı nedeniyle hâlâ bu geleneği devam ettirirken, yeni nesil bu geleneği çoktan bırakmış durumda.

8. Geniş kulak delikleri

8. Geniş kulak delikleri

Maasai halkının hem erkekleri hem de kadınları güzel görünmeleri gerektiğine inanıyor ve b sebeple güzelliği hayatlarının büyük bir parçası haline getirmiş durumdalar. Vücutlarında yaptıkları bu değişikliğin de onları güzelleştirdiklerine inanıyorlar. Delikleri açmak için hayvan boynuzu, fil dişi veya bir yığın çer çöp gibi birçok farklı malzeme kullanılıyor.

Kabilenin en yaşlıları en büyük kulak deliklerine sahip.

Kabilenin en yaşlıları en büyük kulak deliklerine sahip.

Özellikle erkekler bu uygulamayı yapmayı bıraksa da tamamen bitmiş değil. Bugün hâlâ kabilede bunu uygulayanlar mevcut.

İçeriğin Devamı Aşağıda

9. Minik ayaklar

9. Minik ayaklar

Ayakları küçültmek için ayağı kıvırarak kumaşlarla sarma geleneği 10. yüzyıldan 1912'ye kadar Çin'in bir geleneğiydi. Bir inanışa göre, bir imparatorun favori cariyesi bir nilüfer çiçeğinin üzerinde ayakları bağlı dans etmişi ve bu da imparatorun beğenisini kazanmıştı. Sonrasında diğer cariyeler de bu durumu taklit etti ve uygulama popüler hale geldi ve kraliyet sarayından tüm ülkeye yayılmış oldu. Küçük ayakların güzelliğin bir işareti olduğu düşünülüyordu.

Zamanla güzellik standardı haline gelen bu uygulama, minik ayakların kadının güzelliğine güzellik kattığı ve daha zarif hareket ettiği düşünülmeye başladı. Bu durum hem kadınların hem de erkeklerin hoşuna gitmişti.

Zamanla güzellik standardı haline gelen bu uygulama, minik ayakların kadının güzelliğine güzellik kattığı ve daha zarif hareket ettiği düşünülmeye başladı. Bu durum hem kadınların hem de erkeklerin hoşuna gitmişti.

Ayak bağlama ayrıca bir kızın hangi sosyal sınıftan olduğunu da gösteriyordu. Ayakları bağlı kadınlar, orta sınıfın kadınlarından daha yüksek bir statüye sahipti ve prestijli bir erkekle evlenme olasılıkları daha yüksekti. Yoksul ailelerde doğan birçok kız çocuğu da koca bulmak ve daha iyi bir hayat yaşamak için ayaklarını bağlıyordu. 

Ayak bağlandıktan sonra yürümek mümkündü, ancak uzun mesafe yürümek mümkün değildi. Ayakların fonksiyonel yapısı bozulup değiştiği için yürümek çok zorlaşıyor ve bir süre sonra desteğe ihtiyaç duyuluyordu.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
51
49
28
6
4
1
1
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın