Hagrid Aslında Robotmuş! Harry Potter Serisi Hakkında Hiç Kimsenin Bilmediği İlginç Detaylar
Sevilen bir film serisi denilince hiç şüphesiz birçok kişinin aklına Harry Potter geliyor. Ailecek izlenebilen ve her yaş grubundan insanı etkisi altına alan başarılı yapım hakkında sizi bir hayli şaşırtacak bilgileri bir araya getirdik. İşte, bilim kurgu ve maceranın harmanlandığı, tüm dünyada ses getiren film serisi hakkında ilk defa duyacağınız şoke eden gerçekler!
Harry Potter serisine kısaca değinelim.
J. K. Rowling'in yedi romandan oluşan kitap serisinden uyarlanan Harry Potter, toplamda sekiz filmden oluşuyor. Harry karakterine Daniel Radcliffe hayat veriyor. Film, Harry'nin anne ve babasının öldürülmesiyle başlıyor. Ailesinin Voldemort tarafından öldürüldüğünü ve aslında büyücü olduklarını öğrenen Harry, şaşkına dönüyor. Ardından büyücülük okuluna başlıyor ve olaylar ilerlemeye devam ediyor. Şimdi gelelim ilk kez duyacağınız bilgilere...
Hagrid'in asası 40 santimetreydi.
Robbie Coltrane'in canlandırdığı Anahtarların Bekçisi Hagrid karakteri, aslında gerçek bir motorcudan esinlenildi. Hagrid, sihir gücüyle hayvani bir koruyucu oluşturamıyordu ve kedilere alerjisi vardı. Bir yarı dev olduğu için asası 40 santimetreydi ve esnekti. Öyle büyüktü ki çekim esnasında Hagrid karakterine hayat veren Robbie'nin sakalının arasına uçan bir meyve yarasası bile girmişti.
Filmdeki çoğu sahnede yer alan Rubeus Hagrid, aslında bir robottu.
3,5 metre boyunda yarı dev bir karakter olan Hagrid, diğer oyuncularla olan sahnelerinde boyundan dolayı ekrana sığmıyordu. Hagrid'in uzunluğunu görsel efektle yapmak istemeyen set ekibi, çareyi dev bir kostüm yapmakta buldu. Kostümü 2 metre 10 santimetre boyundaki oyuncu Martin Bayfield giydi. Sadece bu kadar da değil! Uzak mekânlarda Hagrid'i canlandıran Martin için Robbie Coltrane'in yüz robotu yapıldı. Üstelik bu yüz uzaktan kumanda ile hareket ettirilebiliyordu. Mimik yapabilen ve konuşabilen robot, Martin'in kafasına geçmesiyle Hagrid'e yani Robbie'ye dönüşüyordu.
Voldemort'u toplamda altı oyuncu canlandırdı.
Serinin meşhur karakteri Voldemort'a seri boyunca altı oyuncu hayat verdi. Karakteri Richard Bremmer, Christian Coulson, Ralph Fiennes, Hero Finnes-Tiffin, Frank Dillane canlandırdı. Ian Hart ise seslendirme yaptı.
Telefonun dilini Türkçeye çevirip şaka yapmışlar.
Harry Potter'ı canlandıran Daniel Radcliffe, sette Hagrid’e yani Robbie Coltrane'e şaka yapmak istemiş. Telefonun dilini Türkçeye çeviren oyuncunun bu şakası kısa sürmüş. Çünkü sette birinin babası Türkmüş. Bu nedenle cihazın dil ayarını kolaylıkla geri çevirebilmişler.
Malfoy'a atılan yumruk gerçekmiş.
Malfoy’a atılan yumruk sahnesi aslında gerçekti. Kendini rolüne bir hayli kaptıran Emma Watson, Malfoy'a tokat atması gerekirken yumruk atmış. Bu nedenle sahne çekiminin ardından Tom Felton’dan yani Draco Malfoy'dan defalarca kez özür diledi.
Kızıl ikizler aslında kızıl değilmiş.
Filmde kızıl saçlı ikiz olarak karşımıza çıkan Weasley kardeşler, aslında kızıl saçlı değilmiş. Film için saçları boyanan ikizlerin birçok kişi tarafından gerçek hayatta da kızıl saçlı oldukları düşünülüyordu.
Film, gişede hasılat rekoru kırdı.
Harry Potter film serisinin en az gişe yapan filmi bile sevilen yapım Twilight filminden 90 milyon dolar daha fazla hasılat yaptı. Peki, sizce Harry Potter serisi neden bu kadar seviliyor? Hemen söyleyelim: Harry Potter serisi her yaş grubuna hitap ediyor. Oyuncu kadrosu hiç değişmedi. İçerdiği fantastik ögeler ve film müziklerinin başarısı, filmi zirveye tanışmaya yetiyor.
Otobüs şoförüne dedesinin adı verildi.
Yazar J.K. Rowling'in kitabından uyarlanan filmde otobüs şoförüne ve otobüs görevlisine yazarın dedelerinin ismi verildi. Ayrıca filmde yer alan her isim özel olarak düşünülüp buna göre seçilmiş.
O unvana sahip ilk ve tek yazar: J.K. Rowling.
J.K. Rowling, dünyanın ilk milyarder yazarı unvanına sahip. Aynı zamanda kitap serisinin ilki The British Book Awards tarafından ödüle layık görüldü ve son 30 yılın en iyi ve en etkileyici roman ödülünü kazandı.
