Görüş Bildir
Haberler
Hakikat Sonrası Çağda Spiritüelliğin Ekonomisi

etiket Hakikat Sonrası Çağda Spiritüelliğin Ekonomisi

Prof.Dr. Duygu Aydın
07.11.2023 - 10:33 Son Güncelleme: 07.11.2023 - 10:42

İnsanın hakikat arayışı tek başına bireysel bir eylem değildir. Aynı zamanda ekonomik, politik, ideolojik ve sosyolojik boyutları bulunur. İnsan içinde yaşadığı çağdan, bu çağın ekonomik, politik ve ideolojik düzeninden tüm eylemlerinde etkilenir. Başkalarının varlığından, yokluğundan, toplumsal yaşama biçimlerinden, gündelik yaşam pratiklerinden ve kültürel ortamdan etkilenir. İnsan eylemleri medya ile de güçlü bir etkileşim içerisindedir. Dijital kültür, sosyal medya ve bunun endüstrisi, bir enformasyon düzeni inşa etmiştir. Dört bir yanımızdan akan veriler, bilgiler, sosyal medya diliyle ifade ettiğimiz içerikler, devasa bir enformasyon yığını oluşturur. Tüm bunların içerisinde neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etmenin gittikçe zorlaştığı gerçeği, özellikle son on yılın önde gelen sosyal bilim konuları arasında yer alır.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Hakikat nedir?

Bu sorunun yanıtını verebileceğimiz zemin bir miktar ayağımızın altından kaymıştır. Küçük ekranlarımızda önümüze düşen yığınlarca içerikten hakiki olan ve hakiki olmayan arasındaki ayrım bulanıklaşmıştır. Gördüklerimizin bir kısmını, yalnızca gördüğümüz için zihinsel bir yanılgıyla hakiki kabul etme olasılığımız artmıştır. Enformasyon yığınları içerisinde bunalan ve tükenen insanın, dikkatini toplama ve muhakeme etme becerisi zayıflamaktadır. Bu çağın düzeninde hakikatin bulanıklaşması, ekonomik bakımdan oldukça değerlidir. Kişileri manipülasyona daha açık hale getiren bu hakikat ötesi düzen, aslında birçok bakımdan değerlidir. Bir kişiyi linç etmekten, bütün dünyayı etkileyen bir savaş çıkarmaya kadar uzanan manipülatif güçten söz ediyoruz.

Hakikat sonrası düzen özellikle sosyal medyanın hayatımıza girmesi ve yaygınlaşmasıyla başka bir boyuta evrilmiştir. Herkesin içerik üreticisi olduğu bu düzende, yapay zekaya dayalı öneri uygulamaları insanları kendi ekosisteminde benzer içeriklerle karşılaşmaya yönlendirir. Aynılarına sürekli maruz kalan insan, zamanla aynılarını muhakeme etmekten vazgeçip hakikat olarak kabul etme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Bu, hakikat ötesi düzenin uyuşturucu etkisidir. “Post-truth” kavramını hakikat ötesi ya da hakikat sonrası şeklinde tanımlıyoruz. Hakikatin, yani gerçekliğin önemini yitirmeye başladığı bir düzene çoktan geçtik ve etkilerini kişisel yaşamlarımızda gittikçe artan şekilde deneyimliyoruz. 2016 yılında Oxford Sözlüğü tarafından yılın sözcüğü olarak seçilen bu kavram, kamuoyu oluşturmanın ve kişisel inançların karşısında zayıflayan hakikat hakkında o yıllarda daha fazla düşünmemizi ve sorgulamamızı sağladı. Bugün baktığımızda hakikat yitiminin etkisini bizzat kişisel yaşamlarımızda canlı kanlı ve artan şiddetiyle deneyimliyoruz.

Akılcı olmak ya da olmamak!

