Dünya'nın En Derin Noktası Mariana Çukuru'yla İlgili Arkadaş Ortamlarında Anlatmalık 15 Bilgi
Dünya'nın en derin yerinin Mariana Çukuru olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Ancak bu kadar gizemli bir mekan hakkındaki tek bilgimiz bu olmamalı. O yüzden buyurunuz daha fazlasına...
1. Mariana Çukuru'nu Dünya üzerindeki bilinen en derin nokta olarak biliyoruz. O kadar derin ki Everest'i ters çevirip başını bu noktaya denk getirsek dahi yüzeye 1 km'lik mesafe kalırdı.
2. Büyük Okyanus'un batısındaki Mariana Adaları'nın en büyüğü olan ve en güneyindeki adası olarak bilinen Guam Adası'nın güney batısında, Japonya ve Endonezya’nın tam ortasında yer alır.
3. Mariana Çukuru’nun nasıl oluştuğunu açıklarsak:
4. Suyun içine atılan 1 kilogram kütleli metalin tabana ulaşması, yaklaşık olarak 1 saat sürer.
5. Mariana Çukuru'nda hayat belirtileri vardır. Yapılan araştırmalar, aşırı basınçlı ve soğuk ortamda yaşayabilen birçok mikroorganizma, balık ve yengeç türünü ortaya çıkarmıştır.
6. Buradaki yaşamın temel dayanağı, 300 dereceye ulaşan volkanik püskürmeler ve buradan çıkan sülfürü metabolize edebilen bakterilerdir.
7. Keşfedilişine gelecek olursak:
8. 23 Ocak 1960 yılında ise "Trieste" adlı batiskaf, denizin altında 10.916 metreye kadar inebildi.
Batiskafın içindeki İsviçreli bilim insanı Jacques Piccard ile ABD Donanması'ndan Teğmen Donald Walsh, Mariana Çukuru'na inebilmeyi başaran ilk insanlar olmuşlardır.
Buldukları bu nokta 8.850 metrelik Everest dağını bile kolaylıkla yutabilecek olan Mariana Çukuru'ydu!
Batiskaf: Çok yüksek basınçlara dayanabilen sert maddeden yapılmış çelik küre biçimli, dalış için benzin boşaltarak onun yerine deniz suyu alarak demir safra atan araç.
9. İlk anda 11.521 metrelik bir derinliğe inildiği hesaplanmış, ancak 1995 yılında yapılan ölçümlerde doğru derinliğin 10.916 metre olduğu anlaşılmıştır.
Derin noktaya iniş yaklaşık 3 saat 15 dakika sürmüş, burada 20 dakikalık bir sürenin ardından tekrar yüzeye çıkılmasıyla toplamda 5 saatlik bir sürede dalış ve yüzeye çıkış tamamlanmıştır.
10. 25 Mart 2012'de, yönetmen James Cameron "Dikey Torpil(Deepsea Challenger)" adlı özel denizaltısıyla Mariana Çukuru’na tek başına inmeyi başardı.
156 dakikada Dünya'nın tabanına inen, 3 saat incelemelerde bulunan Cameron, beklenenden daha kısa sürede, 70 dakikada yüzeye çıktı.
11. James Cameron, okyanusun en derin noktası olan Challenger Deep’e inmişti ve böylece okyanusun en derin noktasına tek başına inen ilk insan olmayı başarmıştı.
Burada çektiği görüntüler ve topladığı numunelerle iki yeni canlı türünün tespit edilmesini sağlamıştı.
12. Cameron tarafından bizzat tasarlanıp Avustralyalı mühendislerce inşa edilen denizaltı, Mariana Çukuru’nda bulunan metrekare başına 7.250 tonun üzerindeki basınca dayanıklıdır.
Özellikle de The Abyss adlı filminde derin sulara ne kadar meraklı olduğunu zamanında göstermişti.
13. Deniz seviyesindeki basıncın 1.100 kat daha yüksek olduğu derinlikte yaşayan bakteri miktarı, denizin 5-6 kilometre derinliğinde yaşayan bakteri miktarından neredeyse 10 kat fazladır.
Derin denizlerdeki çukurlar, ölü deniz canlıları, yosunlar ve diğer organik canlıların oluşturduğu akıntılarla beslendiği için mikrobiyolojik yaşama uygun yerler olarak biliniyor. Ayrıca, bölgede sık yaşanan ve sığ sulardaki maddelerin yer değiştirmesine neden olan depremlerin de derinlerdeki besin zenginliğine katkıda bulunduğu düşünülüyor.
Mariana Çukuru gibi oluşumlar, derin okyanusların sadece yüzde ikisini oluştursa da küresel karbon döngüsü için büyük önem taşıyorlar.
14. Çok derinlerde ölçüm yapmanın lojistik olarak çok zor olmasının yanı sıra, doğru veriler elde etmek de büyük önem taşıyor.
Mariana Çukuru’nun derinliklerinden elde edilen bakteriler laboratuvar ortamında incelenmeye kalkılsa, ısı ve basınç değişimi nedeniyle öleceklerdir. Bu yüzden çukurdaki büyük basınca dayanıklı, orada ölçümler yapabilecek donanımlar geliştirilmiştir.
15. Dip noktasındaki basıncın yeryüzündeki basınca göre yaklaşık 1100 kat daha fazla olduğunu belirtmiştik. Bu derinlikteki basınç 108.6 megapaskaldır.
Bu basıncın gücünü daha kolay anlatabilmek adına şöyle bir örnek verebiliriz: Ortalama ağırlıktaki bir insanın 30 santimetrekarelik bir alana(yaklaşık olarak dik durduğumuzda yere bastığımız alan) uyguladığı basıncın neredeyse 10.000 katı. Yani, üzerinize 10.000 adet 100 kilogramlık insanın çıkması gibidir. Bu basınçtan ötürü, bu derinlikte suyun yoğunluğu %4.96 civarında fazladır.
Yorum Yazın
Okyanusun 10.000 metre dibi, "tövbe estağfirullah canlıları" için ideal bir yaşam ortamı galiba.
Tipsizler falan ama şu 10 bin metre derinde yaşayan balıklar ne şanslı lan, yukarda yarrak gibi bir dünya var ne güzel takılıyorlar derinde dert yok tasa yok... Devamını Gör
aynen, sicaklik degismez, ph degismez, suyun kimyasi ayni, yukarda dunya yikilsa asada haberleri olmayabilir.
şimdi denizin bu kadar altında canlı yaşıyorsa sormadan edemiyorum da marsta ve ya ayda neden canlı yaşamı olmasın?
birçok kişi "iyide uzayda yaşam olamaz çünkü oksijen yok, aşırı radyasyon var, çok sıcak/çok soğuk yerler var" sözleriyle inanmayı reddediyor, ama okyanuslar... Devamını Gör