Sette 250'den fazla hayvan kullanıldı.
Çekim boyunca toplam 250’den fazla hayvan kullanıldığı biliniyor. Film için satın alınan hayvanlardan en büyüğü su aygırı, en küçüğü ise kırkayakmış. Ayrıca Profesör McGonagall’ın bulunduğu sınıf sahnesinde sadece bir sınıfta toplam 60 hayvan yer alıyordu.
600'den fazla okul üniforması 250 binden fazla giysi tasarlandı.
Böylesi büyük bir ekip olunca kıyafete ayrılan bütçe hâliyle fazla oluyor. Set oyuncuları için toplam 600’den fazla okul üniforması ve 250 binden fazlada giysi tasarlandı. En pahalı kostüm ise Hogwarts üniformalarıydı. Çok sade görünüyor olsa da bu üniformalar tamamen ipekten yapılmıştı. Her kıyafet için en kaliteli malzemeler kullanıldı.
İnşa edilen en büyük yer, Sihir Bakanlığı’ydı.
Film serisi için ortada büyük bir emek söz konusu. Çünkü toplam 588 set inşa edilen serideki en büyük yapı ise Sihir Bakanlığı.
Toplam 250 tablo yer aldı.
Hogwarts’taki merdivenleri hatırlıyor olmalısınız. Bu merdivenlerde toplamda 250 tablo kullanıldı. Tabloların hepsinin filme bir dikkat çekicilik kattığı doğru.
Trenin yapılışı oldukça eskiye dayanıyor.
Filmde Hogwarts Ekspresi adıyla kullanılan göz alıcı trenin vagonları 1950 yılında üretilmiş. Buhar motoru ise 1937’de yapılmış. Bu nedenle trenin üretimi oldukça eskiye dayanıyor yani.
Dumbledore ve Voldmort'un anlamı.
Eski İngilizce'de Dumbledore, yaban arısı anlamına geliyor. Voldmort ise Fransızca'da ölüm uçuşu anlamına geliyor.
Mızmız Myrtle'i canlandıran oyuncu, o zamanlarda 37 yaşındaymış!
Mızmız Myrtle karakterini canlandıran oyuncu Shirley Henderson, filmin çekildiği dönemde 37 yaşındaymış. Yetenekli oyuncunun fazlasıyla başarılı bir imaj çizildiğini söylemeden geçemeyeceğiz.
Aslında gerçekten ders çalışıyorlardı.
Hogwarts derslerinin çekim sahnelerinde öğrenciler aslında gerçekten kendi derslerini çalışıyorlardı. Sette böyle bir şey yapılmış olmasa bile yüksek ihtimalle Hermione’nin kendi derslerine çalışacağı kesin. Neden diye soracak olursanız Hermione yani Emma Watson, işine oldukça saygılı bir insan. Filmin öncesinde filmin yönetmeni Alfonso Cuaron, üç genç oyuncudan karakterleriyle alakalı bir makale yazmalarını istemiş. Ron hiçbir şey yazmamış. Harry birkaç sayfa yazmış. Hermione ise tam tamına 16 sayfalık bir makale kaleme almış.
Knight Bus aslında hızlı sürülmedi.
Knight Bus, Türkçe ismiyle Hızır Otobüsü, normalde süratli sürülmemiş. Diğer kullanılan araçlar daha yavaş sürüldüğü için ve görüntüyü hızlandırdıkları için sanki hızlı gidiyormuş gibi bir izlenim verilmiş.
Labirent sahnesi Shining filminden esinlenildi.
Serinin dördüncü filmi olan Harry Potter ve Ateş Kadehi’ndeki üçüncü görevi anımsamış olmalısınız. Harry burada bir labirente giriyor. Burada Harry’nin girdiği labirent, aslında Shining filminden esinlenildi.
Malfoy'un cepleri, sete cebinde yemek getirdiği için dikildi.
Tom Felton yani serinin Draco Malfoy’u cebinde sürekli yiyecek taşıyormuş ve sete yiyecek sokma girişimindeymiş. Bu nedenle set ekibi, bunun önüne geçmek için çareyi cübbesinin ceplerini dikmekte bulmuş.
Dumbledore'un da Malfoy'den geri kalır yanı yok .
Dumbledore'a hayat veren oyuncu Michael Gambon da sete gelirken çorabının içine sigara paketi koyarmış. Tabii Michael'a Tom gibi herhangi bir yaptırım uygulanmamış. Dumbledore hakkında herkesi şaşırtan bir diğer bilgi ise onun mazideki aşkı. Bir kara büyücüye âşık olan Dumbledore'un sevdiği ile bir gençlik fotoğrafı var ve bu fotoğraftaki büyücü de erkek. Bu detay duyanları bir hayli şaşırtmış.
Rekorlar kıran filmin kitabı 80 dilde çevrildi.
Dünya çapında çok iyi bir başarı elde eden kitap, 80 dile çevrildi ve bu hikâye tüm dünyaya tanıtıldı. Ayrıca Antik Yunancaya da çevirisi yapılan Harry Potter serisi, Antik Yunancada yazılan en uzun eser unvanına sahip oldu. Böylece Harry Potter, kitap ya da film serisiyle bir şekilde tüm dünyada bilinir hâle geldi.
Yorum Yazın