Bir Erkeğin Hayatındaki 15 Büyük Dönüm Noktası
Erkek egemen toplumun kahrını en çok kadınlar çeker. Ancak erkek üstünde de çeşitli hakimiyetler kurar ve onu da belli konularda kısıtlar. Erkek, toplumsal hiyerarşideki üstünlük ve egemenlik adına kendi hayatını da zehir eder. Bu düzenin erkeğe yüklediği misyonlar, erkeklik tanımı ve oluşturduğu algılar, hayatın birçok noktasında sorunlara neden olmaktadır. Bu içerikteki maddelerin çoğu da bu sorunların bir sonucudur. Şimdi hep birlikte bir erkeğin hayatındaki travmalara ve önemli dönüm noktalarına göz atalım...
1. Sünnet: Bıçak pipiye dayandı....
Erkeklerin ilk ve en büyük travmalarından biri. Toplumumuzda erkekliğin şartı olarak kabul edilen bu operasyon, bazı erkeklere ömür boyu taşıyacakları fiziksel ve ruhsal yaralar bırakır. Şöyle bir uzaktan bakınca, bir erkeğin erkek olabilmesi için penisinin kesilmesi ve yakınlarının bunu kutlamak için bir araya gelmesi oldukça tuhaf geliyor kulağa.
2. Çocukları leyleklerin getirmediğini öğrenmek...
Çoğu çocuk, çocukları leyleklerin getirdiği masalıyla kandırılır. Bir kısmı ise anne ve babanın birlikte uyumasının çocuk yapmak için yeterli olduğunu düşünür. Biraz daha uyanıkları ise öpüşmenin de gerekli olduğuna inanır. İşin aslını öğrenmek, kız ya da erkek her çocuk için şaşırtıcıdır...
3. İlk sertleşme...
Ergenliğe yaklaştıkça bazı değişimler baş göstermeye başlar. Bunlardan biri de sertleşmedir. Yıllardır tanıdığın, bildiğin bir uzvun değişmeye, idrar atımı dışında bir görev almak için harekete geçmeye başlıyor...
4. İlk defa porno izlemek...
Çocukların ilk cinsellik öğretmenleri yine çocuklardır. Erkek çocukları ergenliğin başladığı dönemlerde neredeyse en çok cinsellik hakkında konuşurlar. En sevdikleri şeylerden biriyse ellerindeki pornografik materyalleri paylaşmaktır. Erkek çocukların çok büyük bir kısmı ilk porno filmini kendi kendine alarak/indirerek değil de bir arkadaşı vasıtasıyla izler (Tabii bizim zamanımızda internet bu kadar yaygın değildi, şimdi işler değişmiştir). Cinselliği porno aracılığıyla bir anda ve pek de doğal olmayan yollardan öğrenen erkekler için ilk seans oldukça şok edicidir.
5. İlk mastürbasyon...
Çoğu erkek için dünyayı penislerinin gözünden görmeye başladıkları ortaokul yıllarına denk gelen bir durum. Sınıftaki ya da mahalledeki bazı arkadaşların gururla anlattıkları ve 'Senden geliyor mu?' gibi sorularla birbirlerini teşvik ettikleri dönem ,denemeler başlar. Başarıyla sonuçlanınca, boş zamanlarını değerlendirebileceği yepyeni bir alışkanlığı olmuştur artık...
6. İlk aşk...
Baştan söyleyelim, bu kısımda çocukluk aşklarını saymıyoruz. Özellikle ergenlik dönemindeki gümbür gümbür, yaldır yaldır yaşanan aşktan bahsediyoruz. Bütün dünyanın ve hayatının odağına tek bir karşı cinsin yerleştirildiği dönemden bahsediyoruz... Platonik olanları en unutulamaz olanlardır genelde. Kalpte her daim yoğun bir sızıyla birlikte yaşamanın dayanılamaz ağırlığının hissedildiği günler...
7. İlk terk edilme...
İlk defa bir kadın tarafından terk edilmiştir. Şimdi ne yapsındır, nereye gitsindir, başını hangi taşa vursundur? Bir de terk eden kıymete binmesin mi, özürler, af dilemeler havada uçuşmasın mı? Bir de üstüne karşı taraf Nuh deyip peygamber dememeye inat etmesin mi? Hadi bakalım, aşk acısını unutmak için saçma sapan şeylerin bolca yapıldığı bir sürece hoşgeldiniz...
8. İlk sevişme...
Erkeğin yıllardır bildiği, izlediği, okuduğu, konuştuğu şeyi ilk defa deneyimlediği yani yıllardır beklediği an. Çeşitli beklentiler ve hatta korkularla heyecanlanır ve kalbi gümbür gümbür atar. Çoğu erkek, daha bir erkek olmuşçasına muzaffer bir havaya girer. Kimse ilkini unutamaz...
9. Erken boşalma...
Erken boşalma, ülkemizde yaygın görülen bir problemdir. Erkekler genelde cinsellik konusunda bencil olsalar da erken boşalma bir 'erkeklik derecelendirme kategorisi' olarak da görüldüğü için bu durumu kafaya takarlar. Hakkını yemeyelim, kimileri de partnerini düşünerek durumu dert edinir tabii... Durum her ne olursa olsun, yıllardır duyduğu ve ortamlarda 'bende yok o yeaa' diye böbürlendiği sıkıntının kendisinde de olduğunu öğrendiği ilk an, büyük hayal kırıklığı yaratır. Genelde de hemen ardından partnerinden özür dilemeler ve bir takım bahaneler gırla gider...
10. Aileden uzaklaşma...
Aile içinde erkek çocuklar kız çocuklara nazaran daha özgür olsa da aileden ayrı bir yaşama başlamak yepyeni bir şeydir. Ne olursa olsun, genelde aileler çoğu konuda kısıtlayıcıdır. Erkek de aileden uzakta yaşamaya başladığı ilk dönemlerde hem maddi/manevi sıkıntılar yaşar hem de sınırsız özgürlüğün tadını/b*kunu çıkarır.
11. Askerlik...
Kimileri kaçmak için türlü türlü yollara başvurur, kimileri de komando olmak için can atar. Her ne şekilde olursa olsun askerlik, erkeklerin hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biridir. Neticede en serseri erkeklerin bile askere gidip gelince 'adam' olduğuna inanılan bir toplumda yaşıyoruz. Aynı zamanda sünnetten sonraki ikinci erkeklik ritüelidir.
12. Askerlik sonrası...
Okulunu bitirdin ve askerliğini tamamladın. Sonunda kurtuldum diye evine döndün. Bir baktın ki ailen dahil herkes sana beklentili gözlerle bakıyor. Artık çalışmak, para kazanmak ve zamanı gelince yuvanı kurmak zorundasın. Öyle öğrencilik zamanlarındaki gibi sabahlara kadar oturayım, gezip tozayım filan yok... Daha yapacak çoooook işin var...
13. Evlilik...
Evlilik bizde genelde kadınların ve ailelerin çok heveslendiği, erkeklerinse bu ikisine göre daha az istekli olduğu bir durumdur. Zaten ailenin evlilik konusundaki baskısı, erkeği evlenmeye iten önemli hususlardan biridir. Evliliğin erkek için en temel anlamlarından biri de taşımak zorunda olduğu 'aile babalığı' kavramıdır. Ardı arkası kesilmeyecek maddi ve manevi bir takım yüklerin altına girmiştir. Hayatını birden fazla insanla paylaşmak durumundadır.
14. Baba olmak...
Siz artık her şeyden öte bir babasınızdır. Üzerinizde tüm ömrünüz boyunca taşıyacağınız bir sorumluluk vardır. Karmakarışıksınızdır. Ağlasanız mı, gülseniz mi, gülerken ağlasanız mı bilemezsiniz. O andan itibaren her şey farklı olacaktır. Artık hayatınızda kendinizden bile öncelikli gördüğünüz biri vardır...
15. İktidarsızlığın baş göstermesi...
Yaşa, sağlık sorunlarına ya da psikolojik problemlere bağlı olarak erkeğin cinsel gücünün bitmesidir. Eski günler geride kalmıştır. Toplumun ürettiği, beslediği ve her erkeğin aklına mıh gibi çaktığı erkeklik algısı itibariyle oldukça sıkıntılı bir durumdur. Bu süreçte kimileri eski gücüne tekrar kavuşmak için tıbbi veya farklı yollara başvurur. Bir yandan da durumun yarattığı psikolojik yıkımla mücadele etmeye çalışır...