Varoluşsal sorgulamalarla hakikat arayışında olanlar, hakikat sonrası konusunda ilginç bir gözlem alanı yaratıyor. Hakikatini ararken hakikati bulamamak, bir paradokstur. New age olarak adlandırılan spritüal eğilimler büyük oranda hakikat sonrası düzenle ilişkilidir ve bu çağın ‘ürünlerinden’ biridir. Günümüz tüketim toplumunun karlı ürün kategorisidir bir anlamda. İnsan yaşam karşısındaki kırılganlığıyla mücadele ederken yeni inanç pratiklerine sığınmayı, hakikat sonrası düzenin ekonomi-politiği sayesinde öğrenmiştir. Mutluluk ve umut hiçbir çağda bu kadar satılan bir nesneye dönüşmemiştir. Bilim dünyasında güncel cehalet, akılcılık/akıldışılık ve hakikat/hakikat ötesi kavramları üzerinden bu konuda tartışmalar yürütülmektedir. Dijital kültür ve sosyal medyanın ekonomik düzeni, akılcılığın karşısına duyusal ve duygusal yoğunluklu içerikleri getirerek akılcı hakikatin zeminini kırmaktadır. Sosyal medyanın samimi ve yakınlık kültürünün hakikati bulanıklaştırmadaki etkisi büyüktür. Sosyal medya kullanıcılarının da bağlamından kopararak yeni bir üretime dönüştürdüğü içerikler, bulanıklığı perçinlemektedir.New age olarak adlandırılan ve büyük oranda spiritüel yönelimlerle ilişkilendirilen alana göz attığımızda oldukça karmaşık bir yapı görüyoruz. Kadim sıfatıyla betimlenen öğretiler, gelecek görme iddiasına dayalı yönelimler, sufizm, pozitif düşünce ve enerji odaklı anlatımlar, inanç konusunu seküler formda sunan ya da tam tersi, seküler konuları dini konularla ilişkilendirerek sunan içerikler, fizik, psikoloji, biyoloji gibi çeşitli bilimsel alanlardaki konuları metafizik boyutta açıklayan yaklaşımlar vb. birçok farklı konu çıkıyor karşımıza.

Büyük bölümünün dağınık, anlamından ve bağlamından koparılmış halde olması ise ayrı bir kaos yaratıyor. Etkileşimli dünyanın beğeni ve yorum butonlarıyla dikkatleri üzerine çeken birçok içerikte kişisel tanıklık ve deneyimler yüceltilirken, bilimsel uzmanlığın itibarı zayıflatılıyor. Bu denli çerçevesi belli olmayan ve akılcılığı sorgulanabilecek konuların bir de sosyal medyada sağanak yağmur halinde ekranlarımıza düşmesi, sorunların başladığı noktaya getiriyor bizi. Zaten yaşamsal tüm konularla ilgili doğruyu yanlışı ayırt etmekte zorlandığımız bir ortamda, bir de rasyonelleştirilmesi mümkün olmayan bilim dışı konularda kimler hangi yetkinlikle içerikleri değerlendirecektir ve nasıl eylemlerde bulunacaktır?

Üstelik aynılarını daha yoğun şekilde görmeye başladıkça sorgulamanın yitirilmesi, daha içinden çıkılmaz noktalara götürecektir.

Üstelik aynılarını daha yoğun şekilde görmeye başladıkça sorgulamanın yitirilmesi, daha içinden çıkılmaz noktalara götürecektir.

Burada hakikat yitiminin insan yaşamını olumsuz yönde etkileyebilecek birçok boyutu bulunmaktadır. Reklamlarla, tavsiyelerle ve reklamsı görünmemesine özen gösterilen doğal yayınlarla kişilerin dikkat alanına giren spiritüel ürün paketlerinin büyük bir ekonomik hacmi bulunmaktadır. Her ekonomik düzeyden insanın kişisel bütçesini sarsma potansiyeline sahip birbirinden farklı ürünler piyasaya arz edilmektedir. Zaman içerisinde isimleri farklılaştırılmakta ve yeniden pazarlanabilir hale gelmektedir. Tek sorun ekonomik kayıplar değildir elbette, manipülasyona açık kişilik özelliği taşıyanlar için belirsiz yönelimler, ruhsal sorunlar yaratma tehlikesi bulunmaktadır. Kişilerin aile ve sosyal ilişkilerini zedelemeye ve hatta çevresindeki kişilerin de yaşamını olumsuz etkilemeye kadar varan sonuçlarla karşılaşmak böyle bir düzende oldukça yüksek ihtimal taşımaktadır.

Hakikatimizi ararken…

Sorgulamak, maruz kaldığımız her türlü içerikle ilgili okur yazarlık geliştirmek, farklı ve bilimsel kaynaklardan konuları araştırmak, tartışmak, her koşulda akılcı düşünmeyi bırakmamak ana ilke olmalıdır. Bu koşullarda çıkılan hakikat arayışında, hakikat vardır. Samimi bir yönelim ve derinlik vardır. Zaman zaman belirsiz yollara girilse de kişinin kendini hakikate çekebilecek kontrol mekanizması vardır. Burada artık bir cehaletten değil; samimi bir arayıştan söz edebiliriz.

İnsan ölümlü ve mutsuz olmaya tahammül edemediği evreninde, arzuladığı her şeyin kapısını açan bir anahtar bulmaya büyülenmiştir. Böyle bir anahtar yoktur. Yürüdükçe yolda fark edilenler vardır.

Instagram1

Instagram2

X

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
12
6
2
1
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın