Hakikatin Eşiğinde Duran Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Eserlerinden Akıllarda Kalan 20 Alıntı
Ahmet Hamdi Tanpınar Türk edebiyatında makale, öykü, roman, şiir gibi türlerde önemli eserler ortaya koymuş bir sanatçıdır. Türk edebiyatında Tanpınar, “eşya, rüya, zaman” gibi kavramlara yeni bir boyut getirmesiyle de şahsına münhasırlığını bir kez daha ispatlamış bir yazardır ve eserlerinde eşya-insan, mekan-insan ilişkilerine sıkça yer vermiştir. Ahmet Hamdi Tanpınar için söylenebilecek bir çok tanım vardır. Ancak Tanpınar'a verilen tanımlardan bir tanesi de 'Eşik Şairi'dir. Çünkü Tanpınar hayatı boyunca hep eşiklerde gezmiş, eşikte kalmış bir insan olmuştur. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın birçok eseri vardır. Tanpınar'ın roman ve şiirlerinden alıntılanmış bazı sözleri için içeriğe göz atabilirsiniz.
1. "Talihimizin en hazin tarafı neresidir, biliyor musun Mümtaz? İnsanın yalnız insanla meşgul olması. Bütün bina onun üzerinde kuruluyor; dışarıda ve içeride. Farkında olsun olmasın, insan insanı malzeme gibi kullanıyor. Kinimiz, garazımız, büyüklük arzumuz, aşkımız, ümidimiz hep onunla."
2. "Hayat denen bir şey vardı. Paralı parasız insanlar yaşıyorlardı. Kızıyorlar, gülüyorlar, ağlıyorlar, alakadar oluyorlar, seviyorlar, ıstırap çekiyorlar fakat yaşıyorlardı."
3. "Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır… Bu da gösterir ki, zaman ve mekân, insanla mevcuttur!"
4. "Sonra yavaş yavaş mantığım değişti. Hatta dünyaya bakışım, eşyayı görüşüm, insanları anlayışım değişti. Vakıa bunlar bir günde olmadı. Hatta çok güçlükle ve adım adım oldu. Hatta çok defa bana rağmen oldu. Fakat oldu."
5. “Eski şapkalarımız, ayakkabılarımız, elbiselerimiz gün geçtikçe bizden bir parça olmazlar mı? Onları sık sık değiştirmek isteyişimizden de bu yüzden değil midir? Yeni bir elbise giyen adam az çok benliğinin dışına çıkmışa benzer: kendinden uzaklaşmak, ona dair bir değişikliğin arasından bakmak ihtiyacı yahut ‘ben artık bir başkasıyım!’ diyebilmek saadeti.”
6. "Şu hakikati kendi hayatım bana öğretti: İnsanoğlu, insanoğlunun cehennemidir.."
7. “O kendisi olmak için beni unutmaya belki muhtaç! Fakat ben ancak onun sayesinde biraz kendim olabiliyordum.”
8. “Realist olmak hiç de hakikati olduğu gibi görmek değildir. Belki onunla en faydalı şekilde münasebetimizi tayin etmektir.”
9. “Eğer yaşamak kelimesinin manası her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçülmek ve bunu nefsinde her lahsa duymaksa, bir türlü aşamayacağı bir çemberin içinde durmadan çırpınmaksa, şüphesiz ben de, benimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk.”
10. "Vücutlarımız, birbirimize en kolay verebileceğimiz şeydir; asıl mesele, hayatımızı verebilmektir. Baştan aşağı bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip, oradan tek bir ruh olarak çıkmaktır!"
11. “Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun bir çaresi yoktur."
12. "En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içime kaçmak. Fakat bir içim var mıydı? Hatta ben var mıydım? Ben dediğim şey, bir yığın ihtiyaç, azap ve korku idi."
13. "Ne garip! Hiçbir şey öteki ile birleşmiyor. Her şeyi ayrı ayrı görüyorum. -Elbette birleşemez. Çünkü hakikati görüyorsun. -Ama dün, evvelsi gün böyle görmüyor muydum? Hiç hakikat görmedim mi? Bir kere karşılaşmadım mı? -Hayır... Çünkü o zaman etrafına kendi benliğinin arasından bakıyordun. Kendini seyrediyordun. Ne hayat ne eşya bütün değildir. Bütünlük insan kafasının vehmidir."
14. "1. Acaba hep böyle mi düşünürüz; ölümün mü, hayatın mı çocuğuyuz? Bu saati hangisi kuruyor, mevsimlerin eli mi, mutlak karanlığın parmağı mı?"
15. “İnsanoğlu insanoğlunun cehennemidir. Bizi öldürecek belki yüzlerce hastalık, yüzlerce vaziyet vardır. Fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz.”
16. “Basma bu eşikte benim kalbim var, Kalbim ki bir uzak hayale ağlar”
17. “Ne kadar uzağız şimdi birbirimize, Sanki öldük, Aramıza varlığın yabancı yüzü girdi.”
18. "Geceyle ölümdür asıl sevgili Bu ikiz aynada toplanır yollar Karanlık yaratır, ölüm tamamlar. Kaçalım seninle biz de geceye, Ölümün kardeşi saf düşünceye..."
19. "Kimimizi aydınlık alır götürür, Birden coşan seller gibi, Kimimiz karanlığın çamurunda"
20. "Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpâre, geniş bir ânın Parçalanmaz akışında."
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın