K.H.'nin şikayeti sonrası hakkında dava açılan ve 'Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık' suçlamasıyla yargılanan Fırat, dolandırıcı değil, mağdur olduğunu, olayın yaşandığı gün polis merkezine gidip şikayetçi olduğunu, ayrıca bankayla da konuya ilişkin görüşme yaptığını söyledi. Bunun üzerine mahkeme Antalya Emniyet Müdürlüğü'ne ve bankaya yazı yazarak, Fırat'ın şikayetçi olduğuna dair belge olup olmadığı ile görüşme yapılıp yapılmadığını sordu. Ancak Emniyet Müdürlüğü, Fırat'ın şüpheli olarak alınan beyanı dışında müşteki sıfatıyla beyanının alınmadığı, banka ise görüşme yapılmadığına yönelik yazı gönderdi. Bunun üzerine Fırat suçlu bulunarak 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezadan haberi olmayan Fırat, bir süre sonra okula giderken polis çevirmesinde aranması olduğu gerekçesiyle gözaltına alınıp, cezaevine götürüldü.
Öğretmenlikten de ihraç edilen Fırat, 1 yıl cezaevinde kaldı. Fırat ve avukatı, emniyetin mahkemeye 'yok' dediği yazıyı da emniyete giderek buldu. Halen taksicilik yaparak geçimini sağlamaya başlayan Fırat'a, bir süre sonra aynı konuyla ilgili başka bir kişi tarafından Kocaeli'de dava açıldı. Duruşmaya katılan Fırat, konuyla ilgili şikayetçi olduğu yazıyı mahkemeye delil olarak sundu. Mahkeme, Antalya Emniyet Müdürlüğü'ne belgenin doğru olup olmadığını sordu.
Emniyet bu kez, belgenin doğru olduğunu, Fırat'ın şikayetçi sıfatıyla ifade verdiğini mahkemeye iletti. Bunun üzerine mahkeme, Fırat'ın telefon arama kayıtlarının geçmişe dönük incelenmesini istedi. Bankanın 'görüşme yapılmamıştır' cevabının aksine HTS kayıtlarında bankayla Fırat arasında olayın yaşandığı gün 11 görüşme yapıldığı ortaya çıktı. Kocaeli 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Fırat'ın beraatına karar verdi.
Yorum Yazın
Welcome to the jungle
Bankayı dolandırmaya çalışırken başkalarının da dolandırılmasına sebep olmuş bir şahıs, nasıl masummuş gibi sunulabilir. neden kredisini yükseltmek isteyenle... Devamını Gör